KUDÜS ŞEHİRLERİN ÇİÇEĞİ FİLİSTİNİN BAŞKENTİVahye dayanan tüm semavi dinlerde kutsal sayılan şehir
MESÄ°CÄ°D-Ä° AKSÂ’NIN TARÄ°HÄ°
Kudüs Tarihi
Kudüs ÅŸehri ilk olarak Ofil Tepesinin Silvan Köyüne bakan kısmında kuruldu, tepede bir su pınarı vardı ve insanlar su ihtiyaçlarını oradan karşılıyorlardı. Daha sonra bu tepeden Bizita Dağına ve Moriya tümseÄŸine yerleÅŸtiler.
Kudüs tarihteki en eski ÅŸehirlerdendir. Tarihçiler Kudüs’ün inÅŸa ediliÅŸ tarihi için kesin bir ÅŸey söylememektedirler. Mescid-i Haram’dan 40 yıl sonra kurulmuÅŸtur. Tarihi kaynaklara göre Kudüs ÅŸehri kurulduÄŸunda çölden ibaretti, ne vadi ne de daÄŸlara rastlanıyordu. Milattan 3000 yıl önce, Åžehre ilk hicreti Arap Kenâniler yaptı. Bu göçler Arap yarımadasının kuzeyine gerçekleÅŸmiÅŸtir. Daha sonra Ürdün nehrinin batısına yerleÅŸmiÅŸlerdir. Kudüs ÅŸehri göçler sonucunda geniÅŸledi ve Akdeniz’e kadar uzandı. Bölgenin adını Kenan yeri (Nehirden Denize kadar olan bölgede) koydular. Kenan bölgesin de Kenâniler bir ÅŸehir kurup adını UrÅŸelim koydular, ÅŸehir merkezi haline getirdiler, vatan ve toprak sahibi oldular, bundan dolayı ÅŸehrin adı Yebus oldu. Bu bölgeye saldırılarda bulunan Mısırlıların ve Sina çölündeki kaybolan Ä°brani kabilelerin saldırılarına karşı çıktılar ve o bölgeye sahip oldular. Kenâniler yıllar boyunca bu bölgeye olan saldırılara da karşı çıktılar.
Hz. Ömer’in Kudüs’ü Fethi
Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in Ä°srâ hadisesi gerçekleÅŸtiÄŸinde, Ä°slam fetihleri devri baÅŸladı. Bu hadisede Kâbe ve Mescid-i Aksa’nın aralarında manevi olarak baÄŸlantı kuruldu. Ä°slam Ordusu Ubeyde Bin Cerrah önderliÄŸinde ÅŸehri kuÅŸattılar. Patrik Safronyus ÅŸehrin anahtarını Hz.Ömer’in kendisine vermek istedi ve Hz.Ömer ÅŸehre geldi. Maddi olarak baÄŸlantı Hz.Ömer (r.a)’ın ÅŸehre gelmesiyle gerçekleÅŸti (636). Åžehri aldıktan sonra bir emaname (güven fermanı) yazıldı ve Hz Ömer (r.a) ÅŸehrin ismini Ä°lya’dan Kudüs’e çevirdi.
Fetih Öncesi Kudüs
M.Ö.16.asırda Kudüs ÅŸehri Mısırlı firavunlar tarafından ele geçirildi. Bedevi kabileleri (habiru) Mısırlılara, kralı Ahnatun döneminde saldırıda bulundular ve Mısır kralı Abdihiba onlara karşı çıkamadı ve ÅŸehir bedevilerin hâkimiyetinde kaldı. Mısır kontrolüne 1.Sitiy döneminde girdi. (M.Ö 1301-1317) Büyük Ä°skender Filistin’i ele geçirdiÄŸinde Kudüs ÅŸehrine sahip oldu. Büyük Ä°skender öldükten sonra yerine gelen halifeleri hâkimiyeti devam ettirdiler. Aynı yıllarda Batilamas Filistin’i ele geçirdi ve Mısır topraklarındaki hâkimiyetine kattı. (M.Ö 323). M.Ö 198 Tarihinde Kudüs Åžehrini Suriye’de bulunan Sikolos Nikatur önderliÄŸindeki Sulukilere tabi oldu. Åžehir halkı Yunan medeniyetinden etkilendi. M.Ö.63 yılında Roma imparatorluÄŸu kumandanı Bumuci Kudüs’ü ele geçirerek Kudüs’ü Roma imparatorluÄŸu sınırlarına kattı. Kudüs sonra DoÄŸu Roma (Bizans) ve Batı Roma Ä°mparatorluÄŸu olmak üzere 2 kısma ayrıldı. Filistin de doÄŸu tarafın da (Bizans’ta) kaldı. Åžehir iktisadi ve ticari olarak 200 yıl boyunca refaha içinde kaldı. Kutsal mekânlara hac mevsimlerinde gelen ziyaretçilerden maddi anlamda çok faydalanıldı. Bu istikrar Kudüs ÅŸehrinde fazla devam etmedi. 2. Farisi kral Suriye’yi iÅŸgal etti ve bu iÅŸgal Kudüs’e kadar uzadı. Kiliseleri, mabetleri ve mukaddes yerleri yerle bir ettiler. Bölgede kalan Yahudiler Hristiyanlardan intikam almak için Farisilere katıldılar ve böylece Bizanslılar ÅŸehri kaybetmiÅŸ oldular. Bu durum uzun sürmedi ve Bizans imparatoru Filistin’i miladi 628 yılında iÅŸgal edip Farisileri ÅŸehirden kovdu. Ve Bizans ÅŸehre tekrar haç koydu. Genel olarak tarihe baktığımızda Filistin bölgesinde ve özellikle Kudüs ÅŸehrinde Yahudilerin bölgede bulunduÄŸu zaman çok kısadır.
Fetih Sonrası Kudüs
Hz.Ömer (r.a) devrinden sonra Emeviler ÅŸehri kontrol altına aldılar ve çok önem verdiler. 661 ile 750 yılları arasında hüküm sürdüler. Abbasiler 750 ile 878 yılları arasında Kudüs ÅŸehrine hâkim oldular. Abbasiler, Fatimiler ve Karmatiler arasında olan askeri darbelerden dolayı ÅŸehirde istikrarsızlık yaÅŸandı. 1071 tarihinde Selçuklular ÅŸehre hâkim oldu. Daha sonra Fatimilerle yaptıkları çatışmalardan dolayı haçlılar 88 yıl Kudüs’ü iÅŸgal ettiler. Toloni, Ä°hsidi ve Fatimiler (Mısırlılar) zamanında Kudüs ve Filistin Mısıra tabi oldu.
Kudüs’te Selahaddin Eyyubi Dönemi
1187 yılında Selahaddin Eyyubi Kudüs’ü Hittin Savaşında haçlıların elinden geri almayı baÅŸardı. Kudüs halkına en iyi ÅŸekilde muamele yaptı. Kübbetü’s Sahra’nın üstündeki haç iÅŸaretini kaldırttı. Åžehrin restore, mimari ve yenilenmesine çok önem verdi. Mübarek Mescid-i Aksa’ya Nureddin Zenki’nin hazırlamış olduÄŸu minberi hediye etti. Bu minberin iÅŸlemesi Ä°slam ÅŸaheserlerindendir. Selahattin Eyyübi’nin vefatından sonra Fransızlar kral Federik zamanında Kudüs’ü tekrar ele geçirdiler. Ä°ngilizlerin elinde 11 yıl boyunca kaldı. 1244 yılında Salih Kral Necmettin Eyyüp tarafından tekrar Müslümanlar tarafından geri alındı. 1243 ile 1244 yılları arasında MoÄŸollar saldırıda bulundular ve ÅŸehri aldılar. Fakat Memluküler 1259 yılında Ayn Calut savaşında Seyfettin Kutz ve Zahir Bibars önderliÄŸinde MoÄŸolları yendiler. Ve 1517 yılına kadar Filistin Kudüs dâhil Mısır ve Åžam’a hâkim olan Memluklerin hâkimiyetinde kaldı.
Kudüs CoÄŸrafyası
Kudüs ÅŸehri Filistin’in orta bölgesinde bulunmaktadır. Åžehir DoÄŸu ve Batı olarak iki kısımdan oluÅŸur. Åžehrin asıl kısmı DoÄŸu Kudüs (eski Kudüs) tür. Eski Kudüs ÅŸehrinin kurulduÄŸu yer daÄŸlık bir bölgeden oluÅŸuyordu. Mescidi Aksa ve Kubbetüs Sahra Moriya Dağında (seçilmiÅŸ daÄŸ)kurulmuÅŸtur. Dağın yüksekliÄŸi 770 metredir. Bölgede Akar Dağı ve Kıyamet Kilisesi bulunmaktadır. Bölgedeki Nabarita Dağı, Sahira Kapısı’na yakın bir bölgededir. Güney ise batıda Sihyon Dağı (Hz.Davud Dağı) vardır. Kudüs ÅŸehrinin konumu Akdeniz’in doÄŸusunda sıralı daÄŸları takip ederek hafif batı yönüne meyillidir. Akdeniz’den yüksekliÄŸi 750, Ölüdeniz den ise 1150 metredir. CoÄŸrafi olarak Kudüs ÅŸehri stratejik bir konuma sahiptir ve önemi büyüktür. Bunun nedeni Kudüs ÅŸehrinin bölgeden yüksek olan bir tümseÄŸin üzerinde bulunması ve daÄŸların tepesinde kurulmasındandır. Eski zamanlarda Kudüs ÅŸehri çöldü. Åžehir doÄŸu, batı ve güneyden vadilerle çevrili idi. Bölge kuzey ve kuzey batı tarafından açıktı. Kudüs ÅŸehri DoÄŸudaki Ürdün Vadisinden baÅŸlayan batıdaki Akdeniz’e dökülen akarsuların bol olduÄŸu bir bölgededir. Kudüs merkezi konumundan dolayı pek çok bölgeye ulaşım olarak ve ticari olarak aracı olmaktadır.
35. meridyenin ve 13. paralelin doÄŸusunda, 31. meridyen ve 52. meridyenin kuzeyindedir. Akdeniz’e 52 km, Ölü Deniz’e 22km ve Kızıl Deniz’e 250 km uzaklıktadır. Ürdün’ün baÅŸkenti Amman’a 88 km, Lübnan’ın baÅŸkenti Beyrut’a 388km, Suriye’nin baÅŸkenti Åžam‘a ise 290 km uzaklıktadır.
Åžehrin yüzölçümü ise 19331 km²dir. Surlarla çevrili kare biçimindedir, SURLAR 40 adım yüksekliktedir, surların üstünde 34 adet gözetleme kulesi mevcuttur. Bu surun 7 tane giriÅŸ kapısı bulunmaktadır
1- Halil Kapısı
2- Cedid Kapısı
3- Amud Kapısı
4- Sahire Kapısı
5- Megaribe Kapısı
6- Esbat Kapısı
7- Hz.Davud Kapısı
Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman surları 1542 yılında inÅŸa ettirdi ve bu tarihten günümüze kadar surlar saÄŸlam bir ÅŸekilde yapısını korumuÅŸtur. 19. asrın sonrasından 20. asrın baÅŸlarına kadar nüfus çoÄŸalmasından dolayı eski Kudüs bölgesinde yer kalmadı ve halk surların dışına çıkarak yeni semtler inÅŸa etmeye baÅŸladı bu bölgelere yeni Kudüs denmeye baÅŸlandı, yerleÅŸimler kuzey batı ve güneye doÄŸru yayılmıştır. Arap Müslümanların yaÅŸadığı bölgelerde Yahudi yerleÅŸim birimleri oluÅŸturulmasından dolayı belediyenin yaptığı iÅŸler orada yaÅŸayan Yahudilerin menfaatineydi, batı bölgesinde sınırların uzaması kilometrelerce oldu. Güneyde ise birkaç 100 metre oldu.
Kudüs ve diÄŸer Arap ve Müslüman köylerinin birleÅŸmesi engellendi ve aralarına sınır konuldu. ÖrneÄŸin: Attur, Åžâfat, Der Yesin, Lefte, Silvan, El Aysuviye, Ayn Karim, El Malihe, Beyt Safafa... Bu köyler Kudüs’ün bir mahallesi derecesinde yakın olmasına raÄŸmen 1921’e kadar Kudüs’ün sınırları dışında kalmıştır.
1921 yılında belediye tarafından Kudüs ÅŸehrinin sınırlarını yeniden çizildi. Bu yeni sınırlara da Kudüs’e doÄŸu kısmından 400 metre kadar ilave edildi. Åžehrin Kuzey kısmından ise Sahira Kapısı, Ceviz ve Åžeyh Cerrah Mahalleleri Kudüs’e ilave edildi. Fakat Kudüs’ün güney kısmında deÄŸiÅŸiklik yapılmadı ve ÅŸehrin sınırı surlara kadar sabit kaldı. Åžehrin Batı kısmı DoÄŸu kısmından birkaç kat büyük olmasına raÄŸmen batı kısmında daha çok ilave oldu. Nedeni ise Yahudilerin çoÄŸunlukla Kudüs’ün batı kısmanda yaÅŸamasıydı. Åžehrin Batı kısmında bazı Arap Müslüman toplulukları yaşıyordu bunlar Katamun, Buka, Faka, Tahta, Talibiyye, Variyye, Åžeyh Bedir ve Memenullah topluluklarıydı.
Belediyenin 2. büyük sınır çizimi ise 1946 -1948 yılları arasında oldu. 1946 yılında baÅŸlandı. 1921 batı kısmında yapılan ilavenin daha büyüÄŸü gerçekleÅŸti, büyütmek adına doÄŸu taraftan Silvan köyü ve güney taraftan Ceviz Vadisi Kudüs’e ilave edildi. Yüz ölçümü bu yıllar arasında 20199 dönüme ulaÅŸtı, inÅŸa edilen alan 1918 de 4130 dönümden 1948 de 7230 dönüme çıkarıldı.
1947 ve 1949 yılları arasında uluslararası bölünme fikri ortaya çıktı. Bu bölme fikri yeni deÄŸildi daha önceden vardı. Bil heyetin bir öneri sundu ve bu öneride Kudüs, Beyt lehem, el düd, Ramle, yafa ÅŸehirlerinin Arap ve Yahudi devletlerinin dışında kalmasını, bu iki ülkenin aralarında serbest ve güvenli bir bölge olmasını önermekteydi. Bu öneride geçen maddeler ÅŸunlardır;
1. Kudüs ÅŸehri bağımsız olacak
2. Arap ve Yahudi şehirleri arasında olacak
3. Uluslararası sisteme bağlı kalacak
4. BirleÅŸik Milletler tarafından yönetimi yapılacak
5. BirleÅŸik devletler tarafından bir meclis kurulup, bu bölgenin yönetimi saÄŸlanacaktı
Bu kararlar Kudüs’ün sınırlarını çizdi ve batıda Ayn Karim ve Mota; kuzeyde Safat; doÄŸuda: Ebu-Dis; güneyde Beytullahim iki ülkenin sınırlarının dışında kalacaktı. 1948 yılında çıkan savaÅŸlar Kudüs’ün bölünmesini hızlandırdı. 13.07.1951 Arap Kudüs Belediyesinin ilk defa seçimleri yapıldı ve Kudüs ÅŸehrini geniÅŸletmek için büyük çaba sarf edildi, Kudüs’te halkın çoÄŸaltılması için buna ihtiyaç duyuldu.
01.04.1952 de Arap Kudüs Belediyesinin Kudüs’ü geniÅŸletmek adına sunduÄŸu öneri ilk defa onaylandı, Bu öneride ÅŸu mıntıkalar Kudüs ÅŸehrine ilave edildi: Silvan Köyü, Raasul Amud, El-Savvane, Ardul Semmar ve Åžahvat Köyünün güney kısmı, böylelikle bu ilave edilen kısım 4.5 km oldu.Bu alanın 3 kilometresine anca bina inÅŸa edildi Zeytin Dağının tepesinde, MeÅŸarif Dağının batısında ve güneyinde ev inÅŸa etme yasağı kanunu kendil tarafından çıkartıldı. Bu yasaktan dolayı 12.02.1957 tarihinde belediye meclisi sınırları geniÅŸletmek için proje hazırladı. Bu yasaktan dolayı Kudüs belediye meclisi 22.06.1958 tarihinde belediye sınırının kalendiya havaalanına kadar (500 mt) uzatmak için bu projeyi sundu ve bu karar 1959‘a kadar neticeye varamadı. 1963 seçimlerinden sonra 1964 yılında 75 km’lik bir geniÅŸletme projesi önerildi. 1967 de savaÅŸtan dolayı proje durduruldu ve baÅŸarısız oldu. Fakat batı Kudüs’ün geniÅŸletilme projesine devam edildi, batı kısmı ve güney batısı geniÅŸletildi, ve yeni Yahudi yerleÅŸim birimleri oluÅŸturuldu bunlar: Kriatoyofi, Kriyatnahiym, Ä°yr Nahanim Ayn Karim Köyleri Beyt Safafa Yasin, Lefta ve El Maliha. Batı Kudüs’ün yüzölçümü 38 km² ulaÅŸmıştır.Ä°srail DoÄŸu Kudüs’ü 1967 yılında savaşın çıkmasından sonra iÅŸgal etti. 28.06.1967 tarihinde Siyonistlerin hedefleri büyük bir alanı kapsamak ve Arap Müslümanları azınlık durumuna düÅŸürmekti. Belediye sınırları geniÅŸlettiler, toplam 28 köy ve ÅŸehir Ä°srail Kudüs belediyesine baÄŸlandı. Arap Müslümanlar, Ä°srail tarafından o bölgelerden çıkartıldı. Bunu sonucunda Ä°srail Kudüs belediyesinin sınırları 6,5 km²’den 70,5km²’ye ulaÅŸtı. Batı ve DoÄŸu Kudüs’ün yüz ölçümü toplam 48,5 km² oldu.
1995 yılında Kudüs’ün yüzölçümü tekrar batı yönüne geniÅŸletildi, Günümüzde Kudüs’ün yüz ölçümü toplam 123 km² dir. (Kudüs’te ayda Al-Disi Babul-Khilil bölgesinde bu bölge sıtratajik bir bölge olarak biliniyor bu bölge aÄŸlama duvarına giden tek yolu dur. Bu yol Yahudilerin gündelik yerleÅŸimcilerin uÄŸrak yerleridir. Bu binada 28 den fazla aile yaÅŸar. Bu evler çok küçüktür. Babu’l – halil’de bulunan tek Müslüman ev burasıdır. Bu sebebden dolayı çoÄŸukez saldırılara neden oluyor. Amaçları Müslümanları evlerinden uzaklaÅŸtırıp buralara kendilerinin yerleÅŸmesidir.
***
Tüm semavi dinlerinin ÅŸehridir. Bunun baÅŸta gelen sebebi ise Allah insanları doÄŸru yola yönlendirdiÄŸi Peygamberleri’ bir çoÄŸunun bu ÅŸehirlerde yaÅŸamış olması. Veya en azından hayatlarının birçoÄŸunu bu ÅŸehirde geçirmiÅŸ olmaları. Mescidi Aksa Müslümanların ilk kıblesi ikici haremi ÅŸerifi ve Müslümanların ziyaret etmekle emronulduÄŸu birincisi Mescid-i Harâm (Kâbe), ikincisi Mescid-i Nebevî, üçüncüsü ise Mescid-i Aksâ’dır.üçüncü Mescidi. Kudüsü’n dar sokakları taÅŸ basamakları ve her baÅŸka bir maniyle özgürlük üzerine yazılmış taÅŸ duvarları sizi içine hapsediyor.
Eski kentin yllarında yürürken yolları hıristiyanları, Yahudileri ve onların görmek istemediÄŸi bu toprakların gerçeksahipleri Müslümanları görürsünüz.
Kudüs; Bastığınız her taşın baktığınız her sokağın hikayesini düÅŸündüren ÅŸehir.
Camilerin, sinegogların, kiliselerin iç içe girdiÄŸi sabahın erken saatlerinde ezan seslerine çan sesleri ve burak meydanın yakarmalarının karıştığı ÅŸehir.
Kudüs; imanın, azmin, ibadetin ve Allah AÅŸkının odağı olmuÅŸ belkide dünyada hiçbir ÅŸehir insanlık için hiçbir ÅŸehir Kudüs kadar ehemmiyet arz etmemiÅŸtir. Üç semavi dinin müntesiplerince kutsal kabul edilen Kudüs eÅŸsiz bir mücevher gibi tarih boyumnca insanlığın ilgi ve iÅŸtihakını cezbetmiÅŸ, büyük istilaları üstüne çekmiÅŸ ve bu kutsal ÅŸehrin insanları sürekli felakete maruz kalmıştır.
Mescidi aksnın ilk ismi Beyt-i Makdis yani (kutsal ev anlamına gelir) Mescidi Aksa yer yüzünde Mescidi Haram’dan sonra 40 yıl sonra inÅŸa edilmiÅŸtir. Hicretin 16. Ayına kadar Müslümanların kıblesi olarak kalmıştır. Müslümanların ilk kıblesi olarak kalan kıblesi olak kalmıştır. Müsümanların ilk kıblesi olan mescidi aksanın ilk ÅŸekli tarihi kayıtlara göre Hz. Süleyman tarafından inÅŸa edilmiÅŸ ancak tarih boyunca çeÅŸitli deyiÅŸimlere uÄŸramıştır. 1967’den beri müslümanlara fiili saldırada bulunuyorlar ve küdüs 48 yıldan buya dreniÅŸi sürdürüyor.
Yorum Yazın