Allah, mesajını sünnetullah çerçevesinde izah eder.
Allah, mesajını sünnetullah (1) çerçevesinde izah eder. Allah’ın tabiatı yaratıp devam ettirmek ve toplum hayatını düzenlemek üzere koyduÄŸu kanunlar çerçevesinde mesajı ÅŸekillendirir. Usul açısından bir konuyu veya bir fikri ele alırken, deÄŸiÅŸken yasalar -kanunlar- üzerine bir ÅŸeyi yorumlamak ve doÄŸru sonuç çıkarmak mümkün deÄŸildir. Yapılması gereken, sabit ve deÄŸiÅŸmez olan yasaları kalkış noktası kabul ederek, konuyu anlamaya ve yorumlamaya çalışmaktır. Bundan yola çıkarak, Kuranın mesajlarını anlamaya çalışmalıyız. ÖrneÄŸin: Kuranda belirtilen; “…Bir kavim, kendinden olanı deÄŸiÅŸtirmeyinceye kadar Allah, ona nimet olarak bağışladığını deÄŸiÅŸtirici deÄŸildir. Allah ÅŸüphesiz iÅŸitendir, bilendir.” (8/53) "Men talebe ve cedde, vecede”: Bir ÅŸeyi gönülden dileyen ve onu elde etmek için azim ve iradesinin hakkını vererek çalışıp çabalayan insan, mutlaka istediÄŸi o ÅŸeyi bulur.
DeÄŸiÅŸime yönelik vurgulanan bu kanun, Allahın bir sünnetidir. Bu açıdan deÄŸiÅŸimi beÅŸeri çabadan uzak, sadece Allaha atfetmek bizleri yanılgıya ve tembelliÄŸe iter. Yukarıda ifade edildiÄŸi gibi sünnetullah burada devreye girmekte ve deÄŸiÅŸim için, öncelikle beÅŸeri çabanın ve uÄŸraşının gerekli olduÄŸunu vurgular. Ayriyeten sünnetullah ile ilgili yanlış bir anlayışı düzeltmekte fayda vardır o da ÅŸudur. Sünnetullahın tabiat kanunları ile ifadelendirilerek dar kalıplara sıkıştırılmasıdır. Yukarıdaki ayette belirtildiÄŸi gibi sünnetullah, aynı zamanda insanların davranışlarına ve somut yaÅŸamlarına yönelik kanunlarını da kapsar. Bu tespite deÄŸindikten sonra, sünnetullahın bizleri olması gereken davranış tarzına ittiÄŸini ve aynı zamanda insana önceden verilen yetilerin farkında olmayı ve onları kullanmayı gerekli kıldığını görürüz. Bu ÅŸekilde sünnetullahı anlamak, mesajı doÄŸru anlamakla yakından ilgilidir. Aynı zamanda sünnetullaha, insanların algılama kapasitesini belirleyen ve doÄŸru anlamalarını saÄŸlayan bir ölçü olarak da bakabiliriz.
Özellikle Allahın zatı ve gayb konusu ile ilgili, Kurandaki kıssa ve örneklemeler ile ilgili bilgilerin doÄŸru anlaşılması için, sünnetullahın göz önünde bulundurulması ÅŸarttır. Tüm bu çıkarımlar, Allahın sünnetullaha aykırı davranmayacağına dair verdiÄŸi vaadin bir sonucudur. “ Senden önce gönderdiÄŸimiz peygamberler hakkindeki kanun. Bizim kanunumuzda hiçbir deÄŸiÅŸiklik bulamazsın.” (isra/77). Bkz: yunus/19,33,96, Fussilet/25 vb….)
Sünnetullah bir nevi hayatın gerçekliÄŸidir. Ve bizler bu gerçekliÄŸi anlamadan ve kavramadan, doÄŸru davranışlar sergileyebilmemiz mümkün deÄŸildir. Allah(c.c)da Ä°nsanların içinde bulundukları gerçekliÄŸin farkına varmasını, insanların kuru ve boÅŸ bir güvenle baÄŸlanmamaları için bu gerçekliÄŸin farkına varmalarını ister. Ve ona göre davranışlarını ve ancak bu ÅŸekilde baÅŸarılı olabileceklerini vurgular. Önce gereken çaba ve azim, sonra Allahın yardımını beklemeleri istenilir.
“Ey iman edenler, eÄŸer siz Allaha yardım ederseniz, O da size yardım eder ve sizin ayaklarınızı saÄŸlamlaÅŸtırır.” (47/7).
Ä°ÅŸte bu ilke anlamamız gereken ve meseleleri deÄŸerlendirirken sürekli olarak göz önünde bulundurmamız gereken önemli bir ilkedir.
Allah Mesajı güncelleÅŸtirerek sunar.
Allah mesajı muhatap olduÄŸu toplumda günceleÅŸtirir. Onların yaÅŸamında anlamlı hale getirir. Mesaj pratik sürece binaen, asli deÄŸerlerini esas alarak, karşılaşılan sonuçlara ve olaylara çözümler sunar ve bu sunduÄŸu çözümler hiçbir zaman afakî olan çözümler deÄŸil, bizatihi somut ve hayatın içinde gerçekliÄŸe uygun çözümlerdir.
Bugün Müslümanların etkin olamamalarının en önemli etkenlerinden biriside mesajı gereÄŸi gibi güncelleÅŸtirememeleridir. Oysa ilk muhataplar için mesaj, günlük yaÅŸantılarının ayrılmaz bir parçası idi. Mesaj, muhatap olduÄŸu toplumun dünya görüÅŸünü, kültürünü, deyimlerini ve dilini kullanarak, muhatap toplumdan bir parça olmuÅŸtur. Böylelikle muhatap toplum nezdinde mesaj, anlaşılır hale geldiÄŸi gibi belirleyici olma vasfını da elde eder.
Mesajın etkili olması ancak pratik yaÅŸama yansıyabildiÄŸi ölçüdedir. Pratik yaÅŸamı ilgilendirmeyen bir bilginin veya mesajın, gerçek iÅŸlevini yerine getirdiÄŸini söylemek mümkün deÄŸildir. Mesaj, muhatapların dünyasına bir bakış açısı sunabilmelidir. Bu da ancak pratik bir süreçle (mesajın güncelleÅŸtirilmesi ile) ile mümkün olabilir. Mesajın güncelleÅŸmesi somut ve güzel örneklikler sayesinde gerçekleÅŸecektir. Güne ve ÅŸartlara hitap etmeyen bir düÅŸüncenin, etkili olabilmesi mümkün deÄŸildir. Mesajın anlatımı ve insanlara yaklaşımı da, kendi ÅŸartlarından uzak olmamıştır. Mesaj ilk muhatapların yaÅŸamış olduÄŸu ÅŸartlarla ÅŸekillenmiÅŸ ve bu ÅŸekilde güncelliÄŸini muhafaza etmiÅŸtir. Mesaj muhataplarını ilgilendirmeyen konulara girmemiÅŸtir. Daima muhatapların yaÅŸamlarında karşılaÅŸtıkları olaylara ve sorunlara binaen inmiÅŸtir. Ve Resul dönemi boyunca bu hep ÅŸekilde böyle devam etmiÅŸtir. Kuranı baÅŸtan sona okuyan birisi mesajın, ilk muhataplar için ne kadar güncel olduÄŸunu müÅŸahede edebilecektir. Kuranın etkili ve güncel olabilmesi için hayatın içinde kendini ifade eden ve pratiÄŸi olan, güncel bir kuran tasavvuru ile mümkündür.
Allah mesajı insanlara sunarken insanların anlam verip, kavrayabileceÄŸi “insani algılama” boyutunu esas alarak sunar.
Allah mesajı insanlara sunarken insanların anlam verip, kavrayabileceÄŸi “insani algılama” boyutunu esas alır. Bunu yaparken mesaja muhatap olan toplumun algılama kapasitesini göz önünde tutar. Onların algılayabileceÄŸi bir kıvamda sunar. ÖrneÄŸin; EÄŸer Kuran, tesadüfen bile olsa yeryüzünün güneÅŸin etrafında dönüyor olduÄŸunu söylemiÅŸ olsaydı, bu o zaman ki Araplar için inanılmaz bir ÅŸey olacaktı ve düÅŸmanlarına Kuranı reddetmek için ekstra bir gerekçe sunacaktı. Bunun yerine oldukça açık ifadelerle Allahın yaydıkça yaydığı (79/27-33) düz bir yeryüzünden bahsedilir. Bunu ifade etmek için, birkaç farklı Arapça kelime kullanılmaktadır: ancak bunların hepsi, kuÅŸkusuz yeryüzünün düz olduÄŸuna dair özel bir vurgu taşımamasına raÄŸmen, ilk iÅŸitenler tarafından yeryüzünün düz olduÄŸu ÅŸeklindeki kendi inançlarına uygun olarak dile getirildi. Çünkü hiç kimse yeryüzünün baÅŸka türlü olabileceÄŸini düÅŸünemiyordu. Ä°ÅŸte mesaj bu ÅŸekilde, muhatap toplumun algılama kapasitesinin sınırlarına iner. Özellikle bunu yaparken kullandığı üslup çok önemlidir ki daha evvel bu konudan bahsetmiÅŸtik.
Mesajın anlaşılması için Allah, mesaja muhatap olan toplumun, dünya görüÅŸünden ve kültüründen istifade eder. Bu iki olguyu mesajın anlaşılması için bir vesile kılar. Böyle bir yaklaşım insani algılamanın bir gereÄŸidir. Bu ÅŸekilde toplum, aşına olduÄŸu, somut olarak gözlemleyebildiÄŸi mesaj yüklü örnekleme ve kıyasların ardındaki mesajı çok net bir ÅŸekilde anlayabilir ve kavrayabilir.
Mesajın insanı algılama boyutunu esas almasının en önemli bir göstergesi de Resulünde beÅŸer olmasıdır. Bu mesajın insani algılama kapasitesine indirgemesinin bir baÅŸka ifadesidir. Özellikle gaybi konuların gereÄŸi gibi anlaşılması ve bahsedilen (gaybi konular gibi) unsurların fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için, insanoÄŸlunun dünyasında anlamlı bir yer kazanması gerekir. Bu da ancak bu tür olguların insanın anlayabileceÄŸi bir seviyeye indirgenmesi ile mümkün olabilir. Mesajın da ilk muhataplarına yaklaşımı bu ölçüde olmuÅŸtur. Ä°lk muhatapların algılama kapasitesi, olayların anlatımını etkilemiÅŸtir. Mesajın ÅŸekillenmesinin ilk muhatapların algılama kapasitesi ile direkt bir iliÅŸkisinin olduÄŸunu söyleyebiliriz. Yukarıda verdiÄŸimiz örnekte olduÄŸu gibi, muhatapların algılama seviyeleri, mesajın anlattığı olguyu algılama kapsamına sokacak ÅŸekilde ifade etmektedir. Bu yaklaşım Kuran mesajın muhatapların dünyasında ne kadar güncelleÅŸtiÄŸinin bir baÅŸka iÅŸaretidir.
devamı gelecek sayıda..
Allah’ın tabiatı yaratıp devam ettirmek ve toplum hayatını düzenlemek üzere koyduÄŸu kanunlar anlamında bir Kur’an terimi.
Facebook Yorum
Yorum Yazın