5 adımda kalp krizi riskinizi azaltın

Her yıl tüm dünyada 29 Eylül günü Dünya Kalp Günü olarak kutlanıyor. Rakamlar ise ortalama her üç eriÅŸkinden birinin ölüm sebebinin kalp hastalıkları olduÄŸunu gösteriyor. Nüfusumuzun yüzde 5’i kalp krizi geçiriyor ve hastaların en az 3’te biri aniden kaybediliyor. Ancak bireysel olarak alınan kararlar ve önlemlerle bu rakamlar tersine çevrilebiliyor ve kalp hastalıkları riski azaltılabiliyor.

Rakamlar, son yıllarda kalp hastalıklarının görülme sıklığının arttığını gösteriyor. En çok dikkat edilmesi gereken rahatsızlıkların başında ise koroner kalp hastalığı geliyor. Koroner kalp hastalığı sorunu yaÅŸayan her 100 kiÅŸiden 25’i herhangi bir belirti olmadan ani ölümle karşılaşıyor.

Ülkemizde de en yaygın ve tehlikeli hastalıkların başında yer alan kalp ve damar hastalığıyla ilgili Anadolu SaÄŸlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan, 5 adımda alacağımız hayati önlemleri anlattı.

Koroner kalp hastalıklarının büyük ölçüde diÄŸer kalp sorunlarına da zemin oluÅŸturduÄŸunu söyleyen Prof. Dr. Nevrez Koylan, sorunun temelinde “damar yaÅŸlanması” olduÄŸuna dikkat çekti.

Dünya Kalp Günü’nde dünyaca ünlü hekim Dr. William Osler’in sözünü hatırlatan Prof. Dr. Koylan, “Ä°nsanlar gerçekte damarlarının yaşındadır” diyor ve ekliyor: “Damarın yaÅŸlanması büyük ölçüde doÄŸumla baÅŸlayan bir süreç. Ä°nsanın yaşı ilerledikçe damar sertliÄŸinin de ilerlediÄŸini görüyoruz. Bu açıdan kalp hastalıklarının önlenmesi, aslında yaÅŸlanmanın önlenmesi anlamına da geliyor. Kalp hastalıklarını önlemek istiyorsanız damar saÄŸlığınızı korumalısınız.”

Bugün kalp hastalıkları riskimizi en gerçekçi biçimde öÄŸrenebilmemiz için çeÅŸitli algoritmalar olduÄŸunu belirten Prof. Dr. Koylan, kalsiyum skorlamasını da içeren yöntemler kullanılarak risk analizleri yapılması gerektiÄŸini söyledi. Peki kalp hastalıkları riskimizi düÅŸürmek için ne yapmamız gerekiyor?

Kalp hastalıklarından korunmanın baÅŸlı başına bir risk mücadelesine dönüÅŸtüÄŸünü söyleyen Prof. Dr. Koylan, bunun için alacağımız 5 büyük kararı açıkladı:

1- Şekeri bırakın

Pratik olarak vücudumuzun ÅŸeker ihtiyacı diye bir kavram olmadığını belirten Prof. Dr. Koylan ihtiyaç duyulduÄŸunda vücudun kendisinin ÅŸekeri diÄŸer gıdalardan tedarik edebileceÄŸini söylüyor. Fazla ÅŸeker tüketiliyorsa bunu olabildiÄŸince düÅŸük miktarlara çekmek gerekiyor. Åžeker hastası olmayı engellemek kalp hastası olma riskinizi de azaltıyor. Öte yandan ÅŸekeri bırakarak, ÅŸekerin yaratacağı fazla kiloyu ve obezite riskini de engelleyeceÄŸimize dikkat çeken Prof. Dr. Koylan kalp hastalıklarından büyük oranda korunacağımızı belirtti.

2- Tuzlu gıdaları alışveriÅŸ listenizden çıkarın

Aşırı tuz tüketimi yüksek tansiyona neden olarak kalp saÄŸlığımızı tehdit ediyor. Gün içinde tükettiÄŸimiz tuzun üçte ikisi endüstriyel gıdalardan geliyor. Ürünlerin etiketlerini incelemeyi mutlaka bir alışkanlık haline getirmemizi belirten Prof. Dr. Kolyan “Sofraya tuzluk koymayın, az tuzlu peynir ve zeytin alın. Market alışveriÅŸlerinizde sürekli aldığınız gıdaları tuz açısından da inceleyerek zararlı olabilecekleri alışveriÅŸ listenizden çıkarın” dedi.

3- Sigarayla “sonsuza dek” vedalaşın

Sigara içmeyi bırakmak kalp hastalıkları riskini ciddi oranda azaltıyor. Özellikle kadınların bu konuda daha çok önlem alması gerekiyor. Çünkü sigara, menopoz öncesi kadınlarda kalp hastalıkları riskini 4-5 kat artırıyor.

4- Ölçülü beslenmeye çalışın

Aşırı gıdadan kaçınmamız, tüketimimize dikkat etmemiz gerekiyor. Alınması gereken ideal oranlar %50-60 karbonhidrat, %20-30 protein ve %10-15 yaÄŸ olarak belirtiliyor. Proteinlerin üçte ikisini bitkisel gıdalardan almakta fayda olduÄŸuna dikkat çeken Prof. Dr. Kolyan hayvansal proteinde de balığa daha fazla yer vermemiz gerektiÄŸini söyledi. Kızartma derecesine kadar kızdırılan her yaÄŸda trans dönüÅŸüm oluyor. Bu nedenle yağı mümkün olduÄŸunca çok kızdırmadan kullanmak gerekiyor.

5- Her fırsatta hareket edin

Düzenli olarak spor yapmak gerekiyor. Her akÅŸam yarım saatlik yürüyüÅŸler bile kalp saÄŸlığı için büyük önem taşıyor. Dans etmek, bahçeyle uÄŸraÅŸmak, alışveriÅŸ için markete yürüyerek gitmek, kısaca günlük hayatımızda hareketli olmamız gerekiyor.