Raporda, PKKya verilen Batı desteği ile onun Suriyedeki uzantısı YPGye katılan yabancı terörist savaşçıların, yeni ulus aşırı suç ve terör bağları kurulmasına yol açacağı uyarısında bulunuldu.
Polis Akademisi BaÅŸkanlığı Uluslararası Terörizm ve Güvenlik AraÅŸtırmaları Merkezi (UTGAM) tarafından hazırlanan raporda, PKKya verilen Batı desteÄŸi ile onun Suriyedeki uzantısı YPGye katılan yabancı terörist savaÅŸçıların, yeni ulus aşırı suç ve terör baÄŸları kurulmasına yol açacağı uyarısında bulunuldu.
Polis Akademisi BaÅŸkanlığı UTGAMın hazırladığı PKKnın Bölgesel Terör Ağı Yapılanması raporuyla terör örgütü DEAÅža karşı savaÅŸmaları için özellikle Batı ülkelerinden toplanan yabancı terörist savaÅŸçıların orta ve uzun vadede Avrupa güvenliÄŸini nasıl tehdit edeceÄŸi gözler önüne serildi.
Raporda, Enternasyonalist Özgürlük Taburunun (IFB) PKKnın Suriye uzantısı YPG ile birlikte DEAŞa karşı savaşan Suriyeli olmayan silahlı bir yapı olduÄŸu, bu yapı içerisinde yer alan çok sayıda solcu terör örgütünün, DEAÅža karşı savaÅŸmak için Batılı ülkelerden yabancı savaÅŸçı topladıkları belirtildi.
Raporda ayrıca YPGye katılan eski bir Amerikan donanması mensubunun, PKKnın tüm enternasyonalist söyleminin altında arkaik bir ulusçuluğun yattığına, 1314 yaşındaki çocukların silahlandırılıp savaşa gönderildiğine ve bu çocuklara zorunlu ideolojik eğitim verildiğine iliÅŸkin notuna dikkati çekildi.
Suriyenin kuzeyinde PYD/PKKnın yanında yer alan Batılı, marksist veya anarkososyalist yabancı terörist savaşçılardan bir kısmının, ülkelerine dönmeyerek doğrudan Türkiyeye karşı savaşmalarının ise krize neden olabileceği belirtildi.
Eski ABD Şam Büyükelçisi Robert Fordun raporda yer verilen düÅŸüncesine göre, önemli bir kısmı NATO üyesi ülkelerden gelen yabancı terörist savaşçıların, bir başka NATO üyesi ülkeye karşı savaşan ulus aşırı bir terör örgütünün yanında yer almaları ise NATO ve Batı ittifakı için kriz anlamı taşıyor.
Yabancı savaÅŸçıların taşıdığı tehlike potansiyeli
Raporda, PKKnın yanında savaşan her çizgiden anarşistin ve marksist devrimcilerin, er ya da geç muhtemel suç bağlantılarıyla ve kafalarında tehlikeli fikirleriyle Avrupaya dönecekleri gerçeğini unutmamak gerektiğine işaret edildi.
Aşırı sol ve sağ akımların iktidardaki fikirler haline geldiği ve popülizmin güçlendiği Avrupaya dönecek olan Müslüman olmayan bu anarşist veya marksist devrimci yabancı savaşçıların, diğer radikal yabancı savaşçılardan daha az tehlikeli olduğunu düşünmenin büyük hata olacağı uyarısında bulunulan raporda, DEAŞa karşı savaşan Batılı anarkososyalist, marksist veya farklı çizgilerden devrimci yabancı savaşçıların, en az DEAŞa veya ElKaideye katılan yabancı savaşçılar kadar Batıya ve Batı demokrasilerine tehdit oluşturduğu kaydedildi.
Terör gruplarına, Suriyenin kuzeyinde alan ve eylem kabiliyetlerinin artırılması imkanı tanınmasının, orta ve uzun vadede Avrupa güvenliÄŸi açısından büyük risk taşıdığına iÅŸaret edilen raporda, bu örgüt mensuplarının, Yunanistana döndüklerinde ÅŸehir savaşı baÅŸlatacaklarına iliÅŸkin söylemlerine yer verildi.
Ulus aşırı suç ve terör bağları tehlikesi
Türkiyenin Batılı müttefiklerinin, DEAŞ terör örgütüyle mücadele ettiÄŸi gerekçesiyle bir baÅŸka terör örgütü PKKyı desteklediklerine dikkat çekilen raporda, Batılı başkentler demokratik özerklik ve Rojava devrimi adıyla PKKya siyasi, askeri, diplomatik, ekonomik ve insani sermaye yardımı yaparken, örgütün bilinen baskıcı, otoriter, tek tipçi tarzını Suriye Kürtleri arasında uygulaması ve bunu yaparken de çeşitli savaş suçları işlemesi gözardı edilmektedir. PKKnın bölgesel terör ağı yapılanması stratejisine yönelik Batı desteği YPGye katılan marksist, komünist, anarşist ve anarkososyalist batılı yabancı savaşçılar olması vesilesiyle de yeni ulus aşırı suç ve terör bağlarının kurulmasına yol açmaktadır. ifadelerine yer verildi.
Raporda, ayrıca PKKnın Avrupadaki aşırı sol gruplarla tarihsel bağları ve bağlantıları olduğu düşünüldüğünde, anarşist veya marksist olarak Avrupaya dönen yabancı savaşçıların, Batı güvenliği ve uluslararası düzen açısından diğer yabancı savaşçılardan daha az tehlikeli olmayacağı görülmelidir. tespiti yer aldı.
Yorum Yazın