Şevket Süreyya kendi hayatından esinlenerek yazdığı eserinde hayatında karşılaşmış olduğu zorluklar karşısında gösterdiği sabır ve duruşu eserinde bizlere farklı bir şekilde yansıtmaktadır.
Åževket Süreyya bu kitabında kendi hayatından izler taşımaktadır. Kendi hayatından esinlenerek yazdığı eserinde hayatında karşılaÅŸmış olduÄŸu zorluklar karşısında gösterdiÄŸi sabır ve duruÅŸu eserinde bizlere farklı bir ÅŸekilde yansıtmaktadır.
Adam, toprağı kazar. Amacı suyu bulmaktır. Fakat ne kadar çabalasa da suya ulaÅŸamaz. Artık çok yorulmuÅŸtur, bitap düÅŸmüÅŸtür. Suyu bulacağına dair inancı kaybolmuÅŸken uzaklardan bir ses iÅŸitir. O ses ona daha da kazmasını, derinlere inmesini söyler.
Åževket Süreyya Türkiye – Yunanistan savaşı zamanında Edirne’de doÄŸmuÅŸtur. 1. Dünya Savaşı’nda henüz 17 yaşında olmasına raÄŸmen gönüllü olarak Yedek Subay olur. Bu savaÅŸ sırasında fikirlerinde bir deÄŸiÅŸiklik meydana gelmiÅŸtir. Åževket Süreyya bu yıllarda Turancılık düÅŸüncesini benimseye baÅŸlar. Bu düÅŸünceye göre Türklerin yaÅŸadığı yerin öneminin olmayışıdır, Türklerin yaÅŸadığı yer hangi bayrağın altında olursa olsun Türkün toprağıdır. Bu toprakta ta ki Çin Seddi’ne kadar gitmektedir.
AteÅŸkesten sonra Ä°stanbul’a döner fakat savaÅŸ yıllarında kaldığı Anadolu’ya alışmıştır. Azerbaycan, Ä°stanbul’dan muallim talep eder ve bu Åževket Süreyya için bir avantajdır bunu da deÄŸerlendirecektir.
Azerbaycan’da iÅŸine devam eden Åževket Süreyya, burada da Turan fikrine baÄŸlı kalmış ve bu fikri benimsemiÅŸtir. Bu ülküyü benimseyen Åževket Süreyya Aydemir, KarabaÄŸ Yolu ve Askeran Geçidi’nin Ermeni güçleri tarafından kesildiÄŸi haberini alır ve umutsuzluÄŸa kapılır. ( Suyu arayan adam kitap özeti)
Åževket Süreyya artık yeni bir düÅŸünce içerisindedir. Turan fikrinden uzaklaÅŸan Aydemir, artık “Önemli Olan Ä°nsanlık” düÅŸüncesine yakınlaÅŸmıştır. Bütün zulmedenlerin yok olacağına, insanların dini, ırkı ne olursa olsun beraber yaÅŸayabileceÄŸine inanmaktadır. Bu düÅŸünce çerçevesinde Komünist partisine katılır. Dünyanın kirli kuralları yok olacak ve kendi pisliÄŸinin üzerine yeni bir dünya düzeni inÅŸa edilecektir. (Suyu arayan adam kısa özet)
Moskova’da iktisat okuduktan sonra memlekete dönüÅŸ yapan Åževket Süreyya artık çok farklı bir pencereden dünyaya bakmaktadır. Kendisine öÄŸretildiÄŸi gibi olmadığını aslında iÅŸlerin çok farklı yürüdüÄŸünü fark etmiÅŸtir artık. Nereye bakarsa baksın kapitalistlerin insanları yaÄŸmalıdığını, ÅŸehrin sömürgecilerin elinde olduÄŸunu artık net bir ÅŸekilde görebilmektedir.
“Aydınlık Mecmuası” dergisinde yazmaya baÅŸlayan Åževket Süreyya yazıları yüzünden kapanır ve dergi de kapatılmıştır. Ä°stiklal Mahkemelerinde yargılanan Åževket Süreyya cezaevine girer ve af çıkmasıyla serbest bırakılır. Cezaevinde kaldığı zamanlarda “Ä°mam-cemaat” – “Devlet-Millet” fikrini kabullenir. Devletin halk için var olduÄŸuna inanır. Devletçilik ilkesinin uygulanmasını ve halk için çalışmalar yapılmasını istemektedir.
Serbest bırakıldıktan sonra Ankara’ya döner. Burada öÄŸretmenlik yapmaz bunun yerine artık idare iÅŸlerinin içinde aktif biçimde yer alacağı Yüksek ve Teknik ÖÄŸretim Müdür yardımcılığı iÅŸini alır. Burada halk için yapılan her iÅŸle gurur duymakta, her hizmette coÅŸkulanmaktadır.
Åževket Süreyya tam bir iÅŸ, düÅŸünce, ilke insanıdır. Kitaptan alınması gereken en önemli mesaj Åževket Süreyya’nın çektiÄŸi sıkıntılar karşısında bir ÅŸeyler yapabileceÄŸine dair inancını yitirmemesi, ÅŸartlar ne kadar zorlasa da kendisine inancı konusunda bir pes etme görülmemektedir. Bu sebebden ‘’Suyu Erayan Adam’’ kitabında özetle ne anlatmak istediyi bir cümle ile özetlersek ‘’Allah’ın bizeverdiÄŸi en büyük nimet sahip olduÄŸumuz halde , sahip olduÄŸunu bilmediÄŸimiz kuvvetleri bulmak kudretidir’’.
Yorum Yazın