Amerikan Senatosu, Türkiye’ye savunma sistemi ihracatına ambargo öngörüsünün de yer aldığı Pentagon bütçesini onayladı. Türkiye sanayisini ortak savunma anlaşmaları modeli üzerinden kendisine bağımlı hale getiren ABD, ardından ambargolar yoluyla Türkiye ekonomisine her dönem müdahalede bulundu. Bu tablo Türkiye’nin milli ürünlerini üretmesiyle değişmeye başladı.
Sözde müttefik ABD’nin izlediÄŸi politikalar, açık ya da örtülü ambargoları ve PYD baÅŸta olmak üzere bölgede teröre verdiÄŸi desteÄŸin Türkiye’ye faturası hesaplanamadığı gibi yapılan tahminler bile dudak uçuklatıyor. ABD senatosu, PYD’ye desteÄŸi de içerdiÄŸi iddia edilen Savunma Bakanlığı (Pentagon) 2019 bütçe tasarısını 10’a karşı 85 oyla kabul etti. Tasarının Türkiye ile ilgili bölümünde ise Rus S-400 sistemlerinin alınmasına karşı önerilen ambargo talepleri de yer aldı.
SON ENGEL F-35 UÇAKLARI
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 almasının ABD ile Türkiye arasındaki ortak silah sistemlerini geliÅŸtirmeyi ve NATO’daki ortak çalışabilirliÄŸi olumsuz etkileyebileceÄŸi öne sürülerek, baÅŸta teslim edilmesi beklenen F-35 savaÅŸ uçağı olmak üzere, Patriot hava savunma sistemleri, Chinook tipi ağır nakliye helikopteri, AH-1 tipi Kobra, H-60 Black Hawk tipi helikopterleri ile F-16 uçaklarının Türkiye’ye satılmasının bloke edilmesi gerektiÄŸi öngörüsüne yer verildi.
ÖNCE BAÄžIMLILIK, SONRA AMBARGO
Türkiye, Amerika iliÅŸkilerinde ambargolar üzerinden iliÅŸkilerin gerilmeye devam etmesi, Amerika’nın önce “ortaklık” üzerinden oluÅŸturduÄŸu bağımlılık, ardından da açık ve gizli ambargolar yoluyla Türkiye’ye yarattığı maliyetleri bir kez daha gündeme getirdi. Açık ve resmi ambargo olarak bakıldığında Kıbrıs Barış Harekatında uygulanan silah ambargosundan öteye gitmese de Amerika özellikle silah ve savunma sistemleri satışında Türkiye’ye soÄŸuk savaÅŸ dönemi süresince sürekli ambargolar uyguladı. O yıllarda milli uçağını, milli savaÅŸ uçağını hatta milli otomobilini geliÅŸtirmek isteyen Türkiye’yi eski nesil sistemlerin hibe edilmesi ve ortak savunma anlaÅŸmaları, ucuza temin etme yoluyla kendisine bağımlı hale getiren Amerika, ardından da uyguladığı ambargolarla Türkiye’yi bölgede çaresiz bıraktı.
MÄ°LLÄ° SÄ°LAHLAR ZÄ°NCÄ°RLERÄ° KIRDI
Üstelik bu ambargoları açıktan da yapması gerekmedi. ‘Kongre onayı zorunluluÄŸu’, ‘üretim hattının yoÄŸunluÄŸu’ gibi bahanelerle yıllarca terörle mücadele eden Türkiye’ye yönelik silah ve mühimmat satışları sınırlandırıldı. Ortak üretim modelleri de beklendiÄŸi gibi iÅŸlemedi. Amerika uzun yıllar Türkiye’ye ürettirmemek üzere ambargo uygulamış oldu. Ancak son dönemde örtülü ambargolar sonucu verilmeyen savunma silah ve sistemlerinin milli imkanlarla üretilmeye baÅŸlanmasıyla birlikte bu zincir kırılmaya baÅŸladı.
EÄŸer Türkiye bu tür oyunlarla karşılaÅŸmayıp sanayileÅŸme devrimini tamamlayabilmiÅŸ olsaydı trilyonlarca dolarlık ekonomisiyle dünya devleri arasında olacaktı. Amerikan politikalarının Türkiye’ye bu doÄŸrultudaki maliyeti hesap edilemez büyüklükte görülüyor. Bu doÄŸrultuda uzmanlar, 30-40 yıllık süreçte Güney Kore, 60-70 yıllık süreçte ise Almanya ile eÅŸit ÅŸartlarda sanayileÅŸme yarışına giren Türkiye’nin bugünkü görünümünün bu ülkelerin ekonomik büyüklükleriyle karşılaÅŸtırılması halinde kaybın görülebileceÄŸine iÅŸaret ediyorlar. Amerika, bu politikanın yanı sıra Türkiye’yi taÅŸeron örgütlerle yıllarca baskıladı. Sadece PYD’ye son birkaç yılda verilen desteÄŸin büyüklüÄŸü milyarlarca dolar.
AMBARGO DEĞİL YAPTIRIM
TSK’da uzun yıllar görev yapan, BirleÅŸmiÅŸ Milletler ve NATO görevlerinde bulunan Emekli Albay Ediz Ekinci, ABD’nin ve Batı’nın Türkiye’ye yönelik ambargolarıyla ilgili ÅŸu deÄŸerlendirmelerde bulundu: “Ambargo ifadesi yerine yaptırımlar ifadesini kullanmak meseleye daha doÄŸru bakma imkânı saÄŸlayacaktır. Yaptırımların asıl etkisini barış zamanından çok ülkemizin bekasına yönelmiÅŸ tehditlerin etkisiz hale getirilmesi sürecinde ve savaÅŸ zamanı görürüz. Bunu hem 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda yaÅŸadık hem de terörle mücadele tarihimizde tecrübe ettik. Yaptırımların ÅŸimdiye kadar olan maliyetlerini parasal ifadelerle tartışmak bize bir fikir verebilir ancak yaptırımların gelecekte ortaya çıkaracağı maliyetlerin ne olacağını ÅŸimdiden düÅŸünmek ve buna göre hazırlıklarımızı yapmak yerli ve milli savunma teknolojisi ve sanayisinin ne denli önemli olduÄŸunu göstermesi bakımından çok daha önem taşımaktadır.”
ÖRTÜLÜ ENGEL
Emekli Yüksek Mühendis Albay Ä°brahim DipioÄŸlu ise Amerika’nın nasıl örtülü ambargolar yoluyla Türkiye’yi köÅŸeye sıkıştırmaya çalıştığını vurguladı. DipioÄŸlu, ÅŸunları kaydetti: “Peki nasıl oluyor bu örtülü yaptırımlar? Mesela, ihtiyaç duyduÄŸunuz savunma malzemesini veya sistemini üretim hatlarının dolu olduÄŸu gerekçesiyle birkaç yıl sonraya teslim süresi vermek suretiyle. Bir baÅŸkasında, performansa dayalı lojistik destek ÅŸartı ile size verdiÄŸi savunma sistemini kendilerinin belirlediÄŸi süre kadar bakım ve yedek parça desteÄŸi saÄŸlıyor, bunun üzerindeki kullanımlar için yedek parça ve bakım desteÄŸini keserek sizi yoksunluÄŸa mahkûm ediyorlar. Böyle bir durumda savunma ekipmanları yedek parça bulunamadığından faal hale getirilemiyor. Ya da sattıkları sisteme milli yazılım ve silah sistemi, kontrol ve aviyonik sistem entegrasyonunu yasaklıyorlar.”
www.yeniakit.com.tr
Yorum Yazın