Panasonic için VİKO neden ilgi çekiciydi?
Her ne kadar tüm dünya Panasonic ‘i işitsel ve görsel elektronik cihazlarla tanımış olsa da Panasonic ilk olarak tıpkı VİKO gibi elektrik tesisat malzemelerinin üretimi ile faaliyetlerine başlamıştır. Elektrik tesisat malzemeleri ise Panasonic’e bağlı olarak ekolojik ürün ve çözümler sunan Eco Solutions şirketimizin ürün gamında yer almaktadır. Ben de bu şirkette bulunuyorum. Eco Solutions şirketine bağlı bulunan elektrik anahtarı ve priz iş alanında Panasonic dünya ikincisi olup, Asya ülkelerinde ise pazar lideri konumundadır. Tayvan, Vietnam, Filipinler, Endonezya, Japonya, Kore ve Tayland gibi ülkelerde pazar lideri olduğumuzu söylemeliyim.
Bununla beraber orta ve uzun vadede hedefimiz, Asya’nın batısında, Avrupa ve Afrika’da da zirveyi ele geçirmekti. Bu nedenle bu sektörde güçlü bir partner bulma arayışına girdik. Bu arayış bizi Türkiye’deki konumu çok stratejik bir öneme sahip olan VİKO ile buluşturmuş oldu. Hedefimiz ise 2018 yılında elektrik anahtarı ve priz sektöründe dünyada 1 numara olmak. Bu vizyonun ardında yatan anlam ise 2018 yılının bizim için büyük bir öneme sahip olması; çünkü 2018’de Panasonic olarak 100. yılımızı kutlayacağız. 100. yılımızda, kuruluşumuzda başrol oynayan ürün gruplarında dünya lideri olmayı arzu ediyoruz. VİKO için yaptığımız bu yatırım ile Afrika, Orta Doğu ve Avrupa’daki pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz. Japonya, konum itibarı ile Asya’nın en doğusunda, Türkiye ise en batısında yer alıyor. Asya’nın her iki ucunda yer alan bu iki önemli ülkenin lider kuruluşları olarak ortak vizyona doğru hedeflenmek ve sektörümüzde pazar liderliğini elde etmek istiyoruz.
Büyüme planınız nedir? Finansal olarak 2014 yılının sizin için karlı geçtiğini söyleyebilir misiniz?
İstanbul Sanayi Odası’nın 2013 verilerine göre ilk 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde geçen yıla göre 10 sıra daha yükselerek 318’inci sıraya yerleştik. 2014 yılında Rusya ve Ukrayna pazarlarındaki politik krizlerden kaynaklı daralmaya rağmen bu ülkelerdeki pazar payımızı koruyacağımızı; Türkiye, Avrupa, Asya, Ortadoğu ve Afrika pazarlarında ise büyüme oranımızın ise 15%’in üzerinde olacağını öngörmekteyiz.
Türkiye’nin yapı marketlerindeki büyüme potansiyelini nasıl görüyorsunuz? Bu büyümenin sizin sektörünüzü de kamçılamasını bekliyor musunuz?
Yapı marketlerinin Türkiye için aslında halen yeni bir kavram olduğunu söylemek mümkün. Ancak son yıllarda dünyaca ünlü yapı marketlerinin Türkiye’de konumlanması tüketicilerin ilgisinin bu alanlara doğru yoğunlaşmasında da etken oldu. Tüketiciler artık geleneksel kanallar yerine yapı marketlerini de tercih eden bir alışkanlığa sahipler. Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’de 20 milyar dolarlık ”Yapı Malzemeleri Pazarı” var. Yapı marketi zincirlerinin ise bu pazardan yüzde 20 dolaylarında pay aldıkları tahmin ediliyor. Pazarın diğer bölümünü de daha küçük ölçekli yapı marketleri ile geleneksel nalburiye sektörü arasında paylaşılmakta. Artık yeni nesil bir tüketici grubu ile karşı karşıya olduğumuz bu dönemde yapı marketlerine olan ilginin de giderek artacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu durum sektörümüz için de geçerli olup; elektrik anahtar ve prizi gibi son kullanıcılara hitap eden, giderek dekorasyonun önemli bir unsuru haline gelen ürünlerimiz ile müşterilerimizin sıcak temas kuracağı alanlardan birisinin de yapı marketleri olacağını düşünmekteyiz.
Türkiye’den kaç ülkeye ürün ihraç ediyorsunuz?
VİKO, bugün itibarı ile sektöründe Türkiye’nin en büyük kuruluşu ve açık ara pazar lideri konumundadır. Yıllık 100 milyon adet üretim kapasitesine sahip ve alanında dünyanın en gözde örnekleri arasında gösterilen endüstriyel tesislerimizde elde ettiğimiz ürünlerin %60’ını yurt içine, %40’ını ise yurt dışına sunuyoruz. 25,000’in üzerindeki farklı ürünü Afganistan’dan İsveç’e, Rusya’dan Angola’ya kadar uzanan geniş bir coğrafya üzerinde, 70’den fazla ülkeye ihraç etmekteyiz. Türkiye’nin yanı sıra Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Gürcistan, Kosova ve Angola gibi ülkelerde pazar lideri olmamızın gurur ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Planlarınız arasında Türkiye’de bir İnovasyon veya Ar-Ge Merkezi kurmak var mı?
VİKO, kurulduğu günden bu yana Ar-Ge ve tasarım çalışmalarını odak noktası olarak görmüş ve bu alana ayrı bir önem vermiş bir kuruluş. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından da onaylı ve değerli çıktılar üreten bir Ar-Ge merkezine sahip. VİKO AR-GE Merkezi, inovasyon boyutları yüksek, TÜBİTAK destekli TEYDEP projeleri ve üniversite-sanayi iş birliği kapsamında San-Tez projeleri gerçekleştirmeye devam etmekte. Bu alandaki enerjimizi halen 63 çalışanımızın hizmet verdiği ve ciromuzdan % 3 civarında pay ayırdığımız bu değerli merkezin daha da gelişimi için harcayacağız. İnovasyon ise kuruluşunun 100. yılına denk gelen 2018’de elektronik sektörünün “1 numaralı çevreci inovasyon şirketi” olmayı hedefleyen Panasonic için çok önemli bir kavram. Bu rekabetçi ortamda avantaj sağlama, fark yaratma ve yeni değerler üretme adına olmazsa olmazlardan. VİKO’da 2010 yılından bu yana faydaları ölçülebilen değerler üretmek ve rekabet avantajı sağlamak amacıyla INNOVİKO projesini yürütmekte. Çalışanlarımızca inovasyonun anlaşılması, inovatif fikirlerin üretilmesi ve tartışılması, böylelikle yenilikçiliğimizin sürdürülebilirliğini sağlamayı amaçlayan bu projeyi çok anlamlı bulmaktayım. Hatta geçtiğimiz bir yıl içerisinde bu projemiz, Yenilikçilik ve İnovasyon Kültürü Yaratma Başarı Ödülü’ ne ve ardından da İSO İnovasyon Büyük Ödülü’ne layık görüldü. Bu başarılar inovasyonu kuruluş DNA’mıza yerleştirmek adına ne kadar doğru bir yolda olduğumuzun da göstergesidir. Önümüzdeki süreçte Panasonic’in inovasyon alanındaki deneyim ve yetkinliklerini VİKO’ya da aktararak gelişimimizi sürdürmek istiyoruz. Ar-Ge ve tasarım çalışmalarını odak noktası olarak görmüş ve bu alana ayrı bir önem vermiş bir kuruluş. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından da onaylı ve değerli çıktılar üreten bir Ar-Ge merkezine sahip. VİKO AR-GE Merkezi, inovasyon boyutları yüksek, TÜBİTAK destekli TEYDEP projeleri ve üniversite-sanayi iş birliği kapsamında San-Tez projeleri gerçekleştirmeye devam etmekte. Bu alandaki enerjimizi halen 63 çalışanımızın hizmet verdiği ve ciromuzdan % 3 civarında pay ayırdığımız bu değerli merkezin daha da gelişimi için harcayacağız. İnovasyon ise kuruluşunun 100. yılına denk gelen 2018’de elektronik sektörünün “1 numaralı çevreci inovasyon şirketi” olmayı hedefleyen Panasonic için çok önemli bir kavram. Bu rekabetçi ortamda avantaj sağlama, fark yaratma ve yeni değerler üretme adına olmazsa olmazlardan. VİKO’da 2010 yılından bu yana faydaları ölçülebilen değerler üretmek ve rekabet avantajı sağlamak amacıyla INNOVİKO projesini yürütmekte. Çalışanlarımızca inovasyonun anlaşılması, inovatif fikirlerin üretilmesi ve tartışılması, böylelikle yenilikçiliğimizin sürdürülebilirliğini sağlamayı amaçlayan bu projeyi çok anlamlı bulmaktayım. Hatta geçtiğimiz bir yıl içerisinde bu projemiz, Yenilikçilik ve İnovasyon Kültürü Yaratma Başarı Ödülü’ ne ve ardından da İSO İnovasyon Büyük Ödülü’ne layık görüldü. Bu başarılar inovasyonu kuruluş DNA’mıza yerleştirmek adına ne kadar doğru bir yolda olduğumuzun da göstergesidir. Önümüzdeki süreçte Panasonic’in inovasyon alanındaki deneyim ve yetkinliklerini VİKO’ya da aktararak gelişimimizi sürdürmek istiyoruz.
Yorum Yazın