Lübnan’ın başkentidir. Akdeniz kıyısında, Lübnan Dağları eteklerinde kuruludur.
Lübnan’ın baÅŸkentidir. Akdeniz kıyısında, Lübnan DaÄŸları eteklerinde kuruludur. Åžam ve BaÄŸdat ile karayolu baÄŸlantısı vardır. Akdeniz ikliminin egemen olduÄŸu kentte kışlar ılık ve yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. Bankacılık, turizm, transit ticarete dayanan kent ekonomisi, 1975-1976’da Hristiyanlarla Müslümanlar arasında çıkan iç savaÅŸ büyük bir yıkıma uÄŸradı. Günümüzde de savaşın yarattığı yıkıntılar nedeniyle OrtadoÄŸu’nun ticaret merkezi olma niteliÄŸini yitirdiyse de hızla onarılarak eski ekonomik gücüne kavuÅŸmak üzeredir. Lübnan Üniversitesi (1951), Beyrut Amerikan Üniversitesi (1866), St. Joseph Fransız Üniversitesi (1875), Beyrut Güzel Sanatlar Akademisi gibi yükseköÄŸretim kurumlarında da durma noktasına gelen eÄŸitim de canlılığını kazanmak üzeredir.
Tarihi:
Beyrut’a ilk yerleÅŸenler Fenikelilerdir. Roma Ä°mparatoru Augustus kenti ele geçirdi. 551’de bir deprem sonucunda yıkılan kente 635’te Araplar yerleÅŸti. 1110’da Haçlı iÅŸgaline uÄŸradı ve Kudüs Latin Krallığı’nın yönetimine girdi. 16. yüzyılın baÅŸlarında Osmanlı topraklarına katılan kent, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Fransızlara bırakıldı, 1920’de Lübnan’ın baÅŸkenti oldu. 1941’de bağımsızlığına kavuÅŸan Lübnan, 1973 Arap-Ä°srail savaşı’na katılmamasına karşın (Filistin KurtuluÅŸ Örgütünün merkezi Beyrut’ta bulunduÄŸundan) Filistinlilere yönelik saldırılara hedef oldu. 1975’te Lübnan solunun desteklediÄŸi Filistinlilerle, Hristiyanların desteklediÄŸi Falanjistler arasında çıkan iç savaÅŸ, 1976’da Suriyelilerin çoÄŸunluÄŸunu oluÅŸturduÄŸu Arap Barış Gücü’nün ülkeye gelmesiyle biraz yatıştı. 1978’de Güney Lübnan’ı iÅŸgal ettiyse de BirleÅŸmiÅŸ Milletler gücü bölgeye gelince geri çekildi. 1982’de Güney Lübnan’ı yeniden ele geçiren Ä°srail Ordusu Filistinlilerin bulunduÄŸu DoÄŸu Beyrut’u kuÅŸattı. Uzun süren çatışmalar sonunda Beyrut’ta yaÅŸayan Filistinli 8.000 mücahit, deniz yoluyla Lübnan’ dan ayrılmak zorunda kaldı (30 AÄŸustos 1982). 23 AÄŸustosta Lübnan cumhurbaÅŸkanı olan BeÅŸir Cemayel’in 14 Eylül 1982’de öldürülmesi üzerine Ä°srail bu kez Batı Beyrut’u iÅŸgal etti. 15 Eylülde tamamlanan iÅŸgalden sonra Filistinlilere ait on binlerce sivilin yaÅŸadığı Sabra ve Åžatila kampları da sarıldı. Bu kuÅŸatmadan destek alan Hristiyan Falanjistler Ä°srail Savunma Bakanı Ariel Åžaron’un açık desteÄŸiyle Beyrut’taki Ä°srail karargahına 200 m uzaklıktaki Åžabra ve Åžatila, Filistin mülteci kamplarına baskın yaparak, 16, 17, 18 Eylül 1982’de binlerce Filistinli sivili öldürdüler. FKÖ gerillaları, Yaser Arafat ve binlerce Filistinli mülteci, Beyrut’tan ayrılmak zorunda kaldı. 1983’te Lübnan’da RaÅŸit Kerami baÅŸkanlığında bir Ulusal Birlik Hükümeti’nin kurulmasından sonra, önce Beyrut’u boÅŸaltan Ä°srail ve Suriye, daha sonra kademeli olarak Lübnan’ın içlerine çekildi. Kerami Hükümeti Beyrut uluslararası havaalanını açtı, kentte canlanma yeniden baÅŸladı. Ancak bu kez Dürzi-Åžii birliÄŸi ile, Ä°srail desteÄŸindeki Hristiyanlar arasında olagelen çatışmaların daÄŸlardan Beyrut’a taşınması üzerine Beyrut’ta bir “YeÅŸil Hat” oluÅŸturuldu (1984). Kentte sık sık top ve tankın kullanıldığı çatışmaların yanı sıra, sayıları 100-150’yi bulan ölüm olaylarına yol açan bombalı saldırıların önü alınamadı. 1975-1991 arasında Dürziler, Hristiyan Falanjlar, Ä°ran yanlısı Åžii Hizbullah Örgütü, Suriye yanlısı Åžii Emel Örgütü, Suriye ve Ä°srail askeri güçleri arasında egemenlik çekiÅŸmeleri ve terör eylemleri sürüp gitti; 15 yıldır süregelen (1975-1990) iç savaÅŸta ölen 120 bin, yaralanan 200 bin insanın büyük bir bölümü Beyrut’ ta yaÅŸamını yitirdi ya da sakat kaldı. 1991’de Lübnan Ordusu’nun denetimi ele geçirmesinden sonra kentte huzur saÄŸlanabildi.
Ülkede Åžii, Sunni, Ortodoks, Katolik, Protestan, Durzi, Maruni vs. gibi yaklaşık 14 adet din/mezhep bulunduÄŸu biliniyor. Åžehrin her yanında iç savaÅŸtan kalma kurÅŸun izlerinin bulunduÄŸu harabe binalar, adeta ibret olurcasına ÅŸehir merkezinde duruyor. Holiday Inn Oteli de balkondan balkona çatışmaların yaÅŸandığı bir otel ve Beyrut Ä°ç Savaşı’nın simgelerinden biri. Benzeri binaları Bosna Hersek’te de görebilirsiniz.
Osmanlı Devleti 420 sene Lübnan’a hakim oldu ve ne zaman ki topraklar kaybedildi, Lübnan’da çatışmalar boy göstermeye baÅŸladı. Osmanlı’nın 420 sene hakim olduÄŸu bu topraklarda çok az Osmanlı iÅŸaretlerine rastlansa da sadece 25 yıl elinde bulunduran Fransa, ülkeyi küçük Fransa haline getirmiÅŸ. Sokaklarda Fransız mimarisi göze çarpıyor ve Fransızca ülkedeki ikinci dil durumunda.
Åžehirde görülen son büyük olay, ülke zenginlerinden Refik El Hariri’ye düzenlenen suikasttır. Ülkede o dönemde bulunan Suriye askerleri sebebiyle suç Suriye’nin üstüne kalmıştır. Fakat suikastten sonra Suriye’nin ülkeden çıkmak zorunda kalması da bunun kime yaradığı konusunda düÅŸünülmesi gerekli olan bir konudur. Suikastte 1 tonluk TNT kullanılmış olup, patlamanın olduÄŸu yerde 12 metrelik bir çukur oluÅŸmuÅŸtur.Hariri için hazırlanan bir anıt var ancak ÅŸu an çadırla kaplı durumda. Muhtemelen pek yakında Lübnanlılar onun için daha düzgün bir anıt yapacaktır.
Gezilecek Yerler
Beyrut’a gelen herkesin mutlaka gördüÄŸü Güvercin Kayalıkları (Pigeon Rocks) ilk durak. Burası Beyrut’un Rouche ya da Corniche (korniÅŸ) adı verilen bir bölgesinde. Kıyı boyunca yürüyebileceÄŸiniz ve yemek yiyebileceÄŸiniz restoranlar burada. Hamra’dan yürüyerek 10 dakika kadar sürer.
Ardından fotoÄŸraf açısından Hamra’ya göre daha zengin olan Downtown’a vardık. Roma Hamamı, Al Omar Cami, El Emin Cami, Martys Meydanı, Åžehitler anıtı vs. gibi fotoÄŸraf açısından daha zengin bir yer. Ara sokakları gezerek birçok fotoÄŸraflanacak yer bulabilirsiniz.
Place de Etoile turistik açıdan süper bir yer. Tam ortasında Rolex’in armaÄŸanı olan bir saat kulesini barındıran alan yıldız ÅŸeklinde sokaklardan oluÅŸmuÅŸ ve birçok cafe ve dükkan var.
Byblos. Fenikelilerin bir liman kenti olan Byblos’ta gerçek fosiller hediye olarak satılmaktadır. Yurtdışına çıkarken sorun olmaması açısından fosillerin yanında bir de sertifika veriyorlar. 50 dolar civarından baÅŸlıyor fiyatları.
Jeita MaÄŸarası Dünya’nın yeni seçilecek harikalarından biri olmaya aday ve benim de Beyrut’ta en etkilendiÄŸim yer. Jeita, Beyrut’un kuzeyinde yer alıyor. Jeita Grotto iki maÄŸaradan oluÅŸuyor. Park yerinden birinci maÄŸaraya teleferikle ya da tren ÅŸeklindeki traktörlerle çıkabiliyorsunuz.
Jeita Grotto, içerisinde birçok dikit ve sarkıtın oluÅŸtuÄŸu ve Amerikalı bir kaÅŸif tarafından bulunan bir maÄŸara. Aslında kilometrelerce uzunluÄŸu var ancak 750 metrelik bir kısmı ziyarete açık. YürüyüÅŸ yaparken maÄŸaranın derinliÄŸini gördüÄŸünüzde gerçekten gözlerinize inanamıyorsunuz.
İkinci mağara ise sallarla geziliyor ve gezi alanı daha az.
Meryem Ana’nın heykelinin olduÄŸu Harissa’ya Tonlarca ağırlıktaki bu heykel, Beyrut’u tepeden görebileceÄŸiniz bir yerde konumlanmış. Hemen yakınında bir kilise ve geniÅŸ bahçesi var. Heykelin etrafını saran merdivenlerle en yakınına kadar çıkabiliyorsunuz ve bence fotoÄŸraf açısından en güzel açı o.
Baalbek, Selahattin Eyyubi’nin doÄŸduÄŸu, UNESCO tarafından da koruma altına alınan Roma kadar önemli çok eski bir antik bir kenttir.
onurozdemir/ nkfu
Yorum Yazın