Patent mülkiyeti, diğer ferdi mülkiyet türlerine benzer özellik içermektedir. Tıpkı bir otomobil ya da bir ev mülkiyetinin sahibine verdiği hakların ihlali durumunda oluşan cezai yaptırımlara benzer şekilde patent mülkiyetinin ihlali sonucunda oluşan her türlü eylem de suç oluşturmakta ve cezai yaptırımlara konu olmaktadır.
Yine bir otomobil ya da evin mülkiyetini alabilmek için yapılan harcamalara benzer uygulamalar da gerekmektedir. Tıpkı yıllık gayrimenkul vergisine benzer şekilde patent mülkiyeti hakkını kaybetmemek için yıllık yenileme harçlarının ödenmesi de söz konusudur.
Patent mülkiyeti her ne kadar yukarıda verilen örneklerdeki ferdi mülkiyet tipleri gibi fiziksel mülkiyetleri kapsamıyor olsa da, genel anlamda “mülkiyet” (taşınır menkul) kavramından anlaşılan unsurları tamamen barındırmaktadır. Patent mülkiyeti elde edebilmek ve bu mülkiyet hakkını sürdürebilmek için fikir yaratıcılarının patent mülkiyetinin prensiplerini daha iyi kavramaları için aşağıda temel kavramlar açıklanmaya çalışılmıştır;
Patent mülkiyeti ve bu mülkiyetin fikir yaratıcısına sağladığı haklar aslen iki parçalı bir bütünden oluşmaktadır. Bu parçalar; belge öncesi işlemler ve belge sonrası işlemleri kapsar. Belge öncesi işlemler; genel olarak iddia edilen buluş ile bu buluş tarihinden önceki uygulama ya da buluşların karşılaştırılması ve bu karşılaştırma neticesinde bir sonuca varılmasını içermektedir.
Belge öncesi işlemlerin bu genel içeriği tabi ki yukarıda anlatılanla sınırlı ve basit değildir. Nitekim, patent dosyaları teknik disiplin içeren hukuksal dokümanlardır ve hukukun diğer branşlarında olduğu gibi kanunu (patent kanunu), bu kanuna bağlı uygulamayı yeterli derecede bilmeyi ve içtihatları düzenli olarak takip etmeyi gerektirmektedir. Belge öncesi işlemlerin genel olarak patent dosyasını savunan bir temsilci (patent vekili) ve patent dosyasını inceleyen bir inceleme uzmanı olmak üzere iki değerlendiricisi vardır.
Prensip olarak inceleme uzmanı, iddia edilen buluşun mevcut dokümanlar varlığında patentlenebilirliğini eleştirirken, temsilci de patent başvurusuna konu olan buluşun belge alabilmesi için yukarıda anlatılan tüm hukuki ve teknik bilgi ve becerisini ön plana çıkararak, inceleme uzmanının savını çürütmeye çalışır. Tarafların tartışma ortamının sınırları; patent kanunu, kanunun uygulama biçimi ve içtihatlarla çizilmiştir. Bu tartışma süreci, inceleme uzmanının kararıyla patent başvurusunun belgelendirilmesi veya reddedilmesiyle son bulur.
Patent başvurusuna belge verildikten, sonra bu başvuru bir mülkiyet biçimine dönüşmektedir. Tabi ki bu durumda parçanın diğer yarısı olan belge sonrası işlemler başlamakta ve patent mülkiyetinin ihlali durumunda hukukun çeşitli araçları devreye girmektedir. Bir patent mülkiyetine ilişkin tecavüz fikri mülkiyet hukukunun direk kapsamı içinde olmakla birlikte, mevcut durumun doğası ve ilgili ülkenin hukukuna bağlı olarak haksız rekabet ya da ceza hukuku da etkin sonuçlar getirebilmektedir.
Patent mülkiyetine ilişkin yukarıda anlatılan prensip yapının ortaya koyduğu en belirgin sonuç; belge öncesi işlemlerin aslen belge sonrası işlemler için bir temel oluşturduğu gerçeğidir. Başka bir deyişle, belge öncesi işlemler sonucunda elde edilen mülkiyetin sınırları daha sonra mülkiyet hakkına ihlaller neticesinde oluşacak hukuki sınırları da belirlemektedir.
Sonuç olarak, özellikle fikir yaratıcılarının patent mülkiyeti edinme süreçlerinde seçecekleri temsilcilerin ve vekillerin yeterliliklerini test etmeleri oldukça önemli bir noktadır.
Güzel günler dileklerimle,
Facebook Yorum
Yorum Yazın