Nazan ALPTEKİN

Nazan ALPTEKİN

Mail: nznalptekin@gmail.com

Teknoloji ve Dijital Suçlar

Uzun zamandır teknoloji ve dijital suçlar konulu bir sunum üzerine çalışıyorum. Geçmişten günümüze bilişim teknolojisinin gelişimini ve ardından bu teknolojiye nasıl bağımlı hale geldiğimizin ele alındığı oldukça bilgilendirici ve akıcı bir sunum oldu. Ne yazık ki içeriğinde vardığım son nokta aynı sevimlilikte değil.


Geçen gün evde “şu halıyı bir yıkama şirketi bulsak da versek” diye konuştuğumuz sırada cep telefonuma gelen halı yıkamacısının sms’si ile içimdeki paranoyak “bilişim teknolojisinin insanlığı ele geçirdiği düşüncesi” iyice hortladı. Muhtemelen benim bildiklerim bilmediklerimin yanında çok küçük bir parça. Kişisel özgürlüğün, kişilik haklarının hatta hayatın tümünün ele geçirildiğini hissetmek beni korkutuyor.


Artık her sabah okula giderken otoparkta yaptığım ilk iş navigasyonu açmak. Bildiğin ve her gün gidip geldiğin yol için neden navigasyonu kullanıyorsun diye düşünmeyin sakın. Yolun tıkalı olma durumuna göre alternatif yollardan trafiğe en az takılmamı sağlıyor bu sistem. 


Geçen akşam peş peşe iki araba olarak yola çıkıp aynı anda navigasyonu çalıştırdık. Normalde peş peşe giden ve aynı anda aktif olan cihazlardan beklediğim şey aynı yoldan gidişi göstermesiydi. Ne yazık ki öyle olmadı ve birimizi düz yola yönlendirirken diğerimizi alternatif yola soktu. Doğal olarak ben yine paranoyak duygulara kapıldım. Zaten bağımlı hale geldiğimiz navigasyon ile aslında yönetiliyorduk. Belki bir sonraki aşama, yol açık olduğu halde navigasyonun bizleri yönlendirilen hedefler üzerinden geçirerek gideceğimiz yerlere ulaştırması olacak.


Ne kadar içimize korku salsa da bir yandan da teknolojiden uzak kalacağız diye ödümüz patlıyor. Bunun en güzel örneği cep telefonlarımız. Hemen hemen herkesin elinde akıllı telefonlar var. Yapılan son incelemelerde nüfusun %98’i cep telefonuna sahip. Kimimizde 2 hatta 3 hat mevcut. Etrafımda tanıdığım hiç kimse bundan 6 yıl önce kullandığı telefonu kullanmıyor. Hep daha yenisine yönleniyoruz. (Nokia telefonları hatırladınız mı?)


Teknoloji ve özellikle de cep telefonları dijital suçların işlenmesinde başı çekiyor. Eğitimde son 2 yıl içinde Disiplin Suçlarına eklenen maddelerin tamamı dijital suçlar üzerine. Bundan 10 yıl önce kulaktan kulağa yapılan dedikodu en fazla 10-15 kişiye ulaşırken günümüzde tek bir mesajla yüzlerce hatta binlerce kişiye ulaşılan gıybetlerimiz var. Üstelik bunların kayıtları her daim ulaşılabilir durumda.


Bir de sosyal medya var ki düşman başına… Oradaki hastalığımız da beğeni almak üzerine. Hepimizi psikopat yaptı şu “like” almak. Yapay resimler koyup sonra gözümüz altında belirecek sayıda takılı kalıyor. Başkalarının mutluluk resimleri diğerinin mutsuzluğuna sebep oluyor. Tüm özeller özel olmaktan çok uzak hale geliyor.


Velhasıl, teknoloji değişimini bir anda böyle hayatımıza almak, hızla kabullenmek, tümüyle bilişim teknolojisine teslim olmak beni çok ama çok korkutuyor. Üstelik bilişimi hayatımıza sokan büyük firmaların sahipleri bu değişime hiç ama hiç ayak uydurmaz ve tümüyle bilişim teknolojisinden uzak yaşarken… (bu konuyu araştırmanızı rica ediyorum.)


Kaç aydır bu konuya takıldığımın farkındayım. Önümüzdeki ay farklı bir konuda görüşmek üzere aşk’ınız daim, kötülükler ve telaşlar sizden uzak olsun da işleriniz rast gelsin...


Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar