50. Yılda Şampi …….

2017-18 sezonu geçtiğimiz hafta başladı, ilk hafta maçları da oynandı. Trabzonsporumuz yeni sezona 50. Yılda şampiyonluk parolası ile girdi ve oynadığı futbolla da şampiyonluk sinyalleri yaktı. 34 hafta uzun bir maraton olacak, aynı oyun felsefesi, oyuncuların form durumu sezon sonuna kadar sürerse 50. Yıldaki şampiyonluk hedefi gerçekleşebilir. Yeni transferlerden Kucka orta sahanın şefi olacak bu belli, Bongonda sağ kanatta tekniği ve hızı ile takımın gücüne güç katacak ayrıca izleyenlere de keyif verecek bir oyuncu, satın alma opsiyonu kullanılıp TS’a kazandırılmalıdır, yalnız orta sahada Okay tekniği iyi ama yavaş bir oyuncu olarak şampiyonluk yarışında olan bir takımın orta sahasında görev yapacak bir kapasiteye sahip değil, muhakkak yerine bir oyuncu daha alınması gerekir. Burak bıraktığı yerden başladı, takımın en önemli silahlarından birisi olacak, şampiyonluk onun golleriyl gelecek. Yusuf Yazıcı bu yıl Türkiye’deki en iyi 10 numara olduğunu gösterecek ve önümüzdeki sezon elimizde tutmak çok zor olacak, Avrupanın dev kulüpleri onu elimizden alırlar. Ayrıca liberoya direkt 11 de oynayabilecek bir oyuncu daha lazım.  Ama  şampiyonluk sadece kendi performansımıza bağlı değil, şampiyonluk yolundaki diğer rakiplerin performansı da çok önemli, İstanbul kulüpleri çok önemli, çok değerli transferler yaptılar, tüm takımlar yaz kampında sezona hazırlandı,  onlarında radarında şampiyonluk var.  Herkes birinci olmak için çaba sarf edecek yalnız işin bundan sonraki kısmında en önemli etken TFF , MHK ve hakemler olacak. Federasyon süper kupa maçında tribünlere passolig  mecburiyeti olmadan seyirci alarak yine sınıfta kaldı, şimdide çıkmış güvenlik sağlamak bizim işimiz değil diyor, passolig denilen şeyi güvenlik için getirmediniz mi ? getirdiniz tabi ki, demek ki güvenlikte sizin sorumluluğunuz var, ortalık karışınca sorumluluğu başkasına atarak kurtulamazsınız, Samsunda holiganların sahaya girmesinde birinci ihmal sizde sayın federasyon, başkası kendi ihmaline bakar, sen kendi ihmalinin sorumluluğunu al önce.  Gelelim hakemlere daha ilk haftadan gördük ki, hakemlerimiz ancak mahalle maçı yönetebilecek seviyedeler ya da aldıklşarı direktiflere göre birilerini kayırmak yolunda çaba sarf edecekler bu ilk haftadan belli oldu. Trabzonsporun maçında Pereira’ya 3 kez, Durica’ya da bir kez kırmızı kart gerekiyordu, ayrıca Burak’a yapılan penaltıyı da es geçtiler, BJK’ya da bir adet penaltı yarattılar … Bu gibi hatalar(hata mı acaba??) önümüzdeki haftalarda daha sık karşımıza çıkacak bu belli. TS teknik yönetimi Pererira’uyı uyarmalı bu şekilde rakiplerine müdahele ne spor ahlakına, ne vicdana sığmaz ve de ekmek yediğin kulübe ihanet etmek anlamına gelir, hekem seni atsaydı 10 kişi kalıp takımın mağlubiyetine sebep olacaktın, buna hakkın yok Pereira aklını başına al demek lazım. Bu nedenle daha eski yazılarımda olduğu gibi bu günde ligimizde yabancı hakemlerin görev yapmasından yanayım, bizim hakemler hiçbir şekilde tarafsız ve adil maç yönet(e)miyorlar. Hakemlerin bu tavırları sezon içinde kavgalar, şiddet ve yönetici terörü esmesine neden olacaktır…

Yeni sezon da şampiyonluk yolunda Trabzonumuza başarılar …..