Son birkaç yazımızda da belirttiÄŸimiz gibi; sezon öncesinde yapılan yönetimsel hataların BeÅŸiktaÅŸ futbol takımında yarattığı istikrarsızlık ve performans düÅŸüklüÄŸü devam ediyor. Takım içerisindeki bazı pozisyonlara yapılması gereken olmazsa olmaz transferlerin yapılmaması ve bazı transferlerin takıma çok geç katılmaları nedeniyle takıma çabuk uyum saÄŸlayamamaları temelde bu istikrarsızlığın sebepleri iken; son dönemde ülkemizde yaÅŸanan ekonomik sıkıntıların ve yüksek oranda artan döviz kurlarının yarattığı finansman problemleri de mevcut istikrarsızlığı arttırmıştır. Tüm Süper Lig ekipleri, özellikle de dört büyük takımın yönetimleri hem ihtiyaç olan kadro deÄŸiÅŸikliklerini yapamaz hale gelmiÅŸlerdir hem de mevcut oyuncuların ücretlerinin ödenmesinde büyük problemler yaÅŸamaktadırlar. Bu problemler BeÅŸiktaÅŸ’ta son iki sezonda, özellikle de bu sezon etkisini iyice hissettirmektedir.
Öncelikle profesyonel futbol takımı oyuncularından Pepe ve Tolgay Arslan TFF’ye alacakları ile ilgili baÅŸvurmuÅŸlardır. Sonrasında Pepe’ye ve diÄŸer yabancı oyunculara UEFA’ya baÅŸvurma risklerini ortadan kaldırmak adına alacakları ödenmiÅŸtir fakat Tolgay’ın da içinde bulunduÄŸu Türk oyunculara kısmi ödeme yapılmıştır. Daha sonrasında da yönetimle Tolgay arasında yaÅŸanan bu gerginliÄŸe Tolgay’ın disiplinsiz davranışları da eklenince Tolgay süresiz kadro dışı kalmıştır. Takımda yoÄŸun olarak sakatlıkların yaÅŸandığı ve kadro kurulmasında ciddi sıkıntılar olan bu dönemde mevki olarak da çok fazla oyuncu seçeneÄŸinin olmadığı ön libero pozisyonunda Tolgay’ın bu ÅŸekilde kadro dışı kalması teknik heyeti çok zor durumda bırakmaktadır.
Bunun ötesinde takıma geçtiÄŸimiz iki sezonda en fazla katkı saÄŸlayan oyuncularında biri olan Ryan Babel’le bir türlü anlaÅŸma saÄŸlanamamış olması Babel’in sezon başındaki oldukça düÅŸük performansına yol açmıştır. Sonrasında Babel milli takımında sakatlanmış ve takımla birlikte olamamıştır. Bu dönemde bir taraftarla sosyal medyada yaÅŸadığı polemik de yönetimle arasındaki gerginliÄŸin artmasına yol açmıştır.
Yine Portekiz Milli Takımı’nda sakatlanan Pepe de çok süreli bir sakatlık yaÅŸamıştır ve önemli maçlarda takımda yerini alamamıştır. Basın aracılığı ile elde edilen son bilgilere göre de karşılıklı anlaÅŸma yoluyla sözleÅŸmesi feshedilerek takıma veda etmiÅŸtir.
Lig’de ve UEFA Avrupa Ligi’nde alınan kötü sonuçlar sonrası taraftar ve yönetim arasındaki gerginlik ve camiadaki sıkıntılar, deplasmanda 2-0 maÄŸlubiyetten 3-2 kazanılan Saarsborg maçı ve hemen sonrasında Vodafone Park’ta kazanılan Galatasaray derbisi sonrası yatışmış olsa da, hemen sonra Alanya deplasmanında kötü bir oyun sonrası kaybedilen iki puan (belki de kazanılan bir puan) ve UEFA Avrupa Ligi’nde Malmö’ye Vodafone Park’ta 1-0 kaybedilerek; elenilmesi sonrasında tekrar su yüzüne çıkmıştır.
Bu noktada geçen sene alınan ceza neticesinde Ziraat Türkiye Kupası’nda da yer alamayan BeÅŸiktaÅŸ artık tek kulvarda yoluna devam edecektir. Bu aslında rakiplerinin en az iki kulvarda maçlar oynamaya devam edeceÄŸi düÅŸünüldüÄŸünde BeÅŸiktaÅŸ için bir avantaj olarak görünmektedir. Burada asıl önemli olansa artık takım, teknik heyet ve yönetim olarak ÅŸampiyonluk için kenetlenilmesidir. Devre arasında bir yandan takımın baÅŸta santrafor mevkii olmak üzere, saÄŸ bek ve yine Pepe’nin ayrılması ile stoper mevkilerindeki eksikleri süratle giderilmelidir. Önceki yazılarımızda da belirttiÄŸimiz gibi etkili bir golcü alınması ÅŸarttır. En son kaybedilen Malmö maçında takımın 10 kiÅŸi kaldığı anlarda bile, girdiÄŸi net gol pozisyonlarını deÄŸerlendiremediÄŸi çok açık bir ÅŸekilde görülmüÅŸtür.
Tüm dünyada olduÄŸu gibi Türkiye’de de futbolun endüstriyelleÅŸmesi neticesinde sportif baÅŸarılar doÄŸru finansal yönetime ve gelirlerin maksimizasyonuna dayanmaktadır. Bu nedenle de özellikle uluslararası arenada baÅŸarılı olmak isteyen ve kurumsal yapısını geliÅŸtirerek dünya çapında bilinir hale gelmek isteyen kulüpler mutlak suretle her sezon UEFA Åžampiyonlar Ligi’nde yer almak zorundadır. Geçen yıl tarihi baÅŸarı elde edilen Åžampiyonlar Ligi’nde BeÅŸiktaÅŸ’ın €43,272,000 ve bu yıl oldukça baÅŸarısız bir performans göstermesine raÄŸmen Galatasaray’ın €34,200,000 kazandığı düÅŸünüldüÄŸünde konu net olarak anlaşılmaktadır.
Mevcut yönetim ve bundan sonra görev alacak yönetimler de yukarıda belirttiÄŸim Åžampiyonlar Ligi gerçeÄŸini asla göz ardı etmeden kadro yapılanmasını her yıl bu arenada yer alacak ve hatta baÅŸarılı olacak ÅŸekilde planlamalıdırlar. Aksi takdirde hem BeÅŸiktaÅŸ hem de Türk futbolu içine düÅŸtüÄŸümüz bu kısır döngüden kurtulamayacaktır.
Facebook Yorum
Yorum Yazın