BİR ASRA İSMİNİ VEREN ADAM “EL-BİRUNİ”

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
BİR ASRA İSMİNİ VEREN ADAM “EL-BİRUNİ”
Biruni’ye göre kişi yaptığı işten tat almalıdır. İlim hazzı, yani hak ve hakikati araştırma zevki en yüksek zevkler arasındadır. O’na göre “ilim adamına yani ilim hizmetçisine lazım ve kaçınılamaz olan şey, ilmin bütün sahalarında yeterli bir seviyede olamasa bile, ilimler arasında bir ayrım yapmamak her birinin hakkını vermektir.

Ebu Reyhan Muhammad bin Ahmed el-Biruni, 973 yılında bugünün Özbekistan’ı sayılan Harezm’de doğdu. Bilim konuları ile ilgili ilk eğitimini bölgenin hükümdar ailesinden olan Ebu Nasr Mansur’dan edindi. Ebu Nasr Mansur, seçkin bir matematikçi ve gökbilimciydi. El-Biruni’ye Öklid geometrisi ve Batlamyus astronomisini öğretti. 11. yüzyılın önemli Müslüman hükümdarlarından Gazneli Mahmut Hindistan’a yaptığı seyahatlerde El-Biruni’yi yanında götürdü. El-Biruni, 1017-1030 yılları arasında Hindistan’da yaşadı ve bu dönemde meşhur kitabı Kitab’üt-Tahkik Ma li’l-Hind’i yazdı.

“Edindiğin bilgiler, giysilerine benzememeli, sen yıkanırken akıp gitmemeli.” El-Biruni (9731048)

Biruni’ye göre kişi yaptığı işten tat almalıdır. İlim hazzı, yani hak ve hakikati araştırma zevki en yüksek zevkler arasındadır. O’na göre “ilim adamına yani ilim hizmetçisine lazım ve kaçınılamaz olan şey, ilmin bütün sahalarında yeterli bir seviyede olamasa bile, ilimler arasında bir ayrım yapmamak her birinin hakkını vermektir. Çünkü ilim güzeldir, lezzeti de kalıcıdır. Araştırma boyunca bu lezzet sürer gider. Araştırma bitince lezzette son bulur. İlim adamı kendinden önce gelen ilim adamlarına hor gözle bakmamalı; tevazu ile eserlerine yaklaşıp istifade etmelidir. Böylece en doğru ve sağlam bilgilere ulaşacak, kusurlu, hatalı bilgilerden uzak durmuş olacaktır.”

11. asrın Orta Asya’sında isyanlar ve siyasi kargaşalar artarak çoğalıyordu. İlim ve araştırma yapmak bir yana şehirlerarası ulaşım bile çok zordu. Eğitim ve öğretimin tamamen şahsi gayretlere bağlı olduğu bir dönemde en ufak bir bilgiye ulaşmak bile haftaları, ayları hatta yılları bulabiliyordu. Böyle bir zaman diliminde astronomi, matematik, fizik, tıp, coğrafya,tarih, jeodezi, jeoloji ve eczacılık gibi çeşitli ilim dallarında başarılarıyla yüzyıllar sonra bile birçok bilim insanına ışık tutacak âlimlerden birisi dünyaya geldi.

El-Biruni, Harezm’in merkezi ve çoğunlukla Türklerin yaşadığı bir muhit olan Kâs’da doğdu. Gerçek adı Ebu Reyhan Muhammed Bin Ahmet el-Biruni’dir. Küçük yaşta babasını kaybeden Biruni’yi annesi zor şartlarda odun satarak büyüttü. Dönemin siyasi karışıklıklarına ve maddi durumlarının kötü olmasına rağmen araştırmacı bir ruha sahip olan âlim, bir konuyu öğrenmek için çılgınca hırs gösteriyordu. Tahsil çağına girdiğinde Hârizimşahların himayesine alındı ve saray terbiyesiyle yetişmesine özen gösterildi. Fakat Me’munilerin Kâs’ı alıp Hârizimşahları tarihten silmesi ile Biruni Kâs’ı terk etmek zorunda kaldı.

11 yaşında Kâs’a geri geldiğinde ilk rasat çalışmalarına başladı. Bir yandan fizik, matematikeğitimi alıyor kalan zamanlarda ise Güneş ile ilgili araştırmalar yapıyordu. 17 yaşına geldiğinde, bir kadranı yarımşar derecelik açılara bölerek Güneş’in meridyen yüksekliğini ölçmeyi başarmıştı. Yeni şeyler öğrenmek için o kadar azimli çalışıyordu ki, rasat çalışmaları sırasında güneşe bakmaktan neredeyse kör olma derecesine gelmiş; ancak çalışmalarını bırakmamıştı. Çalışmalarından zaman buldukça devrinin ilim adamlarıyla gerek mektup gerek yüz yüze görüşerek bazı konular üzerinde tartışıp yeni bilgiler öğreniyordu. Biruni 22 yaşına geldiğinde ilk eserine “Gözlemler ve Ölçmeler Dizisi” adını verdi. Gazneli Mahmut Hindistan’ı alınca hocalarıyla birlikte Biruni’yi de oraya götürdü. Gazneli Mahmut’un yanında itibarı gün geçtikçe artan âlim, Hint dil ve kültürünü bütünüyle inceledi. Çalışmalarıyla Hintli bilginler üzerinde şaşkınlık ve hayranlık uyandırdı. Biruni gün geçtikçe daha çok çalışıyor, ismi ve ünü yalnızca islâm âlemini değil tüm dünyayı dolaşıyordu. Biruni 63 yaşındayken arkadaşına yazdığı bir mektupta 13.000 sayfadan oluşan, 180’i bulan eserlerinden söz etmektedir. Günümüzde ise bu eserlerin sadece 27 tanesine ulaşılabiliyor. Bu eserler incelendiğinde,  Arapça, Farsça, İbranice, Rumca, Latince ve Çinceyi iyi bildiği ve dini ilimlere vâkıf olduğu görülmektedir.

“Kişisel gözlem ve doğrudan inceleme,kaydetme kapasitesini artırır; gerçeği ayırt etmeyi ve aynı zamanda nesneleri tanımlamayı sağlar…   Sadece kitaptan okumak yerine, verileri toplamakta büyük bir fayda ve teşvik vardır.” El-Biruni

Kısaca El-Biruni;

> Ayın, güneşin ve dünyanın hareketlerini inceledi. Verdiği bilgi ve yaptığı rasatlarla, çağdaş tespitlere uygun neticeler tespit etti. Israrlı çabaları sonucunda yerin çapını ölçmeyi başardı. Avrupa’da “Biruni Kuralları” olarak kendi adından söz ettirdi.

> Newton ve Fransız Piscard yaptıkları çalışmalar sonucu ekvatoru 25.000 mil olarak bulmuşlardır. Öyle ki bu ölçüyü yüzyıllar öncesinde Biruni Pakistan’da bulmuştur.

> Biruni, hastalık ve tedavi konusunda iyi bir uzmandı.

> Dünyanın yuvarlak ve dönmekte olduğunu, yerçekiminin varlığını Newton’dan çok önce bulmuştu.

> Bir dönem felsefe ile de ilgilenmiştir, fakat bir eşya veya cisme takılı kalmadan meseleleri doğrudan Allah’a dayandırdı.

> Botanikle ilgilendi, geometriyi botaniğe uyguladı.

> Dini her şeyden önde tutarak, din ile bilimi birleştirmiştir.

Biruni’nin zekâsını ve bilim tarihine katkılarını tam olarak anlatmak için ne yazık ki birkaç paragraftan fazlasını yazmak gerekir. Sonuç olarak diyebiliriz ki, Biruni yaptığı çalışmalar ile tarihimizin yüz akı ve gururu olmuştur.

Newton’dan 700 sene önce, Netwon’un matematiksel olarak ispatladığı yer çekimi kuramı üzerine ilk fikirleri El-Biruni ileri sürdü. Geliştirdiği teleskoplar ile gözlemleri sonucunda, gezegenlerin güneş etrafında döndüğünü doğrulayan Galileo’dan 600 sene önce, ‘dünyanın döndüğü’ fikrini El-Biruni savundu. Dünya dönüyorsa, ağaçlar ve taşların neden fırlamadığı sorusuna, merkezde bir çekicilik olduğu ve her şeyin dünyanın merkezine düştüğü cevabını verdi. Kuzey, Güney, Doğu ve Batı’nın farklı noktalarda buluştuğunu; denizlerin ardında bir karanın bulunduğunu (Bugünkü Amerika) öngördü.

El-Biruni, 75 yaşında vefat etti. Kendisinden çok sonra gelen Newton, Toricelli, Copernicus, Galileo gibi bilim adamlarına ilham kaynağı oldu. Türkçe dâhil 15 dilde yayımlanan The UNESCO Courier dergisi, 1974 yılında çıkardığı sayıyı ElBiruni’ye ayırdı. El-Biruni’yi “Binlerce yıl önce, Orta Asya’da yaşamış evrensel deha” olarak tanıttı.

Kaynak : biruni.edu.tr, wikipedia, Abdullah Dik


Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN
Türkiye, bin 370 yıllık Kur'an-ı Kerim'i istediÖnceki Haber

Türkiye, bin 370 yıllık Kur'an-ı Kerim'i...

Aslanlar Elektrik Piknik OrganizasyonuSonraki Haber

Aslanlar Elektrik Piknik Organizasyonu

Yorum Yazın

Başka haber bulunmuyor!

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar