Sayın Reha Yeltekin, hem Optimal Proje Yönetim ÅŸirketinin ortaklarından, hem de MÜSÄ°AD Ä°nÅŸaat ve Çevre Sektör Kurulu BaÅŸkanlığını yerine getirmektesiniz. Okurlarımıza kendinizden bahsedebilir misiniz?
Ben, 1976 yılında Adana’da doÄŸup, ilk ve orta öÄŸrenimi Adana’da tamamladıktan sonra Ä°stanbul’da üniversiteyi 1999 yılında tamamlayarak Ä°nÅŸaat Mühendisi oldum. Optimal Proje Yönetim ÅŸirketinin ortaklarından birisiyim vede dört adet daha Müteahhitlik sektöründe faaliyet gösteren Ä°nÅŸaat firmasının da ortağıyım. Ayrıca MÜSÄ°AD Ä°nÅŸaat, Çevre ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu BaÅŸkanlığı görevini yürütüyorum. Evli ve iki çocuk babasıyım. Genel olarak Ä°nÅŸaat Sektör Kurulunun yoÄŸun faaliyetleri ile birlikte iÅŸ hayatının getirdiÄŸi yoÄŸun ticari yaÅŸantı çerçevesinde elimden gelen gayreti göstermeye çalışıyorum.
Sayın Yeltekin, Türkiye’nin en köklü ve istikrarlı sivil toplum kuruluÅŸlarından olan MUSÄ°AD da önemli bir görev üstlendiniz. Üstelik Sayın Mahmut Asmalı gibi çok baÅŸarılı bir sektör kurulu baÅŸkanının halefi oldunuz. Ä°ÅŸleriniz kadar bu görevde de mesai ve emek harcıyorsunuz. Bize anlatabilir misiniz MÜSÄ°AD Ä°nÅŸaat ve Çevre Sektör Kurulu baÅŸkanlığı nasıl gidiyor?
MÜSÄ°AD, 2009 yılında üye oldum ve üyesi bulunmaktan her gün daha da artan bir ÅŸekilde gurur duyduÄŸum çok önem verdiÄŸim bir dernek. Bana göre de yeni Türkiye’nin yeni gücü sloganın altını gerçekten doldurmayı hak ediyor. Gerek sosyal yaÅŸantımın, gerekse manevi hayatımın önemli bir kısmını MÜSÄ°AD’daki faaliyetlerin takibi ile tatmin olacak edecek ÅŸekilde yaşıyorum. Ä°nÅŸaat ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu, derneÄŸimizdeki 15 tane ayrı sektör kurulu içinde ki en çok üye adedinin bulunduÄŸu sektör kuruludur. Bu durum tabiatıyla MÜSÄ°AD içinde yapılacak faaliyetler ve çalışmalarla ilgili üzerimize önemli bir sorumluluk yüklüyor. Bu kadar büyük üye çoÄŸunluÄŸuna sahip büyük bir derneÄŸin içinde büyük bir sektör kurulunu yönetmeye çalışmak beraberinde önemli derecede gayret gerektiriyor. Benden önceki Ä°nÅŸaat Sektör Kurulu BaÅŸkanlarımızdan Mahmut Asmalı Bey, bizim faaliyetlerimizdeki izleyeceÄŸimiz yolu doÄŸru ÅŸekillendirmede ve baÅŸarıyı yakalama çabamızda çok önemli bir rol üstlenen bir büyüÄŸümüz. Gerek Sayın Mahmut Asmalı, gerekse ondan sonra ki Ä°nÅŸaat Sektör Kurulu BaÅŸkanı olan Burhan Özdemir Bey, sektörel faaliyetlerle ilgili baÅŸarı çıtasını oldukça yukarılara taşıdılar. Hizmetleri ve faaliyetleriyle, üyeler arası ticareti arttırmaya yönelik çalışmalar, ikili iliÅŸkiler, gerçekleÅŸtirilen yoÄŸun programlarla, uluslararası ve ulusal seviyede düzenlenen panellerle, sektörün gündemine yön verme ve beraberinde Kamuoyu oluÅŸturma gibi birçok önemli konuyu gündeme baÅŸarı ile taşıdılar. Onların arkasından, özellikle de Sayın Mahmut Asmalı’nın izinden gitmeye çalışmak ve bu baÅŸarı çıtasını daha da yukarıya taşımak açıkçası kolay deÄŸil. Halihazırda, çalışmalarımızı daha da verimli yürütme hususlarında kendisine danışarak hareket edebilme imkanını bulup, Ä°nÅŸaat Sektör Kurulunu baÅŸarı ile temsil etmeye çalışıyoruz. YoÄŸun üye sayısına sahip Sektörümüz, ülkemizin içinde bulunduÄŸu ekonomik pozisyonlar içinde bile bir lokomotif vazifesi görmeye devam ediyor diye düÅŸünüyorum.
Türkiye ve Ä°stanbul’a baktığımızda adeta ÅŸantiye alanı gibi. Sürekli yeni ve büyük projeler var. Sizce bu kadar projeler yapılırken nelere dikkat etmek gerekiyor. Herkesin bildiÄŸi Zeytinburnu’ndaki kuleler ÅŸehrin siluetini bozduÄŸundan baya gündemde kalmıştı. Siz bu konuda neler söylemek istersiniz?
Ä°stanbul’ un ve Türkiye’nin ÅŸantiyeye dönmüÅŸ olmasını gayet normal karşılıyorum. Özellikle eski konutların deprem riski altında bulunması ve insanlarımızın bugünkü yaÅŸam tarzlarına, (bir evde birden fazla araba olması, insanların, yeni ve modern hayatın getirdiÄŸi birçok pozitif etkilerin eski binalarla karşılanamaması gibi) uymaması gerçeÄŸinin bu konuya yol açtığını düÅŸünüyorum. Kentsel dönüÅŸüm ve en önemlisi de özellikle Ä°stanbul ve Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduÄŸu gerçeÄŸi doÄŸrultusunda, birçok konut, ticari veya Kamu Binasının yıkılıp yeniden yapıldığı gerçeÄŸi ile karşı karşıyayız. Ä°nÅŸaat ve gayrimenkul sektörünün bu kadar yoÄŸun ilgi görmesinin altında bu neden olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Bununla birlikte, gayrimenkul projeleri hayata geçirilirken, Ä°stanbul gibi binlerce yıllık geçmiÅŸi olan bir kentin siluetinin bozulmamasını saÄŸlayıcı çalışmalar yapılması gerektiÄŸi de bir bizce aÅŸikârdır. Yapılarımızın eski ve dayanıksız olduÄŸu gerçeÄŸi çok önemli ancak, yüksek katlı yoÄŸun bir yapılaÅŸmayı Ä°stanbul’un kalbine bir hançer gibi saplamayı da uygun bulmuyorum. Dolayısıyla bu gibi hususlarla ilgili iÅŸlemlerin kamuda tek elden yürütülmesi gerektiÄŸine inanıyorum. Bu tip kontrollü bir çalışmanın bahsi geçen görüntü bozukluklarına ve imar çarpık yapılaÅŸmasına engel olacağına düÅŸünüyorum.
Burada hepimize bilhassa da sektör oyuncuları olan bizlere önemli görevler düÅŸüyor. Bu iÅŸin ticaretini yapıyoruz ama bizlerden sonraki nesiller için de, Ä°stanbul’un bir dünya harikası olmaya devam etmesi gerektiÄŸini de unutmamamız çok önemlidir. Sonuçta Ä°stanbul bir mega kent, dolayısıyla, yapılaÅŸmayı ve imar mevzuatını dikkatli bir ÅŸekilde yürütmemiz gerekiyor. Bunun hayata geçirilebilmesi için de, hem sektörümüze, hem de kamuoyuna önemli görevler düÅŸüyor.
Malum bizim dergimiz Teknik Elektrik Postası elektrik sektörüne hitap ediyor. En çok da Karaköy Bankalar Caddesi’nde etkin. Bunun yanında 81 vilayete ağırlıklı olarak elektrikçilere dağıtılmakta. Elektrik sektörü inÅŸaat sektörünün bir alt öÄŸesidir. Onlarca kaleminden birisidir. Bir inÅŸaat müteahhidi olarak elektrik sektörü hakkındaki düÅŸüncelerinizi öÄŸrenebilir miyiz?
Aslında ben Ä°nÅŸaat Mühendisi olmama raÄŸmen benim için elektrik sektörü ile ilgili farklı bir durum söz konusu; BoÄŸaziçi Üniversitesi bünyesinde çalışıyorken elektrik idarelerinin binalarının depreme karşı güçlendirme iÅŸiyle baÅŸlayan daha sonra da uzun yıllar orta gerilim ve alçak gerilim elektrik tesis binalarının yapımı ile ilgili müÅŸavirlik ve çalışma hizmetleri sunan bir meslek hayatı baÅŸlangıcım oldu. Daha sonraki zamanlarda konut ve ticari projeler geliÅŸtirme iÅŸine girdim. Elektrik sektörü o yüzden benim için inÅŸaat sektörü alt baÅŸlığı olarak özel ve önemli bir yere sahiptir. Ä°nÅŸaat sektörünün, elektrik sektörüne ilaveten harekete geçirdiÄŸi 300’den fazla yan sektör olduÄŸunu düÅŸünecek olursak, elektrik baÅŸlığının bu kalemlerin içinde ki ilk sıralarda yer vereceÄŸimiz önemli bir meslek alanı olduÄŸunu düÅŸünüyorum. Elektrik ile alakalı düÅŸüncelerime gelince; derginizin genel olarak takipçileri olan elektrik sektör oyuncularının yapısı göz önüne alındığında sektörün inÅŸaatın olmazsa olmaz bir parçası olduÄŸu aÅŸikârdır. Bununla birlikte, yeni yaÅŸam tarzında insanlarımızın, internet kullanımı ve elektrik-elektronikli aletlerinin kullanımının geçmiÅŸe göre çok daha fazla olması nedeni ile, gerekli network, kablo sistemleri, vb. gibi ürünlerin olabilen en üst seviyede imal edilmesi ve bunların sorunsuz ve arıza çıkarmayacak ÅŸekilde kaliteli iÅŸçilikle yapılarda montajının yapılması, büyük önem arz etmektedir. Ben, elektrik sektörünün binalardaki uygulamalarının yanı sıra, ülkemizin cari açığına büyük ve olumsuz oranda etki yapan enerji ithalinin de önemli bir konu baÅŸlığı olduÄŸunu düÅŸünmekteyim. Elektrik sektöründe özellikle tasarruflu tüketimi saÄŸlayan, ledli imalatların ülkemiz genelinde daha çok kullanılmaya baÅŸlanması, bu tip malzemelerin kullanılmasına teÅŸvik edilmesi ve söz konusu enerji tasarrufu saÄŸlayan ürünlerin ülkemizde daha da çok üretilebilmesi çalışmaların yapılması gerekmektedir. Bunlarla ilgili üzerimize düÅŸen de, gerek dernek kimliÄŸimizle, gerekse Ä°nÅŸaat sektörü kimliÄŸimizle bu konunun üzerine gitmeyi de kendimize önemli bir görev olarak görüyorum.
Ä°nÅŸaat sektörünü hareketlendiren bir diÄŸer sebepte Kentsel dönüÅŸüm. Kentsel dönüÅŸüm sizce hedefine ulaÅŸabilecek mi? TOKÄ° hakkındaki görüÅŸlerinizi öÄŸrenebilir miyiz?
Malum kentsel dönüÅŸüm sadece Ä°nÅŸaat sektöründe deÄŸil, halkımızdan her kesimin, finans çevrelerinden, siyasi partilere, hükümetten, bürokratlara kadar tüm kamuoyunun gündeminde olan ve ülkenin bana göre terörden bile öncelikli bir sorunudur. Zira kentsel dönüÅŸümün hayata geçirilebildiÄŸi yerlerde, teröre kaynak saÄŸlayacak insan profili oluÅŸmasının önlenebileceÄŸini düÅŸünüyorum. Konuya ana hattıyla ÅŸöyle bakıyorum; Ä°nÅŸaat Mühendisi olarak, Türkiye’nin, deprem riski gerçeÄŸiyle yüzleÅŸmesi gereken bir coÄŸrafyada olduÄŸunu unutmadan, binalarımızın depreme dayanıklı olması ÅŸarttır. Bu nedenle iÅŸin ucunda insan hayatı olduÄŸundan bu konu, Türkiye’nin en önemli gündem maddesi olmaya devam etmelidir. Ülkemizdeki mevcut yapı stoÄŸunun önemli bir kısmı, son yıllarda inÅŸa edilen kaliteli yapılara raÄŸmen eski ve saÄŸlam olmayan binalardan oluÅŸmaktadır. Ne yazık ki Kentsel DönüÅŸümü, hem halkımızın hem de bu iÅŸi yapmak isteyen sektör oyuncularının sadece ticari kazanç kapsamında deÄŸerlendirmesi bu süreci tıkamaktadır. Bugün itibariyle Kentsel DönüÅŸümün Türkiye’ de yürümediÄŸini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bir binanın yıkılıp aynı yerinde tekrar yeniden yapılmasına Kentsel deÄŸil, Binasal dönüÅŸüm olarak adlandırılması gerekir diye düÅŸünmekteyim. Kent kavramının içine girildiÄŸinde daha çok bölgenin riskli yapılarının ortadan kaldırılması gerektiÄŸine inanıyorum. Ben de bir sektör temsilcisi olarak, kentsel dönüÅŸümün memleket meselesi olduÄŸunu, konuyla ilgilenecek bütün kesimlerin öncelikle halkımızın, saÄŸlam binalarda yaÅŸamayı hak ettiÄŸini ve bunlara ihtiyacı olduÄŸunu unutmaması gerektiÄŸine inanıyorum. Daha sonraki süreçte ticari kısımlara ait detayların göz önüne alınması gerektiÄŸini düÅŸünüyorum.
TOKÄ° ile olarak, ÅŸunu söylemek isterim ki, beÄŸenelim ya da beÄŸenmeyelim dünyada tek başına 700.000 adet civarında konut üreten baÅŸka bir ÅŸirket ya da kuruluÅŸ yok. Meydana gelen bu önemli baÅŸarının oluÅŸması beraberinde önemli bir bilgi birikimi ve beraberinde ciddi bir alt yapı getiriyor. Bu konudaki baÅŸarıyı gören diÄŸer ülkelerden de TOKÄ°’ye kendi ülkelerinde benzer uygulamaları hayata geçirme talepleri geldiÄŸini takip ediyoruz. Açıkçası TOKÄ°’nin yurt dışı açılımı, MÜSÄ°AD olarak bizim de uzun zamandır takip ettiÄŸimiz bir projedir. TOKÄ°’nin yurt dışı açılımı yapması gerektiÄŸini, yurt dışında bizden bu bilgi birikiminin talebinde bulunan ülkelerin isteklerini yerine getirmemiz gerektiÄŸini düÅŸünüyorum. Bu iÅŸin hayata geçmesi ile alakalı üzerimize düÅŸen hususlar için yoÄŸun çalışmalar yürütmeyi sürdürüyoruz. Ä°nÅŸallah bu konuda Muaffak oluruz, zira Türkiye’nin hem
kendi içinde hem de etrafında ki coÄŸrafyalarda; mega ulaÅŸtırma projelerinden, konuta, ticari yapılardan, büyük alt yapı projelerine kadar tamamını baÅŸarı ile yerine getirebilecek mühendislik ve müteahhitlik kadroları ülkemizde mevcut durumdadır. Dolayısıyla, imkanlar dahilinde yurt dışı inÅŸaat iÅŸlerini, TOKÄ° ana ÅŸemsiyesi altında toplamaya çalışmamız gerekmektedir.
Son olarak Mavi Ä°nÅŸaat Kooperatif adında MÜSÄ°AD üyelerine proje yürütüyorsunuz. Bununla neyi amaçladınız ve proje nasıl gidiyor?
Mavi Ä°stanbul konut Yapı Kooperatifi benim BaÅŸkanlığımda ve MÜSÄ°AD Ä°nÅŸaat Sektör Kurulundaki arkadaÅŸların yönetimi ile oluÅŸturulmuÅŸ bulunan bir konut yapı kooperatifidir. Daha önce bu iÅŸlere ilk adımı atan Sayın Mahmut Asmalı’nın Ä°nÅŸaat Sektör Kurulu BaÅŸkanlığı zamanında Ä°stanbul Avrupa yakası Ispartakule’de bir konut kooperatifi projesi hayata geçirildi. Sadece MÜSÄ°AD üyelerine özel olarak ve üyelerimiz hem ticari gelir elde etmesi için, hem de birlikte yaÅŸama alanlarını oluÅŸturabilecek bir proje konsepti oluÅŸturulması için yapıldı ve çok ÅŸükür baÅŸarılı bir ÅŸekilde tamamlanarak daire sahiplerine teslim edildi. Bu projenin baÅŸarısı doÄŸrultusunda aynı uygulama bu sefer Anadolu yakasında baÅŸka bir kooperatif tarafından yine MÜÄ°SAD üyelerince hayata geçirildi. Bu projedeki dairelerin de inÅŸallah bu yılın sonuna doÄŸru anahtarları teslim edilecek. BaÅŸarılı olarak gerçekleÅŸen ve birlikte olarak kaynaÅŸma kültürümüzün neticesinde Sayın Genel BaÅŸkanımız Nail beyin de önemli destekleri ile biz de Ä°nÅŸaat Sektör Kurulu BaÅŸkanı olarak bu üçüncü Kooperatif diyebileceÄŸimiz Kooperatifimizi kurduk. Kooperatifimizin sadece MÜSÄ°AD üyelerine duyurusunu yaptık, sizinle beraber tabi medyaya da açılmış oldu bu anlamda. Sayın Mahmut Asmalı da ÅŸuanda kooperatifimizin danışma kurulunu yürütüyor. Bununla hedefimiz hem üyelerimize gelir getirici bir proje yapmak hem de MÜSÄ°AD’a imkanlar dahilinde bir takım katkılar saÄŸlamaktır. Halihazırda arsa bedeli için üyelerimizden para toplamalarını tamamlamış bulunuyoruz. Arsa alımı ile alakalı protokolü imzaladık ve kooperatif olmamız hasebiyle olabildiÄŸince hassas ve dikkatli hareket ettiÄŸimizden, arsa teminini tamamlayıp, bu yıl içerisinde ruhsatımızı alarak inÅŸallah hızlı bir ÅŸekilde inÅŸaatımıza baÅŸlamayı ümit ediyoruz. Bana bu röportaj imkânını verdiÄŸiniz için de sizlere ayrıca teÅŸekkür ediyorum.
Saygılarımla,
Yorum Yazın