Uyku apnesinin en önemli 3 belirtisinin horlama, uykuda solunumun durması ve gündüz aşırı uyku hali olması.
Uyku apnesinin tedavi edilmemesi halinde yaÅŸanabilecek durumlarla ilgili açıklama yapan GöÄŸüs Hastalıkları Uzmanı Dr. DemetÇetin, "Nefes durmaları kiÅŸinin derin uykudan yüzeysel uykuya geçmesine ya da tamamen uyanmasına neden olduÄŸu için uyku kalitesi bozulur. Bu kiÅŸiler kendilerini gün içinde yorgun ve uykulu hissederler. Dikkatlerini toplama ve yaptıkları iÅŸe karşı konsantre olma yetenekleri azalır.
Daha kolay sinirlenirler. Cinsel istek kaybı görülebilir. Obstrüktif uyku apne sendromu olan kiÅŸiler uzun dönemde baÅŸta kalp ve beyin damar hastalıkları (kalp krizi ve inme gibi), hipertansiyon, kalp yetmezliÄŸi, kalp ritm bozuklukları, depresyon gibi rahatsızlıklar açısından atmış risk taşırlar. Zaman zaman direksiyon başında da uyuyan bu hastaların normal insanlara göre 2-3 kat daha fazla trafik kazası yaptığı, yapılan araÅŸtırmalarla ortaya konmuÅŸtur" ifadelerini kullandı.
UYKU APNESÄ°NÄ°N SIKLIKLA GÖRÜLDÜÄžÜ KİŞİLER
Uzman Dr. Demet Çetin, uyku apnesinin sıklıkla görüldüÄŸü kesimi ise ''ÅžiÅŸman ve orta yaÅŸlı erkeklerde daha sık karşımıza çıkmakla beraber her yaÅŸ grubunda görülebilmektedir. YumuÅŸak damak ve küçük dili büyük olanlarda, sigara ve alkol kullananlarda, küçük çeneli ve geniÅŸ boyunlu olanlarda, tiroid hormonu yetersizliÄŸi yaÅŸayanlarda ve uyku ilacı kullananlarda daha sık görülmektedir“ ÅŸeklinde açıkladı.
TANI SÜRECÄ°
Çetin, hastalığın tanı süreciyle ilgili olarak, “Polisomnografi (uyku testi), bu hastalığın tanısında altın standarttır. Bu tetkikle beyin dalgaları, kas gerilimi, göz hareketleri, solunum, kan oksijen düzeyi ve horlama kaydedilir. Bir gece hastalar yatırılır ve tüm gece boyunca yapılan test sonucu deÄŸerlendirilir. Uykuda solunumun kaç kez durduÄŸu, süresi, kan oksijen seviyesinde düÅŸme olup olmadiğı, yatış pozisyonu ve anormal diÄŸer bulgular saptanır. Buna göre hastalığın derecesi belirlenir ve tedavi planlanır" dedi.
TEDAVÄ° YÖNTEMLERÄ°
Uyku apnesi sendromunun tedavisiyle ilgili de bilgi veren Dr. Demet Çetin ÅŸunları kaydetti:
''Basit horlama, kilo verme, yüksek yastıkta yatma, alkol alımının azaltılması, sigaranın bırakılması, sırtüstü yatmanın engellenmesi gibi önlemlerle tedavi edilebilir. Uyku apnesi tanısı konulduktan sonra ÅŸiddetine göre tedavi yaklaşımı belirlenir. Uyku apne sendromunun derecesi hafifse ve apneye yol açabilecek yapısal bir bozukluk varsa, öncelikle bunlar cerrahi olarak düzeltilmelidir (Küçük çene, geniz darlıkları, büyük bademcikler, küçük dilin uzun olması, burun kemiÄŸi eÄŸrilikleri). Ä°lerlemiÅŸ uyku apne sendromunda, en etkili ve kesin tedavi yöntemi CPAP'dir (sürekli pozitif basınçlı hava).
Uyku boyunca burun etrafına bir maske yerleÅŸtirilir. Burun yoluyla devamlı olarak basınçlı hava veren bu alet, üst solunum yolunun açık kalmasını saÄŸlar. Bu tedavi ile horlama ve uykuda solunum durmaları ortadan kalkmaktadır. Aletin uzun süreli kullanımı, aynı zamanda çoÄŸunlukla kilolu olan uyku apneli hastaların önemli ölçüde kilo vermesini de saÄŸlar ve böylece alete duyulan ihtiyaç zaman içinde ortadan kalkabilir."
Kaynak : Ä°HA
Yorum Yazın