Yolu insan öldürmekten geçen her ideolojiye Lanet olsun.
Mazlumu ezerek muktedir olmayı arzulayan her insana Lanet olsun.
İnsanları sınıf sınıf tasnif eden ve sınıfına göre muamele eden her anlayışa Lanet olsun.
Yetti artık canlara kıydığınız, mazlumu ezdiğiniz, çocukları yetim kadınları dul bıraktığınız. Bin kere yerin dibine batsın sizin hayalleriniz ideolojileriniz.
Kuşu ölen çocuğa baş sağlığı dilemeye giden bir Peygamberin, barbarca birbirini öldüren kana susamış ümmeti haline geldik. Bu ümmete bunu yaşatan herkes bu yaşananların hesabını verecektir elbet.
Bu topraklarda kavga tarih ile yaşıt; lakin hiçbir çağda bu günkü kadar kirli olmamıştı savaşlar. Bu kadar kararmamıştı vicdanlar ve bu kadar satılmamıştı ruhlar şeytana.
Ankara’da, İstanbul’da, Diyarbakır’da, Suruç’ta bomba patlatarak bir mücadele içerisinde olduğunu düşünen zavallı zihniyetler nasıl bir aczin içinde olduklarını bile bilmiyorlar.
Bu acı ve sancılı süreçte gösterdiği aklıselim davranışı ile bu topluma örnek olduğunu gösteren çok ender insanlardan biri olan Sayın Deniz BAYKAL’ın sözlerine kulak vermek gerekir.
“Dış politika da, Ülkemiz bir ateş çemberinin içerisinde bulunmakta ve bu süreçten çıkmanın tek yolu hatası ve yanlışı olmasına rağmen hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın yanında olmak gerekir. Eğer biz toplum olarak görüş ve düşüncelerimizden ötürü ayrışma içerisinde olursak, ülkemiz üzerinde yapılmak istenen operasyonların başarılı olmasına sebep oluruz. Gün alınmış kararların sorgulanma günü değil, birlikte olma günüdür.”
Elbette sözler tam cümle olarak bu şekilde söylenmemiş olabilir ama herkes vurgunun bu olduğunun farkındadır.
Defalarca kenetlenmemiz gerekir diye söylemlerde bulunduk lakin hiçbir zaman bu günkü kadar ateşe yakın olmadık. Hiçbirimiz güvende değiliz, her gün ocaklara ateşler düşüyor, artık ahmakça inatlarımızdan vazgeçip kenetlenmek durumundayız.
Şu bölünen parçalanan ülkelere bir bakınız, Irak Suriye vs. Her bir ülkede ölümden kaçan insanların gidebileceği ülke olarak bizim ülkemiz yani Türkiye Cumhuriyeti görünüyor. Lakin bizim ülkemizde bir parçalanma olursa bu halkı kabul edecek tek bir ülke yoktur. İki Devlet Bir Millet dediğimiz Azerbaycan’a bir bakınız. Bunca sorun sıkıntı ve olay yaşanırken tuzu kuru bir şekilde tek bir net tavrı yok.
Azerbaycan’daki Karabağ mevzusu yüzünden Ermenistan ile tüm ilişkilerimizi sonlandırarak net tavır koyan Türkiye’ye karşın, bu kadar kaos yaşadığımız günlerde suskun kalan Azerbaycan, bize bu söylediğimin kanıtını göstermiş bulunmaktadır.
Yeter artık güzellikleri toprağa verdiğimiz. Acılarımızı yaralarımızı kanatan bu tutumdan kimseye fayda yok. Bu sebeple yüksek sesle söylüyorum ki hiçbir ideoloji benim için bu ülkenin barış içinde yaşaması ve halkların bekasından önemli ve değerli değildir. Benim bu ülkeden başka yaşayabileceğim ya da yaşamak istediğim bir ülke yok. Benim gibi düşünen herkesin bu tepkiyi vermesi gerektiğini düşünmekteyim vesselam…
Facebook Yorum
Yorum Yazın