Çıkan çatışmada 1 emniyet amiri şehit oldu, 6 polis yaralandı.
İstanbul Emniyeti'nin terör örgütü Devrimci Karargâh'a yönelik operasyonları önceki gece başladı. 60 hedefe baskın düzenlenip 40 kişi gözaltına alındı. Operasyonlarda eylem hazırlığını gösteren patlayıcı maddeler, bombalar, bomba düzenekleri, çeşitli silahlar ve mermiler ele geçirildi. Bostancı Emanet Sokak'taki Pınar Apartmanı'ndaki hücre evine ise dün saat 04.20'de operasyon düzenlendi. Polisin 'teslim ol' çağrısına terörist Orhan Yılmazkaya el bombasıyla karşılık verdi.
Çatışma çıkınca olay yerine Özel Harekât ve Terörle Mücadele ekipleri sevk edildi. Polis helikopterinin de desteğiyle bina sarıldı. Hücre evinin karşısındaki apartmanlara keskin nişancılar yerleştirildi. Çatışmanın ilk dakikalarında teröristin açtığı ateş ve atılan el bombaları sonucu 6 polis yaralandı. Baskın yapan timin başında bulunan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görevli Emniyet Amiri Semih Balaban, şehit düştü. Sokaktan geçen Mazlum Şeker isimli bir vatandaş hücre evinden ateş açılması sonucu hayatını kaybetti. Şeker'in, kafasına isabet eden kurşunla öldüğü belirtildi. Operasyonu görüntülemeye çalışan NTV kameramanı İlhan Kandaz ise kulağından hafif şekilde yaralandı.
Terörle Mücadele'nin kullandığı telsiz frekansına girerek, "Yaşasın devrim ve sosyalizm." diyen terörist Orhan Yılmazkaya (39), çok sayıda el bombası kullandı, uzun namlulu silahla polise ateş açtı. El bombaları nedeniyle apartmanda yangın çıktı. Sabah 04.20 sularında başlayp 11.30 sularında sona eren çatışma sebebiyle üst katlarda oturan apartman sakinleri evlerinde mahsur kalırken polis müdahale etmekte zorlandı. Hücre evine giren özel tim, teröristin bulunduğu odanın duvarını ateş ederek deldi. Yılmazkaya ölü olarak ele geçirildi. Teröristin, Çanakkale'nin Bayramiç ilçesi nüfusuna kayıtlı olduğu öğrenildi. Yılmazkaya'nın İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdikten sonra bir dönem Sabah Gazetesi'nde çalıştığı ileri sürüldü.
Devrimci Karargâh örgütünün hedefinde 1 Mayıs işçi bayramının olduğu öğrenildi. Alınan bilgilere göre İstanbul Emniyeti, 1. Ordu Komutanlığı ve AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'na yönelik saldırıların ardından örgüte yönelik çalışma başlattı. Yapılan teknik ve fiziki takip sırasında Orhan Yılmazkaya'nın örgütün üst düzey yöneticilerinden biri olduğu belirlendi. Tüm bağlantıları deşifre edildi. Yılmazkaya ile Vatan Gazetesi'nin internet sorumlusu Aylin Duruoğlu'nun bağlantıları da tespit edildi. Özellikle Bağcılar bölgesinde yapılanan örgütün 1 Mayıs günü bombalı eylem yapmayı planladığı öğrenildi.
'Hücre evinde 3 kişi vardı' iddiası
Hücre evinde 'bir terörist bulunduğu' açıklamasına rağmen çatışma sırasında evde üç teröristin olduğu öne sürüldü. Evde, Orhan Yılmazkaya'nın yanı sıra Necdet Öztürk ve Melek Seven'in bulunduğu iddia edildi. Bir görgü tanığı, sabaha karşı bir teröristin dışarıya çıkarak ateş etmesiyle uyandığını söyledi. Tanık, olayla ilgili şu bilgileri verdi: "Gösteri merkezinin önünde bir kişi polis tarafından gözaltına alındı. Onu polis merkezine götürdüler. Silah sesleri gelmeye devam etti. Çok sayıda polis buraya geldi. 06.30 gibi özel timler de olay yerine geldi. Evdeki teröristlerle çatışmaya girdiler. Polislerden duyduğuma göre evde 3 kişi vardı. Biri polis tarafından yakalandı. Biri yaralı olarak ele geçirildi, biri de öldürüldü. Ben konuşmaların hepsini duydum."
'Sansasyonel eylem yapacaklardı'
Devrimci Karargâh örgütüne yönelik operasyonun ardından İstanbul'a gelen İçişleri Bakanı Beşir Atalay, örgütün uzun süredir takip edildiğini açıkladı. İl genelinde gece boyunca 60 adrese baskınlar yapılarak 40 kişinin gözaltına alındığı bilgisini veren Atalay, öldürülen teröristin örgütün lider kadrosunda yer aldığını anlattı. Atalay şunları söyledi: "Elimizde bilgiler vardı, örgüt izleniyordu. Önümüzdeki günlerde sansasyonel eylemler yapacakları yönünde bilgiler vardı. Tespitler yapılmıştı. Bunlar aşırı sol ve bölücü terör örgütleriyle bağlantılı kişiler ve hedeflerdir. Ölü ele geçirilen terörist Orhan Yılmazkaya, 'Devrimci Karargah' diye bilinen hem solla hem de bölücü terör örgütüyle irtibatlı bir organizasyonun lider kadrosundan. Önceden izlenen önemli 3 kişiden biridir bu. Operasyonda ayrıca patlayıcı, C-4, silah, patlatma için hazırlanmış bomba düzenekleri, buna benzer unsurlar ele geçirildi."
Başbakan: Hücre evi, patlayıcı deposu gibi
Başbakan Tayyip Erdoğan, hücre evinin patlayıcı deposunu andırdığını söyledi. Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde yaralıları ziyaretinin ardından açıklama yapan Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin "Bu örgüte, terör örgütü PKK'nın eğitim verdiğine ilişkin bilgiler bize ulaştı. Ergenekon bağlantısı olabileceği yönünde de bilgiler var." şeklindeki sözlerine, "Orada kullanılan silahlar açısından değerlendirmeler yapıldıktan sonra bilgiler net bir şekilde sizlere verilecektir." şeklinde karşılık verdi. "Sansasyonel eylemlerden bahsedildi. Ne diyeceksiniz?" sorusuna Erdoğan, "Çok değişik cinste orada patlayıcılar var. Adeta bir depo... Bomba düzeneklerinden tutunuz da değişik birçok patlayıcılara varıncaya kadar." diye cevapladı.
Şehit emniyet amirinin eşi de polis
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Terörle Mücadale Şube Müdürlüğü'nde görevli Emniyet Amiri Semih Balaban Bostancı hücre evine yapılan baskında şehit oldu. Balaban'ın operasyon yapan Terör Timi'nin amiri olduğu öğrenildi. Polisin şehitlik haberi ailesini yasa boğdu. Balaban'ın eşi Filiz Balaban'ın İnterpol'de görevli polis olduğu öğrenildi. Bu arada operasyonda yaralanan 6 polis memuru Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Polislerin sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi. Başbakan Tayyip Erdoğan da hastaneye gelerek yaralıları ziyaret etti. Erdoğan, Balaban'ın eşi Filiz Balaban'ı telefonla arayarak başsağlığı dileklerini iletti. Başbakan'ın Bayan Balaban'a "Çok büyük üzüntü içindeyiz. Çocuklarınıza ve ailenize başsağlığı diliyorum. Yapabileceğimiz ne varsa lütfen bize iletin." dediği öğrenildi.
Operasyonda Ergenekon izi
Çatışmada ölü ele geçirilen Orhan Yılmazkaya'nın Devrimci Karargâh adlı terör örgütünün üst düzey üç yöneticisinden biri olduğu öğrenildi. Yılmazkaya'nın terör örgütü olduğu iddia edilen Ergenekon'un sanıkları Muzaffer Tekin, Mete Yalazangil, Birol Başaran ve Zeki Yurdakul Tağman ile telefon görüşmelerinin tespit edildiği ileri sürüldü. Devrimci Karargâh adlı yasadışı sol örgütün 1970 yılında kurulduğu, 1990'da eylemlerine son verdiği 2 yıl önce tekrar aktif hale geldiği kaydedildi.
Evi, iki ay önce kiralamışlar
Hücre evinin 2 ay önce aynı sokakta bulunan bir emlakçıdan kiralandığı öğrenildi. Daireyi Necdet Öztürk ve Melek Seven isimli kişilerin kiraladığı ve kendilerini nişanlı olarak tanıttıkları kaydedildi. Öztürk'ün gemi kaptanı olduğunu söylediği, Seven'in ise kendisini bir televizyon kanalında çocuk programı yapımcısı olarak tanıttığı belirtildi. Necdet Öztürk'ün güven vermek için yanında 13 yaşında bir çocukla emlakçıya gittiği ve eski eşinden olan oğlu olarak söylediği öğrenildi.
İşyerine giderken vuruldu
Sokaktan geçerken teröristin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Mazlum Şeker'in (18) lokantada çalıştığı öğrenildi. Çalıştığı balık lokantasına giden Şeker, çatışmayı görünce merak edip olay yerine yaklaştı. Basın mensuplarının yanına gelen Şeker, neler olduğunu sordu. Tam bu esnada gelen kaza kurşunu sol kulağının arkasına isabet ederek sağ kulağından dışarı çıktı. Kanlar içinde yere yığılan Şeker'e ilk müdahaleyi basın mensupları yaptı. Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne bağlı acil servise geldiğinde ölmüş olan 18 yaşındaki genç, Diyarbakır Bismil'li bir ailenin dördüncü çocuğuydu.
Terörist, polise telsizle seslendi
Baskın esnasında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin kullandığı frekansa giren teröristler, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve basın mensuplarına seslendi. Terörist, "Müdür duyuyor musun sesimi?" diye başlayan konuşmasında şunları söyledi: "Teslim olmayan bir özel devrimci kuşağına layık olmaya çalışacağım. Devrimci Karargah savaşçısıyım. Yaşasın devrim ve sosyalizm. Yaşasın halkların kardeşliği. Yaşasın Türk ve Kürt halklarının mücadele birliği. Biz düşeceğiz fakat bizden sonra bu kavga mutlaka sürecek. Nasıl binlerce yıldan beri sürdüğü gibi. Thomas Mürchel'den, Şeyh Bedrettin'den, Mahir Çayan'lardan, İbrahim Kaypakkaya'lardan ve Deniz Gezmiş'lerden beri sürdüğü gibi."
Kameraman hafif yaralandı
Çatışmanın çıktığı binanın karşısında çekim yapan NTV kameramanı İlhan Kandaz, kulağından vuruldu. Hastaneye kaldırılan Kandaz, olay anında binaya 100 metre mesafede olduğunu söyledi. Yeterli güvenlik önleminin alınmadığını iddia eden Kandaz, "Bizim vurulduğumuz alanda insan olmamalıydı." dedi. Kandaz, Vali Muammer Güler'e dava açacağını ifade etti.
ZAMAN
Yorum Yazın