Salzburg

Coğrafi konum olarak: Alp dağlarının eteklerinde, Almanya sınırındadır. Aynı zamanda Salzach nehrinin kıyısında kurulu şehir ismini de bu nehirden almıştır.

Zaten: ÅŸehrin ilk yerleÅŸimcileri, burada hayatlarını “zengin tuz çökeltileri” nden kazanmışlardır. Åžehrin isminin Almanca anlamı “Tuz kalesi” demektir. Bu ÅŸehir: Avusturya ülkesinin genelinde olduÄŸu gibi, klasik müzikle anılır. Ünlü besteci “Mozart” bu ÅŸehirde doÄŸmuÅŸtur. Mozart’ın doÄŸumunun 250’nci yılı: 27 Ocak 2006 tarihinde büyük törenlerle kutlanmıştır. Öte yandan, 36 yaşında yani çok genç yaÅŸta ölen bu ünlü bestecinin ölüm nedeni olarak, üstün zekası söyleniyor. Her yıl düzenlenen “Salzburg Festivali” sırasında, klasik müzik konserleri, binlerce kiÅŸinin buraya akın etmesine neden olur.

Åžehir, Avusturya ülkesinin dördüncü büyük ÅŸehridir. Kışın karlarla kaplı ÅŸehir: kışların en güzel yaÅŸanabileceÄŸi bir yer olarak önem kazanır. Eski ÅŸehir ve yeni ÅŸehir: birbirinden kesin çizgilerle ayrılmıştır. Salzach nehrini geçer geçmez bunu rahatlıkla hissedersiniz.

Åžehrin baÅŸlıca gelir kaynağı “turizm” dir. Turizm özellikle “Mozart” üzerine yoÄŸunlaÅŸmıştır. Mozart ürünleri o kadar yoÄŸundur ki, turistler bu ürünlere milyonlarca euro öderler. Åžehrin turizm özellikleri: her yerinden huzur akan, müzeleri bol, sokaklarında piyano sesleri çınlayan, tepesinde bir kale bulunan, havası tertemiz bir ÅŸehir olarak bilinir. Hatta: bu ÅŸehirde evden çok kilise bulunduÄŸu söylenir. Özellikle, ÅŸehrin ortasından akıp giden nehir ve kıyısındaki evler, muhteÅŸem güzeldir ve aynı zamanda düzgün ÅŸehirleÅŸmenin örneklerini sunarlar. Nehir kıyısındaki çimenlere uzanarak, kalenin muhteÅŸem görüntüsünün eÅŸliÄŸinde, eski ÅŸehri izlerken güneÅŸin batışını da görebilirsiniz. Evet, bu ÅŸehirde yaklaşık 160 bin kiÅŸi yaÅŸarken, Casino nedeniyle özellikle yerli turistler de yoÄŸun bir hareketlilik saÄŸlar ve ÅŸehir nüfusu sürekli olarak bu rakamın üstünde bulunur. Günümüzde: Salzburg, Avusturya ülkesi içinde, bağımsız bir ÅŸekilde yönetilen tek eyalettir. Aynı zamanda: Roma Ä°mparatorluÄŸundan geriye kalan tek bağımsız eyalettir.

Keltler ve Romalılar döneminde de varlığını sürdürmüÅŸtür. Ancak, ÅŸehrin önemini kazanması: 8. yüzyıldaki misyonerlik hareketleriyle gerçekleÅŸmiÅŸtir. Yaklaşık 700 yılında St.Rupert tarafından kurulan kilise ile ÅŸehir, bölgenin en önemli spritüel merkezlerinden biri haline gelmiÅŸtir ki, bu özelliÄŸini günümüzde de sürdürmektedir. Åžehir, 798 yılında, Kutsal Roma Ä°mparatorluÄŸu içinde, arÅŸidüklük ünvanını kazanır.

Åžehrin asıl geliÅŸme dönemi ise, 14. yüzyılda baÅŸlamıştır. Ana vatanı olan Bavyera’dan ayrılan ÅŸehir: 1816 yılında: Avusturya’ya katılmıştır.

12 Mart 1938 tarihinde, ÅŸehir Almanlar tarafından iÅŸgal edilir. Alman birlikleri ÅŸehre girmelerinin hemen ardından: ÅŸehirdeki Yahudileri ve diÄŸer azınlıkları toplayarak, ölüm kamplarına sürgün ettiler. II. Dünya savaşı sırasında kurulan “Salzburg-Maxglan” toplama kampı: bu ölüm kamplarından birisi olarak bilinir. Ä°nsanlar buraya toplanıyor ve yerli sanayide ucuz iÅŸgücü olarak, ölene kadar çalıştırılıyorlardı. Savaşın bitimine yakın, müttefik güçler tarafından ÅŸehir bombalanır. Özellikle. Salzburg tren istasyonunun çevresinde, yoÄŸun bombardıman sonucu mevcut yapıların büyük bölümü yıkılır, yok olur.

Sonuçta: Müttefik güçleri 5 Mayıs 1945 tarihinde, Salzburg ÅŸehrine girerler. Åžehrin yakın geçmiÅŸinde, yine önemli bir olay vardır. II. Dünya savaşından kalma bir bombanın tespit edilmesi üzerine, bulunduÄŸu yerden çıkarılması çalışmaları sırasında, bomba patlar ve tren istasyonunda büyük hasar meydana gelir, 2 kiÅŸi ölür ve çok sayıda insan yaralanır. Hatta: takip eden süreçte, uzun zaman, evlerin çatılarında ÅŸarapnel parçaları görülmüÅŸtür.

1997 yılında, Salzburg ÅŸehrinde bulunan “Eski Åžehir” ve “Schönbrun Sarayı”: Dünya Kültür Mirası Listesi’ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır. gezi-yorum