Cezayir ve Sudan’ı da dizayn ederek neo-dikta düzeni için zemin hazırlama peşinde olan üçlü şer cephesinin amacı ise Türkiye’nin Afrika’da güçlenen nüfuz alanını kırmak.
Libya’nın baÅŸkenti Trablus’ta bazı bölgeler Halife Hafter liderliÄŸindeki Ulusal Ordu tarafından ele geçirildi. BirleÅŸik Arap Emirlikleri (BAE) Ümmet Partisi Genel Sekreteri Hasan el Dıggi, ABD, BAE yönetimi, Mısır ve Suudi Arabistan eli ile yeni bir yıkım planının devreye sokulduÄŸunu söyledi.
El Dıggi, Halife Hafter’in harekat planının Black Water tarafından hazırlandığını ve gerçekleÅŸtirilmeye çalışılan askeri darbe sürecinin perde arkasında ABD’li Eric Prince olduÄŸunu, operasyon maliyetinin ise Suud ve BAE tarafından karşılandığını belirtti. El-Dıggi, ‘Libya, Cezayir ve Sudan’da yaÅŸanan geliÅŸmeler bölge genelinde yaygınlaÅŸtırılmak istenen yeni bir yıkım projesinin hazırlık safhasıdır’ ifadelerini kullandı.
Neo-dikta dizaynı
El-Dıggi, “ABD, AB ve Körfez ittifakı öncelikli olarak Suriye Devrimi gibi Libya halk ayaklanmasını da baÅŸarısızlığa mahkum etmeyi hedefliyor. Sonrasında ise Müslüman halkların özgürlük taleplerine ağır bedeller ödeten Mısır’ın darbeci lideri Abdülfettah el-Sisi, BAE Velaiht Prensi Muhammed Bin Zayed, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ve Hafter gibi Neo-Dikta uygulamasını yaygınlaÅŸtırmak istiyor’ diye konuÅŸtu.
Domino etkisinden korkuyorlar
BAE Ümmet Partisi Genel Sekreteri El Dıggi, Cezayir’de istihbarat ve cunta eli ile iÅŸlenen 200 bin kiÅŸilik katliam sonrası 1999 yılında BAE eliyle, göreve getirilen Abdulaziz Buteflika’ya yönelik tepkilere, “Åžu an milyonlar hesap sormak ve köhne sistemden kurtulmak için sokaklara döküldü. Suud, BAE, Mısır ve Arap sokağı Cezayir’de yaÅŸanacak bir devrimden yüzde yüz etkilenir. Tunus ayaklanması ve sonrasından yaÅŸanan süreçten çok daha etkin bir halk kıyamından korkan batı iÅŸbirlikçisi dikta rejimler domino etkisi endiÅŸesi ile harekete geçtiler. Libya’da yaÅŸanan geliÅŸmeleri biraz da bu perspektiften okumamız gerekiyor” deÄŸerlendirmesiyle dikkat çekti.
Hafter proje figür
Hasan el Dıggı’ye göre Halife Hafter halk iradesine karşı ithal edilen basit bir figür. Hafter’e lojistik saÄŸlayan en önemli merkezin BAE’deki Serbinya Askeri Üssü olduÄŸunu kaydeden Dıggi, Mısır Siva bölgesi ve Çad’da kurulan diÄŸer iki üssün de Ulusal Ordu’ya destek saÄŸladığını söyledi.
Türkiye’nin nüfuz alanı hedefte
Türkiye’nin Afrika açılımı birkaç yılda büyük sonuçlar verdi. BaÅŸta Sevakin adası olmak üzere bir çok kazanım elde edildi. Ankara bu diplomasi ile ciddi manada siyasi, ekonomik, coÄŸrafi kazanımlar elde etti. Sudan, Libya ve Cezayir’de olan bitenler aynı zamanda Türkiye’nin nüfuz alanına bir saldırıdır. Türkiye-Katar ekseninin kuÅŸatmaya çalışıyorlar. Sudan’a yönelik en büyük baskı BAE’den geliyor. Bin Zayed yönetimi Ömer BeÅŸir’e siyasi, ekonomik olaÄŸanüstü ÅŸantaj ve baskı uyguluyor. BaÅŸta Fransa olmak üzere bir çok Avrupa ülkesi de Türkiye’nin bu büyümesinden rahatsız. Bu sebeple de Körfez ile birlikte hareket ediyorlar. Sudan Ä°stihbaratı ÅŸefi Salih GhoÅŸ 2011 yılında Ömer BeÅŸir tarafından görevden alınmıştı.
Ancak yeni dönem geliÅŸmeleri ve BAE’nin baskısı ile 2018 yılı Aralık ayında yeniden göreve döndürüldü. Tamamen ABD ve Körfez menfaatlerini tesis etmek için dayatılan bu isim Türkiye karşıtlığını örgütleyen, yöneten isim olma özelliÄŸi taşıyor. Salih GhoÅŸ’un göreve döndürülmesi aynı zamanda halk üzerinde estirilecek terörün de bariz göstergesidir. Libya’da varolan ve son yıllarda daha fazla ivme kazanan Türk etkisi zaten bilinen bir gerçek. Fas ve Cezayir’de de ErdoÄŸan yönetiminin Irak, Suriye, Mısır, Libya ve Tunus’ta halkların yanında durma politikasından dolayı olaÄŸanüstü güç kazanan merkez Ankara’dır. Batılı BaÅŸkentler ve yerel kuklalarının hesaba katmadığı çok önemli bir husus var. Recep Tayyip ErdoÄŸan döneminde takip edilen strateji rejimlerle deÄŸil halklarla kalıcı baÄŸlar kurma yönünde oldu. Ä°ÅŸte bu sebeple nihai olarak kazanan hiç ÅŸüphesiz kardeÅŸlik köprüleri kuran Türkiye olacaktır.
Yorum Yazın