Geri adım atmayacağız, bedeli şehitler olur

Ä°ftar yemeÄŸinden sonra 'demokratik açılım'la ilgili konuÅŸan ErdoÄŸan, kırmızı çizgileri yeniden çizdi ve "Terör örgütünü muhatap almamız mümkün deÄŸil" dedi.

'Anneliğin sağcılığı, solculuğu yok'

KonuÅŸmasında muhalefeti eleÅŸtiren ErdoÄŸan, ÅŸunları söyledi:
"Biz etnik, dinsel, bölgesel milliyetçilik yapmayacağız. Sözü olan söylesin diyoruz. Ama hamasatle, bağırıp çağırmakla, meydan okumakla bu iÅŸler düzelseydi, bugüne kadar çoktan düzelirdi. Bu milletin topyekün temsilcisi TBMM’dir ve baÅŸka temsilci yoktur. Hele hele Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin, terör örgütünü ya da teröristleri muhatap alıp müzakereye oturması asla ve asla söz konusu olmaz. AnneliÄŸin ideolojisi, saÄŸcılığı-solculuÄŸu yoktur. Bu süreçte annelerin gözyaşını dindirmekten baÅŸka gayemiz yoktur ve olmaz da."

Erdoğan'ın konuşması

'Demokratik açılım' çalışmalarına karşı çıkanların, bir yandan da "akan kanı durdurun" çaÄŸrısında bulunduklarını belirten ErdoÄŸan, ''Ä°ÅŸte bizim bugün yaptığımız budur. Anneler ÅŸehit tabutları başında gözyaşı dökmesin, yürekler daÄŸlanmasın, genç fidanlar topraÄŸa düÅŸmesin istiyoruz. Onun için bu çalışmaları yapıyoruz'' diye konuÅŸtu.

'Terör örgütü muhatap olamaz'

BaÅŸbakan ErdoÄŸan, çözüm noktasında her kesimin saÄŸduyulu ve metanetle hareket etmesi gerektiÄŸine iÅŸaret ederek, ÅŸu görüÅŸleri dile getirdi:

''Süreç içerisinde bizim sabrımızı, metanetimizi, dayanma gücümüzü sınamaya çalışanlar olabilir. Tahriklerle ya da tahrikkar açıklamalarla süreci baltalamaya çalışanlar olabilir. Biz bunlar karşısında soÄŸuk kanlı olacağız. Sabırlı olacağız. Dayanıklı ve dirayetli olacağız.

Hiç kimse kendisini ÅŸunun ya da bunun temsilcisi, sözcüsü, hak arayıcısı gibi göstermeye kalkmasın. Bu milletin topyekun temsilcisi TBMM'dir. Milletin baÅŸka temsilcisi yoktur. Hele hele Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ya da Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin bir terör örgütünü ya da teröristleri muhatap alması onlarla müzakereye oturması asla ve asla söz konusu olamaz, bunu çok açık ve net söylüyorum. Kimse bizi böyle bir yere oturtmaya da kalkmasın. Bizim muhatabımız topyekun 72 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Bunun dışında bir muhatap kabul etmedik, etmeyeceÄŸiz.

Bu sorunu milletimizin arzuları, beklentileri, istekleri doÄŸrultusunda inÅŸallah çözüme kavuÅŸturacağız. Bu süreçte kendisine siyasi rant elde etmeye, kendi varlığını tescil ettirmeye yönelik giriÅŸimler, istismardan öteye geçmeyecektir. Biz yola çıkarken dedik ki anneliÄŸin ideolojisi yoktur, saÄŸcılığı, solculuÄŸu yoktur. Bizim bu sebeple annelerin gözyaşını dindirmekten baÅŸka bir gayemiz yok ve olmadı.''

Timsah göz yaÅŸları

Özel harekât polislerinin, arkadaÅŸlarını yanı baÅŸlarında ÅŸehit verdiklerini, bu psikolojiyi çok iyi bildiklerini, ÅŸehit ailelerinin hissiyatına en yakından onların tanık olduklarını dile getiren ErdoÄŸan, ''Bu acının, gözyaşının dindirilmesi siyaset malzemesi yapılabilir mi? Akan kanın durdurulması siyasi istismar aracı yapılabilir mi? Ay yıldızlı bayrağımıza sarılı tabutlar üzerinden siyaset üretilebilir mi? Meclis'te daha önce de söyledim; ben ÅŸehidimin bir damla kanını 550 milletvekilliÄŸine deÄŸiÅŸmem. Bu iÅŸin bedeli ne olursa olsun biz bu yola çıktık ve bu yola böyle devam edeceÄŸiz'' dedi.

BaÅŸbakan ErdoÄŸan, bu süreci siyasi hesaplarla deÄŸil büyük bir insani ve vicdani sorumlulukla yürüttüklerini belirterek, ÅŸöyle devam etti:

''Sorunun devamını arzulayanlar, süreci baltalamaya çalışanlar, çözümün karşısında duranlar yaÅŸanan acının sorumluluÄŸuna ortak olmaktan kurtulamazlar. Döktükleri timsah gözyaÅŸları milletimizin gözyaÅŸlarını dindirmez. Attıkları hamaset nutukları milletimizin yüreÄŸindeki acıyı soÄŸutmaz. Çok açık ve net olarak ÅŸunu bilmenizi istiyorum; son derece halis bir niyetle son derece samimi bir niyetle yola çıktık. Hiç kimseyi incitmeden, hiç kimseyi maÄŸdur etmeden kardeÅŸlik iklimini ülkemizde yeniden ve sarsılmaz ÅŸekilde inÅŸa etmek için yola çıktık.

Açık söylüyorum; bizden öncekilerin yaptığı gibi durumu idare edebilir öteleyebilir, görmezden gelebilir, idare-i maslahatla günümüzü geçirebilirdik. Nitekim bizden öncekiler bunları yaptı, ama sonuç, sorunun daha da büyümesi, karmaşık bir hal alması, girift bir yapıya kavuÅŸması, çözüm umutlarının daha da azalması oldu. Biz ise elimizi taşın altına koyduk ve dedik ki 'gelin hep beraber ellerimizi taşın altına koyalım.' Risk aldık. Hocam, 'oÄŸlum ekonomi risktir' derdi, ama siyaset de risktir, daha da ileri gidiyorum yaÅŸam bir risktir. Biz bunu böyle gördük ve bu yola da böyle devam ediyoruz. Bedeli ne olursa olsun biz bu yolda attığımız adımdan asla geri dönmeyeceÄŸiz. Yeter ki bu yolda inÅŸallah arzuladığımız neticeye ulaÅŸalım.''

''Sorun 25 yıl önce iyi görülseydi, iyi analiz edilseydi, o zaman çözüm yolları aransa ve bulunsaydı on binlerce insanımızı biz terör nedeniyle kaybetmeyecektik'' diyen BaÅŸbakan ErdoÄŸan, gelecek nesillerin kendileriyle ilgili bu noktada eleÅŸtirilerde bulunmasına gönüllerinin razı olmadığını dile getirdi.