Erdoğandan CHPye zeytin dalı

BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, 'demokratik açılım' sürecinde CHP'ye yaptıkları görüÅŸme talebine henüz yanıt gelmediÄŸini söyledi. ErdoÄŸan, Meclis açılıncaya kadar bir yanıt gelmemesi durumunda kendisinin CHP'ye gideceÄŸini dile getirdi. ErdoÄŸan, ayrıca, CHP'nin geçmiÅŸte hazırladığı Kürt Raporu'nu da hatırlatarak, "Sayın Baykal'ın o raporundakileri biz hayal bile edemeyiz." dedi.

BaÅŸbakan ErdoÄŸan, BüyükÅŸehir Belediyesi'nin Ä°stanbul protokolüne yönelik düzenlediÄŸi iftara katıldı.

Ä°ftara; BaÅŸbakan ErdoÄŸan'ın yanı sıra Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Milli EÄŸitim Bakanı Nimet Çubukçu, AK Parti Genel BaÅŸkan Yardımcısı Abdulkadir Aksu, Muammer Güler, ev sahibi Kadir TopbaÅŸ, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Vatikan eski Türkiye temsilci George Marovitch, Türkiye Süryanileri Lideri Yusuf Çetin, iÅŸadamları Adnan Polat, Halis Toprak, Åžadan Kalkavan, Ferit Åžahenk, ErdoÄŸan Demirören'in de bulunduÄŸu bin 500 davetli katıldı.

BaÅŸbakan ErdoÄŸan, yaklaşık 1 saat süren konuÅŸmasında önemli mesajlar verirken, 'demokratik açılım' sürecinin devam ettiÄŸini; cesaretle tartışmaların sürdüÄŸünü dile getirdi.

Herkesle, her kesimle koordinatör bakanın konuÅŸtuÄŸunu anlatan ErdoÄŸan, "Biz daha konuÅŸmadık, biz daha dinliyoruz. Bütün sivil toplum kuruluÅŸları, akademisyenler, medyanın temsilcileri kim bu konuda bir ÅŸey söyleyebilecekse söylüyor. Yüzde 1'in üzerinde oy almış bütün partilerden bakanım yazılı olarak randevu talep etti. Bir tek MHP olumsuz bir yanıt verdi, henüz CHP bir yanıt vermedi. Dilerim ki, Meclis açılana kadar bu konuda bir yanıt gelir. Gelmezse biz gideriz." dedi.

ErdoÄŸan, CHP'nin Kürt Raporu'nu hatırlatarak ÅŸu dikkat çekici cümleleri kullandı: "Biliyorsunuz CHP'nin 1989 raporu belli. Bu iÅŸimizi kolaylaÅŸtırıyor aslında. Yalnız var ya, Sayın Baykal'ın o raporundakileri biz hayal bile edemeyiz."

Sürecin kolay olmadığını, "Kutlu bir doÄŸum 9 ay 10 günde oluyor. Bir anda olmuyor. Dolayısıyla sabırla oluyor." sözleriyle anlatan ErdoÄŸan, "Türkiye için kardeÅŸliÄŸin, demokrasinin güçlendiÄŸi yeni bir dönemi baÅŸlatmış olacağız. "dedi.

BaÅŸbakan ErdoÄŸan, ÅŸunları sözlerine ekledi: "Bu annelerin sızısını anlamak hepimizin en önemli meselesidir. Demokratik açılıma karşı duranlar gitsinler annelerin yüreklerini serinletecek bir öneri getirsinler. Öneri getir arkadaÅŸ öneri. Nasıl olur bunu söyle. 'Olmaz' diyenlerin hiç 'ÅŸöyle olur' dediÄŸini duydunuz mu? Sıkıntı burada. EÄŸer diyorlar da biz yapmıyorsak, bizi taÅŸa tutsunlar, topa tutsunlar. Bir de öneriyle gelin Allah aÅŸkına. Türkiye bu acıları sineye çekmek, kaynaklarını heba etmek, insanlar arasında yeni ayrışmalar oluÅŸturma durumunda deÄŸil. Türkiye büyüklüÄŸüne yaraşır bir ÅŸekilde bu meseleyi ele alabilecek güçtedir.

Annelerin aÄŸladığı, annelerin gözyaşı döktüÄŸü, annelerin korktuÄŸu bir ülkede hiçbir ekonomik gösterge, ekonomik baÅŸarı anlamlı deÄŸildir. Ülkenin bir bölümü kendini itilmiÅŸ, ötelenmiÅŸ hissediyorsa orada huzurdan, güven ortamından, refahtan bahsedilemez. Türkiye'nin birliÄŸi, bütünlüÄŸü, esenliÄŸi statükonun devamından geçmiyor. Türkiye'nin birliÄŸi de bütünlüÄŸü de refahı da bu meselenin çözümünden geçiyor.

Onun için elimizi taşın altına soktuk, risk aldık. Ben ülkemin tüm vatandaÅŸlarını hiçbir ayırım yapmadan 'yaratılanı Yaratan'dan ötürü sevmek' anlayışından dolayı seviyorum. Kimse bize ayrımcılık damgasını vuramaz. Bize ayrımcılık damgasını vuranlara sesleniyorum, git 81 vilayeti dolaÅŸ. Bize ayrımcılık damgası vuranlara sesleniyorum biz 81 vilayetin 61'inde birinci partiyiz, gerisinde de ikinci partiyiz. Siz nerede varsınız?"

BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, baÅŸbakan olmasına raÄŸmen konuÅŸamadığı meseleler olduÄŸunu söyledi. Türkiye'nin kronik meselelerini çözmek için el attıkları zaman karşılaÅŸtıkları zorluklara iÅŸaret eden ErdoÄŸan, "Nereye el atsan karşında statüko var. Bakıyorsun bariyerler var. Size adım attırmıyorlar, engelliyorlar. ÅžaÅŸarsınız." dedi.

BaÅŸbakan ErdoÄŸan, Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi'nin protokole verdiÄŸi iftara katıldı. Yemek sonrası uzun bir konuÅŸma yapan ErdoÄŸan dikkat çekici açıklamalar yaptı. 6,5 yıl önce göreve baÅŸladığını anlatan ErdoÄŸan, "Biz milletin efendisi deÄŸil bu milletin hizmetkarı olmaya geldik. Çünkü hizmet etmek istiyoruz." dedi.

Türkiye'nin genç, dinamik bir nüfusu, çok büyük bir insan potansiyeli olduÄŸunu söyleyen ErdoÄŸan ÅŸunları söyledi: "Fakat nereye el atsan karşında statüko var. Bakıyorsun bariyerler var. Size adım attırmıyorlar, engelliyorlar. ÅžaÅŸarsınız. 'Hayırdır ne oluyor?' HerÅŸeyi konuÅŸamıyorsun ki. 'Yav siz baÅŸbakansınız, nasıl konuÅŸamıyorsunuz?' Evet konuÅŸamıyoruz. Ama konuÅŸacağımız günler de gelecektir. Bize ÅŸunu söylediler: 'Sakın dokunma, yanarsın' Aynen böyle. 'Elini taşın altına sokma. Risk alma' dediler. Bazılarını anladık. Biz dedik ki 'Ekonomi risktir, siyasette risktir. YaÅŸam da risktir.' YaÅŸam risk olduÄŸuna göre biz bu riski aldık. Bedeli ne olursa olsun bunu ödemek suretiyle yolumuza devam edeceÄŸiz."

BaÅŸbakan ErdoÄŸan kendisini uyaran bazı dostlarının yaptığı uyarılara da dikkat çekti. ErdoÄŸan, "Bazı dostlarımız saÄŸolsunlar bize akıl veriyor. Diyorlar ki 'Onlarca yıldır çözülemeyen sorunları sen mi çözeceksin TayyipciÄŸim?' Bana, 'Çözemezsin, senden öncekiler yapamadı sen nasıl yapacaksın? Ertele, sümenaltı yap, görmezden gel' dediler. Biz ise 'Hayır' dedik. Biz milletimizden yetkiyi bu ÅŸartla aldık. Bu omuzlarımızdaki emaneti milletimizden aldık. Milletimize hayal kırıklığı yaÅŸatamayız. Bütün engellemelere raÄŸmen bütün meselelerin üzerine cesaretle gittik." ÅŸeklinde konuÅŸtu.

BaÅŸbakan ErdoÄŸan, buna Ergenekon örneÄŸini verdi. ErdoÄŸan ÅŸunları söyledi: "Ä°ÅŸte Ergenekon olayının üzerine gittiÄŸimizde aynı ÅŸeyle karşılaÅŸtık. Bazıları yanımıza geldi, bazıları telefon açtı. 'Neye güveniyorsan yav? Neyine güveniyorsun?' dediler. Bunlara ne denir? Söylenecek tek ÅŸey var. Ben Hakka güveniyorum, halka güveniyorum. Nerelerde nelerin olduÄŸunu, nelerin çıktığını gördük, görüyoruz. Neler olmuÅŸ bu ülkede? Milletimizden aldığımız gücün altında bu yatıyor. Ülkemizin halkımızın refahı için kronik sorunları aÅŸmaya gücümüzü ve imkanlarımızı heba etmemek için meselelerin üzerine kararlılıkla gideceÄŸiz."