Türk siyasetinden bir yıldız daha kaydı

Aydın Menderes, tedavi gördüğü Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde akşam saatlerinde hayatını kaybetti. Bir süredir hastanede tedavi altında bulunan Menderes, öğle saatlerinde durumunun kötüleşmesi üzerine hastanenin yoğun bakım bölümüne alınmıştı. Kasım ayının ortalarında bağışıklık sisteminden kaynaklanan bir rahatsızlıktan dolayı özel bir hastanede bir hafta tedaviye alınan Menderes, daha sonra Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne nakledilmişti. 19 Kasım tarihinden itibaren burada tedavisine devam edilen Menderes, öğle saatlerinde hastalığının ağırlaşması üzerine yoğun bakım ünitesine kaldırıldı. Menderes, tüm müdahalelere rağmen akşam saat 20.30 sularında hayatını yitirdi. Menderes için bugün Hacıbayram Camii'nde öğle namazını müteakiben cenaze namazı kılınacak. Menderes, yarın da İstanbul Fatih Camii'nde öğleyin kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verilecek. Eşi Ümran Menderes, Aydın Menderes'in hastaneye yatırılmasından sonra şu açıklamayı yapmıştı: "Üşütmüştü, aşı olmuştu. Başka bir hastanedeydik, mikrop almış, bağışıklık dengesi bozulmuş. Doktorlar, enfeksiyonla mücadele ediyorlar." demişti. Menderes'in vefatı üzerine siyasiler şunları söyledi:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: Aydın Menderes'in Hakk'a yürümüş olmasından dolayı milletçe çok büyük bir hüzün içindeyiz. Merhum Adnan Menderes'in, haksız ve hukuksuz idamına rağmen, Aydın Menderes, demokrasi, özgürlük, kalkınma mücadelesinden asla geri durmadı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Güzel bir ailenin güzel bir evladıydı. Türk halkının gönlünde taht kuran bir başbakanın oğluydu. Siyasette iz bıraktı.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel: Sağduyu insanıdır. Bizim için kardeş mesabesindedir. Başından sonuna kadar aziz babasının hatıraları ile doluyuz.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: Türk siyaset dünyası önemli bir kayıpla karşı karşıya, kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek: Vatanı ve milleti için hizmet etmiş ve karşılığında bedelini idam sehpasıyla görmüş çileli bir babanın, eşinin ve çocuklarının acısını uzun yıllar yüreğinde çekmiş ailenin, annenin, bir evladıydı.

Vedalaşamamışlardı... Anıtmezar'da kavuşuyorlar

"Benim içimde bir ukde olarak kalmıştır. İki dakikacık bile komutan bizi yalnız bırakmadı, doğru dürüst bir vedalaşma imkânı bulamadık. İçimizde kalan, söylemek istediklerimiz vardı ama ona sıra gelmedi." Babası merhum Adnan Menderes'le Yassıada'daki son görüşmelerini bu sözlerle anlatmıştı Aydın Bey. Yetim kaldığında henüz 15 yaşında bir delikanlıydı. "Desem ki ameliyatsız sizin diri diri ciğerinizi sökseler ne hissedersiniz?" cümlesi, darağacına uğurlanan bir babanın ardından yaşanan tarifsiz acıyı özetliyordu. 50 yıllık bu acı, bu hasret, Anıtmezar'da anne ve babasının koynunda son bulacak.

Aydın Menderes, hayatı trajedilerle dolu ailenin son ferdiydi. Demokrat Parti'nin kurulduğu 1946 yılında, ailenin üçüncü ve son erkek çocuğu olarak dünyaya gelmişti. 65 yıllık hayatı birçok drama sahne oldu. En büyüğü kuşkusuz, babasız günlerin başladığı 27 Mayıs 1960 darbesiydi. Babasını darbeden 2 gün önce Eskişehir'e annesiyle birlikte uğurladı. Darbeden önce son görüşmesiydi bu. Sonrasında, Yassıada yargılamalarını uzaktan izleyeceklerdi. Sadece iki kez görüşmelerine izin verildi. İkincisinde babasının yüzüne bakıp "Ya, bu güzel, ipekten yumuşak, veli mizaçlı insanın, hizmet dervişinin boynuna kim, nasıl yağlı ilmiği geçirebilir?" diyecekti.

İdamdan önce sarılmak da nasip olmadı. Darbeciler bunu da çok görmüşlerdi. İdamları, bütün Türkiye gibi onlar da 17 Eylül akşamı haberlerinde radyodan öğrendiler. Metanet ve vakarla davrandılar. Elbette yaşanan acıydı ve bunu şöyle ifade edecekti: "Bir insan en yakınını fevkalâde haksız bir şekilde darağacında ve bir cinayet şeklinde kaybederse; insanlar ne hissederlerse, nasıl bir acı duyarlarsa, sanki bir el göğüslerini yarmış, ciğerlerini oradan koparmışçasına belki daha büyük bir acı duyarlarsa hepimiz böyle bir acı duyduk."

Babasının ardından iki ağabeyi Yüksel ve Mutlu'yu da trajik şekillerde kaybetti. 1972'de Yüksel Menderes intihar ederken, 6 yıl sonra da Mutlu Menderes, trafik kazasında hayatını kaybetti. Aydın'ın artık tutunacak tek dalı, annesi Berin Hanım'dı. Menderes, 1991 yılında hayatını Ümran Hanım'la birleştirdikten 3 yıl sonra, annesini de ebedi âleme uğurladı. 1996 yılında bu kez kendisi bir trafik kazası geçirdi. Menderesler'in 'Türk siyasî hayatının Kennedy'leri' olarak anılması da özellikle bu son hadiseden sonra yoğunlaştı. Kazadan ağır yaralı kurtulan Aydın Bey'in boynundan aşağısı felç oldu.