Osmanlıların kaybettiği son şehir olan Musul, İngiliz oyunu ve İsmet Paşa'nın vazgeçmesiyle elden çımıştı.
Osmanlıların kaybettiÄŸi son ÅŸehir olan Musul, Ä°ngiltere ile Ankara arasında uzun süren bir ihtilafın da sebebi oldu. Lozan Müzakereleri bu yüzden kesildi. Sonra iÅŸ tatlıya(!) baÄŸlandı...
"MUSUL TÜRKMEN ÅžEHRÄ°DÄ°R"
Bereketli Mezopotamya havzasında, tarihî taÅŸ evleriyle maziye ÅŸahidlik eden eski bir ÅŸehir Musul. Asur baÅŸÅŸehri Ninova’nın yerine kurulmuÅŸ. Hazret-i Yunus buralı; kabri de burada. Hazret-i Ömer devrinde fethedilmiÅŸ. O zamandan itibaren Müslümanların hâkimiyetinde ve Yavuz Sultan Selim’den beri de 4 asırlık bir Osmanlı vilâyeti. Sünni ve Åžiî Müslüman, Yezidî, Nasturî, Keldânî, Süryanî, Ermenî, Yahudi ve Sâbiîler yaÅŸadığı; halkının Arab, Kürt ve biraz da Türklerden teÅŸekkül ettiÄŸi Musul, tarihî ÅŸehirlere yakışır derecede kozmopolit. Kürt ÅŸehri Süleymaniye ve 8. asırdan beri Türkmenlerin ekseriyette olduÄŸu Kerkük de Musul’a baÄŸlıdır.
BERLÄ°N Ä°NGÄ°LTERE Ä°LE ANLAÅžTI
Mıntıkanın esas ehemmiyeti toprağının altından geliyor. Musul ve Kerkük’te 1888 baÅŸlarından itibaren petrol çıkmaktadır. PadiÅŸahın satın aldığı bu havzada petrol arama imtiyazı, petrol sahası içinden geçen BaÄŸdad demiryolu vesilesiyle, 1904’de Almanya’ya verildi. Bu, Bâbıâli’nin büyük devletler arasındaki denge siyasetine uygundu. Fakat Ä°ngiltere buna karşı çıktı. Bunun üzerine Berlin, 1907’de Ä°ngiltere ile anlaÅŸtı. Bu Sultan Hamid’in denge siyasetinin sonu demekti ve az sonra tahtını kaybetti.
Ä°ttihatçılar baÅŸa gelince, Musul petrol havzası da dâhil olmak üzere Sultan Hamid’in mallarına el koydular. Musul petrol imtiyazı 1914’de Ä°ngiliz-Hollanda-Alman ortaklığındaki Turkish Petroleum Company’ye devredildi. Avrupalı bankacı Rotschildlere çalışan ve “Yüzde BeÅŸ Efendi” diye tanınan Kalust Gülbenkyan’ın aracı ve hissedarı olduÄŸu bu ÅŸirketin sadece adı Türk idi.
"OSMANLI ORDULARININ EN SON TERK ETTİĞİ ŞEHİRDİR"
Musul, I. Cihan Harbi’nde Osmanlı ordularının en son terk ettiÄŸi ÅŸehirdir. Ä°ngilizler 3 Kasım 1918’de ÅŸehre girdi. Türk tarafı, Mondros Mütarekesi sırasında (30 Ekim) ÅŸehirde hâlâ Türk askerinin bulunduÄŸunu, binaenaleyh Musul’un Misak-ı Millî’ye, yani sulh anlaÅŸmasında vazgeçilemeyecek vatan topraklarına dâhil olduÄŸu tezini müdafaa etmiÅŸtir.
SULTAN ABDÜLHAMÄ°D'E AÄ°T TOPRAKLARI Ä°NGÄ°LTERE SAHÄ°PLENDÄ°
1920’de Fransa ve 1928’de Amerika’ya petrol ÅŸirketinden sus payı veren Ä°ngiltere, vaktiyle Sultan Hamid’e ait olan toprakları sahiplendi. Ä°ttihatçılar Sultan Hamid’in mallarına el koymasaydı, Irak iÅŸgal edildikten sonra bile ÅŸahıs mülkü olduÄŸu için mıntıka hânedanın elinde kalacaktı. Sultan Vahîdeddin tahta çıkınca, bu malları iade ettiyse de, Irak artık kaybedilmiÅŸti ve Ankara da zaten bu fermanı kabul etmeyecekti.
Osmanlı topraklarıyla irtibatı kesilen Musul, eski ticarî ehemmiyetini kaybetti. Ama petrol sayesinde hayatını sürdürdü. Bu arada 25 sene Ä°ngiliz himayesinde kalması kararlaÅŸtırılan Irak’ta, Åžerif Faysal’ın hükümdarlığında bir devlet kurulmuÅŸ; Musul buraya baÄŸlanmıştı.
BRÜKSEL'DE ÇÄ°ZÄ°LEN SINIR
Musul, Lozan’da ciddi bir mesele oldu. Hatta müzâkereler bu yüzden kesildi. Ankara, petrol sebebiyle buradan vazgeçmek istemiyordu. Reisicumhur, “Musul bizim için ehemmiyetlidir. Zira servet deÄŸerinde petrol yatakları vardır” diyordu. Bu arada birleÅŸik Türk-Kürt kuvvetleri mıntıkayı iÅŸgal etti. Süleymaniye ve Kerkük düÅŸtü; ancak tam Musul düÅŸecekken, Ankara askerleri çekti. Bunun üzerine Ankara’ya itimadını kaybeden Kürtler, ikiye ayrıldı.
Nihayet Lozan’da, Ankara ve Londra’nın 9 ay içinde aralarında anlaÅŸarak meseleyi çözmesi; olmazsaMilletler Cemiyeti’ne havalesi kararlaÅŸtırıldı. Ä°ngiltere zaman kazanmıştı. 19 Mayıs 1924’de Ä°stanbul’da müzakereler baÅŸladı ise de bir ÅŸey çıkmadı. Ä°ÅŸ, MC’ne götürüldü. 20 Eylül 1924’de Cenevre’de baÅŸlayan müzâkerelerde, Türk delegesi Fethi Okyar plebisit (halk oylaması) teklif etti. Halkın geriliÄŸini ileri süren Ä°ngiltere reddetti.
IRAK'IN BÄ°R PARÇASI OLMASINA
Bu arada Türk ve Ä°ngiliz kuvvetleri arasında çatışmalar tekrar baÅŸladı. Ä°ngiltere, Ankara’ya ültimatomvererek mıntıkayı 48 saat içinde boÅŸaltmasını istedi. Bunun üzerine Ankara, MC’nden geçici bir sınır talebinde bulundu; 29 Ekim’de Brüksel’deki toplantıda eski Musul vilâyeti nazara alınarak sınır çizildi. DaÄŸlık mıntıkadan geçen gerçekçilikten uzak “Brüksel Hattı”, sonradan baÅŸa çok iÅŸler açacaktır.
Bu arada MC komisyonu Eylül 1925’te bir rapor hazırlayarak Musul halkının müstakil olmak istediÄŸini; ancak Musul’un Ä°ngiliz mandası altındaki Irak’ın parçası olmasının daha münasip düÅŸeceÄŸini bildirdi.
Türk tarafı müzâkereleri boykot etse de, Ä°ngiltere’nin kontrolündeki MC bu raporu 16 Aralık 1925’te tasdik etti.
Ä°NÖNÜ MUSUL'DAN VAZGEÇTÄ°
Ankara birden politika deÄŸiÅŸtirip raporu kabullendi ve Ä°ngiltere ile müzakerelere giriÅŸti. Hatta zamanın reisicumhuru Konya’da gazetecilere, “Millet harbden usanmıştır; Musul için harb mi edelim?” derken, baÅŸvekil Ä°nönü, “Barış için gerekirse Musul’dan vazgeçeceÄŸiz. Ancak tazminatsız vermeyiz. Bu para, bizim projelerimiz için Musul’dan daha kıymetlidir” ÅŸeklinde Türk tarafının elini zayıflatan bir beyanat bile verdi.
5 Haziran 1926 tarihli Hudud ve Münâsebât-ı Hasene-i Hemcivârî (Sınırlar ve Ä°yi KomÅŸuluk Münasebetleri)Ankara AntlaÅŸması ile bugünki Irak sınırı çizildi. Musul, Kerkük ve Süleymaniye, 25 yıl boyunca petrolden %10 ödenmesi mukabilinde Ä°ngiltere’ye terk edildi. Ankara isterse bu hissenin yıllık 500 bin sterline çevrilerek ödenmesini isteyebilecekti.
Ä°NGÄ°LÄ°Z OYUNU
Londra’nın ebediyen %10 veya 25 sene müddetle %25’e razı olduÄŸu; daha ağızlarını açmadan Türk tarafı 25 yıl için %10 teklifinde bulununca, Ä°ngiliz diplomatların hayret ve sevinçten dudaklarını ısırdıkları anlatılır. Bölük pörçük ödenen bu paranın kalanından 1958’den sonra ümit kesilmiÅŸtir. AntlaÅŸma, Türkiye’ye bir garantörlük tanımadığı gibi, taraflar, bu sınırın bozulmamasını da taahhüt eder.
Musul hezimetinden dolayı meclis ve amme efkârındaki reaksiyonu teskin için de, Åžeyh Said Ä°syanı bahane gösterilmiÅŸtir.
Ekrem BuÄŸra Ekinci - Türkiye
Yorum Yazın