Yüz yıldır arz-ı mev'udu düşleyen siyonist, sana devlet mi kuracak? Eğer dünyada bir tek İsrail diyorsa ki ''Irak'ın Kuzeyinde Kürt Devleti kurulmalıdır '' herkesin bu oyunu görmesi lazımdır..!
EÄŸer dünyada bir tek Ä°srail diyorsa ki ''Irak'ın Kuzeyinde Kürt Devleti kurulmalıdır '' herkesin bu oyunu görmesi lazım..!
Biz Türkiye Müslümanları olarak, bugüne kadar Barzani ve aÅŸiretinin Yahudi kökenli olması söylemlerini hiç ciddiye almadık... Neden? Zira Müslüman olarak bir aÅŸiretin-insan topluluÄŸunun hangi etnisiteden, kavimden geldiÄŸinin ehemmiyeti olmadığına inanırız. Akidevi olarak, kökeni Yahudi de olsa, bir kavmin ÅŸayet Müslüman olduÄŸuna inanırsak onu sonuna kadar müdafaa ederiz. Kökeni bizi hiç alakadar etmez. Bu söylediÄŸim Ä°slam akidesi açısındandır... Ä°nsan olarak da temel insan hak ve hürriyetlerinin tatbikinde de, dinin de bir ehemmiyeti yoktur! Zira zulme maruz kalan kimsenin yanında olmak, zalime karşı durmak, hem insani hem de Ä°slami vazifemizdir. Barzani ve Irak Kürtlerinin hali de, Türkiye Müslümanları açısından bu ÅŸekilde deÄŸerlendirilmiÅŸtir... Hattı zatında 1990'ların baÅŸlarında 1. Körfez Savaşı sonrasında Irak'ta iki büyük Kürt Partisinden biri KDP ( Barzani'nin Irak Kürdistan Partisi) ile Talabani'nin başında olduÄŸu YNK (Kürdistan Yurtseverler BirliÄŸi ) idi... Merhum Turgut Özal bunlara Kırmızı Diplomatik Pasaport vermiÅŸ ve her zaman Türkiye Saddam'ın zulmüne uÄŸrayan Irak Kürtlerinin dünyaya açılan penceresi olmuÅŸtur... Irak Kürtleri hep Türkiye'den nefes almıştır... Ä°ran, Irak, Suriye bu iki partiye de nefes aldırmazken, Türkiye Irak Kürtlerine can suyu, nefes kapısı olmuÅŸtur... DoÄŸrusu da budur... Amerika'nın ve Ä°srail'in, Irak Suriye ve çevresinde bir Kürt devletine sıcak baktığını hep biliriz; hatta Mesut Barzani'nin babası olan Molla Mustafa Barzani de aynı ülkelere güvenerek Irak ve Ä°ran'ı karşısına alarak Ä°stiklal mücadelesine giriÅŸmiÅŸtir, ama Amerika bölge ülkeleri ile anlaşınca ortada kalmıştır; tabiri caiz ise girecek mezar bulamamıştır... Zira Amerika, bölge Kürtlerini her zaman bölge ülkelerinin tepesinde bir sopa olarak kullanmayı sevmiÅŸtir! Amerika; Irak, Suriye, Türkiye hatta Ä°ran'a bir ÅŸey yaptırmak istediÄŸi zaman hep Kürt Kartını masaya sürmüÅŸtür... Bilhassa Barzani ailesi bu tuzaÄŸa defalarca düÅŸmektedir... Åžimdi yine aynı oyun tezgâhlanmaktadır... Åžimdi denilebilir ki "kardeÅŸim 6 milyonluk Arnavutların 2 tane devletleri var, ne olacak ki bir tane de Kürt Devleti olsa? Nihayetinde bu bölgede 4 Devlete yayılmış 25-30 milyon Kürt var... Bakıldığında gayet masum bir istek deÄŸil mi? Åžurada bir kaç yüz bin Gagavuz Türkünün bile Moldovya'da özerk devleti var denilebilir... Ne olacak bir Devletçik de Kürtlerin olsun? Nedir bu Kürt düÅŸmanlığı sizde? EÄŸer olayları bu gözle görürsek yanılırız; zira mesele salt küçük bir Kürt Devleti kurulması ve bir kaç milyon insanın kavmiyetçilik duygularının bastırılması deÄŸildir... 1917 Balfour Deklerasyonundan hatta 1897 yılında Theoder Herzl baÅŸkanlığında toplanan Dünya 1.Siyonist kongre kararlarından müstakil düÅŸünürsek, yine yanılırız!
Osmanlı yıkıldı ki ondan çıkan küçük devletler arasında Ä°srail kurulabilsin... Åžimdi hedef Büyük Ä°srail'in yani Nil'den Fırat'a olan coÄŸrafyada kurulmasıdır. Peki bu nasıl olacak? Direkt Türkiye'den toprak iÅŸgal etmeye güç yetirmeyeceklerinden evvela Büyük Kürdistan'ın kurulması onun ilk adımı olarak da Irak Kürdistan'ının varlığı gerekiyor... Sonra Suriye'deki fiili durum devletleÅŸecek ve akabinde bunlar birleÅŸecek ve Kerkük'ten Ayn El-Arab'a oradan da Hatay'ın altından Akdeniz’e açılacak bir yapay devlet. Vura vura Münbiç, Aynel Arap gibi Arap ÅŸehirlerinin, Telafer, Kerkük gibi Türkmen ÅŸehirlerinin demografik yapısı ile oynanacak "Tehcir politikaları" gerçekleÅŸecek ve bölge KürtleÅŸecektir!
Suriye'nin de Irak'ın da Kuzeyi salt Kürtlerden oluÅŸmamaktadır ki! Döve döve bu devleti orada nasıl kurduracaklar? Bunun için zaman lazım Amerika'ya... Ä°ÅŸte tüm bunların 1. adımı Barzani'ye bağımsızlık ilanı yaptırtmaktır... Bunu baÅŸarabilirlerse Suriye'de iÅŸlerinin daha kolay olduÄŸunu düÅŸünüyorlar. Bu koridor devlet, yani onların tabiri ile "Güney Kürdistan" kurulduÄŸunda gözler tabii olarak Güneyin Kuzeyine Türkiye'nin GüneydoÄŸusuna çevrilecektir... Oradan toprak talep edilecek. Bölgemizdeki Kürt vatandaÅŸlarımız hareketlendirmeye çalışılacaktı; hayallerindeki Kürdistan'ı kurduklarında ise zaten kendi kucaklarında ki yapay bir devlet olduÄŸundan ilk fırsatta Ä°srail'e iÅŸgal ettirip Büyük Ä°srail'i, yani Nil'den Fırat'a kadar olan Arzı Mevudu gerçekleÅŸtirecekler sözde… Ama ne var ki! Türkiye eski Türkiye deÄŸildi! Bilhassa El-Bab operasyonunun baÅŸarı ile tamamlanması birçok oyunu bozmuÅŸtu. Bunun devamının geleceÄŸi ihtimali hiçte zayıf deÄŸildi...
Yani Türkiye'ye raÄŸmen bir Kürdistan kurmak da devamında Büyük Ä°srail kurmak da, hiç kolay bir ÅŸey deÄŸil... Yeter ki biz içerde bir olalım. Her ÅŸeyden evvel, en mühim konuda Kürdistan kurulması istenen topraklarda baÅŸka etnisiteler bilhassa Türkmenler ve Arapların çok kesif yaÅŸadığı gerçeÄŸidir... Kadim bir Türkmen ÅŸehri olan Kerkük'ü zorla KürtleÅŸtirmek aynı bir Kadim Kürt ÅŸehrini zorla TürkleÅŸtirmek kadar yanlış ve zulümdür... Bu satırların yazarı 90'lı yıllarda DoÄŸu ve GüneydoÄŸu'da vesayet rejimi devam ederken askeri metotlarla nasıl ki Kürt köylerinin yakılıp boÅŸaltılmasına karşı çıkmıştır, aynı ÅŸekilde yüzlerce yıllık Türkmen Kerkük' ün de zorla demografisi ile oynanıp yapay Kürdistan'a dahil edilmesine karşı çıkmaktadır...Zulüm hep aynıdır.. 1.Körfez Harbinden itibaren Kerkük'e daÄŸlardan köylerden suni(yapay) olarak Kürt kardeÅŸlerimizin göç ettirildiÄŸini hepimiz biliyoruz. Bu plan tutmaz. Kerkük masabaşı oyunları ile Kürt yapılamaz... Zulümdür! Üstelik 1926 Ankara AntlaÅŸmasına göre de Irak'ın ve Türkiye'nin toprak bütünlüÄŸü muhafaza altında kalmak kaydı ile Irak'a bırakılmıştır. Åžayet bağımsız Kürdistan diye yapay uydu bir devlet-emri vaki olursa bu Irak'ın toprak bütünlüÄŸünün bitmesi, parçalanması demektir ki Türkiye'de 1926 Ankara Muahedesi (antlaÅŸması) evveline dönme hakkına sahip olur... Yani Müktesep haklarını kullanır; salt Kerkük'e deÄŸil, Musul'a Erbil ve tüm bölgeye de asker çıkarır... O zaman o bölge Türkiye'nin güneyi olur ve Misak-ı Milli hudutlarımıza geri döneriz... Ä°ÅŸte Musul ve Kerkük’le de mahdut kalmayacak ve asgari Misak-ı Milli Hudutlarımız olan bu haritayı realize etmek Türkiye’nin meÅŸru hakkı olur!
Yorum Yazın