Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın katılımıyla "Sıfır Atık Kısa Film Yarışması Ödül Töreni" düzenlendi.
Törende yaptığı konuşmada, yarışmaya 214 başvuru yapıldığına işaret eden Emine Erdoğan, "Ödül alsın, almasın, böyle önemli bir konu için emek harcayan her gencimiz, benim için birincidir." dedi.
Yarışmaya katılan gençlere teşekkür eden Emine Erdoğan, "Çevre konularına karşı duyarlılığınız tabiatın umududur. Dünya hepimizin ortak evidir ama gelecek yalnızca sizlerindir. O nedenle geliştireceğiniz her projede sizinle birlikte olduğumu bilmenizi isterim." diye konuştu.
Emine Erdoğan, geçen günlerde yaşanan doğal felaketlerden duyduğu üzüntüyü de dile getirerek, bu felaketlerin açtığı yaraları sarmak için el ele verilmesi gerektiğini vurguladı.
Geçen hafta Kastamonu'nun Bozkurt ilçesini ziyaret ettiğini hatırlatan Emine Erdoğan, şöyle konuştu:
"Devletimiz tüm gücüyle bölgeyi ihya etmek için çalışıyor. İnşallah en kısa zamanda hem sel felaketinin izlerini sileceğiz hem de ormanlarımızı yeniden yeşerteceğiz. Tabii bu yaşananlarla anlıyoruz ki iklim değişikliği ile mücadeleyi asla gündemimizden düşürmemeliyiz. İnsanın, doğayla bir ve bütün olduğu gerçeğinin içselleştirmesini sağlamalıyız. Uyarı levhaları doğayı korumaya yetmez, gerçek koruma kalkanı vicdanlardır. Gelin, bu vicdanları yetiştirelim."
Emine Erdoğan, gençlerin çektikleri filmler aracılığıyla verdiği mesajların önemine dikkati çekerek, "Farkındalık dediğimiz şey, bir insanın iç dünyasının toplamıdır. Toprağın, havanın, ormanların ve denizlerin de ay yıldızlı bayrağımıza dahil olduğunun farkına varmalıyız." dedi.
"Yaşadığımız başlı başına bir krizdir"
Kısa bir süre önce, Birleşmiş Milletlerin yeni iklim raporunun yayımlandığını anımsatan Emine Erdoğan, "Bu raporun bana göre en önemli mesajı, iklim değişikliğinin tartışmasız olarak insan ürünü olduğunu söylemesidir. Doğa üzerinde oluşturduğumuz bu stresi en hızlı şekilde azaltmamız gerekiyor. Bu sebeple, Sıfır Atık Projesi, dünyanın bugününe olduğu kadar geleceğine de yapılan büyük bir yatırımdır. Bazen 'iklim değişikliği', bazen 'iklim krizi' ifadeleriyle karşımıza çıkan bu küresel sorunu artık 'değişiklik' kelimesi maalesef karşılamıyor. Yaşadığımız başlı başına bir krizdir." değerlendirmesini yaptı.
Afetlerin birbirine eklenen uzun bir zincir haline geldiğini ve dünya nüfusunun istisnasız bu krizden etkilendiğini dile getiren Emine Erdoğan, "Birleşmiş Milletlerin verilerine göre, son 20 yılda 7 bin 500 büyük doğal afet gerçekleşti, 1,2 milyon insan hayatını kaybetti. Küresel ekonomiye etkisi neredeyse 3 trilyonu buldu." ifadelerini kullandı.
Emine Erdoğan, 2020'de Türkiye'de sıcaklık rekorlarının kırıldığına, bu yıl ise Marmara Denizi'nin müsilaja teslim olduğuna işaret ederek, "Tüm bunlar, ülkeler üzerinde ekonomiden, ticarete, hayvancılıktan, enerji kaynaklarına kadar yıkıcı etkiler yapıyor. Kuraklıkla sınanıyoruz. Gıda ve su kaynaklarımız tehdit altında. Bilim bize açık bir şey söylüyor, bu aşırı hava olaylarının sıklığı giderek artacak. Kışlar daha kısa, yazlar daha uzun ve sıcak geçecek. Maalesef ufukta yaşamın gittikçe zorlaşacağı bir dünya bizi bekliyor." diye konuştu.
Yaşanamaz hale gelen yerlerden göçlerin başlayacağına dikkati çeken Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bakın bugün hayatımıza iklim mültecisi diye bir kavram girdi. Mesela Bangladeşli iklim mültecilerinin sayısı 10 milyonu aştı. 2050 yılına kadar deniz seviyesinde beklenen yükselme gerçekleşirse Bangladeş kıyılarının yüzde 17'si sular altında kalabilir. Bu durumda 20 milyondan fazla kişinin yerinden olması bekleniyor. Buradan hemen herkese seslenmek istiyorum, Sıfır Atık Projesini 7'den 70'e hepimizin seferberlik ruhuyla sahiplenmesi gerekiyor. Bu yolda hatırı sayılır bir mesafe kat ettik, hedefimiz 2023'te tüm Türkiye'de sıfır atığı yaygınlaştırmaktır."
"Yüzde 13 olan geri kazanım oranımız, yüzde 22'yi geçti"
Bugüne kadar 105 bin kurum binasında Sıfır Atık Sistemi kurulduğunu anlatan Emine Erdoğan, "Sıfır Atık Yönetmeliği ile 2021 sonuna kadar havalimanları, AVM'ler ve zincir marketler gibi insan yoğunluğunun olduğu yerlerin tamamında, sıfır atık sistemleri kurulacak. 81 ilimizin İl Sıfır Atık Yönetim Planları hazırlandı. 58 bin kurum ve kuruluş binasına 'temel seviye sıfır atık belgesi' verildi. Yüzde 13 olan geri kazanım oranımız, yüzde 22'yi geçti. İnşallah 2034 yılında, yüzde 60 seviyesini göreceğiz. 2017'den bugüne 24,2 milyon ton atık ekonomiye kazandırıldı. 3 milyon ton sera gazı salınımı önlendi. Tüm bu çalışmalardan 30 milyar lira ekonomik kazanç sağlandı. Sıfır Atık Mavi ile de 87 bin ton deniz çöpü toplandı." bilgisini verdi.
"Doğayı korumak hepimizin eşit sorumluluğudur"
Emine Erdoğan, sıfır atığın bir "yaşam kültürü" ve mümkün olan en az çöpü üretecek şekilde yaşamların tanzim edilmesi olduğunu ifade etti.
Bu bilincin yaygınlaştırılması için yoğun eğitim çalışmalarının yürütüldüğünü belirten Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bugüne kadar 7'den 70'e, yaklaşık 13 milyon vatandaşımıza sıfır atık eğitimi verilmiş olması son derece sevindiricidir. Ama asıl önemli olan, insanın duygu dünyasını tabiatla yeniden buluşturabilmektir. Bize kuşlara, nehirlere, dağlara türkü yazdıran o latif ruhu yeniden giyinmeliyiz. Yeniden öten bülbülün, ırmaklardan akan su sesinin dilini konuşabilmeliyiz. Medeniyet tarihimizin alnı ak sayfalarına bir baksak, tabiatla ne kadar da zarif ve emsalsiz bir ilişki kurduğumuzu göreceğiz. Bu tecrübenin hem bugüne hem de yarına aktarılması lazım. Artık tüm insanlık olarak, doğayla sürdürdüğümüz bu kavgayı sonlandırmamız gerekiyor. Doğayı korumak hepimizin eşit sorumluluğudur."
Emine Erdoğan, dünyanın ortak ev olduğunun hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini vurgulayarak, "Herkesi 'geleceğe nefes ol' kampanyasına katılmaya davet ediyorum. Gür ormanlara dönüşecek fidanları toprağın kundağına hep birlikte saralım." ifadelerini kullandı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum: Bugün afetlerde enkazın altında kalan bir Türkiye yok
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ise yaptığı konuşmada, Sıfır Atık Kısa Film Yarışması'nda ödül alan kısa filmleri keyifle izlediğini, izlerken hem mutlu olduğunu hem de gençlerle çok gurur duyduğunu belirterek, Sıfır Atık Projesi'nin gençlerin ve çocukların geleceği, ortak evi olan dünya, insanlarla aynı havayı soluyan, aynı suyu içen, aynı topraktan beslenen kuşların, sincapların, kaplumbağaların, ceylanların ve diğer tüm canlıların geleceği için çok önemli olduğunu ifade etti.
Kurum, "Sıfır Atık Projesi'ne, doğanın korunmasına gösterdiğiniz hassasiyet, üstlendiğiniz sorumluluk bizleri son derece mutlu ediyor. Yarışmamıza lise ve üniversite düzeyinde yüzlerce başvuru aldık. Gönderdiğiniz her bir film, her bir hikaye bizim için çok kıymetli, çok değerli. Emeğinize, yüreğinize, ellerinize sağlık. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız." diye konuştu.
Bugün doğada yaşayan nice canlıların, bitki türlerinin, ağaçların, ormanların iklim değişikliğinden her geçen gün olumsuz etkilendiğini dile getiren Kurum, yarışmada birinci olan Bilge Vural'ın da kısa filminde yaban hayatına zarar verecek her bir hareketin ekolojik dengeyi nasıl bozduğunu anlattığını, iklim krizinin ana nedeninin ne yazık ki insan eliyle doğaya verilen zarar olduğunu belirtti.
Bakan Kurum, Marmara Denizi'nde yaşanan müsilaj sorununun sebeplerinden birinin de iklim değişikliği olduğunu, Kastamonu'da, Sinop'ta, Bartın'da, Rize'de ve Artvin'de meydana gelen sellerin iklim değişikliğinin ülkedeki olumsuz etkilerini gözler önüne serdiğini vurguladı.
Dünyada ve Türkiye'de yaşanan son yangınların en önemli sebeplerinden birinin hiç şüphesiz iklim değişikliği olduğuna dikkati çeken Kurum, yangınlar nedeniyle vatandaşların hayatlarını kaybettiğini ve binlerce ağacın kül olduğunu dile getirdi.
Yorum Yazın