Yeryüzünde adalet ve düzenin insana endekslenmesinden dolayı, insan ön plana çıkmış, onun eÄŸitim ve terbiyesi öcelik kazanmıştır. Her ÅŸeyin insanla baÅŸlayıp neticelendiÄŸi düÅŸünüldüÄŸünde, insanın, ilahi mesajın ana merkezine alınması doÄŸaldır. Bu sayede insan maddi ve manevi alanda, diÄŸer varlıklarla ve yaratıcısıyla olması gereken doÄŸru davranış tarzı içerisine girer. Aynı zamanda doÄŸasına uygun en iyi yolu da seçmiÅŸ olur.
Kur'an, insan eÄŸitimine yönelik temel deÄŸerleri beÅŸ temel öncül olarak ortaya koyar ve bu deÄŸerlerin anlaşılmasını, pekiÅŸmesini ve özümsenmesini hedefler. Bunlar aynı zamanda olmazsa olmaz temel ilkelerdir. Bu deÄŸerlerin ele alındığı aÅŸamaları sırayla inceleyelim:
1- Allah mesajının hedeflediÄŸi ilk aÅŸama; mükemmel ve kusursuz bir yaratıcı inancı oluÅŸturmaktır. Bu açıdan mesajın ilk çaÄŸrısı, bütün insanların tek ve ortaksız Allah'a kulluk etmeleri, O'nun dışında evrendeki açık veya gizli herhangi bir güce boyun eÄŸmemeleri, O'nu her türlü noksanlıktan ve ÅŸirk ÅŸaibesinden tenzih ve takdis etmeleridir.
“ Andolsun ki Nuh'u elçi olarak kavmine gönderdik. Dedi ki: Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin ondan baÅŸka tanrınız yoktur....” (7/59, 65, 73,85)
“ Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir ÅŸeyi ortak koÅŸmayın....” (4/36).
Yaratıcının her ÅŸeyin üstünde, her ÅŸeye hakim ve mutlak anlamda her ÅŸeye güç yetiren olduÄŸuna inanmak mesajın önemli bir parçasıdır (2/20, 3/26). Allah, insanların kafasındaki yanlış yaratıcı tahayyüllerini silip, kainatta her ÅŸeyin sahibinin kendisi olduÄŸunun, insan dahil yeryüzü ve gökyüzündeki her ÅŸeyin yaratıcısı olduÄŸunun insanlar tarafından bilinmesini ister (65/2, 6/95-103). mesajın ana merkezini oluÅŸturan bu hedeflemeyi, mesaja konu olan her olgunun arka planında müÅŸahede edebiliriz. Allah merkezli bu sistem örgüsü, mükemmel ve kusursuz bir Allah inancı oluÅŸturmaya yöneliktir.
2- Allah mesajının hedeflediÄŸi ikinci aÅŸama: insanların yeryüzünde sergiledikleri davranışların hesabının sorulacağı yeni bir hayat, hiçbir ÅŸeyin mutlak anlamda son bulmadığı yeni bir baÅŸlangıç, yani -Ahiret inancı- oluÅŸturmaktır.
“ ...Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı ÅŸer iÅŸlemiÅŸse onu görür.” (99/7,8)
Yani hiçbir ÅŸeyin mutlak anlamda son bulmadığı, her yok oluÅŸtan sonra tekrar yeni bir diriliÅŸin olduÄŸu inancını aşılamaktır.
“Ve diyorlar ki: Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra, biz mi bir daha diriltileceÄŸiz? Önceki atalarımız da mı? Deki: Hem öncekiler hem de sonrakiler, belli bir günün belli vaktinde mutlaka toplanacaklardır.” (56/47-50, 57/ 17, 17/49,98)
Mesajın bu hedeflemesi, insanın müstaÄŸnileÅŸmesine mani olup, hayatın sadece bu dünya ile kaim olmadığının ve bu dünyanın, Ahiret hayatı için bir imtihan mekanı olduÄŸunun zihinlerde yerleÅŸmesidir.
“ O ki, hanginizin daha güzel davranacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratmıştır. O, mutlak galiptir, çok bağışlayıcıdır.”(67/2)
Böylece Mesaj; insanlarda hesap verme ÅŸuuru oluÅŸturarak yapacaklarından temkinli olmaya zorlar ve müstaÄŸnileÅŸmesinin önüne geçer .
3-Allah mesajının hedeflediÄŸi üçüncü aÅŸama: Ä°nsanların yaratıcıya karşı olan sorumluluklarını yerine getirmesidir. Ä°nsanların Allah'ı hakkıyla takdir etmesi ve yaratıcısına karşı gereken saygı ve duyarlılığı göstermesidir.
“ Onlar Allah'ı hakkıyla tanıyıp bilemediler....” (39/67, 6/91).
“ Ey iman edenler! Allah'tan O'na yaraşır ÅŸekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin.” (2/152).
Mesajın bu hedeflemesi, Yaratıcı insan iliÅŸkisinde insanın yaratıcısına karşı nasıl davranması gerektiÄŸi üzerinde durur. kulluk vazifesini hatırlatarak en güzel ÅŸekilde icra etmesinin yollarını gösterir .
4- Allah mesajının hedeflediÄŸi dördüncü aÅŸama: Yeryüzünün halifesi olma misyonunun gerektirdiÄŸi, yeryüzünü Allah merkezli / Ä°lahi bir bilinçle- ıslah ve imar etme sorumluluÄŸudur. Bunun için Allah, tedrici bir yöntem izlemiÅŸtir. Önce itikadi ve ahlaki ilkelerle insanı ÅŸekillendirmiÅŸ, bu deÄŸerler üzerine de insanı, yeryüzünü ıslah ve imar etme sorumluluÄŸuyla mükellef kılmıştır. Mesajın hedeflediÄŸi bu aÅŸama; itikadi ve ahlaki ilkeler üzerine ÅŸekillenmiÅŸ bir hayat tarzıdır.
“Andolsun ki, nezdimizdeki saklı belgelerden sonra peygamberlere indirdiÄŸimiz kutsal kitaplara da "Ancak salih, yapıcı kullar yeryüzünün varisleri olabilirler" diye yazdık.” Enbiya/105
“Sonra, nasıl yapıp-davranacaksınız diye gözlemek için, onların ardından sizi yeryüzünde halifeler kıldık.”(Yunus 10/14; Ayrıca bkz. Neml 27/62, Fatır 35/39)
Yeryüzünde bulunan canlı-cansız varlıkları ıslah ve imar etme sorumluluÄŸu - “Yeryüzü HalifeliÄŸi” görevi insana yüklenmiÅŸtir.
5- Allah mesajının hedeflediÄŸi beÅŸinci aÅŸama: Dinin anlaşılır hale getirilerek insanlara apaçık ve net bir ÅŸekilde ulaÅŸtırılmasıdır. Mesajın hedeflediÄŸi bu aÅŸama;
a-Dinin netleştirilerek anlaşılır hale getirilmesi.
“...Artık doÄŸrulukla eÄŸrilik birbirinden ayrılmıştır....” (2/256)
“ Alemlere uyarıcı olsun diye kuluna hakkı batıldan ayıran (FURKANI) indiren (Allah) ne yücedir. “ (25/1)
b- Dinin saÄŸlıklı bir ÅŸekilde insanlara ulaÅŸtırılmasının önündeki engellerin ortadan kaldırılması.
"(Ey Muhammed) Sen (insanları) Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öÄŸütlerle çağır ve onlarla en güzel ÅŸekilde mücâdele et" (en-Nahl, 16/125).
“ Fitne tamamen yok edilinceye ve din de yalnız Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın. Åžayet vazgeçerlerse zalimlerden baÅŸkasına düÅŸmanlık ve saldırı yoktur.”(2/193)
c- Ä°nsanların dini, özgür iradeleriyle düÅŸünebilecekleri bir ortamın saÄŸlanması.
“ Ve de ki: Hak, Rabbinizdendir. Öyle ise dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin....”(18/29)
“EÄŸer Rabb’in dileseydi yeryüzündeki insanların hepsi hakkı benimseyip iman ederdi. Yoksa sen inanmaları için zor mu kullanacaksın?” (Yunus 10/99)
“ Dinde zorlama yoktur....” (2/256)
Kur’an’ın hedeflediÄŸi insan tipi veya
Kur’an nasıl bir insan tipini hedefler
Kur'an, insanı ve insan davranışlarını hedef alır. Kendisini insanlara yol gösterici olarak tanıtır (2/185). Bu sayede insana ve insan davranışlarına ÅŸekil vererek, istediÄŸi yöne kanalize etmeye çalışır. Kur'an'ın hedeflediÄŸi insan; hangi zaman ve ÅŸart içerisinde olursa olsun, Allah'a karşı sorumluluÄŸunun bilincinde olan, dinamik, çözümleyici ve ıslah edici bir insan tiplemesidir.
Kur'an temelde üretken ve aktif insanı hedefler. Ona belirleyici olma vasfını kazandırtmaya çalışır, hayatın hareketliliÄŸi, deÄŸiÅŸen zaman ve ÅŸartlar karşısında doÄŸal olarak, bu ÅŸart ve zamana hitap edecek, hükmedecek, örnek olacak ve ıslah edecek bir insanı hedefler. Allah'ın insanı yeryüzüne halife kılması da (2/30) buna mebnidir.
Kur'an, içinde barındırdıklarıyla hareketliliÄŸin kaynağını oluÅŸturur. Bu kaynaÄŸa muhatap olan insanı da aynı hareketlilik içine sokar. ÖrneÄŸin; Kur''da kiÅŸinin niyetle beraber temelde amellerinden sorumlu kılınması da (3/25, 161 8/51), kiÅŸiyi aktif, üretken ve hareketli kılmaya yönelik bir yönlendirmedir. Çünkü iyi ve güzel ameli kazanmak çaba ve uÄŸraÅŸ ister, enerji ve hareketlilik ister. Dolayısıyla Kur'an'ın insana nimetleri ve güzellikleri vaat etmesi veya korkutması, onu istekleri doÄŸrultusunda harekete geçirmeye yönelik yaklaşımlardır.
Kur’an’ın birçok ayeti insanın harekete geçmesi ve kendisine yaraşır bir tarzda, misyonunu yerine getirip, tamamlaması için sürekli bir ÅŸekilde örneklerle, uyarılarla, insanın aklına, davranışlarına yön vermeye çalışır. Ä°nsanların düÅŸünmesini, tefekkür etmesini, akletmesini ister. (2/17,44,164,179 3/190) Tüm bu telkin ve uyarıların amacı, Ä°nsanların doÄŸruyu anlamaları ve bu uÄŸurda en güzel ÅŸekilde mücadeleye giriÅŸmeleri dir. Aksine kuru kuru bir düÅŸünme ve boÅŸ bir bilgilenme deÄŸildir. Zaten amelsiz bir bilginin hiçbir faydası olmadığını, kitap yüklü eÅŸekler (62/5) misaliyle Kur'an güzel bir ÅŸekilde anlatmaktadır.
Ä°nsanı ana hedefinin merkezine alan Kur'an; donuk hareketsiz ve verimsiz kiÅŸiyi, pratik bir ortam ve hareketlilik içerisinde olgunlaÅŸtırmayı hedefler ve ilerde yeryüzünü ıslah etme amacını gerçekleÅŸtirebilecek kabiliyet ve donanıma sahip olmaya teÅŸvik eder. Bu donanım gerek ahlaki (4/6,24 6/15,20,109 2/181, 182, 282, 283..) ve gerekse askeri güç (8/60) alanında olabileceÄŸi gibi, siyaset ve ekonomi gibi her alan için de geçerlidir Ki, ancak bu ÅŸekilde yeryüzü ıslah edilebilir ve yeryüzünün halifesi veya varisleri olunabilir.
Kur'an, toplum hayatında yürürlükte olmayı ister. Bu da ancak onu pratize edecek insanla mümkündür. Aktif , üretken ve mücadeleci bir insanla.. Bu sayede Kur'an, temel dinamizmini hareketlilikten alır. HareketliliÄŸi ve üretkenliÄŸi -ki bir amaca binaendir- maddi manevi her alanda ön planda tutar.
Tarihte geçen tüm peygamberler, yeni bir hareketin ve hareketliliÄŸin kaynağı olmuÅŸlardır. Ä°çinde bulundukları zaman ve ÅŸartların dinamiklerini kendi yararlarına kullanmışlardır. Ve daima aktif ve üretken posizyonda olmuÅŸlardır. Ä°çinde bulundukları zamanın gerisinde kalmamışlardır. Zamanın ruhuna uygun önemli etaplarda çaba sarf edip geliÅŸmiÅŸlerdir. Peygamberler toplumun uyduları deÄŸil, öncüleri olmuÅŸlardır.
Kur'an'daki tüm peygamberler, kendi zaman ve koÅŸullarında, üretken ve en aktif konumdadırlar. Hz. Yusuf kendi çabası ve Allah'ın yardımı ile Kral'ın sarayında etkin bir yönetici (12/55, 56) olmuÅŸ. Hz. Musa verdiÄŸi mücadele ile Ä°srailoÄŸullarını Firavun'un zulmünden kurtarmış (7/141). Hz. Davut, demiri iÅŸleyerek kendi hizmetinde kullanmayı baÅŸarabilmiÅŸ (34/10,11). Hz. Nuh uzun yıllar bıkmadan, usanmadan mücadele vermiÅŸtir (29/14). Ve daha Kur'an'da adı geçen geçmeyen nice peygamber hep, hareketliliÄŸin, üretkenliÄŸin ve mücadelenin örnekliÄŸini yapmıştır.
Hz. Adem'den bu yana insanlara inen vahyin temelde, Allah'a karşı sorumluluÄŸun bilincinde olan, üretken, dinamik ve aktif bir insan modelini hedeflediÄŸini, bu misallerden rahatça anlayabiliriz. Vahy silsilesinin bir halkası olan Kur’an’ında bu hedeflemeyi merkezine alması, vahy geleneÄŸinin bir gereÄŸidir.
Kur'an, doÄŸanın bir gereÄŸi olarak baÅŸarının, ancak üretken, aktif ve hareketli bir mücadeleyle olabileceÄŸini vurgulamış bunun için de insanları harekete geçirmeye çalışmıştır. BaÅŸarının yukarıdan zembille inmeyeceÄŸini, baÅŸarının ve zaferin ancak kendi ellerimizin bir ürünü olabileceÄŸini vurgulamıştır. (42/30)
Kur'an, önümüze koyduÄŸu amaçları gerçekleÅŸtirmenin vazgeçilmez kanununu açıklamaya çalışmıştır. Bu konunun bize taaluk eden yönünü irdelemiÅŸ, gerekli yasa ve ölçüleri koyarak, hareketliliÄŸimizi ve davranışları dengelemiÅŸ, fıtrata ve doÄŸaya uygun bir baÅŸarı yolu öngörmüÅŸtür. Bunun da ancak kendi çabalarımızla, aktifliÄŸimizle, üretkenliÄŸimizle ve hareketliliÄŸimizle olabileceÄŸini vurgulamıştır. Kur'an'ın içerdiÄŸi emirlerin, uyarıların, korkutma ve müjdelemelerin bir amacı da buna mebnidir.
Sonuç Olarak:
1- Kur'an aktif, üretken ve dinamik insanlar hedefler, içinde barındırdığı mesajın, bu unsurları gerektirdiÄŸini ve ancak bu unsurlarla baÅŸarıya ulaşılabileceÄŸini vurgular.
2- Kur'an, insana dinamik bir dünya görüÅŸü kazandırır, onu monotonluktan kurtarıp, geliÅŸme ve ilerlemenin ruhu olan özgünlük alemine sokar. Bu sayede de her çaÄŸda ve ÅŸartta, insanların en iyisini ve çağın, en örnek, adil ve güçlü insanını ve toplumunu hedefler. insana gereken yönetici olma vasfını ve belirleyici olma konumunu kazandırır.
Facebook Yorum
Yorum Yazın