Haberturk yazarı Sevilay Yılman, CIA Başkanı'na dinletildiği iddia edilen ses kaydından yola çıkarak öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın son sözlerinin "Yapmayın, ağzımı kapatmayın!" olduğunu belirtti.
Suudi Arabistan Ä°stanbul BaÅŸkonsolosluÄŸu'nda öldürülen ve cesedi hala bulunamayan Gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili gündeme bomba gibi düÅŸen bir iddia daha ortaya atıldı.
Haberturk yazarı Sevilay Yılman, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili olarak çok konuÅŸulacak bir yazı kaleme aldı. Yılman, Kaşıkçı cinayetinin dehÅŸete düÅŸüren detaylarını ve CIA BaÅŸkanı Gina Haspel'e dinletildiÄŸi iddia edilen ses kaydına göre, Kaşıkçı'nın son sözlerini aktardı.
Ä°ÅžTE SEVÄ°LAY YILMAN'IN YAZISI:
Bütün dünya, herkes, hepimiz Suudi Arabistan'a; "Ceset nerede?" diye sorup duruyoruz ya!
Bence boÅŸuna soruyoruz…
Niye biliyor musunuz?
Çünkü Suudi Arabistan asla bu sorunun cevabını veremez! Veremeyecek de!
Neden?
Çünkü öyle bir ceset yok!
Nasıl gösterecekler bir ceset bize?
"Profesyonelce buharlaştırdılar''
Adamcağızı sadece öldürmediler ki! Üzerine bir de cesedini parçalara ayırıp asitlerle veya baÅŸka kimyasallarla yakıp -daha evvel yazmış olduÄŸum bir yazıda olduÄŸu gibi- profesyonelce buharlaÅŸtırdılar!
Hülasa… Bu vahÅŸiliklerinin, barbarlıklarının insanlığa izahatını yapamayacakları için de sittin sene bu soruya cevap vermeyecekler!
"Merhum astım hastasıymış meğer''
Gelelim ÅŸimdi yazının baÅŸlığındaki sorunun cevabına…
BildiÄŸiniz gibi Suudi Arabistan iÅŸin en başında Kaşıkçı'nın ölümüyle alakaları olmadığını öne sürüp bir de dalga geçer gibi kendi vatandaÅŸlarının kayboluÅŸunun onları da çok tedirgin ettiÄŸini söyledi.
Amiyane olacak biraz ama çamura yattı resmen Suudlar…
Ancak sonradan Türkiye'nin elinde bu cinayeti kendi adamlarının iÅŸlediÄŸini anbean ispat eden bir ses kaydı olduÄŸunu öÄŸrenince de, el mahkum itiraf etmek zorunda kaldılar.
Peki, önce ABDDışiÅŸleri Bakan Mike Pompeo'ya, sonra Suudi Arabistan Kralı'nın bir numaralı istihbaratçısına, en sonunda da CIA BaÅŸkanı Gina Haspel'e dinletilen o ses kaydında ne var?
"KonsolosluÄŸun makam odasında öldürüldü''
Aslında bu kayda dair çok ÅŸey yazıldı çizildi.
Hem Türk hem de dünya medyasında bu kayıttan bazı detaylar aktarıldı.
Mesela merhumun boÄŸularak öldürülmesi ve sonra da cesedinin parçalara ayrılması gibi…
Devletin elinde olduÄŸu bilinen ses kaydı bir gün kamuoyuyla paylaşılır mı bilmiyorum ama bizzat o kaydı dinleyen haber kaynaklarımdan öÄŸrendiÄŸim, bilinmeyen birkaç kan dondurucu bilgiyi bugün paylaÅŸmak istiyorum sizlerle.
ÖldürüldüÄŸü odanın Konsolos Muhammed Uteybi'nin makam odası olduÄŸu ve merhumun odaya girer girmez boÄŸularak öldürüldüÄŸü zaten yazıldı önceden.
Peki görüntüsü olmamasına raÄŸmen sadece bir ses kaydı ile nasıl anlaşılabildi Kaşıkçı'nın poÅŸetle boÄŸularak öldürüldüÄŸü?
Elbette ki kayda geçen konuÅŸmalardan…
Odadakilerden biri ansızın Kaşıkçı'nın aÄŸzını eliyle kapatıyor. Bunun böyle olduÄŸu da rahmetlinin, "Yapmayın! AÄŸzımı kapatmayın çünkü astım hastasıyım!" ÅŸeklinde bağırmasından anlaşılıyor.
Sonra o bağırtıların bir anda kesilmesi ama buna raÄŸmen tüm gücüyle karşı koymaya çalışırken yine odadakilerden birinin Kaşıkçı'yı boÄŸma görevi verilene, "Ä°yice sık! Ä°yice sık poÅŸeti!" demesinden…
"O bavulları kendileri mi getirdi''
Toplam 7 dakika boÄŸulmamak için çaba sarf eden Kaşıkçı'nın öldüÄŸüne tam olarak emin olan caniler adamcağızın cansız bedenini boylu boyunca yere seriyor. Bu arada içlerinden biri -ki bu kiÅŸinin Suudi Arabistan Adli Tıbbının başında olan S. Muhammed Al Tubaigy olduÄŸu anlaşılıyor- ÅŸöyle diyor: "Bayağı da uzunmuÅŸ bu ama sorun deÄŸil, hakkından gelirim!"
Sonra da Suudi Arabistan'dan gelirken yanında getirdiÄŸi ve hâlâ ne olduÄŸu bilinmeyen aletle cesedi parçalamaya baÅŸlıyor. Bu esnada da odadaki diÄŸer Suudilere 'müzik' dinlemelerini tavsiye ediyor.
Ve yaklaşık 20 dakika süren parçalama iÅŸlemi bitince önce poÅŸetlere, sonra da 5 adet olduÄŸu tahmin edilen bavullara konuluyor.
(Bu arada ÅŸu kritik bilgiyi de paylaşım deÄŸerli okurlarım. Daha önce söz konusu bu bavulların Kapalıçarşı'dan alındığı yazılmıştı. Ancak kaynaklarım bu bilginin kesinlikle doÄŸru olmadığını söylüyor. Çünkü bavulların nereden satın alındığına dair çok geniÅŸ çaplı bir araÅŸtırma yapılmış Ä°stanbul'da ancak herhangi bir ÅŸey bulunamamış. Kaynağıma göre cesedin yerleÅŸtirildiÄŸi bu bavulları Suudiler Ä°stanbul'a gelirken yanlarındaki bavullar içerisinde saklamış olabilirler.)
Ve saat 15.00 gibi odadan çıkıyor katiller, ellerinde Kaşıkçı'yı taşıyan bavullarla birlikte…
15.08'de de camları siyah film kaplı minibüs 250 metre ötedeki konsolos rezidansına doÄŸru yola çıkıyor.
"Kadavra köpeÄŸinin gardrop iÅŸareti''
MÄ°T ve polise göre o bavullar o minibüsle rezidansa aktarıldı. Tam olarak bilmiyorum rezidanstan herhangi bir kanıt elde edip etmediklerini ama Ä°stanbul Emniyet MüdürlüÄŸü Cinayet Masası'nın kadavra köpeÄŸi Melo'nun rezidansta bir gardırop önünde epeyce havladığı ve patileriyle tırmalayarak iÅŸaret verdiÄŸi bilgisini aldım. Dolabın içerisinde herhangi bir ize rastlanmamış ama kokuya son derece duyarlı olan Melo'nun yanılmasının imkanı olmayacağından Kaşıkçı'nın cesedinin daha önce bu dolap içerisinde saklanmış olabileceÄŸi ihtimalini akıllara getirmiÅŸ.
Biliyorum ki bu satırları okurken hepinizin midesi kasılıyor, yüzü ekÅŸiyor ve kendi kendinize, "Bunlar nasıl insanlar?" diyerek söyleniyorsunuz…
Emin olun ben de aynı halde yazıyorum…
"En azından itiraf ettirebiliriz''
Kesinlikle korkunç ama bu detayları mutlaka yazmamız ve bu cinayet konusunu diri tutmamız lazım...
Çünkü vahÅŸet ötesi bir cinayet iÅŸleyerek insanlık tarihine kara leke çalan Suudi Arabistan'ın istediÄŸi ÅŸey olayın gündemden düÅŸmesi ve bir an evvel unutulup gitmesi.
Ä°zin vermeyelim buna…
Lütfen…
Evet bir ceset gösteremeyecekler belki bize ama biz en yüksek tonda sormaya, sorgulamaya devam ederek en azından adamı nasıl boÄŸup, parçalayıp, buharlaÅŸtırdıklarını da itiraf ettirebiliriz!
www.yeniakit.com.tr
Yorum Yazın