Ceza infaz yasası caydırıcı olmalı
Yargı Reformu Strateji Belgesi ile ilgili kapsamlı bir hazırlığımız var. Sayın Cumhurbaşkanımız geçen haftaki grup toplantısında da ifade etti. Özellikle toplumu suçtan korumak, suç işlemesinin önlenmesi anlamında gerekli düzenlemelerin yasamayı gerektiren, gerek idari uygulamaları gerektiren, yargıyı gerektiren hususlarla ilgili, neşteri vuracağımızı ifade etmişti. Geçen hafta Merkez Yönetim Kurulu Toplantısı'nda da bu konuda gerekli bilgilendirme için davet edildim. Orada da ifade ettik, Yargı Reformu Strateji Belgesiyle ilgili olarak yaklaşık bir buçuk yıldan bu yana uzun bir çalışma yaptık.
"Cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemelerimiz olacak"
Yargı mensuplarımızın gerek ilk derece, istinaf, temyiz, tüm uygulayıcıların, barolarımızın, avukatlarımızın, hukuk fakültelerimizin, akademisyenlerimizin, bilim adamlarımızın görüşlerini aldık. Vatandaşlarımızdan gelen görüşler var. Hala devam eden görüşlerde var. Şu anda internet yoluyla yargıreformu.adalet.gov.tr adresinden de bize ulaşıyorlar. Şu ana kadar 45 bin görüş geldi. Tabii bunların büyük bir kısmı mükerrer olanlar da var. Bunları uzun toplantılarda, çalıştaylarda değerlendirdik. Her kesimin katıldığı toplantılarda değerlendirdik. Ve özellikle cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik bir takım düzenlemelerimiz olacak.
Tabii Yargı Reformu Strateji Belgemizi Sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyla paylaştıktan sonra içindeki detayları göreceğiz. Ama ana hatlarıyla şunu söyleyebiliriz: özellikle iki yılın altındaki suçlar bakımından bu suçların yatarının olmaması kamuoyunda büyük bir rahatsızlığa neden oluyor. Dolayısıyla iki yıl ceza alan bir kişi, bir yıl koşullu salıverme, 1/2. Cinsel suçlar, uyuşturucu suçları, terör, bunlar kasten öldürme, bunlar hariç. Diğer suçlarda 1/2'dir. Bazı suçlarda 3/2'dir, bazı suçlarda da 4/3'tür. İnfaz sistemimizin çeşitli suçlar bakımından koşullu salıverme süresi farklılık arz eder. Basit suçlar dediğimiz, özellikle ilk işlendiğinde infial oluşturan ama ceza miktarı bakımından baktığımız zaman iki yıl, üç yılın altında bir cezaya tekabül ettiğinde yatarının olmaması, tutuklama noktasında da bir takım sorunlara yol açıyor.
Burada, iki yılın altında bir ceza alan bir yıl koşullu salıverme, bir yılda denetimli serbestlikten yararlandığında, cezaevinde hiç yatmamış oluyor. Kapıya gidiyor, imza atıp çıkıyor. Burada bir yıllık denetimli serbestlikten yararlanabilmesi için, belli bir süre cezaevinde kalması gerektiğini, geçen yasama döneminin dokuzuncu yargı paketinde önerdiğimiz bir husustu. Bu önemli. Bu anlamda milletvekillerimiz bu konuyu değerlendiriyorlar. Yani bu bir yıllık denetimli serbestlik süresinden yararlanabilmek için kişinin ne kadar cezaevinde kalacağına yönelik, biz alternatifli düzenlemelerimizi, taslaklarımızı sunduk. Orada bir ay mı olur, ne kadar olur? Onlar milletvekillerimizin takdirinde. Orada hukukçu vekillerimiz var. Onlar bu konuyu değerlendirecek. Biz de teknik çalışmaların, akademisyen görüşlerinin nasıl olduğunu da, kendilerine o çalışmalar sırasında hem ibraz ettik hem de aktarmaya devam edeceğiz.
"İyi hal indirimi" uygulaması
Kamuoyunda iyi hal uygulamasıyla ilgili de eleştirilerin olduğunu anlatan Tunç, bu uygulamayla ilgili Türk Ceza Kanunu'nda değişiklik yaptıklarını ancak bunun sorunu ortadan kaldırmadığını söyledi.
Kaynak:TRT Haber
Yorum Yazın