Daireler çizerek, aÅŸağı yukarı dönerek ilerleyen bir sorun.
Daireler çizerek, aÅŸağı yukarı dönerek ilerleyen bir sorun.. Her an biçim ve renk deÄŸiÅŸtiren, farklı açılardan zıt görüntüler sunan siyasi bir manzara..
Kürt sorunu ve Kürt manzarasından söz ediyorum.
Sorunun bir ayağı Türkiye'de, diÄŸer ayağı daha Güney'de.
Manzaranın bir ucu Kandil'de, diÄŸer ucu Ankara'da, Ä°mralı'da, Diyarbakır'da, Hakkari'de, Erbil'de, Süleymaniye'de…
Ve bir kitap.. Bu uçlar arasında dolaÅŸan, onları bütünleyen bir kitap..
Farklı renklerin içinden bakabilen, o renklerin ilk oluÅŸum anını arama güdüsüyle bünyesinde anlama ve empati iliÅŸkisini nadir görülecek keskinlikle birleÅŸtirme yeteneÄŸine sahip bir yazar…
Mezapotamya Ekspresi'den ve yazarı Cengiz Çandar'dan söz ediyorum.
Mezapotamya Ekspresi bizde örneÄŸi az olan bir tanıklık ve analiz türü, kiÅŸisel, mesleki ve siyasi bir serüven anlatısı.. Bu kitapta bir yandan Filistin kamplarından baÅŸlamak üzere Cengiz Çandar'ın peÅŸine takılıyor, Çandar'ın gözlüÄŸüyle baktığı, dolaÅŸtığı, temas ettiÄŸi yer, kiÅŸi ve sorunlara dokunuyorsunuz, öte yandan tüm boyutlarıyla, aktörleri, katmanları ve dönüÅŸümleriyle Kürt sorununun serancamını izliyorsunuz..
Mezapotamya Ekspresi, herhangi bir kitap olmak ötesinde, bir bilgi birikimi üzerine oturan ve Kürt sorununda mevcut bilgi birikimine katkıda bulunan bir kitap.
Nasıl?
Yanıt Cengiz Çandar'a bakmayı gerektirir.
Cengiz'in zihinsel dokusunda yıllardır kah endiÅŸe kah hayranlıkla izlediÄŸim, ona özgü ve tekrarlanamaz iki yön vardır.
Cengiz Çandar 'anlama takıntısı'na sahip bir gazetecidir. Merak duygusu inanılmaz geliÅŸmiÅŸ, anlamaya çalışırken insan, öykü, ayrıntı ne bulursa onları büyük iÅŸtahla tüketen birisidir.
Ancak farkı bilgiyi tüketmesinde deÄŸil, tüketme biçimindedir.
Tezgahındaki mesele neyse, onun büyüsüne kapılmışcasına, içine, en ince yollarına, en dar odalarına kadar merakla, zaman zaman deli cesaretiyle, alıkonulamaz bir ÅŸekilde ilerleyen, adeta GüneÅŸ-Ä°karüs iliÅŸkisi kuran onun gibi baÅŸka insan az gördüm.
Kritik nokta ÅŸudur:
Üzerine çalıştığı ya da mesele edindiÄŸi konuyla adeta aynılaşır Cengiz. Anlamaya çalışırken, anlamaya çalıştığı aktörler gibi hissetmesi, o ÅŸekle bürünmesi bir kaçınılmazdır onun için. O aÅŸamada bünyesi ve zihni her tür mesafe fikrini reddeder.
Bir kez anlamaya baÅŸlasın ve bunu içgüdüleriyle hissetsin, iÅŸte o zaman, ikinci aÅŸama baÅŸlar, tersi istikamette adımlar atar, geriler, mefase alır, uzaktan bakar ve eleÅŸtiri safhasına geçer.
Ä°ÅŸte bu iki nokta mesafe ve mesafesizlik bir araya gelince, Cengiz için anlama prosesi önemli ölçüde gerçekleÅŸmiÅŸ olur.
Ancak çarpıcı olan odur ki, mesele örneÄŸin Kürt sorunu olunca, bu proses biteviye devam eder, baÅŸlar ve yeniden baÅŸlar, sonra tekrar baÅŸlar.
Sürekli deÄŸiÅŸim ve dönüÅŸüm: Ä°lk özelliÄŸi iÅŸte budur.
Ä°kincisi bunu tamamlar. Meselesi olan bir adam türüdür Cengiz Çandar. Tanık olmakla yetinmez, olduÄŸu yerden, elindeki imkanlarla, örneÄŸin gazetecilikle kurmaya, dönüÅŸtürmeye, etkilemeye çalışır. Bilgiyi sahada oluÅŸu üretir, sonra tavır ve tanıklık ayrılmaz biçimde iç içe girer.
Steril deÄŸil, aktif, kurucu eylem içinde gazetecilik…
Onu önemli bir kamusal entelektüel kılan da bu özelliÄŸi olmuÅŸtur.
Ä°ki özellik bir arada nereye varır?
Asıl soru budur..
Anlarken dönüÅŸen, anladıkça yol alan birine varır..
Siyasi olgunluÄŸa toplum ve siyasetle etkileÅŸim içinde dönüÅŸerek ve dönüÅŸtürmeye çalışarak ulaÅŸan birine varır..
Dindarlar, Kürtler, Araplar, Balkanlar Cengiz'in böyle parçaları oldular..
Mezapotamya Ekspresi iÅŸte bu özelliklerin hem tanığı hem ürünüdür..
Bu yazı da Cengiz'e bir saygı ifadesidir.
Yorum Yazın