Ramazan ayında Çin yönetimi tarafından getirilen oruç yasağıyla gündeme gelen Doğu Türkistan'da baskı, zülüm ve katliamlar yeniden başladı. Bayramın birinci günü Yarkent bölgesinde başörtülü kadınlara yapılan saldırı sonrası büyüyen protestolara ateşle karşılık veren Çin güçleri çok sayıda insanı öldürürken, bölgeyle iletişim tamamen kesildi.
2 milyon metrekareye yaklaÅŸan yüzölçümü ile Çin Halk Cumhuriyeti'nin en geniÅŸ idari bölgesi olan DoÄŸu Türkistan, sözde özerk bir cumhuriyete sahip olsa da Çin'in baskıcı politikaları ile yıllardır zulüm altında.
1933 ve 1944 yıllarında iki cumhuriyet kurulan DoÄŸu Türkistan bölgesi, 1949'da Çin Halk Cumhuriyeti tarafından iÅŸgal edildi. Çin Halk Cumhuriyeti bünyesinde 1 Ekim 1955'de özerklik statüsü verilerek "Sincan Özerk Bölgesi" olarak isimlendirilen Uygur Türklerinin yaÅŸadığı toprakların baÅŸkenti Urumçi, 5 Temmuz 2009 yılında yaÅŸanan katliamla anılıyor.
DoÄŸu Türkistan'da 1985 yılından bu yana geçerli olan uygulamaya göre ÅŸehirde yaÅŸayanlara bir çocuk, kırsalda yaÅŸayanlara iki çocuk sahibi olma kotası konulmuÅŸ durumda.
Sistematik asimilasyon
Toplam nüfusu 20 milyona yaklaÅŸan DoÄŸu Türkistan'da, 2000 yılındaki nüfus sayımı sonuçlarına göre yüzde 45'lik bir oranla Uygur Türkleri çoÄŸunluÄŸu oluÅŸturuyor. Ancak bu oran 1950'li yıllarda yüzde 80 civarındaydı. Çin'in uyguladığı asimilasyon uygulamaları, doÄŸum yasağı ve göç politikaları sonucu bölgede nüfus dengesi sürekli deÄŸiÅŸiyor. Uygur Türkleri, Çin'deki baÅŸka bölgelere göçe zorlanmalarına ve topraklarına Çin'in en büyük etnik grubu olan Han nüfusunun yerleÅŸtirilmesine tepki gösteriyor.
Camiye gitmek yasak
Uygur halkı, geleneklerini, dillerini ve dinlerini yaÅŸayamamaktan da ÅŸikayetçi. Bir önceki yıl olduÄŸu gibi geçtiÄŸimiz Ramazan ayında oruç yasağıyla yeniden gündeme gelen baskılar namaz ibadeti için de geçerli. Dünya Uygur Kurultayı Genel BaÅŸkan Yardımcısı Seyit Tümtürk'ün belirttiÄŸine göre, 65 yıldır fiili bir iÅŸgal ve sistematik bir asimilasyonla mücadele veren DoÄŸu Türkistan'da, Komünist Parti üyeleri, 18 yaşından küçükler, iÅŸçi ve memurlar, kadınlar ve öÄŸrencilere camiye giriÅŸ yasağı getirilmiÅŸ durumda. Seyahat özgürlüÄŸü olmadığı için pasaport alamayan Müslümanlar hacca da gidemiyor.
Çin nükleer denemeleri burada yaptı
DoÄŸu Türkistan'da yaÅŸanan en büyük problemlerden biri de Çin'in nükleer denemeleri. 1966-1997 yılları arasında bölgede onlarca nükleer deneme yapıldığı tahmin ediliyor. Bu durum bölgede sakat doÄŸumları ve kanser gibi tehlikeleri hastalıkları tetikliyor.
Zorla kürtaj yaptırılıyor
DoÄŸu Türkistan'da 1985 yılından bu yana geçerli olan uygulamaya göre ÅŸehirde yaÅŸayanlara bir çocuk, kırsalda yaÅŸayanlara iki çocuk sahibi olma kotası konulmuÅŸ durumda. YasaÄŸa uymadığı gerekçesiyle doÄŸumuna kısa süre kalan kadınlara bile zorla kürtaj yaptırıldığı bölgeden gelen haberler arasında.
Ä°syanlar ve katliamlar
5 Temmuz 2009'da Urumçi'de baskıcı politikalara karşı baÅŸlayan ayaklanma Çin Silahlı Kuvvetleri'nin müdahalesi ile kanlı bir ÅŸekilde bastırıldı. Çin kaynaklarına göre 200, Uygur kaynaklarına göre ise en az 5 bin kiÅŸi öldürülmüÅŸtü. Olaylardan sonra protestolara katıldığı gerekçesiyle binlerce Uygur Türkü'nün tutuklandığı tahmin ediliyor. 2009 yılında Uluslararası Af Örgütü, Pekin hükümetinden idam cezası infaz edilen mahkumların sayısını açıklamasını istemiÅŸ ve bu çaÄŸrı cevap bulamamıştı.
İdamların sayısı belirsiz
Bölgede tutuklamalar ve yargısız infazlar devam ediyor. Karakollara saldırıldığı, patlayıcı madde taşındığı iddialarıyla ve Ä°slami teröre destek vermek suçlamasıyla tutuklanan kiÅŸiler kimi zaman kurÅŸuna diziliyor, kimi zaman da idam ediliyor. Çin'in iÅŸgali altındaki DoÄŸu Türkistan Bölgesi'nde son 2 yılda meydana gelen olaylarda 200'den fazla kiÅŸinin öldüÄŸü tahmin ediliyor. Ä°damların sayısı ise belirsiz.
BaÅŸörtüsüne saldırı bardağı taşırdı
Yarkent bölgesinde bayramın birinci günü baÅŸörtülü kadınların Çin güçleri tarafından köy meydanına toplayıp hakaret edilmesi ve tacize uÄŸrayıp, örtülerinin alınmak istemesi son olayların sebebi olarak görülüyor. Bu duruma tepki gösteren halkın taÅŸ ve sopalarla devlet binalarına ve karakollara saldırması sonrası Çinli görevliler ateÅŸli silah kullanarak yeni bir katliama imza atmış durumda.
Ramazan'da "oruç tutmayın" provokasyonu
GeçtiÄŸimiz günlerde yerel kaynaklar, halkın gruplar halinde karakolların ve devlet binalarının önünde toplanıp, sebepsiz bir ÅŸekilde tutuklanan yakınları için protesto yaptıklarını ve polisin kalabalığa ateÅŸ açması sonucu 10 Uygur Türkünün ÅŸehit olduÄŸunu belirtmiÅŸti. Dünya Uygur Kongresi BaÅŸkan Yardımcısı ve DoÄŸu Türkistan Kültür ve Dayanışma DerneÄŸi Genel BaÅŸkanı Seyit Tümtürk yenisafak.com.tr'ye yaptığı açıklamada bölgedeki durumun son derece ciddi olduÄŸunun altını çizdi. Ramazan ayında orucun yasaklanmasının Çin yönetiminin bir planı olduÄŸunu söyleyen Tümtürk, "Bu bir provokasyondu" dedi.
SokaÄŸa çıkma yasağı ilan edildi
Çinli yetkililerin protestocuları silahla bastırıp birçok kiÅŸiyi öldürmesinin ardından büyüyen olaylardan sonra bölgede sıkı yönetim ilan edilip, sokaÄŸa çıkma yasağı getirildiÄŸini belirten Seyit Tümtürk, bölgede elektriÄŸin ve telefonların kesildiÄŸini, internet baÄŸlantısının tamamen bittiÄŸini bildirdi. Bölgeye sürekli takviye birlikler gönderildiÄŸinin ve tamamen tecrit edildiÄŸinin altının çizen Tümtürk, bölgeyle hiçbir iletiÅŸim imkanı olmadığı için yaÅŸanan katliamın boyutunun bilinmediÄŸini de kaydetti.
Bölgede son olaylar sonrası kaç kiÅŸinin öldürüldüÄŸüyle ilgili çeliÅŸkili haberler bulunuyor. Bazı kaynaklar yüzlerce kiÅŸinin öldürüldüÄŸünü belirtiliyor. Son birkaç gündür hiçbir haber alınamayan bölgedeki son durum belirsizliÄŸini koruyor. "Gazze için, Suriye için içimiz yanıyor, oradaki kardeÅŸlerimizin bütün acısını paylaşıyoruz" diyen Seyit Tümtürk, benzer katliamların DoÄŸu Türkistan'da da yaÅŸandığını ancak dünyadan hiçbir tepki gelmediÄŸinin altını çizdi. Tümtürk, Ä°slam Ä°ÅŸbirliÄŸi Örgütü ve tüm insan hakları örgütlerini göreve çağırdı.
Yeni Åžafak
Yorum Yazın