Güvenli bölge fiilen oluşmuş durumdadır

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Güvenli bölge fiilen oluşmuş durumdadır
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Münbiç'e kadar olan Türkiye-Suriye sınırı içerisinde bugün güvenli bir bölge fiilen oluşmuş durumdadır." dedi.

CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Ä°brahim Kalın, "Münbiç'e kadar olan Türkiye-Suriye sınırı içerisinde bugün güvenli bir bölge fiilen oluÅŸmuÅŸ durumdadır." dedi. 

Kalın, Türkiye CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan baÅŸkanlığında CumhurbaÅŸkanlığı Külliyesi'nde yapılanCumhurbaÅŸkanlığı Kabine Toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu, basın mensuplarının gündeme iliÅŸkin sorularını yanıtladı.

Münbiç ve Fırat'ın doÄŸusuyla ilgili ABD ile yürütülen müzakerelerin devam ettiÄŸini belirten Kalın, "Evvelsi gün Sayın Milli Savunma Bakanımız ile Washington'a yaptığımız ziyaret çerçevesinde de bu konuları etraflı bir ÅŸekilde ele alma imkanımız oldu. Aynı ÅŸekilde Hazine ve Maliye Bakanımız da kendi ekonomik konularının dışında Sayın (ABD BaÅŸkanı Donald) Trump ile yaptığı görüÅŸmede bu konuları etraflı bir ÅŸekilde ele aldılar. Bizim beklentimiz, Münbiç yol haritasının bir an önce hayata geçirilmesi ve Fırat'ın doÄŸusunda hiçbir terör unsurunun barındırılmasına müsaade edilmemesi." ifadelerini kullandı.

Münbiç'te, Türk ve Amerikan askerlerinin ortak devriye faaliyetlerinin devam ettiÄŸini ve yeni devriye faaliyetlerinin yapılması için de görüÅŸmelerin sürdüÄŸünü anımsatan Kalın, ÅŸunları kaydetti:

"Askeri birliklerimiz ve istihbari unsurlarımız tarafından bu çalışma yürütülüyor. Burada güvenli bölge meselesi de öncelik arz eden bir konu. Sayın Trump'ın kamuoyuna açık bir ÅŸekilde deklare ettiÄŸi yaklaşık 32 kilometrelik güvenli bölge meselesi de gündemimizde olmaya devam ediyor. Beklentimiz sürecinin devam etmesi, güvenli bölgenin kurulması bunun da Türkiye'nin kontrolünde olmasıdır. Bu bölgenin hiçbir terör örgütüne, PYD/YPG, DEAÅž veya rejim unsurlarına bir güvenli bölge ya da nefes alabilecekleri bir alan haline gelmemesidir. Bunun için de çalışmalarımız yoÄŸun bir ÅŸekilde devam ediyor."

Suriye'nin toprak bütünlüÄŸü

Suriye'nin güvenliÄŸi çerçevesinde Türkiye'nin, hem Astana sürecinde hem de Cenevre sürecinde çalışmalarının devam ettiÄŸini aktaran Kalın, "Türkiye aynı anda iki süreçte de bulunan hemen hemen tek ülke. Dolayısıyla hem Astana'da Ä°ran ve Rusya ile hem de Cenevre'de uluslararası toplumun diÄŸer aktörleriyle bu çalışmaları yoÄŸun bir ÅŸekilde sürdürmeye devam edeceÄŸiz." diye konuÅŸtu.

Kalın, Irat'ta, Suriye'de ya da dünyanın herhangi bir yerinde Türkiye'ye yönelik tehditlere karşı her türlü tedbirin bundan sonra da kararlı bir ÅŸekilde alınacağını vurguladı.

Ä°ran DışiÅŸleri Bakanı Zarif'in Türkiye ziyareti

Ä°brahim Kalın, Ä°ran DışiÅŸleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in Suriye ziyareti sonrası CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'a bir rapor sunacağını söylediÄŸi, söz konusu raporda Åžam'dan gelen net bir mesajın olup olmadığına iliÅŸkin soruyu ÅŸu ÅŸekilde yanıtladı:

"Sayın Zarif'in Åžam'dan sonra Ankara'ya gelip görüÅŸmeler yapması bu tür yorumlara sebep olmuÅŸ olabilir ama bizim böyle bir ara buluculuk arayışımız söz konusu deÄŸil, öncelikle bunun altını çizmek isterim. Ä°ran ile iyi iliÅŸkiler içerisinde olduÄŸumuz, Suriye konusunda birlikte çalıştığımız bir ülkedir. Suriye'de özellikle Esed rejiminin geleceÄŸi konusundaki görüÅŸ ayrılığımız da zaten bilinmektedir. Biz Suriye'nin toprak bütünlüÄŸü ve siyasi birliÄŸi çerçevesinde meÅŸru bir yönetimin iÅŸ başına gelmesi ve bunun için de Anayasa Komisyonunun kurulması ve seçimlerin yapılmasıyla ilgili çerçevemizi baÅŸtan beri net bir ÅŸekilde ortaya koymuÅŸ bulunuyoruz. O manada ara buluculuk arayışımız söz konusu deÄŸil. Rejimle bir temasımız, diyaloÄŸumuz söz konusu deÄŸil. Oraya dönük bir mesaj iletmemiz gerektiÄŸinde bunu zaten Ä°ran ve Rusya üzerinden yapmaktayız. Bunu da öncelikle sınır güvenliÄŸimizin saÄŸlanması çerçevesinde yürütüyoruz. Çatışmaların sona erdirilmesi ve siyasi sürecin hayata geçirilmesi konusunda Ä°ran ile yakın çalışmaya devam edeceÄŸiz ama kastettiÄŸi manada bir ara buluculuk süreci söz konusu deÄŸil."

Zarif'in önerisi

Bir gazetecinin, "Ä°ran DışiÅŸleri Bakanı Cevad Zarif'in dünkü basın toplantısında, 'Suriye'de sınır bölgelerinin Esed rejimine verilmesi' gibi bir önerisi oldu. Türkiye bu öneriye nasıl bakıyor?" sorusunu üzerine Kalın, ÅŸunları söyledi:

"Cerablus'tan Afrin'e, Afrin'den Ä°dlib'e kadar o bölgede oluÅŸturduÄŸumuz statüye baktığınızda burada ne PKK'nın ne DEAÅž'ın ne de rejim unsurlarının olmadığını görüyoruz. Dolayısıyla böyle bir yapı mümkündür. Dolayısıyla 'Türkiye'nin temizlediÄŸi yerlere rejim unsurları gelsin' demek biraz fırsatçılık oluyor. Türkiye buralarda terörle mücadele ederek, buraları temizleyip hem kendi güvenliÄŸini hem de bölge halkının güvenliÄŸini teminat altına almış durumda ama Suriye haritasının diÄŸer bölgelerine baktığınız zaman rejimin, Fırat'ın doÄŸusunu Amerikalılara bıraktığını, belli yerleri bizim müdahalemizden önce Afrin'de PYG/YPG'ye bıraktığını, belli yerleri Rusya Federasyonu'na bıraktığını, güneyde baÅŸka unsurlara bıraktığını görüyoruz. 'Türkiye'nin temizlediÄŸi yerlere rejim unsurları gelsin' demek gerçeklerle baÄŸdaÅŸmıyor. Bizim zaten böyle bir beklentimiz, talebimiz ne de bir onayımız söz konusu. Öncelikli olarak sınırda öngördüÄŸümüz, Cerablus-Ä°dlib hattında mevcut statünün korunması, yerel halkın kendi imkanlarıyla buraları yönetmesi. Fırat'ın doÄŸusunda da bir güvenli bölge kurulduÄŸu zaman buranın kontrolünün Türkiye'de olması."

"ABD'nin Suriye'den çekilme konusunda bir aksama oldu, bu kararı geri mi aldılar? ABD'deki görüÅŸmelerinizde gözleminiz nedir?" sorusuna Kalın, ÅŸu cevabı verdi:

"Sayın Trump'ın ABD'nin Suriye'den çekileceÄŸini duyurmasından beri Amerikalılar arasında da bir tartışma devam ediyor. Bununla ilgili net bir yol haritasının ortaya konulamadığını görüyoruz. Yani bir gün söylenen ÅŸeyleri ertesi gün yalanlandığını ya da revize edildiÄŸini görüyoruz. Washington'da bizim edindiÄŸimiz izlenimler de bu yönde. Belli ki farklı birimler arasında da farklı görüÅŸler dile getiriliyor. Bizim açımızdan çekilme kararı doÄŸru bir karardır, güvenli bölgenin kurulması doÄŸru bir karardır ama bunun ÅŸeklinin nasıl olacağı, buraları kimin kontrol edeceÄŸi, bu bölgenin kime hizmet edeceÄŸi konusu bunlardan daha da önemlidir. Buradaki temel mesele, Amerikan yönetiminin halen YPG/PYD unsurlarına destek vermesidir. Sayın CumhurbaÅŸkanımız, Sayın Trump ile yaptığı birçok görüÅŸmede açıkça ifade ettiler. Bizim Suriye'nin herhangi bir bölgesinde, Fırat'ın doÄŸusunda, Deyrizor'da, Rakka'da ya da baÅŸka bir yerde güvenliÄŸi saÄŸlamak için PYD/YPG gibi bir terör örgütüne ihtiyacımız yok. 

Burada DEAÅž'a karşı bir mücadele verilecekse, baÅŸka bir terör örgütüne karşı mücadele verilecekse bunu birlikte yapabiliriz. Birlikten kasıt Türkiye'dir, ABD'dir, uluslararası koalisyondur, yerel halktır, Özgür Suriye Ordusudur. Birçok unsurun içerisinde terörle doÄŸrudan irtibatlı bir örgütü seçip bunlara destek vermek zaten baÅŸtan beri Amerikan politikasının en yanlış tarafını teÅŸkil etmiÅŸtir. Dolayısıyla beklentimiz sürecinin devam etmesi, güvenli bölgenin kurulması bunun da Türkiye'nin kontrolünde olmasıdır."

"Nihai karar Yüksek Seçim Kurulunundur"

Toplantıda seçim konusunun gündeme geldiÄŸini, detayların ise sunumlar bittikten sonra yapılacak özel oturumda ele alınacağını anlatan Kalın, "Sayın CumhurbaÅŸkanımız da açılış konuÅŸmasında bu seçimlerin baÅŸarıyla gerçekleÅŸmiÅŸ olmasından, herhangi bir güven zaafına yol açmadan tamamlanmış olmasından duyduÄŸu memnuniyeti ifade ettiler ve bundan sonra 2023 hedeflerine kenetlenerek el birliÄŸiyle Türkiye toplumunun bütününü hedefleyen bir ittifak ile çalışmalarımıza devam edeceÄŸimizin altını çizdiler." diye konuÅŸtu. 

Kalın, kabinenin yoÄŸun bir gündemi olduÄŸunu ve ilgili bakanlıkların alanlarında çalışmalarını yoÄŸun ÅŸekilde sürdürmeye devam edeceklerini ifade etti. 

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın seçim sonuçlarına yönelik bir ön deÄŸerlendirmesi olduÄŸunu dile getiren Kalın, seçimlerin millet için hayırlı olması temennilerini iletti. 

Kalın, "Bu seçimler, aslında AK Parti'nin aldığı oyu, Cumhur Ä°ttifakı'nın aldığı oyu dikkate aldığınızda CumhurbaÅŸkanımıza olan güvenin tekrar teyit edildiÄŸini bir kez daha göstermektedir." dedi.

Seçim sonuçlarıyla ilgili Ä°stanbul baÅŸta olmak üzere bazı yerlerde hukuki süreçlerin devam ettiÄŸini belirten Kalın, "Sayın CumhurbaÅŸkanımızın daha önce de ifade ettiÄŸi gibi nihai karar Yüksek Seçim Kurulunundur. Hukuki yolların tüketilmesinin ardından Yüksek Seçim Kurulunun vereceÄŸi karar da nihai olarak bizim temel kabulümüz olacaktır. Böylece milletin iradesi sandığa yansıdığı ÅŸekliyle de siyasi ve hukuki bir kimlik kazanacak, baÄŸlayıcı hale gelmiÅŸ olacaktır. Yapılan itirazlar bu ikisi arasında, yani sandığa giden seçmen ile onun iradesinin olduÄŸu gibi yansıtılması arasında yaÅŸanmış olan muhtemel ihlalleri, hukuksuzlukları, kasıtlı veya kasıtsız yanlışlıkları ortaya çıkartmayı hedeflemektedir." deÄŸerlendirmesinde bulundu. 

Terörle mücedele

Ä°brahim Kalın, toplantıda iç ve dış güvenlik konularının da geniÅŸ yer tuttuÄŸunu, bunlarla ilgili Milli Savunma Bakanlığı, Ä°çiÅŸleri Bakanlığı ve MÄ°T BaÅŸkanlığının iç ve dış güvenlikle ilgili sunumlarının yapıldığını aktararak, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

"Terörle mücadele kararlı bir ÅŸekilde bundan sonra da devam edecektir. Bu kurumlarımız arasında, Milli Savunma Bakanlığı, Ä°çiÅŸleri Bakanlığı ve Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatımızın tam bir koordinasyon içerisinde yürüttüÄŸü faaliyetlerle Türkiye'nin içinde ve dışında güvenlik alanında ciddi hissedilebilir bir ivmenin kazanıldığını, baÅŸarıların elde edildiÄŸini memnuniyetle söyleyebiliriz. PKK terör örgütü olsun, PYD/YPG gibi iltisaklı terör örgütleri olsun, DHKP-C gibi, FETÖ gibi, DEAÅž gibi diÄŸer terör örgütleri olsun bunlara karşı yoÄŸun ve kapsamlı mücadelemiz bundan sonra da devam edecektir. Terörle mücadele Türkiye'nin sadece sınırları içinde verilen bir mücadele deÄŸildir. Türkiye'nin sınırlarını, sınır ötesinde saÄŸlamamız öncelikli hedeftir."

Bu konuda iç ve dış istihbaratla ilgili birimlerin çalışmalarını bundan sonra da yoÄŸun ÅŸekilde devam ettireceklerini dile getiren Kalın, "Özellikle Milli Ä°stihbarat TeÅŸkilatımızın insani ve teknolojik istihbaratın bütün imkanlarını kullanarak içeride ve dışarıda terörle mücadele konusunda, istihbari bilgi saÄŸlama konusunda, karşı espiyonaj konularında yoÄŸun çalışmalar yürüttüÄŸünü ve sahada çok ciddi baÅŸarılar elde ettiÄŸini de ifade etmek isterim." ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Kalın, Ä°çiÅŸleri Bakanlığının terörle mücadelenin yanında uyuÅŸturucuyla mücadele, kamu düzeninin saÄŸlanması ve trafik gibi konularla ilgili çalışmalarının devam ettiÄŸini, bunların da toplantıda detaylı bir ÅŸekilde ele alındığını bildirdi. 

Dijital dönüÅŸüm

CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın bürokrasinin azaltılması ve e-devlet yapısının güçlendirilmesiyle ilgili kapsamlı bir sunum yaptığını anlatan Kalın, son yıllarda dijital dönüÅŸüm konusunda dünyada önemli geliÅŸmeler yaÅŸandığını, Türkiye'nin bu konuda deÄŸiÅŸimi ilk göÄŸüsleyen ve hayata geçiren ülkelerin başında geldiÄŸini anlattı. 

Konuya iliÅŸkin verileri de paylaÅŸan Kalın, "VatandaÅŸlarımızın devletle ilgili kamu iÅŸlerini yaparken hem baÅŸvuru sayısını hem sunmak zorunda oldukları belge sayısını hem de gezmek zorunda oldukları kurum sayısını azaltan bir dijital dönüÅŸüm sürecinden geçiyoruz. Yani daha önce ortalama bir iÅŸlem için 3-4 belge istenirken, bununla ilgili harcanan zaman bazen yarım gün, bazen bir güne yayılırken, bugün bu rakamlar belge sayısı 1,5'lere düÅŸmüÅŸ durumda, sarfedilen zaman ise 10-20 dakika gibi sürelere inmiÅŸ durumda." bilgisini paylaÅŸtı. 

Kalın, bunun vatandaşın devletle ilgili iÅŸlemlerinde kolaylığı artıran önemli bir unsur olduÄŸuna dikkati çekerek, ÅŸunları söyledi:

"Bugün itibarıyla 42 milyon vatandaşımız e-devlet sistemini etkin olarak kullanmaktadır. GeçtiÄŸimiz yıl 2018 rakamını veriyorum, bu sistem üzerinden 2,5 milyar hizmet iÅŸlemi gerçekleÅŸtirilmiÅŸtir. 2019'un ilk çeyreÄŸi, bugün 18 Nisan itibarıyla da yapılan iÅŸlem sayısı 1 milyarı aÅŸmış bulunmaktadır. Bunların sorunsuz bir ÅŸekilde devam ediyor olması da bu konuda e-devlet alt yapısının ne kadar güçlü olduÄŸunu, dijital dönüÅŸüm sürecinin de baÅŸarılı bir ÅŸekilde devam ettiÄŸini ortaya koymaktadır." 

Suriye'deki geliÅŸmeler

CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Kalın, Suriye ile ilgili süreci yakından takip etmeye devam ettiklerine iÅŸaret ederek, "Suriye'nin toprak bütünlüÄŸü ve siyasi birliÄŸi çerçevesinde buradaki savaşın sona erdirilmesi, anayasa komisyonunun kurulması ve siyasi geçiÅŸ sürecinin seçimler yoluyla saÄŸlanması için çalışmalarımız yoÄŸun bir ÅŸekilde devam ediyor." diye konuÅŸtu. Kalın, "Sayın CumhurbaÅŸkanımızın Moskova'ya yaptığı ziyarette bu konu Rus mevkidaÅŸlarımızla ele alınmıştı. Åžu anda beklentimiz, orada özellikle anayasa komisyonunun bir an önce kurulması, üzerinde ihtilaf edilen birkaç isim vardı, bunların nihai olarak çözülerek anayasa komisyonunun çalışmalarına bir an önce BirleÅŸmiÅŸ Milletler çatısı altında baÅŸlaması. Bu anlamda Astana Süreci baÅŸarılı bir ÅŸekilde devam ediyor." ifadelerini kullandı. 

Bir diÄŸer önceliklerinin Ä°dlib'deki mevcut statünün korunması olduÄŸunu dile getiren Kalın, "Sayın CumhurbaÅŸkanımızın kiÅŸisel giriÅŸim ve inisiyatifleriyle saÄŸlanmış olan Ä°dlib mutabakatının kalıcı hale getirilmesi öncelikli hedefimiz, bunu da büyük oranda baÅŸarmış bulunuyoruz." diye konuÅŸtu. 

Kalın, mevcut statünün muhafaza edilmesinin büyük bir insani dram ve göç dalgasının önüne geçtiÄŸini belirterek, "Aynı ÅŸekilde Afrin-Cerablus hattında da genel olarak bir sükunetin, istikrarın hakim olduÄŸunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Bu aslında Türkiye'nin Suriye'de fiilen güvenli bölgenin nasıl olabileceÄŸine dair gösterdiÄŸi en önemli baÅŸarıdır." deÄŸerlendirmesinde bulundu. 

"Güvenli bölge fiilen aslında oluÅŸmuÅŸ durumda"

Daha önce güvenli bölge ya da tampon bölge gibi konular gündeme geldiÄŸinde bunun pratik olmadığı, uygulamasının zor olacağı, bu bölgelerde kimlerin olacağı gibi çeÅŸitli sorular ve ÅŸüphelerin gündeme geldiÄŸini hatırlatan Kalın, ÅŸunları kaydetti:

"Bu bölgeye baktığınızda, Ä°dlib'de, Afrin'de ve Cerablus'a kadar olan aslında Münbiç'e kadar olan Türkiye Suriye sınırı içerisinde bugün güvenli bir bölge fiilen aslında oluÅŸmuÅŸ durumda. Burada ne PKK terör örgütü vardır, burada ne DEAÅž terör örgütü vardır ne de rejim unsurları vardır. Burada yerel halk kendi imkanlarıyla ve Türkiye'nin desteÄŸiyle bizim de ve uluslararası toplumun da desteklediÄŸi hür Suriye ordusu ve diÄŸer Suriyeli unsurlarla kendi yönetimini saÄŸlamakta, kendi ekonomisini yönetmekte, kendi iç dinamikleriyle bu bölgeyi güvenli bir ÅŸekilde yönetmeye devam etmektedir. Aslında bu bile kendi başına büyük bir baÅŸarı."

Bu bölgelere Türkiye'den dönen mülteci sayısının 350 bini aÅŸtığını belirten Kalın, "Yani Suriye savaşı boyunca yaklaşık 8 yıldır devam eden bu savaÅŸ boyunca bu yoÄŸunlukta geri dönüÅŸün olduÄŸu bir baÅŸka bölge de yoktur. Bu da aslında Türkiye'nin izlediÄŸi politikanın ve sahadaki uygulamalarının baÅŸarısını göstermesi açısından özellikle not edilmeli." ifadelerini kullandı. 

"Kıdem tazminatı endişe edilecek bir durum yok"

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın kabine üyelerine Kıdem Tazminatı Fonu'na iliÅŸkin bir sunum yapıp yapmadığı ve bu konuda nasıl bir yol haritası çizileceÄŸine iliÅŸkin soru üzerine Kalın, kabine toplantısında böyle bir sunum yapılmadığını söyledi.

Bu konuda Albayrak ile görüÅŸtüÄŸünü, Kıdem Tazminatı Fonu'yla ilgili geçmiÅŸten beri devam eden bir çalışma olduÄŸunu hatırlatan Kalın, Bakan Albayrak'ın da bu çalışmaya atıf yaptığını ve ilgili bütün paydaÅŸlar ve baÅŸta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıkların katkıları ve mutabakatıyla bir hazırlığın yapıldığını ifade ettiÄŸini bildirdi. Kalın, ÅŸöyle konuÅŸtu: 

"Ä°ÅŸçi, iÅŸveren çevrelerimizin tedirgin olmasını gerektirecek bir durum söz konusu deÄŸil. Bu fonu en efektif bir ÅŸekilde nasıl kullanabiliriz sorusundan hareketle bir çalışma yapılıyor. Ä°lgili paydaÅŸların da tabii ki görüÅŸleri alınacak. Ä°lgili bakanlıklarımızın, kurumlarımızın da katılımı saÄŸlanacak. Mutabakat temin edildikten sonra konu CumhurbaÅŸkanımıza arz edilecek. Yani ÅŸu anda bu süreç devam ediyor. Detaylar netleÅŸtikçe ilgili kurumlarımız paylaÅŸacaktır. Bununla ilgili endiÅŸe verici bir durumun olmadığını özellikle ifade etmek isterim." 

"Çeyrek dönemlik bir talip ve raporlama süreci olacak"

Üçüncü 100 günlük eylem planının ne zaman hazırlanacağına iliÅŸkin soruya Kalın, ÅŸu yanıtı verdi:

"Bundan sonra bu yöntemi biraz deÄŸiÅŸtiriyoruz.100 günlük Eylem Planı ya da Ä°craat Programı açıklaması modelinden ÅŸöyle bir döneme geçiyoruz; çeyrek dönemlik bir takip ve raporlama süreci olacak. Yani her bir çeyrekle ilgili birimlerimizin yaptığı çalışmalar raporlanacak, CumhurbaÅŸkanımıza arz edilecek, CumhurbaÅŸkanımız da bu veriler ışığında ve bundan sonra yapılacak çalışmaları, yılda iki defa temmuz ve ocak aylarında bizzat kendisi açıklayacak. Her 100 günde bir eylem planı açıklamak yerine Sayın CumhurbaÅŸkanımız yapılan bu çalışmaları özetleyen, hülasa eden ama önümüzdeki dönemde de 3-6 ayda yapılan çalışmaları da ihtiva eden sunumlarını gerçekleÅŸtirecekler." 

Kalın, ABD ile devam eden F-35 ve Patriot görüÅŸmelerine iliÅŸkin devam eden müzakerelerde gelinen aÅŸamanın Türkiye'nin beklentilerine cevap verip vermediÄŸine yönelik soru üzerine, bu hafta Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın, Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın, kendisinin ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın da bu konuda temasları olduÄŸunu, mevkidaÅŸlarıyla bu konuyu görüÅŸtüklerini anımsattı.

S-400'lülerin alınması halinde Türkiye'ye birtakım yaptırımların uygulanacağına, F-35 programının dışına çıkartılacağına ve Patriot satışlarının engelleneceÄŸine dair ifadelerin ABD makamları tarafından yapıldığını belirten Kalın, ÅŸöyle devam etti. 

"Türkiye'ye dönük bu tür öncelikle tehdit, ÅŸantaj yahut yaptırım dilinin ters tepeceÄŸini açık bir ÅŸekilde ifade ettik. Ä°kili iliÅŸkilerimizin dayanması gereken temel ilkeler karşılıklı çıkarların korunması, karşılıklı güven, ortak deÄŸerler ve ortak hedefler üzerine inÅŸa edilmelidir. Bunun dışında tek taraflı, dayatmacı söylemleri tabii ki kabul etmemiz mümkün deÄŸil. Burada 'S-400'ler alınırsa F-35'lerle ilgili hassas bilgilere eriÅŸim olur, bu da F-35 programını tehlikeye sokar.' ÅŸeklindeki argümana karşı da bildiÄŸiniz gibi DışiÅŸleri Bakanımız Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu, NATO toplantısı vesilesiyle Washington'da bulunduÄŸu sırada bir teknik heyet kurulması teklifinde bulundu. Bu teknik heyet uzmanlardan oluÅŸacak, NATO ÅŸemsiyesi altında böyle bir riskin olup olmadığını detaylı bir ÅŸekilde inceleyecek. Bizim bu teklifimiz, bu konunun bütün boyutlarıyla aydınlatılmasını amaçlıyor."

"Türkiye'nin S-400 kararı bir gecede verilmiÅŸ bir karar deÄŸildir" 

Türkiye olarak parçası oldukları F-35 programının bir üçüncü ülke tarafından tehlikeye atılmasını veya bir baÅŸka savunma sistemi tarafından riske edilmesini istemeyeceklerini ve kabul etmeyeceklerini vurgulayan Kalın, bu riskleri analiz edecek bir çalışmanın yapılması gerektiÄŸini ifade etti. Ancak bu çalışma yapılmadan, bu sonuçlara varılmasının doÄŸru olmayacağının altını çizen Kalın, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Türkiye'nin S-400 kararı bir gecede verilmiÅŸ bir karar deÄŸildir. Biz bunu da çeÅŸitli vesilelerle her seviyede ifade ettik. Bundan sonra da ifade etmeye devam edeceÄŸiz. Türkiye F-35 teknolojisinin bir ortağıdır, ortağı olmaya da devam edecektir. Biz, F-35'lerin sadece bir müÅŸterisi ya da alıcısı deÄŸiliz. 10 ülke ile birlikte o projenin ortaklarından birisiyiz. Åžu ana kadar yaptığımız yatırımlar var, buradan doÄŸan hukuki haklarımız var. Bu teknolojiyi elde etmek, bunun bir parçası olmak da bizim hem öncelikli hedeflerimizdendir hem de en doÄŸal hakkımızdır. S-400 meselesinin aslında merkezinde yer alan teknoloji transferi konusunda da bizim beklentimiz tabii ki müttefiklerimizin öncelikli olarak bu yolun önünü açmalarıdır. Yani NATO ÅŸemsiyesi altında, ikinci NATO'nun en büyük ordusu olarak, operasyonlara katılan, ittifaka destek veren, her tür riski alan, maddi katkı yapan Türkiye'nin, teknoloji transferi konusunda dışlanması elbette kabul edilemez."

CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Kalın, Türkiye'nin son yıllarda savunma sanayisinde çok ciddi mesafeler katettiÄŸine dikkati çekerek, bu sürecin devam edeceÄŸini vurguladı. 

Türkiye'nin bu alanda daha da güçlenmesini istediklerini dile getiren Kalın, "Egemen bir devlet olarak da hangi ülkeden hangi sistemi alacağımıza da Türkiye olarak biz karar veririz ama bunu yaparken tabii ki müttefiklerimizle iÅŸ birliÄŸi içerisinde hareket etmek isteriz. Onlardan alacağımız teknolojinin bir baÅŸka sistem tarafından tehdit edilmesini ya da riske girmesini elbette istemeyiz." dedi.

"Ya o, ya bu" ÅŸeklinde dayatılma yapılmasının da kabul edilebilecek bir durum olmadığının altını çizen Kalın, bu meseleyi çözmek için müzakerelerin devam edeceÄŸini söyledi. 

Konunun yaptırım ve tehdit gibi mecralara kaymaması, mevzuyu karşılıklı güven, ortak hedefler ve çıkarlar çerçevesinde çözme temennisini dile getiren Kalın, "Kongrenin perspektifinin ya da uygulamayı öngördüÄŸü kanunların dışında Amerikan BaÅŸkanı'nın da bir dizi yetkisinin olduÄŸunu, buralarda belki bunların devreye girebileceÄŸini, bu süreç içerisinde baÅŸka ara formüllerin bulunmasıyla ilgili de çalışmaların yapılabileceÄŸini de ifade ettik, bunların da takipçisi olacağız." deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Kalın, "Kabine'de bir revizyon öngörülüyor mu?" sorusuna, "O konu CumhurbaÅŸkanımızın uhdesindedir, takdirler kendisine aittir. O konuda benim bir spekülasyonda bulunmam doÄŸru olmaz." ÅŸeklinde konuÅŸtu. 

"YSK'nin kararı nihai karardır"

Ekrem Ä°mamoÄŸlu'nun Ä°stanbul BüyükÅŸehir BaÅŸkanlığı mazbatasını aldığı hatırlatılarak, hükümet tarafından meÅŸru baÅŸkan olarak görülebilmesi için YSK'deki sürecin tamamlanmasının beklenip beklenmeyeceÄŸine dair soruya da Kalın, ÅŸu yanıtı verdi: 

"YSK'nı kararı nihai karardır ama hukuki süreç, itirazlar devam etmektedir. AK Parti ve MHP, Ä°stanbul'da seçimlerin yeniden yapılması için bir olaÄŸanüstü baÅŸvuruda da bulunmuÅŸtur. Åžu anda YSK bununla ilgili deÄŸerlendirmesini yapacak, vereceÄŸi karara göre süreç devam edecek. Dolayısıyla burada hukuki süreçlerin kullanılması, sonuna kadar tüketilmesi her partinin en demokratik hakkıdır. Tersi olsaydı bu kadar az bir farkla Cumhur Ä°ttifakı'nın adayı kazansaydı, Millet Ä°ttifakı'nın adayı da muhtemelen benzer bir itirazda bulunacaktı YSK'ya. Bunu da gayet normal, demokratik bir hak olarak görecektik. Bir gecikme, hak gaspı olarak hiçbir ÅŸekilde görmeyecektik. Burada da Cumhur Ä°ttifakı'nın böyle bir itirazda bulunması partilere ve adaylara tanınmış doÄŸal, demokratik bir haktır. Bunlar tüketilir, tamamlanır, bunlar bittikten sonra YSK'nin vereceÄŸi karar bizim için de nihai karardır. O zamana kadar mazbatasını alan baÅŸkanlar baÅŸkanlıklarına devam ederler ama farklı bir durum söz konusu olursa da hukuki süreç neyi gerektiriyorsa o süreçler iÅŸletilir." 

"657 ile ilgili bir deÄŸiÅŸiklik yok"

Ä°brahim Kalın, CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın Memur-Sen Konfederasyonu Uluslararası Ä°ÅŸin GeleceÄŸi, Tehditler ve Fırsatlar Konferansı'ndaki konuÅŸmasında 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'yla ilgili açıklamaları konusundaki bir soru üzerine, "657 ile ilgili bir deÄŸiÅŸiklik öngörüsü, tasarısı ÅŸu anda gündemde yok." ifadesini kullandı.

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın buna iliÅŸkin açıklamalarını hangi baÄŸlamda söylediÄŸini hatırlatmakta fayda bulunduÄŸuna iÅŸaret eden Kalın, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Yeni baÅŸkanların göreve gelmesiyle baÅŸka partilerden, keyfi uygulamalar olması halinde, haklı olarak belediyelerde çalışan iÅŸçilerimizin ya da memurlarımızın birtakım endiÅŸeleri olmuÅŸ olabilir. Bunlar tabii ki dile getiriliyor. Kendisi de bu konuÅŸmayı Memur-Sen'de yaptı. Dolayısıyla burada onların bir yasal güvence altında olduÄŸuna dikkati çekti Sayın CumhurbaÅŸkanımız. Bu aslında çok önemli bir mesaj çünkü yönetimler deÄŸiÅŸebilir ama devlette süreklilik esastır. Keyfi uygulamalarla iÅŸini doÄŸru yapan, kanunen de o görevde bulunan hak ve hukuk açısından da herhangi bir eksiÄŸi olmayan kiÅŸilerin böyle bir endiÅŸe ve korku içinde tabii ki olmaması gerekir. 

Yeni gelen baÅŸkan, hangi partiden olursa olsun önemli deÄŸil, ne tarafa doÄŸru el deÄŸiÅŸtirmiÅŸ olursa olsun belediye, orada çalışan insanların da gönül huzuruyla devletine hizmet etmeye devam etmesi gerekir. Sayın CumhurbaÅŸkanımızın dikkat çektiÄŸi nokta budur. Böyle bir ÅŸeye tevessül etmeleri halinde bunun yasal güvencesi vardır, bu da 657'dir. Bunu herkese hatırlatmakta fayda var."

İşsizlik rakamları

Ä°brahim Kalın, basın mensuplarının iÅŸsizlik rakamları ile ilgili sorusu üzerine, ekonomik birimlerin çalışmalarına devam ettiÄŸini dile getirdi.

Yılın ilk çeyreÄŸinde hizmet sektörünün de daha tam olarak devreye girmemesi nedeniyle zaman zaman rakamların biraz daha yüksek olabildiÄŸine dikkati çeken Kalın, "Yıl içindeki toplama da bakmak lazım ama Türk ekonomisinin bünyesinin saÄŸlam olduÄŸunu bir kez daha ifade etmek isterim." ÅŸeklinde konuÅŸtu.

Cari açık dengesinde çok ciddi bir iyileÅŸmenin olduÄŸunu vurgulayan Kalın, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:

"Önümüzdeki dönemde turizm sezonu tekrar hızlanıyor, yeni hedefler konuldu ve bu hedefler çerçevesinde turizm sektöründen çok ciddi gelir elde etmeye baÅŸlamış bulunuyoruz. Yatırımlar konusunda tasarruf tedbirlerine raÄŸmen önemli yatırımlar hala devam ediyor. Yabancı sermayenin Türkiye'ye ilgisi yoÄŸun bir ÅŸekilde devam ediyor. Dolayısıyla dönem dönem 'Türkiye'de bir ekonomik kriz var, tekrar iniÅŸe geçildi' gibi felaket senaryolarının çizildiÄŸini, yazıldığını görüyoruz. Bunlar hep boÅŸa çıktı."

Geçen 10 yılda, 2007-2008 küresel finans krizinden beri, "Türk ekonomisi patlamak üzere, çökmek üzere, iflas etmek üzere, firmalar kapanacak, iÅŸsizlik sokaklara dökülecek" gibi senaryoların yazıldığını belirten Kalın, bunların hiçbirisinin gerçekleÅŸmediÄŸini, alınan tedbirlerle bunların önüne geçildiÄŸini anımsattı.

Son 10 ayda iki seçim yapıldığına iÅŸaret eden Kalın, "Seçim dönemlerinde ister istemez piyasalar etkilenir ama buna raÄŸmen ne döviz endeksinde beklendiÄŸi gibi büyük patlamalar ya da büyük sapmalar oldu ne büyüme hedeflerinde büyük sapmalar oldu. Bu fotoÄŸrafı, bütünlüÄŸü içerisinde görmekte fayda var. Bu iÅŸsizlik olsun, enflasyon olsun diÄŸer konularda da tabii ki gerekli iyileÅŸtirmeleri yapmak için ilgili birimlerimiz çalışmalarına bundan sonra da devam edecekler." deÄŸerlendirmesinde bulundu. 

"Beklentimiz, Trump'ın Türkiye'yi ziyaret etmesi"

CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın ABD'ye, ABD BaÅŸkanı Trump'ın da Türkiye'ye herhangi bir ziyaretinin söz konusu olup olmayacağı sorusunun yöneltildiÄŸi Ä°brahim Kalın, ÅŸöyle konuÅŸtu:

"Åžu anda CumhurbaÅŸkanımızın Washington'a planlanan bir seyahati yok fakat kendisinin sıra orada olduÄŸu için ABD BaÅŸkanı'na ilettiÄŸi bir daveti söz konusu. Daha önceki görüÅŸmelerimizde benim de mevkidaÅŸlarımla yaptığım görüÅŸmelerde bu konuyu gündeme getirmiÅŸtik. Beyaz Saray da 'buna olumlu baktığını, 2019 yılı içerisinde bu ziyaretin olabileceÄŸini' ifade etmiÅŸlerdi ama bugün itibarıyla bizim bu ziyaretimizden sonra da kesinleÅŸmiÅŸ bir gün, tarih ÅŸu anda yok, olursa paylaşırız. Bizim beklentimiz, Sayın Trump'ın Türkiye'yi bu yıl içerisinde ziyaret etmesi olacaktır."

"Yeni askerlik sistemi" 

CumhurbaÅŸkanlığı Sözcüsü Kalın, soru üzerine, Milli Savunma Bakanlığının yeni askerlik sistemiyle ilgili kanun taslağını büyük oranda hazırlandığını, bugün bu konuya iliÅŸkin daha önce bir sunum yapıldığından detaylı bir müzakerede bulunulmadığını bildirdi.

Ä°brahim Kalın, yeni askerlik sistemine iliÅŸkin, "Bu tabii ki AK Parti grubu tarafından Meclis'e sevk edilecek. Orada da bu tabii komisyonlarda çalışıldıktan sonra kanun haline gelecek. Onunla ilgili hazırlıklar, daha önce açıklanan ana çerçeveyi esas alacak ÅŸekilde taslak büyük oranda hazırlandı ve Meclis açıldığında da bu gündeme gelecek." dedi.

"Bunun izah edilebilecek bir tarafı yoktur"

Kalın, bir gazetecinin, HDP'li Mardin Belediye BaÅŸkanı Ahmet Türk baÅŸkanlığındaki Belediye Meclis Toplantısı'nda Ä°stiklal Marşı'nın okunmamış olmasını nasıl deÄŸerlendirdiÄŸi sorulan Kalın, Mardin'de yaÅŸanan bu hadisenin, AK Parti'li bir ilçe belediye baÅŸkanının ikazı üzerine durumun düzeltildiÄŸini, daha sonra Ä°stiklal Marşı'nın okunduÄŸunu anlattı.

İbrahim Kalın, konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

"Böyle bir ikaza ihtiyaç duyulması bile CumhurbaÅŸkanımızın bu süreçte 'bu seçimlerin sadece bir yerel seçim meselesi deÄŸil, bir beka meselesi olduÄŸunu' bir kez daha maalesef diyorum teyit etmiÅŸtir. Neden? Ä°stiklal Marşı, hepimizin marşıdır, bu ülkede yaÅŸayan 82 milyonun marşıdır. Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Çerkez'iyle herkesin marşıdır, DoÄŸu'suyla Batı'sıyla, Mardin'i ile Ä°stanbul'u ile Urfa'sı ile Bursa'sı ile bütün ÅŸehirlerimizin marşıdır. Buna karşı doÄŸal refleksin ne olması gerekir? Ä°stiklal Marşı'nın okunması, insanların bunu ruhlarında hissetmesi... Özellikle yönetici makamında olan kiÅŸilerin, bu hassasiyeti göstermesi olmalıdır. Bu tavır Türkiye'yi, Mardin'i incitmiÅŸtir. Mardin'in ruhunu düÅŸündüÄŸünüz zaman kadim bir ÅŸehrin, Mezopotamya'nın bütün zenginliklerini alarak bugüne taşımış bir ÅŸehrin o çok renkli, çok dilli ama milli ve yerli ruhunu düÅŸündüÄŸünüz zaman o Mardinliyi de incitmiÅŸtir. Bunun izah edilebilecek bir tarafı yoktur.

Maalesef doÄŸal refleksin bu olması, zihin kodlarında ne tür hataların, sıkıntıların olduÄŸunu da göstermektedir. Umarız, bu tür hatalar tekrar edilmez. Ä°yi ki bu arkadaşımız gerekli uyarıyı yapmış ve Ä°stiklal Marşı'mız orada okunmuÅŸtur. O bizim milli istiklalimizin ve istikbalimizin bir teminatıdır, bundan gocunanlar varsa kendilerini muhasebeye çekmeleri gerekir."


  • 0
    SEVDÄ°M
  • 0
    ALKIÅž
  • 0
    KOMÄ°K
  • 0
    Ä°NANILMAZ
  • 0
    ÃœZGÃœN
  • 0
    KIZGIN
Bor, Enerji Taşıyıcı ve Depolayıcı Özellikleriyle 250’den Fazla Alanda KullanılıyorÖnceki Haber

Bor, Enerji Taşıyıcı ve Depolayıcı Özell...

Bor teknolojisi namluların ömrünü uzatacakSonraki Haber

Bor teknolojisi namluların ömrünü uzatac...

Yorum Yazın

BaÅŸka haber bulunmuyor!

casibom-Nerobet-escort bayan-nerobet-Nerobet-atak�y escort-mecidiyek�y escort-goldenautumncare.com-smartcoachingclasses.com-manikaranestates.com-houseofmasaba.net-discounttobaccocorner.com-fps-group.net-prathamabank.org-Nerobet-muirdata.com-Tokyobet-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar