Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın Erdoğan'ın Dünya Ekonomik Forumu'nda yaptığı konuşmayı kınaması üzerine Dışişleri Bakanlığı açıklama yaptı.
CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın Dünya Ekonomik Forumu ve BM'deki açıklamalarının ardından Mısır'dan gelen tepkilere DışiÅŸleri Bakanlığı'ndan cevap gecikmedi.
Bakanlıktan yapılan açıklamada 'Mısır yönetimi tarafından Türkiye hakkında ortaya atılan iddiaların ne ciddiye alınması ne de kabul edilmesinin mümkün olamayacağı' ifade edildi.
Ä°ÅŸte Bakanlıktan yapılan o açıklama:
'Mısır’da istikrarın, ancak kapsayıcı bir siyasi süreç neticesinde, halk iradesine dayalı ve demokratik meÅŸruiyeti haiz bir yönetimle saÄŸlanabileceÄŸi yönündeki tutumumuz bilinmektedir. Türkiye bu konudaki ilkeli tutumunun gereÄŸi olarak, Mısır’da halkın iradesi doÄŸrultusunda demokrasiye bir an önce geçiÅŸin saÄŸlanmasına yönelik çaÄŸrılarını sürdürmektedir. Esasen, tüm bu çaÄŸrıların temelinde kardeÅŸ Mısır halkının esenliÄŸinin saÄŸlanması, özgür iradesinin siyasi ve toplumsal hayata tam olarak yansıtılması arzusu yatmaktadır.
'KABUL EDÄ°LEMEZ Ä°DDÄ°ALAR'
Hal böyle iken, Mısır DışiÅŸleri Bakanlığı’nın 29 Eylül 2014 tarihli basın açıklamasında da görüleceÄŸi üzere, Mısır’daki yönetimin bu konudaki samimi çaÄŸrıları dikkate almaktan ziyade, gerçekleÅŸtirilen hukuk dışı eylemin getirdiÄŸi suçluluk psikolojisinin yansıması ve içine düÅŸülen aczin bir göstergesi olarak ülkemiz aleyhinde kabul edilemez iddialarda bulunduÄŸu müÅŸahade edilmektedir. Tabiatıyla bu iddiaların ne ciddiye alınması ne de kabul edilmesi mümkündür.
Güvenlik kuvvetlerinin orantısız güç kullanımı nedeniyle yakın tarihte tek bir günde çok sayıda göstericinin öldürüldüÄŸü, 3 Temmuz askeri müdahalesinden bu yana ölü sayısının binlere, tutuklu sayısının onbinlere vardığı, yaÅŸananların bağımsız insan hakları örgütleri tarafından ‘insanlığa karşı suç’ olarak deÄŸerlendirildiÄŸi, yüzlerce masum insanın gülünç davalarla idam cezasına çarptırıldığı, siyasi partilerin, demokratik hareketlerin ve gençlik gruplarının keyfi gerekçelerle kapatıldığı, aralarında yabancıların da bulunduÄŸu onlarca gazetecinin hukuk devleti ilkeleriyle baÄŸdaÅŸmayan kararlarla hüküm giydiÄŸi, en temel demokratik hakların hiçe sayıldığı Mısır’da, maalesef dışlayıcı ve demokrasi dışı uygulamalar aralıksız devam etmektedir.
'ZORBALIÄžA MEÅžRUÄ°YET KAZANDIRMA ARACI OLARAK...'
Mısır'da insan onurunu, Mısır halkının iradesini ve egemenliÄŸini ayaklar altına alan bu uygulamalara yönelik tepkilerin 'içiÅŸlerine müdahale' olarak nitelendirilmesi de mümkün olamaz. Ä°çiÅŸlerine karışmama ilkesi, insan hakları ihlallerine ve Mısır halkına yönelik keyfilik ve zorbalığa meÅŸruiyet kazandırma aracı olarak kullanılamaz. Konu insan hakları ve anayasal meÅŸruiyet olduÄŸunda, uluslararası toplumun diÄŸer sorumlu üyeleri gibi Türkiye’nin de kardeÅŸ Mısır halkının en temel haklarının teminine yönelik ahlaki, vicdani ve hukuki sorumluluÄŸu bulunmaktadır. Siyasi katılımcılıktan uzak, demokrasiye aykırı uygulamalar sürdükçe Mısır yönetiminin uluslararası toplumun eleÅŸtirilerinin son bulmasını beklemesi hayalcilik olacaktır.
'ÇAÄžRILARIMIZ DEVAM EDECEK'
Mısır halkının demokrasi, eÅŸitlik, özgürlük ve refah gibi meÅŸru taleplerinin karşılanmasına yönelik samimi çaÄŸrılarımız, bu konuda somut ilerlemeler kaydedilmediÄŸi sürece devam edecektir. Ülkemiz, Mısır’da insan hakları ihlallerinin sona ermesi ve kardeÅŸ Mısır halkının özgür iradesine saygı duyulması hususlarında bundan sonra da gerekli hassasiyeti sergilemekten geri durmayacaktır.'
haber7.com
Yorum Yazın