Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP eski Milletvekili Sinan Aygün’ün TOGO ikiz kuleleri için istenen rüşveti “Zaten eski planda okul sözü vermiş. Görüşmedeki meclis üyeleri ‘Abi bunu bile yapamamışsın’ diyor. İstinaf dilekçesi de ben toplantıdayken verilmiş. Geri çektik” sözleriyle savundu
CHP'li eski milletvekili Ankara Büyükşehir Belediyesi'ndeki 25 milyon liralık rüşvet skandalı ile ilgili her gün yeni bir ayrıntı ortaya çıkıyor. "Okul yapımı kılıfı " altında CHP'li meclis üyelerinin para istediğini, "Okul izin isterken zorla isteme yok ki." sözleriyle doğrulayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Togo İkiz Kulelerle ilgili temyiz dilekçesini hukuk müşavirinin verdiğini ve soruşturma açması üzerine dilekçeyi geri çektiğini öne sürdü. CHP'li eski milletvekili Sinan Aygün'ün sık sık gündeme getirdiği " 28 dakika sonra istinaf dilekçesi niye geri çekildi " sorusuna topu hukuk müşaviri Saraynaz Karahan'a atarak cevap veren Yavaş böylece sorumluluktan kaçtı. Köşeye sıkışan CHP yönetimi de olayı kapatmak için çabalıyor. Parti sözcüsü Faik Öztrak önceki akşam skandalla ilgili olarak " Bu mesele artık bizim için noktalanmıştır. Genel hukuk ve parti içi hukuk süreci işlemektedir" sözleriyle olayı örbas etmeye çalıştı. Rüşvet olayını açıklamakta zorlanan Belediye Başkanı Yavaş da kendisine sorulan soruları üste kapalı cevaplarla geçiştirerek, kendisinin işin içinde olmadığı izlenimi vermeye çabalıyor. Açıklama yaptıkça da yeni soru işaretlerini gündeme getiriyor.Yavaş kendisine yöneltilen, İşadamı Aygün'den " 25 milyon lira rüşvet istendi mi? sorusunu cevaplarken, üç meclis üyesinin istediği paranın okul yapımı ile ilgili olduğunu ileri sürdü. Yavaş," Benden okul için istediler' diyor. Okul için isterken zorla isteme yok ki. Zaten eski plan notunda 32 derslik bir okul yapacağına söz vermiş. 'Abi bunu bile yapmamışsınız' diyorlar " sözleriyle ," Okul kılıflı" para istemeyi" doğruladı.
TOPU MÜŞAVİRE ATTI
Yavaş, inşaatın usulüne uygun yapıldığına yönelik temyiz dilekçesinin verildikten 28 dakika sonra çekilmesinin sorumluluğunu ise 1.hukuk müşavirine atan Yavaş, "Biz o gün belediye meclisi toplantısındaydık. 1. Hukuk Müşavir vekili Saraynaz Karahan, istinafa temyiz için başvuruyor. Benim meclis toplantısından gelir gelmez bilgim oluyor. Yanımda tanıklar var, ağzıma geleni saydırdım, 'Sen benim talimatımı nasıl yerine getirmezsin, tersine davranırsın' diye. Hemen anında görevden alıyorum ve anında da teftişe sevk ediyorum. O da o korkuyla gidiyor, istinaftan vazgeçiyor. Hukuk müşaviri hakkında soruşturma devam ediyor " ifadelerini kullandı. Yavaş, böylece topu başkasına atarak sorumluluktan kurtulmaya çalıştı. ANKARA
'KENDİLERİ RESMİ ORTAYA KOYUYOR ZATEN'
AK PARTI'NİN önceki gün yapılan MYK toplantısında bazı üyeler, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile ilgili rüşvet skandalını ve CHP'de yaşananları gündeme getirdi. Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu konu bizi ilgilendirmiyor. Bir parti içindeki tartışmaları takip edeceğiz ancak bizi ilgilendiren tarafı yok. Kendileri yeteri kadar resmi ortaya koyuyor zaten" dedi.
SİNAN AYGÜN: "OFİSİME GELEN İKİ MECLİS ÜYESİNE 'SİZİN DERDİNİZ NE?' DİYE SORDUM, 25 MİLYON' İSTEDİLER!"
Sinan Aygün, gazetecilerin, "Kaç kat, ruhsata aykırı yapı kesinlikle yok diyorsunuz?" şeklindeki sorusuna şu cevabı vermişti:
"Benim elimde şu an almış olduğum sekiz rapor var. (İnşaatın) hepsi ölçüldü. Bu raporların üçünü Mansur Yavaş'ın ekibi verdi. Mansur Yavaş döneminde aldım. Ne oldu? Ben toplantıyı terk ettim. Kalktım, ofisime geldim. Ofise geldikten sonra kız kardeşimi iki Meclis üyesi aradı ve 'Abinle görüşmek istiyoruz' dediler. Kız kardeşime 'Peki gelsinler' dedim. (İki Meclis üyesi) 'Abi bize bir şey söyle de bu rakamı bağlayalım' dediler. 'Neyi bağlayalım? Bağlayacağınız nedir? Sizin derdiniz ne?' diye sordum. '25. 25 milyon' dediler. Ayağa kalktım, 'Ben Sinan Aygün'sem, ben hayatımda kimseye haraç vermedim. Kimseye para vermedim. Benden bu parayı isteyemezsiniz. Bu parayı verenin…' dedim ve dümdüz gittim. (Meclis üyeleri) çıktı ve gittiler."
Sinan Aygün, şunları söyledi:
"Saat:15.35'de geldiler, 20-25 dakika kaldı, gittiler. Bunların hepsinin görüntüleri ver zaten. Giriş ve çıkışları var. Gelen Meclis üyelerini kız kardeşim tanıyor."
"28 DAKİKADA NE DEĞİŞTİ?"
Sinan Aygün, Şehir Plancıları Odasının açtığı davanın bir üst mahkemeye taşındığını ve davanın kazanıldığını, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin de Mimarlar Odasınca açılan davayı bir üst mahkemeye taşıması gerektiğini söylemişti.
Aygün, davanın tarafının kendisi olmadığını ileri sürerek, şunları söylemişti:
"Kamu kurumunun aleyhine olan bir davada, kamu kurumunun bu işi sonuna kadar götürmesi lazım. Mansur Yavaş'ın o karara 20 gün içerisinde itiraz etmesi ya da etmemesi lazım. 30 günlük süre ayın 13'ünde doluyor. 13'ün de bu görüşmeler oluyor, adamlar geliyor gidiyor. Burada geliş gidiş görüntüleri var. 'Ne olur bunu istinafa götürün.' diyoruz. Yetmiyor, saat 16'da Mansur Yavaş'ın özel kalemine dilekçe veriyorum. Dilekçe sert bir dilekçe. Dilekçede, bu davayı ben kaybetmiyorum, ruhsatımı veren sizsiniz, çok büyük tazminat ödersiniz, büyük bedel ödersiniz, bu parayı alırım ben diyorum. Saat 17'de süre bitiyor, durdular durdular, saat 16.57'de UYAP'tan girdiler, istinafa başvurdular. Saat 17.25'te yani 28 dakika sonra geri çekme dilekçesi veriyorlar. 28 dakikada ne değişti?"
Kaynak:Sabah Gazetesi
Yorum Yazın