23. Dünya Enerji Kongresi

23. DÜNYA Enerji Kongresi, 9-13 Ekim tarihleri arasında “Yeni Ufukları Kucaklamak” temasıyla İstanbul’da gerçekleşecekti. Yaklaşık dört bin ziyaretçinin izlemesi beklenen organizasyonda dünyanın en büyük enerji şirketlerini CEO’larının yanı sıra aralarında Rusya ve İran’nın da bulunduğu 60 ülkenin bakanları da katıldı. Dev toplantıya 80 ülkeden 60 bakan ve dünya enerji devlerinin CEO’larının da bulunduğu 250 konuşmacı katıldı. Kongrede 1800 personel ve 800 güvenlik görevlisi görev yaptı.

Türkiye bundan önce 1977’de de Kongre’ye ev sahipliği yapmıştı. O zaman Türkiye’de kurulu toplam enerji kapasitesi 2 bin 500 MW seviyelerindeydi. TRT ilk canlı yayınını o organizasyonda gerçekleştirmişti. İlki 1927 yılında Londra’da gerçekleştirilen kongre üç yılda bir gerçekleştiriliyor. İstanbul’dan önceki ev sahibi ise Güney Kore’ydi. İstanbul son iki adaydan biri olarak Abu Dhabi’ye karşı yarıştı ve Dünya Enerji Konseyi Delegeleri tarafından oy birliğiyle seçildi. Abu Dhabi de üç yıl sonra 24. Dünya Enerji Konseyi’ne ev sahipliği yapacak. Kongre’nin düzenleyicisi Dünya Enerji Konseyi ise enerji alanındaki en eski teşkilatlardan biri ve 1923 yılında kuruldu.

Dünyada ise 1. Dünya Savaşından sonra İskoç işadamı Daniel Dunlop tarafından hayata geçirilecek. İlk konferans 1924 yılında Londra’da düzenlendi. Hatta Albert Einstein 1930’da Berlin’deki konfreransa konuşmacı olarak katıldı. Doğalgaz ve atom enerjisi potansiyel enerji kaynakları olarak ilk kez 1950’de Londra’daki kongrede ele alındı. Kongreye “Enerji Olimpiyatları” adını veren kişi 1980’de zirveye ev sahipliği yapan Münih kentinin valisi Erich Kiesl oldu.

23. Dünya Enerji Kongresi’nin üçüncü gününde düzenlenen “İklim Değişikliği : İvmeyi Yakalamak” oturumunda, enerji ve çevre ilişkisi ele alındı. Oturuma katılan uzmanlar, Paris Antlaşması ile belli olan emisyonu düşürme hedeflerinin tutturabilmek için karbon fiyatlandırma uygulamasının kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri Christoph Frei’nin verdiği bilgiye göre, yenilenebilir kaynaklara dayanan global enerji kapasitesi son 10 yılda iki kat arttı. 2006 yılında 1037 GW iken 2015 sonu itibariyla 1.985 GW seviyesine ulaştı. Güneş, rüzgar ve hidrolik, kurulu enerji üretim kapasitesinin yaklaşık yüzde 30’unu, global elektrik üretiminin ise yüzde 23’ünü oluşturuyor.

Kongredeki çeşitli raporların çıktılarından biri de, 2060 itibari ile,elektrik talebi bugünkünün iki katı olacağının projeksiyonuydu. İkinci olarak; yılsonu ham petrol fiyatı 60 doları bulacağı da, önemli bir tahmin olarak kayıtlara geçti

Son olarak, Türkiye’deki yenilebilir enerji sektörü ile üretimin arttırma yönünde çalışmalar sürüyor. Bu üretimle, Enerji Endeksine göre listede 46. Sırada bulunan Türkiye, daha üst sıralara tırmanması bekleniyor.