Türkiye’deki nüfus, sanayileÅŸme, ekonomik büyümeyi destekleyecek altyapı ihtiyaçları, kamu ve özel sektör yatırımları artmakta olup, Türkiye güvenli bir liman olarak büyümektedir. Yıllık konut satışının 1 milyonu aÅŸtığı ülkemizde kentsel dönüÅŸümle birlikte zemin teknolojileride yapılan projelerden payını almıştır. Deprem ülkesi olan ülkemizde doÄŸa hareketlerine karşı ekonomik ve güvenli yapılaÅŸmanın temelinde zemin çalışmalar vardır. Her zeminde güvenli yapı inÅŸa etmek temel mühendisliÄŸinde çalışan yerbilimcilerin görevidir.
Özellikle son yıllardaki derin kazılar ve iksa sistemleri, zemin projelerinin de jeofizik, jeolojik ve geoteknik çalışmaların proje müÅŸavirlik hizmetlerinde temel mühendisliÄŸinin önemini arttırmıştır. Biz, yapı sektörünün hem mutfağında projeler ve hem de uygulamasında ÅŸantiyecilik yönüyle karşılaşılan sorunlar, çözüm ve beklentileri daha iyi analiz etmekteyiz. Özellikle çok katlı mühendislik yapıların tasarım, dizayn ve projelendirilmesinde ilgili yüksek yapı deprem yönetmeliklerinin hala çıkarılmamış olması, ileride bir gün mutlaka karşılaÅŸacağımız deprem riski ile ÅŸehirlerimizi karşı karşıya getirecektir. Bu baÅŸta Ä°stanbul olmak üzere çarpıcı bir test olarak depremle yapıların performans sonuçları karşımıza çıkacaktır.
Yerbilimlerinde eÄŸitim ve araÅŸtırmaya destek saÄŸlamak gerekiyor. Madem ki ÅŸehirler derin kazılarla yeraltına taşınıyor zor ve riskli bu çalışmalarda inovatif çözümler üretilip stabilizasyon iyileÅŸtirme ve yeni malzemelerin yaratılması gerekiyor. Zemine uygun temel tasarımları güvenli bina üretiminin en önemli ayağıdır.
Yıkıcı depremler bize somut olarak gösterdi ki aynı sokakta yıkılan ve ayakta sapasaÄŸlam kalan yapılar var. Projeye esas zemin yapı iliÅŸkisini doÄŸru çözerseniz binanız depremde ayakta kalacaktır.
Avrupa’da 70 metre ve üzeri yüksek bina sayı rekoru, 2015 yılı sonu itibariyle 500’ün üzerinde yapıyla Türkiye’nin olduÄŸuna göre bu konuda acil eylem planını Çevre ve Åžehircilik Bakanlığı’nın yapması gerekir. Zemin çalışmalarında son yıllarda çözüm ve ayrım gücü yüksek teknolojiyle 3 boyutlu tomografi ve sismik çalışmalar ile zemin parametrelerini güvenli hassas bir ÅŸekilde tespit etmekteyiz. Wireline sondaj tekniÄŸi ile karot yüzdesi yüksek sonuçlar elde edilmektedir. Bu da laboratuvardaki test ve analiz sonuçlarının saÄŸlıklı belirlenmesi saÄŸlamaktadır. Bizler Zemin etüt projelerinde tecrübe kalite ve güveni yakalayarak, geoteknik tasarım ve uygulamada iÅŸleri kolaylaÅŸtırıyoruz.
Çok katlı mühendislik yapılarının tasarımında zemin çalışmaları belirleyicidir. Bu detaya formel iÅŸ olarak bakmayan firmalar, maliyetlerini düÅŸürüp güvenli iÅŸ yapmaktadır. Arsa maliyetlerinin yüksek olduÄŸu ÅŸehirlerimizde her m2 önem arz etmekte ve derinlere inilmektedir. Temel altı ıslah ve izolasyon çalışmaları, bina güvenliÄŸi ve servis ömrü yüksek yapıları inÅŸa etmek için çok önemli. Halihazırda yapı denetime raÄŸmen su ve korozyon tehlikesine karşı bir ÅŸey olmaz mantığıyla yapılar denetimsiz inÅŸa edilmektedir.
Temel ve zemin mühendisliÄŸinde meslek ÅŸovenizminden uzak bir ÅŸekilde inÅŸaat, jeofizik ve jeoloji mühendisleri ortak çalışmalıdırlar. Burada çevre ve ÅŸehircilik bakanlığı da yeni bir yönetmelikle yetki sorumluluk ve görev tanımlarıyla düzenleyici olmalıdır.
Yapılarda Enerji verimliliÄŸini de dikkate alan zihniyet deÄŸiÅŸimi ÅŸarttır. Åžantiyelerde iÅŸ güvenliÄŸi kurallarında olduÄŸu gibi bugün uluslararası standartlarda zemin teknolojileriyle çalışmak, iÅŸ üretmek mümkündür. Ancak iÅŸverenler hemen fiyat kırmakta maliyet analizleriyle iÅŸin kalite ve standartlarını düÅŸürmektedir. Bu hastalık, hem kamu hem özel sektör yatırımlarının tamamında Aslında kendi ayağımıza kurÅŸun sıkıp geleceÄŸimizi de riske atıyorlar.
Dünyada inÅŸaat sektörü 2008 krizinden sonra duraÄŸandan % 4 büyüyerek 8 trilyon dolarlık bir hacme ulaÅŸmıştır.
Ülkemizde inÅŸaat sektöründe kamu ve özek sektör toplam inÅŸaat harcamaları 2014 yılında 162 milyar TL dir. %10 artışla 2015 yıllını tamamlandığını düÅŸünelim maalesef zemin teknolojilerine bu pastadan %1 pay düÅŸmemektedir bu yanlış bir eksiktir. SaÄŸlıklı bir kentleÅŸme için bu oran en az %2,5 olmalıdır. Reel konut talebi genç nüfus, ekonomiye güven ve istikrarla her geçen gün artmaktadır. Deprem gerçeÄŸi ve yaÅŸam kalitesinin düÅŸük olduÄŸu çarpık kentleÅŸme alanlarının yenilenme ihtiyacı 2016 yıllının hem yapı hem de zemin sektörü açısından haraketli geçecektir. 2015 yıllında 1.000.000 adet konut üzerindeki satışlar bu artışı doÄŸrulamaktadır. Burada vatandaşın konuta rahat eriÅŸimi saÄŸlanmalı ve ipotekli satışlardanda mümkün oranda kaçınmalıyız. Uluslararası bir krizde oluÅŸacak bir balonla bu iÅŸ elimizde patlayabilir. Yüzbinlerce maÄŸdurla karşı karşıya kalabiliriz. Hükümetler, bu iÅŸi denge-ölçü-ahenk ile yürütmelidir. Yatırımcılar Sayın BaÅŸbakanımızın insan odaklı yatay merhametli ÅŸehirler ifadesini esas almalı ve daha insani sürdürülebilir çevreci projeler yapmalıdır.
Ä°nÅŸaat sektöründe dünyanın en büyük uluslararası yükleniciler listesinde Çin’den sonra ikinci sırada yer alan Türkiye, 550 milyar dolarlık bir hasılatı 2013 te yapmıştır. Ülkemiz adına bu baÅŸarıyı alkışlamalıyız. Dünyada en büyük 250 firma arasında 42 Türk firması var, ancak hasılatı ana yüklenici olarak artırmamız lazım. Dünyadaki pastadan aldığımız toplam pay %4 ü geçmemektedir.
Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaÅŸması için içerde ve yurtdışı müteahhitlik sektöründe devlet desteÄŸi açılmalıdır. Bunun içinde müÅŸavirlik sektöründe projelendirme ve teknik danışmalık iÅŸini güçlendirmeliyiz. Çünkü ÅŸartnameler burada yazılmaktadır. Bu alanda varsak ülkenin pastası büyür. 80 milyar dolarlık 2014 yıllı hasılat deÄŸeri küçümsenemez. 225 firma, bu karı pay etmektedir ve burada biz yokuz. Burada uzman mühendislik kavramını iÅŸler hale getirip Türkiye’nin kalkınma ve büyüme reflekslerine hep birlikte katkı koymalıyız.
Facebook Yorum
Yorum Yazın