Ahmet Tevfik DURMAZ

Ahmet Tevfik DURMAZ

Mail: yazarlar62@teknikelektrik.com

Allah’ın Mesajı İnsanlara Sunma Yöntemi (5)

8- Allah mesajı, sunarken duygulara hitap eder


İnsanı harekete geçiren en önemli etkenlerden bir tanesi de duygulardır. Duygular; insanların hayatına yön veren ve şekillendiren önemli faktörlerdir. Allah da, Kur’an-ı insanlara sunarken, insanın bu yönünü en iyi şekilde değerlendirmiştir. Özellikle kıyamet sahneleri, cennet, cehennem ve Allah’ın zatı ile ilgili tasvirler de bu durumu açık bir şekilde müşahede etmek mümkündür. Bununla beraber mücadelenin her safhasında, muhatap olduğu insanları (inananları) teselli etmeye yönelik, duygu yüklü hitaplara başvurmuştur.


“Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin. Eğer inanmışsanız, üstün gelecek olan sizsiniz…” 3/139.


Kur’an-ın geneline serpiştirilmiş müjdeleme ve korkutmaya yönelik ayetler, insanı duygulara hitap etmenin en güzel örnekleridir. Allah, Kur’an-ın hedeflediği erdemli kişiliği bu iki duygusal etkenle şekillendirmekte ve Kur’an-a hizmet edecek yöne kanalize etmektedir. Yaratıcı muhatap olduğu insanları bir yandan müjdelerken;


“ Takva sahiplerine vadolunan cennetin özelliği (şudur): Onun zemininden ırmaklar akar. Yemişler ve gölgesi süreklidir. İşte bu, sakınanların (mutlu) sonudur. Kâfirlerin sonu ise ateştir.” 13/35,  bkz: 47/15.

 

Diğer yandan elem verici bir azapla korkutmaktadır;

 

 

“ Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.” 66/6.

 


“Bu vesileyle Kur’an, insanların duygularını terbiye ederek kontrol altına almakta ve hedeflediği yöne kanalize etmektedir.


Kur’an muhatabı olan insanların duygularına hitap etmede kullandığı malzemelerin, örnek ve kıyaslamaların tümü insanların aşina olduğu ve bildiği türden malzemelerdir. Cennetten bahsederken, altında ırmaklar akan içinde yeşilliklerin olduğu bir cennet tasviri…Bu da Arapların yaşamış olduğu coğrafyada şüphesiz ki çok cazip ve ilgi çekicidir.


“Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara içinde ebedi kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaat etmiştir. Allahtan olan hoşnutluk ise en büyüktür. İşte büyük kurtuluş ve mutluluk budur.” 9/72


Aynı şekilde helakten bahsederken, Arapların aşina olduğu beldelerin başına gelenlerin örnek verilmesi de bu amaca binaendir.


“Onlara kendilerinden evvelkilerin, Nuh, Ad ve Semüd kavimlerinin, İbrahim’in kavminin, meyden halkının ve altüst olan şehirlerin haberi ulaşmadı mı?...” 9/70


Allah Kur’an ile insanları harekete geçiren duyguları terbiye ederek, kontrol altına almayı esas almış ve bu amaca binaen, muhatapları ile sıcak bir etkilemeyi başarabilmiştir. Kur’an-ın tabiri ile Allah’ın ayetleri okunduğunda müminlerin kalpleri ürperirdi. Bu vesileyle Kur’an-ı insanlara sunarken, “Duygu” faktörünün hassasiyetle göz önünde bulundurulması gerekir. Kur’an-ın dinlenip, anlaşılması için insanların duygularına önem verip, dikkat etmek gerekir.


Allah, Arap kültürünü, insan aklını ve duygularını kullanarak mesajı şekillendirmiş ve insanlara rehber kılmıştır. Sahip olduğumuz Kur’an-ın anlaşılması ve günümüz insanlarına yol gösterecek çıkarımların elde edilmesi için, mesajın arka planına /geçmişine ve günümüz gerçeklerine vakıf olmamız şarttır. Bunun için Kur’an-ın direkt muhatabı olan ilk neslin dönemini göz önüne alarak, o toplumun; ahlaki, kültürel, askeri, ekonomik, coğrafi, sosyal ve psikolojik gibi hususları incelenmelidir. İlk topluma nasıl yaklaştığını, nasıl ıslah ettiğini ve neyi hedeflediğini, toplumun sahip olduğu değerlerden nasıl istifade ettiğini iyi incelemek gerekir.


Böylesi bir yaklaşımdan sonra günümüz gerçeklerine dönmeli ve Kur’an-ın takip ettiği yöntemle topluma yaklaşmalıyız. Bunun için, Allah’ın mesajı insanlara sunarken takip ettiği yöntemi bilmek gerekir. Ancak öğrendiğimiz bu yöntemle mesajı günümüz insanının zihnine sunabilir,  güncelleşmesini sağlar ve yeniden örnek bir nesli diriltebiliriz.


“De ki: Ey insanlar! Size Rabbinizden Hak (Kur’an) gelmiştir. Artık kim doğru yola gelirse, ancak kendisi için gelecektir. Kim de saparsa, o da ancak kendi aleyhine sapacaktır. Ben sizin üzerinize vekil değilim. (Sadece tebliğ etmekle memurum).


“ (Ey Muhammed!) Sana vahyolunana uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.” Yunus: 108,109

Vesselam…


Facebook Yorum

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar