Derin Almanya’ya Sümen Altı

Sadece tetikçi Zschaepe’nin, ömür boyu hapse mahkûm edildiği davada Alman derin devletinin rolü aydınlatılmadı.

Almanya’da Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde 5 yılı aşkın süredir devam eden ve 8’i Türk 10 kişiyi öldürmek, bombalı saldırılar düzenlemek ve banka soygunları gerçekleştirmekten yargılan Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasında 438. duruşmada karar açıklandı. Mahkeme heyeti, NSU’nun işlediği cinayetlerde ve diğer suçlarda suç ortaklığı yapan ve terör örgütü üyesi olan Beate Zschaepe’ye ömür boyu hapis cezası verdi.

Zschaepe’nin avukatı Wolgang Heer, kararın ardından verilen arada gazetecilere yaptığı açıklamada, müvekkilinin , Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos’un işlediği suçlardan dolayı mahkûm edilmesinin "gerekçesiz" olduğunu iddia ederek, "Karara itiraz edeceğiz" dedi.

KOMİK CEZALAR!

Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütüne yardım ve yataklıktan suçlu bulunan Ralf Wohlleben'e 10, Andre Emminger'e 2,5 ve Holger G.'ye 3 yıl hapis cezası verildi.

Dava sürecinde suçunu itiraf eden Carsten S. gençlik yasaları uyarınca 3 yıl hapisle cezalandırıldı. Özellikle savcılığın 12 yıl hapis talep ettiği Andre Emminger'e 2,5 yıl ceza verilmesi duruşmayı izleyen gazeteci ve müdahil avukatlar arasında şaşkınlığa yol açtı.

"TÜM YALANLARIYLA AYDINLATILMALI"

Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) davasında verilen kararın vicdanları rahatlatmadığını söyledi. Büyükelçi Aydın, "Mahkeme olayları tüm yanıyla aydınlatmakta yetersiz kaldı'' ifadelerini kullandı.

Konunun burada kapanmayacağını dile getiren Aydın, eyaletlerde süren soruşturmaların ve araştırma komisyonların faaliyetlerinin önemine dikkati çekti.

Almanya İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasında verilen kararla ilgili ''Karar tatmin edici değil. Birçok soru cevapsız kaldı'' dedi. Mahkemenin NSU örgütünün sadece 3 kişiden oluşmadığı gerçeğini dikkate almadığını belirten Kesici, NSU terör örgütüne yardım ve yataklık eden birçok kişinin olabileceğini, bu kişilerin davaya dahil edilmemesinin büyük bir eksiklik olduğunu kaydetti. Kesici özellikle Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın süreçteki dahlinin araştırılması gerektiğini belirtti.

"BİRÇOK SORU CEVAPSIZ KALDI"

Almanya İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasında verilen kararla ilgili ‘’Karar tatmin edici değil. Birçok soru cevapsız kaldı” dedi. Mahkemenin NSU örgütünün sadece 3 kişiden oluşmadığı gerçeğini dikkate almadığını belirten Kesici, NSU terör örgütüne yardım ve yataklık eden birçok kişinin olabileceğini, bu kişilerin davaya dahil edilmemesinin büyük bir eksiklik olduğunu kaydetti. Kesici özellikle Anayasayı Koruma Teşkilatının süreçteki dahlinin araştırılması gerektiğini belirtti.

"DEVLET NE KADAR NSU'NUN İÇİNDE?"

NSU örgütüne yönelik davanın karar duruşması öncesinde Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi binası önünde gösteri düzenlendi. Gösteri öncesinde NSU kurbanları için bir dakikalık saygı duruşunda bulundu. “Devlet ne kadar NSU’nun içinde?”, “NSU’nun tamamen aydınlatılmasını bekliyoruz”, “Nazi terörü ve ırkçılığa karşı birlikteyiz” yazılı dövizler taşıyan göstericiler duruşma salonuna girebilmek için uzun kuyruklar oluşturdu.

ŞÜPHELİ İNFAZLAR

Almanya’da 2000 yılından 2007 yılına kadar 8’i Türk 10 kişiyi katledilmesinin ardından NSU’nun olduğu Zschaepe’nin teslim olmasıyla ortaya çıkmıştı. NSU hakkında başlatılan soruşturmada elde edilen bulgular ve devletin muhbirlerinin NSU üçlüsü ile bağlantılarının gün yüzüne çıkması ülkede deprem etkisi yaptı. Güvenlik ve soruşturma kurumlarında ırkçı gruplara ve muhbirlere ilişkin belgelerin 4 Kasım 2011’den sonra imha edilmesi, NSU hakkında bilgilere sahip olan ve tanıklık yapması beklenen bazı kişilerin şüpheli ölümleri, NSU örgütünün uzun yıllar güvenlik birimleri tarafından tespit edilememesi, ülkede büyük tartışmalara ve kuşkulara sebep oldu.

7 YILDA 10 CİNAYET

Enver Şimşek: NSU’nun ilk kurbanıydı. Eylül 2000’de Nürnberg’de iki farklı tabancadan çıkan sekiz kurşunla vuruldu.

Abdurrahim Özüdoğru: 3 Haziran 2001’de sahip olduğu terzi dükkânında başına sıkılan iki kurşunla öldürüldü.

Süleyman Taşköprü: 27 Haziran 2001’de Hamburg’da babasının işlettiği manavda öldürüldü.

Habil Kılıç: 29 Ağustos 2001’de Münih’te sahibi olduğu manavda vuruldu.

Michele Kiesewetter: 25 Nisan 2007’de Heilbronn’da bir park yerinde başına sıkılan kurşunla öldürüldü.

Mehmet Turgut: 25 Şubat 2004’te Rostock’ta bir döner büfesinin önünde başına sıkılan üç kurşunla katledildi.

İsmail Yaşar: 9 Haziran 2005’te Nürnberg’de sahibi olduğu döner büfesinde vuruldu.

Theodoros Boulgarides: 15 Haziran 2005’te Münih’teki çilingir dükkânının önünde öldürüldü.

Mehmet Kubaşık: 4 Nisan 2006’da Dortmund’da sahibi olduğu büfede öldürüldü.

Halit Yozgat: 6 Nisan 2006’da Kassel’daki işlettiği internet kafede başına sıkılan iki kurşunla öldürüldü.

DİRİLİŞ POATASI