Sn.
Sn. Hasan Özel, Sektörde köklü bir firma olan Altın Kablo’nun kurulumundan bugüne kadar geçen süreçten kısaca bahsedermisiniz?
Şirketimiz 1968 yılında elektrik malzemeleri ve kablo satışı ile ticari faaliyetine başlamış olup, 1971 yılında ise enerji kablolarını yerli sermaye ile üreten ilk üreticilerden biri olarak faaliyete başlamıştır. 1979 yılında Alüminyum Tel, Tam ve Çelik Özlü Alüminyum İletken ve Alüminyum İletkenli Enerji Kabloları üretimini, 1984 yılında ise Haberleşme Kabloları üretimini, 2010 yılında ise Fiber Optik Kablo üretimini başarı ile gerçekleştirmiştir.
İSTANBUL/Karaköy de bir hanın dördüncü katında başlayan bu süreç bu gün itibari ile KOCAELİ/Sarımeşe de bulunan 113.000 m2 arazi üzerinde 16.000 m2'si kablo, 1.500 m2'si PVC Granül üretimi olmak üzere toplam 17.500 m2 kapalı alana sahip fabrikamızda devam etmektedir. Şirket Merkezimiz Karaköy de bulunmakta olup, İstanbul, Ankara ve İzmir Bölge Müdürlükleri aracılığıyla Satış ve Pazarlama faaliyetlerini yürütmekteyiz.
Altın Kablo olarak ulusal sermayeli ender firmalardansınız. Her geçen gün yatırımlarınızı artırıyorsunuz. Bu sektörde ulusal sermaye ile iş yapmak / veya rekabet etmek konusunda ne düşünüyorsunuz?
Sektörümüzde ulusal sermaye ile iş yapmakta rekabet etmekte son yıllarda çok zorlaştı. Kârlılık Oranları neredeyse sıfırlandı. Artık Sanayicilik yaparak kâr etmeniz neredeyse mümkün değil. Her geçen gün yatırımlarımızı arttırmamızın sebeplerinden biri de bu etken. Gelişen yeni teknolojileri ve pazarları yakından takip edip uyum sağlamınız gerekiyor. Aksi takdirde gelişen yeni teknolojileri ve pazarları takip eden rakiplerinizle rekabet etme şansınız kalmıyor. Rekabette önem kazanan diğer bir faktör de Hammadde ve Mamul Stoklarının çok iyi yönetilmesi gerekliliği olduğuna inanmaktayım. Çünkü Bakır LME Fiyatları eskisi gibi istikrarlı değil.
Bu sebeple de artık yatırımcıların bu sektörde yaptığı yatırımın ve çalışmalarının karşılığını alamamakta olduğunu düşünmekteyim.
Kablo sektörü hızla gelişen bir sektör. Özellikle son yıllarda Türkiye kablo sektöründe ciddi adımlar attı sektörün Türkiye ayağını nasıl görüyorsunuz?
Kablo sektörü özellikle son yıllarda gerçekten çok gelişmiştir. Sadece Kablo üreticileri olarak değerlendirmemek gerekli diye düşünmekteyim. Çünkü Türkiye de Kablo Makineleri üretimi de çok gelişmiş olup, bu firmalar yabancı üretici rakipleri ile rekabet edebilir konuma gelmişlerdir. Bu makinelerin Türkiye de üretimlerinin daha düşük fiyatlara yapılması da üreticilerin hem tevsi yatırımlarını hem de yeni yatırımların daha kolay yapılabilmesine olanak vermektedir. Bu sebeple Türkiye hem Kablo Üreticileri hem de kablo Makine üreticileri açısından iyi bir konumdadır. Ancak bu madalyonun iyi tarafıdır. Bir de madalyonun kötü tarafı vardır ki bu kadar yüksek teknolojiye ve yüksek kapasiteye sahip bu kadar çok üreticinin bulunduğu bir sektörde rekabet ister istemez haksız ve can yakıcı rekabete dönüşmektedir. Bu sebeple de Türkiye de bulunan üretici firmalar yurtdışı pazarlarda kendilerine yer edinmek ve yurtdışı pazarından pay almak için kendi aralarında yurtdışı pazarlarda da kıyasıya mücadele ve rekabet etmektedir.
Yıllık üretim kapasitenizden bahsedermisiniz? Üretiminizin büyük bölümünü ihraç ediyorsunuz. Dünya pazarını nasıl analiz ediyorsunuz?
Fabrika kapasitemiz yıllık; Enerji Kabloları için 12.000 Ton/Bakır, Haberleşme Kabloları için 6.000 Ton/Bakır olmak üzere toplam 18.000 Ton/Bakır, 6.000 Ton/Alüminyum ve 6.000 Fiber Optik/Km'dir.
Türkiye de bulunan üretici firmalar dünya pazarlarında ağırlıklı İngiltere, Irak, Suriye, Yemen ve İsrail pazarına kablo satıyorlar. Bu pazarların içersinde de ağırlıklı İngiltere pazarına kablo satılıyor. İç piyasada rekabet koşullarının ağırlaşması ile yurtdışı pazarına yönelen Türk üreticiler bu pazarlarda da birbirleri ile kıyasıya rekabete girmiş durumdalar. Bu rekabet koşulları iç piyasada olduğu gibi Yurtdışı pazarlarda da hem kârlılık oranlarının düşmesine hem de ürünün kalitesinin düşmesine sebep olmaktadır.
Sonuç olarak bilinen yurtdışı pazarlarında da durum pek iç açıcı değildir.
İnovasyon ve Ar-Ge’yi nasıl tanımlıyorsunuz. Bu konudaki çalışmalarınız nelerdir?
İnovasyonu ve AR-GE çalışmalarını en kısa biçimde; Satışını yaptığınız ürünü rakip firmaların ürününden ayırıcı ve satış pazarlamasında ürününüze değer katan ve pazarlamasını kolaylaştıran yenilikler olarak tanımlayabiliriz. ALTIN KABLO olarak HFFR Hammaddemizi kendi olanaklarımız ile üretmeye çalışmaktayız. Bu çalışmalarımız gayet iyi ilerlemekte olup son aşamalara gelinmiştir.
Ayrıca enerji kablolarında YAVV Kabloların müşterilere tanıtımı ve kullanım yerlerini anlatmaya çalışmaktayız. Bilindiği üzere Alüminyum Enerji Kabloları Bakır Enerji Kablolarına göre %70'lere varan bir ekonomiklik sağlamaktadır.
Bu vesile ile tarafımıza verdiğiniz bu fırsat için teşekkür eder, sektörümüzde faaliyet gösteren bütün üretici ve pazarlamacı firmalara hayırlı ve bol kazançlar dilerim.
Yorum Yazın