Başkan Erdoğan’ın talimatını verdiği, baroların yönetim yapısı ile antidemokratik seçim sistemini değiştiren yasa çalışmasında sona gelindi. AK Parti’nin üzerinde çalıştığı düzenleme ile özellikle Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyükşehirlerde alternatif baroların kurulabilmesinin ve nisbi temsil sistemine geçilmesinin kriterleri belirlendi.
Kendi iÅŸleri dururken daha çok siyasete burunlarını sokan baroların saltanatı artık bitiyor. BaÅŸkan ErdoÄŸan’ın talimatını verdiÄŸi, baroların yönetim yapısı ile seçim sistemini deÄŸiÅŸtiren yasa çalışmasında sona gelindi. AK Parti’nin üzerinde çalıştığı düzenleme ile özellikle Ankara, Ä°stanbul, Ä°zmir gibi büyükÅŸehirlerde alternatif baroların kurulabilmesinin kriterleri belirlendi.
BaÅŸkan ErdoÄŸan’ın talimatını verdiÄŸi, baroların yönetim yapısı ile seçim sistemini deÄŸiÅŸtiren yasa çalışmasında sona gelindi. Dün Meclis açıldıktan sonra gündeme getirilen Avukatlık Yasası düzenlemesi bugün Ankara’da düzenlenecek AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’a sunulacak. Akit’e konuÅŸan hukukçular, çalışmanın baroları asli vazifesine döndüren bir yasa olması gerektiÄŸine dikkat çektiler.
“Asli vazifelerine dönsünler”
Ä°ÅŸlerini tamamen siyasete dökmüÅŸ, ülkenin birlik ve bütünlüÄŸüne zarar verecek ayrıştırıcı söylemlerde bulunan baroların, yeni yasayla asli vazifelerine döndürülmesi gerektiÄŸine dikkat çeken Avukat Bülent Demir, “Baroların meslek kuruluÅŸu olmaktan ziyade, Türkiye’de siyasi polemik üreten kuruluÅŸlar olmasını asla tasvip etmiyoruz. Baroların asli misyonu meslektaÅŸlarına mesleki konularda yardımcı olmaktır. Ancak Türkiye’de birçok meslek kuruluÅŸu iÅŸi tamamen siyasete dökmüÅŸ, ülkenin birlik ve bütünlüÄŸüne zarar verecek ayrıştırıcı söylemlerde bulunmaktadır. Bir avukat olarak bunu asla tasvip etmiyorum. Barolara iliÅŸkin bir düzenleme yapılmasını uygun buluyorum. Ancak yapılacak olan düzenlemenin mutlaka baroların asli vazifesine döndürecek bir çalışma olması gerektiÄŸini savunuyorum. Yapılacak olan çalışmanın kamuoyuyla önce paylaşılmasını ve profesyonel meslek kuruluÅŸlarının temsilcilerinin de bu çalışma içerisinde yer almasının uygun olacağını ifade etmek istiyorum. Bu konuda da gereken her türlü yardıma hazır olduÄŸumu ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.
“Rekabet olursa barolar kendine çekidüzen verir”
Alternatif barolarla rekabetin olacağını ve bunun barolara çekidüzen vereceÄŸini ifade eden Cüneyt Toraman da, “Vesayet Anayasasının kalıntılarından biri bu. BaÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Aslında Türkiye’de inanılmaz bir vesayet sistemi kuruldu, tüm kurumlarda. Devletin bütün kurumlarına, yasasından yürütmesine hepsine vasi atandı. Meslek mensuplarının da tepesine vasi atandı. Bu Anayasa’nın 135. maddesi son derece açık. Dünyada eÅŸi benzeri olmayan bir model bu. Bütün meslek mensuplarını tek bir ÅŸey içine tıkıyorsun, diyorsun ki ; ‘Bütün tabipler TTB’ye üye olmak zorunda’ Bu durumda da hepsi tıkır tıkır aidat ödemek zorunda. 1 milyarın üzerinde, devasa bir bütçeden bahsediyoruz. Meslek kuruluÅŸları da bunu tepe tepe kullanıyorlar. Peki bununla hangi ilerlemeyi kaydettiler? Yok. Tekel var çünkü. Tekel varken insanlar neden uÄŸraÅŸsın? Ama rekabet olursa kendine çekidüzen vermeye çalışır. Ben destekliyorum. Bir an önce bu sistem deÄŸiÅŸsin. Aslında Anayasa’nın 135. maddesi tamamen kaldırılmalı. Öyle ucube bir sisteme gerek yok. Ä°nsanlar, mesleklerine hiçbir hayrı olmadığı halde mecbur tutuluyor. Türk Tabipler BirliÄŸi’nin, Türkiye Barolar BirliÄŸi’nin hangi siyasi partinin arka bahçesi olduÄŸunu gördük. Demokrasilerde zaten dayatma olmaz. Zorlama olmaz. Ä°steyen üye olur, isteyen olmaz. Ä°steyen A barosuna koydolur, isteyen B barosuna. BenimsemediÄŸimiz halde, kabul etmediÄŸimiz halde ÅŸu anda mecbur bırakılıyoruz. Bu deÄŸiÅŸsin” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Yeniakit
Yorum Yazın