Geçen ay yazımı Ä°ngiltere' deki Liverpool maçı sonrası yazmıştım. Okuyanlar hatırlayacaktır, BeÅŸiktaÅŸ Liverpool' u Ä°stanbul' da her türlü eleyecek. Rahat olun demiÅŸtim. Bu ayda yazımı göndermek için Belçika' da ki Brugge maçını bekledim.
BeÅŸiktaÅŸ, Türkiye' de yükselen bir deÄŸer, tertemiz bir kolej takımı, amatör ruhla oynayan usta ayaklardan oluÅŸan takım olarak lanse edilmeye baÅŸlandı. Åžimdiden birçok futbolcusu için astronomik teklifler, kulübe yaÄŸmakta. Gökhan, BeÅŸiktaÅŸ' ta töreleÅŸmiÅŸ gollerinden birini aÄŸlara yollarken, çeyrek finale kalma mücadelesinde BeÅŸiktaÅŸ çok büyük bir avantajı yakalamıştı.
Ä°ÅŸin enteresan, birçoÄŸunuzun belki de bilmediÄŸi bir bilgiyi de bu arada belirtmekte fayda var. Brugge daha önceki yıllarında Avrupa Kupasında final oynamış ve finalde kaybetmiÅŸ; eski adıyla Åžampiyon Kulüpler Kupasında final oynamış ve yine finalde kaybetmiÅŸ. Ä°ki finalde de rakibi: Liverpool! Åžu anki rakibi ise Liverpool' u elemiÅŸ BeÅŸiktaÅŸ...
Gelin siz düÅŸünün Brugge' deki korkuyu. Gökhan 'ın golü sonrası Brugge iyice korkmakta haklıymışız dercesine oyundan koptu. BeÅŸiktaÅŸ gerekli deÄŸiÅŸiklikleri yapıp maçı rahatlatacakken, Brugge bir kısmet golü buldu. Bu dakikada, zaten yeteri kadar iyi olmayan, yorgunluÄŸu her halinden belli olan BeÅŸiktaÅŸ iyice bocalamaya baÅŸladı. Hepimiz maçın deÄŸiÅŸtiÄŸini, acil hamleler gerektiÄŸini düÅŸünüyorduk, bir kiÅŸi hariç... O da Bilic... Bizden daha da seyirci kaldı Bilic. Biz ise seyirci olarak bir çok hamleyi kafamızda kurup, hadisene Bilic diye içimizi kemiriyorduk..
80 dakika sahada hayalet gibi dolaÅŸan Olcay, OÄŸuzhan, ve 90 dakika sahada kalan Demba Ba. Tüm izleyenler fark etti sanırım, Bilic hariç… Maçın 1-1 den sonra bizden gittiÄŸini, abandone olmuÅŸ boksör gibi sürekli yumruk yediÄŸimizi bir tek Bilic fark etmedi ! Rahat alınacak bir maçın, bağıra bağıra gittiÄŸini görmek bu olsa gerek. Ama inanıyorum ki BeÅŸiktaÅŸ 72.000 kiÅŸi ile Belçika temsilcisini Ä°stanbul' da boÄŸacaktır.
BeÅŸiktaÅŸ'ın kalite olarak, oyun olarak çok altında bir takım çünkü. Yenilgisiz Avrupa Kupasında mücadele eden Brugge, o kadar da basit bir takım deÄŸil. Üstelik Belçika futbolu her geçen sene çok hızlı geliÅŸirken, Türk futbolu ise iÅŸ bilmezliklerle tam tersi istikamette tam gaz gitmekte.
Åžükür Bilic Galatasaray'ın 2 puan kaybettiÄŸi hafta liderlik maçına, unuttuÄŸu 4-4-2 sistemi ile çıktı. Mustafa etkisiz kalsa da, Demba Ba kalabalık defansa yem olmaktan kurtuldu, boÅŸ alan buldu. Böylece ÅŸovuna kaldığı yerden devam etti DemBABA ! Olcay' da aylar sonra iyi gözüktü. Åžu bir gerçek ki BeÅŸiktaÅŸ'ın defansı yetersiz, kalecileri güven vermiyor. Cenk' in yeteneÄŸi Allah vergisi fakat futbol zekâsı yok denecek kadar az. Tolga' da o maç alacak kaleci deÄŸil. Oysa Muslera ve Volkan bir maçı deÄŸiÅŸtirebiliyor.
BeÅŸiktaÅŸ Fener'in de Ankara' da maÄŸlup olması ile rakiplerine puan farkını açarak liderliÄŸe oturdu. Bu haftada Fenerbahçe ile Kadıköy' de oynayacak. Öncesinde ise PerÅŸembe günü Brugge ile tarihi bir maça çıkacak. Bilic ise takımın en formsuzu. Demba Ba'yı dinlendirmemesi, tek forvet olarak 5 defans arasında ezdirmesi, yeterli cesareti gösterememesi, yanlış kadro seçimi, geç oyuncu deÄŸiÅŸiklikleri, oyna müdahale edememesi...
Bunlar aslında bir hocanın gitmesi için yeter de artar bile. Fakat Bilic' in insanlığı, karakteri, oyuncularla diyaloÄŸu, enerjisi onun çok sevilmesini saÄŸlıyor. Bu da kredisini arttırıyor. GeldiÄŸinden beri derbi kazanamamış, derbilerde takımı Anadolu takımı sanıp sahasında bile geriye yaslamış bir Bilic gerçeÄŸi. Takıma verdiÄŸi enerji ise inanılmaz. Artık bir ÅŸeyler kapsan da, cesur olsan ne iyi olur Bilic. Hem iyi karakter hem de iyi bir hoca olsan... Seni başımızın üstünde taşırız bilesin.
Korkaklar her gün cesurlar bir kez ölür, bunu unutma. BeÅŸiktaÅŸ takımı hiçbir takımdan korkmaz o formanın asaleti, ÅŸerefi bile Real Madrid' in gücüne kafa tutar bunu unutma Bilic. Bu taraftarın zaten dünyada eÅŸi yok, tüm dünya biliyor. Çık, cesurca oynat takımını o kadar.
Fenerbahçe maçında çıkaracağı 11 ve oyun anlayışı Bilic'in bu takımla devam edip etmemesini gösterecektir. Hoca olduÄŸunu gösterme zamanı geldi. Sıra sende Bilic.
Bu arada Fatih Terim' in konuÅŸma, mimik, hareketlerini taklit eder gibi gördüÄŸüm Hamza Hoca' yı da, hem kendi gibi olmadığını düÅŸündüÄŸümden hem de oyuncusunun rakip takım antrenörüne saldırıp, agresif olmasını maçın 2-0 dan 2-2 olmasıyla normal karşılamasını kınıyorum. Ne yani 2-0 dan 3-2 kaybetseler demek ki dövecek ve bu da normal mi diyecekti ?
Bana bu ay ligde ilk 2 sıra belli olacak gibi geliyor. Avrupa' da Türkiye' ye puanları toplayan tek takım BeÅŸiktaÅŸ'ın, Türkiye Liginde sanki yorgun maça çıkması için elinden geleni yapan Türkiye Futbol Federasyonunu da kınamak boynumuzun borcu. Liverpool' u eleyeceÄŸimizi düÅŸünmeden program yaptıkları da çok acı...
Oysa Türk Futbolu dibe vurmadı, dibin de altına gidiyor, ayakta tutan tek takımada ceza vermedikleri kalıyor! Ayıptır, yazıktır.
Baki Hüda’ya emanet olun.
Facebook Yorum
Yorum Yazın