ALMA-ATA (ALMATI)

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
ALMA-ATA (ALMATI)

Tarih ve etnoloji bakımından Kazaklar, Türk kavimler grubunun Kıpçak bölümüne dahildir. Kazakistan’ın asıl nüfusunu teÅŸkil eden Kazaklar, muhtelif devirlerde geniÅŸ bozkırlardan göç eden Türk kavimlerinin bakiyeleriyle, Sibirya kavimleri ve MoÄŸol Kalmuklarının birleÅŸmesi sonucu 15. yüzyılda teÅŸekkül etmiÅŸ bir topluluktur. Kazaklar, 15. yüzyılın 20. Yıllarında DeÅŸt-i Kıpçak bölgesinde hüküm süren Cengiz Han soyundan gelen Özbek Hanlığı’na baÄŸlı olarak yaÅŸamaktaydılar. Bu topluluÄŸun başında bulunan Barak Han’ın oÄŸulları Kerey ve Canibek Sultanlar, Özbek Han’ı Ebu’l Hayr Han’a karşı giriÅŸtikleri mücadeleyi kaybedince 1440 yılında kendilerine baÄŸlı boylarla birlikte Aral bölgesini terk ederek Çu nehri boylarına geldiler. Mal ve mülksüz olarak göç eden bu topluluÄŸa yerliler “Kazak” adını verdiler[2]. MoÄŸol Hanının desteÄŸini alan Kazak hanları bu bölgede Kazak Hanlığı’nın temelini attılar. 15. yüzyılın sonlarına doÄŸru DeÅŸt-i Kıpçak’ın büyük bir bölümünü kontrol altına alacak kadar güçlendiler. 1456 yılında Kerey ve Canibek Sultanların bu bölgede Kazak Hanlığı’nı kurması sonucu Kazak halkı etnik bir topluluk olarak tarih sahnesine çıkmış oldu.

Canibek Han’ın oÄŸlu Kasım Han devrinde güneyde Åžeybani Han ile yapılan mücadelede üstünlük saÄŸlanmış ve Sırderya bölgesinin kontrolü Kazak Hanlığı’nın eline geçmiÅŸti. Kuzeyde ise Nogay Hanlığı’nın iç mücadeleler neticesinde zayıflaması üzerine bir kısım halk Kazak Hanlığı’na katıldı. 1523 yılında Kasım Han’ın ölümünden sonra yerine geçen oÄŸlu Tahir Han, Kazak birliÄŸini koruyamadı. Dış baskılar ve iç çekiÅŸmeler sonucunda Kazak Hanlığı cüzlere bölündü. Kasım Han’ın ölümünden sonra ortaya çıkan siyasi boÅŸluk ile baÅŸlayan siyasi mücadelelerin neticesinde Kazak boylarının siyasi bakımdan birbirlerinden ayrılması ile oluÅŸan yön, taraf, bölüm anlamına gelen cüzler ortaya çıktı. KiÅŸi Cüz, Orta Cüz, ve Ulu Cüz olmak üzere üç siyasi idari bölgeye ayrılan Kazakların, zaman içinde ayrıldıktan sonra da dirayetli hanların yönetiminde ya da ortak tehlike karşısında yeniden birleÅŸtikleri görüldü.


1680 yılında han olan Tevke Han zamanında komÅŸu ülkelerle dostane iliÅŸkiler kurulmuÅŸ, dağınık Kazak siyasi birliÄŸi tekrar bir merkez etrafında birleÅŸtirilmeye çalışılmıştır. Tevke Han’ın ölümünden sonra Kazak siyasî birliÄŸi yeniden parçalanmış, bir taraftan doÄŸudan gelen MoÄŸol ve Kalmuk kabilelerin saldırıları sonucu sıkışan Kazak cüzleri, diÄŸer taraftan da I. Petro’nun Çar olmasıyla birlikte Kazakistan ve Türkistan üzerinde ilgisi artan Rusya’nın istilasına maruz kalmışlardır. Asya ticaretinin önemli bir kapısı olarak Kazak bozkırlarını gören Çar I.Petro, Kalmuk ve BaÅŸkırt kabilelerinin saldırıları sonucunda sıkışan Küçük Cüz Han’ı Ebu’l Hayr Han’a BaÅŸkırt kabile reisi Aldarbay vasıtasıyla BaÅŸkırtlar ile barış içinde yaÅŸamak istiyorlarsa Rusya’nın himayesini talep etmelerinin gerektiÄŸi haberini ulaÅŸtırmış, dış saldırılar neticesinde sıkışan Ebu’l Hayr Han’ın yardım talebi Rusya’nın Kazakistan’ı iÅŸgal sürecinin baÅŸlangıcı olmuÅŸtur. 19.yüzyılın ortalarına gelindiÄŸinde Küçük, Orta ve Ulu Cüz olmak üzere Kazak bozkırlarının tamamını iÅŸgal eden Rusya, bir taraftan da iÅŸgal ettiÄŸi bölgelerde otoritesini saÄŸlamlaÅŸtırabilmek için idari teÅŸkilatlanmayı gerçekleÅŸtirmiÅŸtir. 1824 yılında çıkartılan kanunla Kazakistan’ın Turgay ve Ural bölgelerinin yönetimi Orenburg Genel ValiliÄŸine devredilmiÅŸtir. Bu dört bölge daha sonraki yıllarda merkez kabul edilerek Step Genel ValiliÄŸi adı altında birleÅŸtirilmiÅŸtir. yaÅŸadıkları Sirderya ve Semireçi eyaletleri ise bu bölgede kurulan Türkistan genel ValiliÄŸi yönetimine bırakılmıştır. Kazakistan’ın iÅŸgalini tamamlayan Rusya, iÅŸgal ettiÄŸi bölgelerde katı bir sömürge siyaseti izlemiÅŸtir. Rusya’nın Kazakistan’ı sömürgeleÅŸtirme hareketinin ilk adımı Kazak uzun bir süre  Kazaklar Ruslardan zulüm ÅŸiddet gördü  haklarını aramak için  birçok yola baÅŸ vurdular. 


Kazaklar Sovyet döneminde de kültürel alandaki faaliyetlerine devam etmiÅŸlerdir. Bu dönemde, Kuanış Satbayev, Muhtar Avezov, Yusufbek Aymatov, Saken Seyfulin, Gabit Musiperov, Sancar Asfendiyarov, KülaÅŸ Bayseyitova ve Sara Jiyenkulova gibi ÅŸahsiyetler yetiÅŸmiÅŸtir. Sovyet Rusya’nın uyguladığı kültürel asimilasyona karşı Kazaklar milli kimliklerini korumak için mücadele etmiÅŸlerdir.


1. Kazakistan’da Bağımsızlık Hareketleri

1722 yılında Çar Petro, Kazak coÄŸrafyasının Orta Asya’nın kapısı olduÄŸu deÄŸerlendirmesinde bulunmuÅŸtur. Bu nedenle Orta Asya hâkimiyetine giriÅŸen Ruslar öncelikle bu bölgelere hâkim olma amaçlarını gerçekleÅŸtirmeye baÅŸladılar. 1723 yılında Kalmukların, Sayram, TaÅŸkent ve Türkistan gibi Kazakların yoÄŸunlukta oldukları bölgeleri ele geçirmesi üzerine, Ruslarda Sirderya boyları baÅŸta olmak üzere birçok askeri garnizonlar kurmaya baÅŸladılar. Bunların yanı sıra Kazakları aldatma siyaseti de yürütmekte idi. Kazakların Rus hâkimiyetini kabul etmeleri yönünde Rus elçisine 1732 yılında “Biz sizlerle barış içinde yaÅŸamak isteriz, ancak sizin hâkimiyetinizi kabul etmeyiz”. Bunun üzerine Ruslar “Rus imparatoru Kazaklara ayrıcalık tanımayacaktır. Kazaklarında hâkimiyetimiz altında yaÅŸayan Kalmuk, BaÅŸkurt, Sibir halkı ve Yayık Kazakları (Kossaklar) gibi yok edilecek güçtedir. Rusların bu cevaplarından anlaşılmalıdır ki bundan önceki ve sonraki dönemlerde de Rusların ikili siyasetini görmekteyiz. Bu konuda DoÄŸu Türkistan Kazakları tarihçisi, Jakıp Junısulı ÅŸu tespitde bulunmaktadır: “Ruslar Kazakları, Kalmuklara, Kalmukları da Kazaklara karşı kışkırtıp her iki tarafı güçsüzleÅŸtirip istilâ programını uygulamaya koyuldular”.


Kazakların Ruslara karşı gerçekleÅŸtirdiÄŸi en büyük baÅŸkaldırılardan biri de 1916 yılında gerçekleÅŸti. 1916 isyânı Kazak Türklerinin asırlardır sürdüre geldikleri milli kurtuluÅŸ hareketleri tarihinde büyük bir önem arz eder. Ayaklanma tarihi süreç içerisinde geliÅŸen üç derin ihtilafın sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Seferberlik emri burada ateÅŸleyici bir rol oynamıştır. Bunlardan birincisi ve en önemlisi Rusların sömürgeciliÄŸidir. SavaÅŸ sırasında her ne kadar yerleÅŸimler hızını kaybetse de otlak alanlarının sürekli olarak azalması ağır vergiler ve zorunlu çalıştırma durumları, son olarak da Rus tüccarlar tarafından adilane olmayan bir ÅŸekilde belirlenen fiyatlar da isyana yol açmıştır. Kazak Türkleri bu isyanda büyük kayıplar vermiÅŸtir. On binlerce insan katledilmiÅŸtir.

2. 1986 Alma-Ata Olayları


1985 yılında Sovyetler BirliÄŸi Genel SekreterliÄŸi görevine gelen Mihail Gorbaçev Glasnost ve Perestroyka politikaları ile Sovyetler BirliÄŸi’ne yeni ufuklar açmayı planlamıştı. Ancak bu politikaların Kazakistan’a etkisi olumlu olmadı. Devletin yeniden yapılandırılması sırasında, 1986 yılının 16 Aralığında Moskova’nın kararıyla Dinmuhamed Konayev[12] Kazakistan Komünist Partisi Birinci SekreterliÄŸi görevinden alınarak yerine Kazakistan’ı tanımayan ve Kazak halkının da kendisini tanımadığı G.V. Kolbin atandı. Bu durum, Kazakistan’da özellikle gençlerin büyük tepkisini çekti. Almaata’da, bu atamayı protesto eden Kazak gençler sokaklara ve meydanlara çıkarak mitingler düzenledi, Sovyetler BirliÄŸi Merkezi idaresinin kararından geri dönmesini talep etti.


RuslaÅŸmaya ve nükleer silah ların oluÅŸumuna geçler  haretete  geçmiÅŸ pretesto yapmışlardır. 17-18 Aralık 1986 yılında Almaata baÅŸta olmak üzere Kazakistan’ın komizimin sonunu gösteriyordu “The Harvest of Sorrov: Soviet Collectization and the Terorfamine” kitabında Robert Konkvest 1930-1933 yıllarında komünist politikacıların yürüttüÄŸü yok etme politikaları neticesinde iki milyon Kazak Türkünün öldürüldüÄŸünü ifade etmektedir.


Almaata da meydana gelen olaylarla ilgili ilk haberi komünist hükümetin resmi yayın ajansı SOTA duyurdu. Haber ÅŸu ÅŸekildeydi: “Dün gece ve bugün Almaata sokaklarında Kazakistan Komünist Partisi merkezi hükümet temsilcisi seçimlerini kabul etmeyen milliyetçi gruplarca olaylar çıkarıldı.” 

Kazakistan’ın eski baÅŸkenti Astana’da SaÄŸlık Fuarına katılmak için yola çıkıyorum. Tek başımayım. Her zamanki yorucu havaalanı maceraları, karşılanma, otele varma vs vs derken otelin önünde başımı kaldırıyorum. BüyülenmiÅŸçesine bakıyorum. Karşıda sıradaÄŸlar…


Tanrı DaÄŸları diyorlar, Türklerin anavatanı, göçün baÅŸladığı yer. Yani baÅŸladığım yere gelmiÅŸim. Çok etkileniyorum. CoÄŸrafya, alışkanlıklar, örf, anane, adet hep bir parça buluyorum kentte ve sokaklarda. DolaÅŸtıkça içimi sevinç ve hüzün aynı anda kaplıyor. Sanki ben terk etmiÅŸim buraları gibi. Sanki orada bir tek varmışım duygusuna kapılıyorum. Sokaklarda keçeden satılan hediyelik eÅŸya ve urbalar, halılar, kilimler ve adıyla bütünleÅŸmiÅŸ elmalar. Hepsi bana köklerimi hatırlatıyor, huzur duyuyor, bütünleÅŸiyorum. Eski baÅŸkentin adı ‘elmanın atası’ manasında Almaata oluyor. Burada tipik Rus peyzaj ve mimarisini görmek mümkün. Devasa geniÅŸlikte bulvarlar, cadde kültürleri, etkileyici konser ve tiyatro binaları, sade ama iÅŸlevsel evler. Ve asıl ÅŸaşırdığım, daha önce hiç görmediÄŸim ana cadde ile kaldırımlar arasında bir yol daha var ki o da aÄŸaçlara ayrılmış. Yani insanlar kaldırımda yürürken caddeyi deÄŸil aÄŸaçları görüyorlar. Zaten son derece yeÅŸillik bir ÅŸehir. Etkileyici buluyor yollarda yürümeye devam ediyorum.  Yürüdükçe yeni yeni yapılan modern binalara ulaşıyorum. Burada tam anlamıyla tarih ve yenilenme iç içe geçmiÅŸ durumda. Eskimeyen doku ve modern zaman ruhu harmanlanıp, bir bütün oluÅŸturmuÅŸ. Altın Adam’ın heykelinin bulunduÄŸu meydana geliyorum. Burası resmi geçit ve törenlerin yapıldığı Cumhuriyet Meydanı etrafında çiçek bahçeleri…

 

BaÅŸkanlık Sarayı ve Devlet müzesi de tam burada yer alıyor. Devlet Müzesinde Tunç devrinden kalma eserler var ve Orta Asya’nın en büyük müzesi. Tarih sevenler için bulunmaz fırsat. Ertesi gün CumhurbaÅŸkanının Danışmanlarından biriyle randevum var. Yeri bildiriyorlar ama hiçbir ÅŸey not edemiyorum. Yanımdaki arkadaşımdan Rusça olarak adresi yazmasını rica ediyorum. Telefonda görüÅŸtüÄŸüm kiÅŸi söylüyor, o not alıyor. Ben elimde bir adresle kendimi okuma yazma bilmeyen hiçbir ÅŸey beceremeyen bir kiÅŸi gibi hissediyorum. Hiçbir harf tanıdık gelmiyor. Adres bana ben adrese bakıyorum. Ertesi gün Fuar alanından çıkıyorum. Tek kelime konuÅŸamadığım ÅŸehirde (çünkü yerel halk Ä°ngilizce bilmiyor) bir taksi çeviriyor elimdeki adresi veriyorum. YeÅŸillikler içinde tarihi bir binanın önünde duruyor. Burası diye iÅŸaret ediyor. GörüÅŸme yapacağım kiÅŸinin ismini veriyorum olumsuz anlamda baÅŸlarını sallıyorlar burada deÄŸil diyor birisi baÅŸka binada. Olamaz nasıl bulacağım yeni adresi? Bir kroki çiziyor görevli kiÅŸi o krokiyi takip ederek, bu sefer doÄŸru yere ulaşıyorum. Binanın içi sanat müzesi gibi her yerde tablolar, heykeller var. ÅžaÅŸkınlığımı bırakıp, görüÅŸme odasına giriyorum. Kazakistan’da her milletin bir temsilcisi var ve bu temsilciler devlet için çok deÄŸerli. Aynı zamanda CumhurbaÅŸkanı’na danışmanlık yapıyorlar ki her iliÅŸki düzenli ve güzel gitsin. Çok baÅŸarılı bir görüÅŸmenin ardından (hem Ä°ngilizce hem Türkçe biliyor) size binayı gezdireyim diyor. Binada bir toplantı salonuna geliyoruz burası SSCB’nin BaÅŸkanı Gorbaçov ve diÄŸer ülke baÅŸkanlarının SSCB olarak son toplantı yaptıkları yer çünkü dağılma kararı bu salonda veriliyor. Harika bir deneyim yaşıyorum. Bu kadar tarihi ve önemli bir mekanda olduÄŸumun farkına varıyorum. Burası son baÅŸkan Kornayev’in eviymiÅŸ meÄŸerse… görmeye deÄŸer.


Panfilov Parkı’na gidiyorum akÅŸam. Ä°kinci Dünya Savaşında ölen askerlerin anıtlarının bulunduÄŸu ve onların anısına sürekli ateÅŸin yandığı park burası. Ä°çinde Zenkov Katedrali yer alıyor. Etkileyici barok bir mimari.

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDÄ°M
  • 0
    ALKIÅž
  • 0
    KOMÄ°K
  • 0
    Ä°NANILMAZ
  • 0
    ÃœZGÃœN
  • 0
    KIZGIN
Daha Akıllı Ve Konforlu Evler…Önceki Haber

Daha Akıllı Ve Konforlu Evler…

ABD ve Ä°srail Cephesinde Yeni Oyun Belli OlduSonraki Haber

ABD ve Ä°srail Cephesinde Yeni Oyun Belli...

Yorum Yazın

BaÅŸka haber bulunmuyor!

casibom-Nerobet-escort bayan-nerobet-Nerobet-atak�y escort-mecidiyek�y escort-goldenautumncare.com-smartcoachingclasses.com-manikaranestates.com-houseofmasaba.net-discounttobaccocorner.com-fps-group.net-prathamabank.org-Nerobet-muirdata.com-Tokyobet-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar