Trabzonsporumuza herkes KARADENİZ FIRTINASI derdi. Bu laf olsun diye söylenmiş bir tanımlama değil, Trabzonsporumuzun oynadığı fırtına gibi futbola istinaden verilmiş bir paye idi. Trabzonsporumuz, kış aylarının fırtınalı günlerinde olduğu gibi, hırçın, sert, FATİH Sultan Mehmet’in şahi toplarının Bizans surlarını dövdüğü gibi, dalga dalga kıyıları döven Karadeniz misali, rakip ceza alanını ve kalesini ardı arkası kesilmeyen, dalga dalga gelen, amansız, rakibe nefes aldırmayan ataklar ile rakipleri kendi ceza alanına sıkıştırır, nefes dahi almasına müsaade etmezdi. Rakipler can havli ile topu ceza alanından sadece uzaklaştırırdı, atak yapmaya kalkışamazdı bile, Avni Aker de rakipler gol atmayı bırakın, bir maçta orta sahayı bile 3-5 kez geçebilirdi ancak. Biz Trabzonspor tafartarlarıda maçları tribünde ya da televizyonda soluksuz, heyecan içinde, sıkıntı duymadan izlerdik. Bu kadar tempolu, heyecanı yüksek maçları izleyenlere zevk verirdi. Bu nedenle maç günleri her işi erteler Trabzonsporumuzun maçlarına odaklanırdık. İşte biz o eski günlerdeki KARADENİZ FIRTINASINI özledik.
Eskiden Trabzonsporumuzun maçı olduğu gün tüm işleri erteler, misafir gelecekse müsait olmazdık, o günümüzü Trabzonsporumuza ayırırdık. Bu günlerde ise Trabzonsporumuzun rakibi bunaltan KARADENİZ FIRTINASI gibi olan oyunu gitmiş, yerini ılık, ılık esen rakibe rahatlık ve ferahlık veren meltem esintisi gibi bir oyun gelmiş, bizlerde gerek tribünde, gerek televizyon başında maçlarımızı sıkıtı içinde, telefonda oyun oynayarak izlemeye çalışıyoruz, hatta bazen maçı izlemeyip dizi izlemeyi tercih ediyoruz maalesef. Karadenizin Meltemi yoktur, meltem başkalarının olsun, biz KARADENİZ FIRTINASINI özledik, bize fırtınamızı geri verin.
Trabzonda yaşayıp Avni Aker’in tribünlerinde Trabzonsporumuzu izleyen taraftarlarımız da eskiden Karadeniz de balığa çıkan tayfalar gibi neşeli, coşkulu, hep birlikte takımı coşturmalı, sabırla takımı arkadan itmelidir. Taraftar kötü oyunda ya da hata yapılınca bir oyuncu ya da takımı yuhalamak, yada hakaret ve küfür içeren sözlerle takımın zayıf olan motivasyonunu sıfıra indirerek oyundan düşürmemeye dikkat etmelidir, bu eylemler devam ettikçe oyuncuları elimizden kaçırırız, sonrada o oyuncular başka bir takımda sahaya çıkar ve Trabzonspora sahayı dar eder, bizde neden bizim takımda böyle iyi oynamıyordu diye hayıflanırız.
Son Akhisar maçlarında takımımızda kadroya giremeyen, takımdan tabiri caizse kovularak gönderilen 4 futbolcu vardı, hepside kafaları rahat, tribün baskısı olmayınca çok da güzel futbol oynadıklarını gösterdiler, futbolcularımıza sabredelim, baskı alştında tutmayıp destekleyelim ki, rahat oynadıklarında performanslarının arttığını görceğiz.
Karadeniz Fırtınası seni çoooook özledik, lütfen çabuk geri gel …
Facebook Yorum
Yorum Yazın