DerneÄŸinizin kurumsal kimliÄŸinde deÄŸiÅŸikliÄŸe gittiniz. Dernek ismini ve logosunu deÄŸiÅŸtirdiniz. Bu deÄŸiÅŸikliÄŸin nedenleri nelerdir?
DerneÄŸimiz bundan yaklaşık 20 yıl önce kurulduÄŸunda, sektörümüzün yapısı bugünden çok farklıydı. Bu süreçte, dünya deÄŸiÅŸti, sektörümüz deÄŸiÅŸti ve DerneÄŸimizin kimliÄŸi açısından, bu deÄŸiÅŸim ihtiyacına bir yanıt verme gerekliliÄŸi doÄŸdu. Bu sebeple, Türk kablo sektörünün önde gelen ve DerneÄŸimiz üyesi olan 20 firmanın katılımıyla, 14 Mart günü gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz Genel Kurul Toplantısı’nda, DerneÄŸimiz’in yoluna Kablo Sanayicileri DerneÄŸi-Kabloder olarak devam etmesi yönünde karar aldık. DerneÄŸimizin yeni adı Kabloder’in hem bu deÄŸiÅŸim ihtiyacına yanıt verdiÄŸini hem de DerneÄŸimizin eski adının (Ä°letken) yarattığı kafa karışıklığını ortadan kaldırdığına inanıyoruz. Yeni ismimiz ve yeni kurumsal kimliÄŸimiz var evet ama bakış açımız aynı, kurulduÄŸumuz ilk günden bu yana Türk Kablo Sektörü’nün yararına faaliyetlerde bulunmayı sürdürüyoruz.
Sizin baÅŸkanlığınızda oluÅŸan yeni yönetim döneminde, dernek çalışmalarında ne gibi deÄŸiÅŸiklikler olacak?
Yaklaşık bir yıldır BaÅŸkanlığını yaptığım Kabloder ile birlikte, oldukça yoÄŸun bir çalışma dönemi içerisindeyiz. KurulduÄŸu günden bu yana, Kabloder üyelerinin beklentilerini aÅŸan hizmetler sunarak, sektörüne ve ülkemize kattığı deÄŸeri durmaksızın arttırmak için çalışıyor. Kaliteli üretim konusunda firmaların bilinçlendirilmesi, denetimlerim artması, kalitesiz kablo kullanımının getireceÄŸi sonuçların aktarılması, tüketicilerin can ve mal güvenliÄŸinin korunması Kabloder’in ortaya çıkış sebepleri arasında yer alıyor.
Bir taraftan derneÄŸimizin daha kurumsal bir yapıya kavuÅŸturulması ve bilinirliÄŸinin artırılması çalışmalarını sürdürürken, diÄŸer taraftan T.C Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, T.C Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı ile geçmiÅŸteki konuların, devam eden mevcut çalışmaların geliÅŸtirilerek sürdürülmesini saÄŸlamayı ve ülkemize ithal olarak giren kabloların kalite denetimlerinin yapılması ve uygun olmayan ithal ürünlerin engellenmesi konusunda çalışmalar yapmayı planlıyoruz.
Dernek olarak, iç piyasadaki ürünlerden muhtelif zamanlarda numuneler toplayıp, piyasa gözetim ve denetimi yapmaya ve sonuçları Türk Standartları Enstitüsü ve T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile paylaÅŸmaya devam edeceÄŸiz. DiÄŸer taraftan Ä°MSAD ve ETMD gibi sektördeki diÄŸer etkin sivil toplum kuruluÅŸları ile iÅŸ birliÄŸi halinde çalışmalar yapıyor ve kablo sektörünü tüm resmi kamu kurumlarında her türlü platformlarda temsil ederek, sektöre ait sorunların ve taleplerin takipçisi olmaya devam ediyoruz.
Yeni yönetim olarak kablo sektöründe saptadığınız temel sorunlar nelerdir? Bu sorunların çözümü için planlarınız nelerdir?
Son zamanlarda sektörde, standartlara aykırı üretimlerin ne yazık ki yüksek oranlarda olduÄŸunu tespit ettik. Bu sorunu mutlaka ortadan kaldırmamız gerekiyor. Ülkemizin coÄŸrafi konumu gereÄŸi, özellikle de Avrupa, Afrika ve Orta DoÄŸu ülkelerine yakınlığı dolayısı ile, kablo sektörümüzün bölgedeki önemi büyük. Ancak buna raÄŸmen, kalite algısının Ä°ngiltere ve Almanya gibi Avrupa ülkelerinden geride olması ve standartlara uygun olmayan üretim yapılması, hem bu ürünleri kullanan kiÅŸilerin can ve mal güvenliÄŸini tehlikeye atıyor hem de ülkemizin imajını olumsuz anlamda etkiliyor. Oysaki yaptığımız iÅŸin öneminin ve bu iÅŸin hem sektörümüze hem ülkemize etkisinin bilincinde olsak çok ÅŸey deÄŸiÅŸir; ancak bu bakış açısıyla, sektörümüzü geliÅŸtirebiliriz.
Bu konuyla ilgili olarak, en son 22 Aralık 2017 tarihinde, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkilileri ile bir araya geldik. Türk Standartları Enstitüsü (TSE) yetkililerinin de hazır bulunduÄŸu ve Türk Kablo Sektörü’nün içinde bulunduÄŸu durumun görüÅŸüldüÄŸü bir toplantı yaptık. Ayrıca 2018 eylem planını da paylaÅŸma fırsatı bulduk. DerneÄŸimizin eylem planı içerisinde; uygunsuz üretim ve dağıtımı engelleyebilmek üzere, güvenlik açısından hayati önem taşıyan kablo sektöründe piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerinin arttırılması, 20 kiÅŸiden oluÅŸan özel bir Denetim Ekibi oluÅŸturulması, Kabloder ile Bilim, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı arasında düzenli bilgi alışveriÅŸinin saÄŸlanması, bakanlığın kablo sektörünü 2018 yılında “odaklı denetim” kapsamına alması, farklı araçlar ile yapılan testler ve tespit edilen uygunsuzluklar hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi, ALO 130 Åžikayet Hattı’nın daha verimli bir ÅŸekilde kullanılır hale getirilmesi, 2018 yılının ilk aylarında bir Kablo Çalıştayı düzenlenmesi ve yılın belli dönemlerinde gerçekleÅŸtirilecek Periyodik Gözden Geçirme Toplantıları’nda tarafların bir araya gelmesi gibi konu baÅŸlıkları yer alıyor.
Bakanlıklar ve kamu kurumları ile yaptığımız yakın çalışmalar kapsamında; son dönemde piyasadaki farklı üreticilerden topladığımız ve test ettiÄŸimiz numunelerin %93’ü standartları saÄŸlamadı. Biz bu numuneleri toplamaya, test etmeye ve sonuçlarını ilgili kuruluÅŸlarla paylaÅŸmaya devam edeceÄŸiz.
Umuyoruz ki, ilerleyen dönemlerde, gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz bu çalışmaların sonuçlarını hep birlikte göreceÄŸiz.
Döviz kurlarındaki hareketlilik kablo sektörüne nasıl yansıyor?
Kablo üretiminde kullanılan baÅŸlıca hammaddeler arasında bulunan bakır, alüminyum gibi metaller ile PVC, Polietilen gibi polimer malzemeler döviz bazında iÅŸlem gördüÄŸü için; döviz kurlarında yaÅŸanan herhangi bir hareketlilik üreticilerin her deÄŸiÅŸimde yeniden fiyatlandırma çalışması yapmasına sebep olurken; müteahhit, dağıtıcı, proje firması ve son kullanıcıların da her seferinde yeniden bütçe çalışması yapmasına sebep olmaktadır. Maliyetlerin neredeyse %90’ına yakınının döviz, satışların ise TL ve vadeli olduÄŸu bir durumda döviz kurlarının devamlı olarak hareketliliÄŸi sektörü olumsuz yönde etkilemektedir.
Türk kablo sektörü için bir mihenk taşı niteliÄŸindeki Yapı Malzemeleri YönetmeliÄŸi’nden bahsedebilir misiniz?
Yapı Malzemeleri YönetmeliÄŸi yani CPR, 1 Temmuz 2017’de kablolar için kanunen zorunlu oldu. Bu yönetmelik ile beraber, kalite ve güvenliÄŸin seviyesini yükseltmek çok önemli. 1 Temmuz itibariyle, tüm Avrupa BirliÄŸi üyeleri ile birlikte, ülkemizde de EN 50575 standardı uygulanmaya baÅŸlamış oldu. CPR, tedarik zincirindeki kablo üreticilerinden son kullanıcıya kadar ciddi bir sorumluluk getiriyor. Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı’na baÄŸlı Piyasa Gözetim ve Denetim ekipleri kablo üreticilerini yönetmelik kapsamında denetlemeye baÅŸladı ve uygunsuz üretim yapanlara yaptırımlar uygulanıyor. Dolayısı ile her üretici mevzuata uygun üretim yapmak zorunda. CPR ile birlikte, bu standartlara ayak uydurabilen üreticilerin hem ürün çeÅŸitliliÄŸinin hem de ihracat pazarlarındaki ÅŸanslarının arttırmasına olanak saÄŸlanıyor.
Yorum Yazın