Koronavirüsün grip virüsü H1N1 gibi mevsimsel bir hastalık döngüsüne girme olasılığı olduğunu söyleyen Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü,, "Yani yazın gelmesiyle beraber hastalığın kaybolması, tekrar güz ve kışın gelmesiyle birlikte hastalığın alevlenmesi gibi mevsimsel bir hastalık gibi süregelmesi de mümkün.” Dedi.
Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, NTV'de konuk olduğu bir yayında 1 Haziran'dan itibaren başlayan yeni normalleşme süreci ve koronavirüs salgınının Türkiye'deki seyri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
"Kovid-19, grip virüsü gibi mevsimsel hastalık döngüsüne girebilir"
Koronavirüsün grip virüsü H1N1 gibi mevsimsel bir hastalık döngüsüne girme olasılığının olduğunu söyleyen Tevfik Özlü, "Yani yazın gelmesiyle beraber hastalığın kaybolması, tekrar güz ve kışın gelmesiyle birlikte hastalığın alevlenmesi gibi mevsimsel bir hastalık gibi süregelmesi de mümkün. Yani ikinci dalga dediğimiz, kışın ortaya çıkıp tekrar 2021 yazında ortadan kaybolacak bir dalga. Böyle bir olasılık var. Ama bana sorarsanız. Ben bu virüsün küçük dalgalanmalar şeklinde sürekli bizimle olacağına inanıyorum. Nereye kadar? Ya aşısı bulununcaya kadar ya da ciddi bir mutasyon geçirip virüsün hastalık gücünü kaybetmesine kadar. Bu, virüs hep bizimle olacak ama biz tedbirleri uyduğumuz sürece virüse fırsat vermeyeceğiz anlamına geliyor. Ama bir dikkatsizlik yaşadığımızda küçük dalgalanmalar görülecek. Bir gün vaka sayımız iyi gelecek bir gün kötü gelecek. Dikkatsizliklere ve tedbirsizliklere bağlı olarak virüsün kendisini gösterdiğini ve vaka sayılarının arttığını göreceğiz. Küçük dalgalanmalarla birlikte virüsle yaşamaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Tedbirlere uyulursa fazla sorun yaşamayız"
Virüsle birlikte yaşamaya alışmamış gerektiğini ve bu sürenin 6 ay ile bir yıldan daha fazla sürebileceğini belirten Özlü, dikkatli olunması ve tedbirlere uyulması halinde fazla sorun yaşanmayacağını ifade etti.
Prof. Dr. Tevfik Özlü konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
'Bitti' demek için vaka sayısı kaç olmalı?' sorusuna gelince, burada kesin bir rakam telafuz etmek mümkün değil. Önemli olan burada trend. Rakamdan ziyade eğilim.Türkiye'de 11 Mart'ta ilk olgu ortaya çıktı. 11 Nisan'da da bir pik değerine ulaştık. Daha sonra giderek iniş dönemine geçti. 5 binli rakamlardan 800 ve 700'lü rakamlara düştük. Düşüş trendi devam ediyor. Normalleşmeye rağmen bu genel trendde geriye dönüş olmadı. Bu da sevindirici ve umut verici. 1 Haziran'dan sonra da bu trende bakmak lazım. Bu 700 rakam birden 1000'e düşebilir. Genel sayıya bakmak lazım. Tamamen sıfırlamanın şu an için mümkün olacağını düşünmüyorum. En azından daha makul bir düzeyde kontrol sağlayabiliriz. Halkımızın normalleşme sürecinde virüsle yaşama konusunda bir alışkanlık kazanması gerekiyor. Yani bu maske mesafe ve hijyen dediğimiz konu gelip geçici bir konu değil. Bunu bir alışkanlık, yaşam tarzı haline getirmemiz lazım. Çünkü uzun süre bu şekilde yaşayacağız. Hepimizin bu konuda dikkatli olması lazım. Toplumsal olarak da birbirimizi denetlememiz lazım.
Yeniakit
Yorum Yazın