2001’ De Sıfır Terör Tekerlemesi

Senelerdir ısrarla en çok üzerinde durduğum konulardan biridir bu konu.

Nedenine gelince; Malum sözü tekerleme haline getire getire kendi yalanlarına kendileri de inanmış durumda muhalefetimiz.

Maalesef hazıra fazlasıyla alışmış olan gençlerimiz de araştırma gereği duymadan bu yalana inanma eğiliminde olduklarından tekrardan bu konuyu yazmak benim için elzem duruma geldi.

Meydanlarda idamdan kurtardığı Abdullah Öcalan için urgan sallayan Devlet Bahçeli’den sonra geçenlerde Kemâl Kılıçdaroğlu’da bir konuşmasında yine bu tekerlemeye sarıldı.

“Benim adım Kemal. Ben söylüyorsam doğrudur.” sözünün öznesi olduğu için eminim “2001’ de sıfır terör vardı” derken inandırmaya çalıştıklarından önce kendi inanmaya başlamıştı bile Kemal bey.

Abdullah Öcalan 15 Şubat 1999 yılında Türkiye güvenlik güçlerince teslim alındı.

Sizi rakamlarla boğmak istemem ancak kısaca o tarihten Erdoğan liderliğindeki Ak Parti dönemine terör kayıplarını sıralayacak olursak;

1999 (236 şehit, 83 sivil)

2000 (29 şehit, 17 sivil)

2001 (20 şehit, 8 sivil)

2002 (7 şehit, 7 sivil)

2003 (31 şehit, 63 sivil)

Burada bir parantez açarsak; 1999’ dan Kasım 2002 yılına kadar Bülent Ecevit’in ANAP ve MHP ile’de koalisyonlarını kapsayan Hükümetleri, 18 Kasım 2002’ den 14 Şubat 2003 tarihine kadarda Abdullah Gül Hükümeti iktidarda idi.

Daha sonrasında AK Parti’nin başına Erdoğan geçti.

Çözüm Süreci, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi adı altında 2009 yılında başlatılmıştı.

Bu tarihe kadar terörün devam etmiş olması, terör olaylarını çözüm sürecine bağlamak isteyenleri zaten yalancı çıkarıyor.

2001 sıfır terör yalanını söyleyenler bu sözün altını hiç doldurma gereği bile duymadılar.

Zaten bunu dolduracak bir verileri de yok.

Abdullah Öcalan Şubat 1999’da yakalandıktan sonra terör saldırılarında bir düşüş yaşandığı doğrudur elbette. Bu doğal değil mi? Örgütün kurucusu ve lideri her nasıl oldu ise ele geçirilebilmiş(?), örgüt bir boşluğa düşmüştür doğal olarak.

Ancak neye dayanarak terör bitti denilebilir?

Örgütün diğer kurucu ve lider kadrosundan Murat Karayılan, Cemil Bayık, Rıza Altun, Duran Kalkan, Mustafa Karasu, Osman Öcalan, Nizamettin Taş, Ali Haydar Kaytan, Halil Ataç, Zübeyir Aydar, Numan Uçar, Fehman Hüseyin(Bahoz Erdal) gibi isimler yakalandı mı? Hayır.

Öldürüldü mü? Hayır.

Teslim oldular mı? Hayır.

Silah bırakma açıklaması yaptılar mı? Hayır.

Terör örgütü bertaraf edildi mi? Hayır.

İnlerine girilip darmaduman edildi mi? Hayır.

Teröre, askeri, lojistik, ekonomik, stratejik destek veren kaynaklar kurutuldu mu? Hayır.

Türkiye’yi terörle zayıflatan herhangi bir ülkeye karşı caydırıcı bir girişimimiz oldu mu? Hayır...

Bukadar hayırdan sıfır terörü hangi şapkadan, hangi hokus pokusla çıkardınız efendiler?

Abdullah Öcalan yakalandıktan sonra örgüt bir ateşkes açıklaması yaptı ki bunun nedeni de bir yol haritası için zamana ihtiyaç duymalarıydı.

Ben bir vatandaş olarak sıfır terörün açılımını istiyorum sizden?

PKK eylemlerine 1984 yılında başlamıştır. En büyük zaiyatımız 1145 şehit ile 1994 yılıdır.

Mesela PKK’ nın yönetim kadrosundan olan Zübeyir Aydar, 1991 yılında 19. dönem SHP’ den TBMM vekilliğine şeçilmiştir..Yine şuan HDP içerisinde yer alan bazı isimler de geçmiş yıllarda farklı partilerden TBMM ‘nde bulunmuştur. Bu durumda AK Parti’nin bunları meclise soktuğu yalanınızda darmaduman...Eeeee? Ne kaldı geriye? Tüm argûmanlarınızı çürüten veriler ortada, yalanlarınız çırılçıplak meydanda.

Neydi size iktidara geldiğiniz an terörü sıfırladığınızı, 2001’ de sıfır terörlü bir ülke haline geldiğimizi dedirtebilen etken?

Bize Öcalan’ı teslim eden üst akıl ile neyin alışverişi yapılmıştı? Erdoğan’la hangi oyunu bozuldu üstünüzdeki aklın?

Ve size en önemli soru; Madem 2001’ de sıfır terör vardı, bugün her yönden ülkeme saldıran bu terör örgütleri 2003 Erdoğan Hükümeti YENİDOĞAN ları mı? Yani; Erdoğan geldi, onlar dünyaya geldi, bebeydiler, büyüdüler, şimdi terör örgütü mü oldular ???

Kemal bey, MHP liler ve Ak Parti’nin karşısındaki tüm ideolojik sorunlular bu masal’a kendileri inanıyor olabilir tabii. Böyle bir yalanı bir şapkadan çıkarabilmek iyi bir hokkabazlık gerektirir ki zaten bu konuda maharetli olduğunuzun hakkını herzaman teslim ettim.

Erdoğan; “Terörü bitirin, silahları bırakın, asker, polis, sivil öldürmeyin, bu kan dursun, sulh olsun, analar ağlamasın...” diyerek çözüm sürecini başlattığında ellerine ayyıldızlı bayraklarımızı alıp sokaklara inen, bize hain, bölücü yaftası yapıştırmaya çalışarak Cumhuriyet Mitingleri yapanları bugün PKK’ nın diliyle konuşturan, TSK daki askerlerimizi ve polisimizi terör örgütlerine operasyonlarından dolayı yargılatmak isteyenlere talimat veren bir üst akıl olduğu gerçek.

Aslında esas hakkı teslim edilmesi gereken de O.

İçimizde üstündeki bu aklın her talimatını harfiyen yerine getirerek Türkiye’nin ilerleyişini durdurmak isteyenlerin geçici zaferleri bizi yolumuzdan alıkoyamayacak.

Devletin uzattığı şefkat eline akrep koyan PKK’lıların son dönemlerde uğradığı zaiyata bakılırsa, sizi o kirli oyun ve yalanlarınızla birlikte şapkaya geri sokacak bir mücadelede sona geliyoruz.

Gerçek anlamda sıfır terörü yaşayacağımız günler yakındır inşaallah.