Bu konuda engel çıkaran hiç kimseyi alkışlamayacaklarını söyleyen Çelebi, "Şimdi hiç kimsenin mazereti yok, hiç kimsenin oraya katılması konusunda engel yok.
1 Mayıs 1977 günü yaşananlara değinen Çelebi, "Orada sadece bir defa işçi sınıfı böyle bir uygulamayla baş başa kaldı, o da 1977 katliamıdır. Şimdi onun da soruşturmasının açılması konusunda dün AKP'li milletvekilleri bir önerge verdi. Biz Taksim'de ilk defa miting yapmıyoruz. 1976 yılında yapıldı, en ufak bir sorun yaşanmadı. 1977'de bir katliam yaşandı, katliamı yapanlar belli. Uzun mesafelerden ateş açanlar belli. İntercontinental'e gelen ajanlar ve başka yerlerdeki onların işbirlikçileri. Kimin yaptığı belli, bunun açığa çıkması lazım. Açığa çıktığı zaman Türkiye'de bu tip provokasyonları ve katliamları kimin yaptığı ortaya çıkacaktır. O katliama rağmen 1978'de de biz orada en ufak bir olay olmadan kutladık. Bazı basın yayın kuruluşlarında 33 yıldır Taksim'de 1 Mayıs'ın kutlanamadığına dair yanlış bilgiler yer almaktadır. 'Olay çıkar, olay çıkacak' gibi provokatif soruların sorulması bile doğru değil." dedi.
Olay çıkmaması konusunda her türlü hazırlığın yapıldığını kaydeden Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü: "1 Mayıs alanına engel çıkartıldığı için büyük tartışmalar yaşandı. Biz dahil herkes gaz bombası yedik, tazyikli sularla karşılaştık, bedeller ödedik. Engel olunduğu sürece de bu olumsuzluklar yaşanır. Şimdi hiç kimsenin bir mazereti yok, hiç kimsenin oraya katılması konusunda engel yok. Hukuk içerisinde, 6 konfederasyonun öncülüğünde, diğer örgütler de burada kendi kurumsal kimliklerini ifade edebilecekleri ama asla en ufak bir şekilde şiddet içeren araç ve gereçle oraya gelmeyeceği konusunda bir yaklaşım söz konusudur. Artık kimse kaldırım taşlarına sarılmayacak. Mukayese edilen, engel olunduğu dönemde yaşanan olumsuzluklardır. Engel olunmadığı zaman barış içerisinde bayramın kutlanması konusunda sorun yok. Herkes oraya aranarak girecek. Arama konusunda çekinceli davranan hiç kimseyi alkışlamayacağız. Yanında şiddet içeren bir alet getiren kişi olursa onaylamayıp alkışlamayacağız."
Süleyman Çelebi, "Sivil toplum örgütleri ve siyasî partilerin alana girişinde sorumluluk tamamen konfederasyonlara mı ait?" şeklindeki soruyu, "Dünyada sendikalar bu kutlamaların öncülüğünü yapar, bu böyle şekillenir. Ama bu yalnız bizden ibaret değildir. Daha önce de bu sürece katkı veren kişi, kurum ile demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler yer alacak. Herkes bu sürecin içerisine dahil olacak. Sorumluluğumuz şudur; biz bu kurallara uyan herkesi davet ettik, bu kuruluşlar misafirlerimizdir." diye cevapladı. "33 yıl değil 32 yıldır Taksim'e çıkmadığımızı, kürsümüzün elimizden alındığını ifade ediyorum." diyen Çelebi, "Basın için ayrı ve özel bir platform hazırlandı. Bu platform içinde çok geniş çalışma imkanı bulacaklar. Kutlamaları yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda gazeteci takip edecek. Uluslararası sendikal hareketlerden çok ciddi katılımlar var. Yurtdışından 200'ün üzerinde kişi, çok sayıda sanatçı katılacak. Katliamda yaşamını yitirenlerin yakınları katılacak." şeklinde konuştu. zaman
Yorum Yazın