Reha Muhtar bugünkü yazısında rahmetli Hasan Karakaya'yla ilgili bir anısını paylaştı.
Vatan yazarı Reha Muhtar Medine'de vefat eden Akit gazetesi genel yayın yönetmeni Hasan Karakaya ile olan anısını kaleme aldı. Muhtar herkesin beni linç etmeye çalıştığı ve gizli kumpasların kurulduÄŸu günlerde beni bu kirli tezgahtan kurtaran Hasan Kakaya'dır dedi.
Ä°ÅŸte Reha Muhtar'ın o köÅŸe yazısı:
Televizyonda genel yayın yönetmenliÄŸi yaptığım günlerdi...
Türkiye’de insanların, iftiralarla “suçsuz yere içeri alınmasının olaÄŸan” sayıldığını “sol dünyanın kitaplarından, romanlarından, hikayelerinden” yeterince okumuÅŸtum...
Biliyordum...
Ancak sanki bu olaylar anlatıldıkları 12 Mart; 12 Eylül gibi darbe dönemlerinde kalmıştı...
KitaplaÅŸtırıldıkları, romanlaÅŸtırıldıkları, öyküleÅŸtirildikleri için, artık bu uygulamalar Türkiye’de göz göre göre pek yapılamazdı...
EN ZIDDIM OLAN YAZILARI ONDAN OKURDUM
Saftım; öyle inanıyordum...
Hasan Karakaya’yı yakından tanımıyordum...
Fakat yazılarını hiç kaçırmazdım...
Polemikçi, sert ve çok akıcı bir uslubu vardı...
En zıddım olan görüÅŸleri, “en muhteÅŸem lezzetle okuduÄŸum yazardı...”
Hayata görüÅŸlerime yakın olanlar ve uzak olanlar diye hiç bakmayan bir adamdım...
Bir arkadaşıma göre, siyasi olaylara yakınlığım ve siyasi duruÅŸlardaki tavizsizliÄŸime karşın “tamamen apolitiktim”...
KENDÄ°SÄ°NÄ° ÇOK TAKDÄ°R EDÄ°YORDUM
Hasan Karakaya’nın da yazılarını birçok konuda çok farklı düÅŸünmeme raÄŸmen, çok lezzetli buluyor, seviyor ve polemikçiliÄŸini takdir ediyordum...
Bir akÅŸam üstü haber geldi Hasan Karakaya’yı cinayete azmettirmekten gözaltına almışlardı...
Güya Hasan Karakaya Anayasa Mahkemesi’nin o sırada BaÅŸkan Yardımcısı olan Yekta Güngör Özden’i öldürmek için Kasım Gençyılmaz isimli biriyle konuÅŸmuÅŸ ve onu suça azmettirmiÅŸti...
YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN'Ä° ÖLDÜRMEYE AZMETTÄ°RME
Hasan Karakaya’yı bire bir tanımıyordum...
Öldürmeye azmettirdiÄŸi söylenen Yekta Güngör Özden ise yakın bir dostumdu...
Fakat iddia bana hiçbir açıdan inandırıcı gelmiyordu...
Kalemini böylesine ÅŸehvet ve ustalıkla kullanan yazıyı hayatında bu derece içselleÅŸtirmiÅŸ bir adam, “cinayet gibi olayların içinde olamazdı...”
Hayat tecrübem bana bunu söylüyordu...
Akit ya da o sıralardaki adıyla Vakit gazetesinin, iktidarla ağır meseleleri vardı...
KUMPAS KOKUSU SEZÄ°YORDUM
Hasan Karakaya da, o gazetenin en etkili yazarıydı...
Bir kumpas kokusu seziyordum olayda...
-“Bizim haber bültenlerinde hiç bir ÅŸekilde yer almasın bu haber...” dedim...
Hasan Karakaya’yı tanımıyordum...
Olayı bilmiyordum...
Ama sezgilerim “kumpas kokusu” alıyordu...
Ben sezgilerimin kumpas kokusu aldığı bir haberi yapmayacaktım...
Gazeteler ve televizyonlar haberi geniÅŸ verdiler...
“Vakit gazetesi BaÅŸyazarı Hasan Karakaya cinayete azmettirmekten gözaltında...” diye... Biz tek satır girmedik...
HASAN KARAKAYA SERBEST KALIYOR...
Birkaç gün sonra Hasan Karakaya’yı serbest bıraktılar...
Amaç hasıl olmuÅŸ; o saate kadar Hasan Karakaya sanki cinayet iÅŸlemiÅŸ gibi kamuoyunda itibarsızlaÅŸtırılmıştı...
Serbest bırakıldığı haberi tek sütuna giriyor, televizyonlar tek bir haber olarak geçiyor ve karakter suikasti profesyonelce iÅŸleniyordu...
Akit gazetesinin yayın politikası ve attığı manşetler ayrıydı...
Hasan Karakaya’nın yazıları ayrı...
Kaldı ki, manÅŸetlerine karşı çıksanız da, kimselere bir “kumpas yapma hakkına” sahip olamazdınız...
Bir süre sonra telefonda kendisiyle ilk kez konuÅŸmuÅŸ;
“yazı üslubunu beÄŸendiÄŸimi” söylemiÅŸ, “GeçmiÅŸ olsun” demiÅŸtim...
HASAN KARAKAYA BANA YAPILAN KUMPASI AÇIÄžA ÇIKARTIYOR...
Gün geldi; benim Hasan Karakaya’ya yönelik kumpası kabul etmediÄŸim günler geçti, bana yönelik inanılmaz bir kumpas giriÅŸimi baÅŸladı...
28 Åžubat davasının baÅŸladığı günlerdi...
Åžimdi kapanmış olan bir siyasi parti; 28 Åžubat’ın basın ayağı diyerek bazı gazeteciler hakkında suç duyurusunda bulundu...
Suç duyurusu listesini Cumhuriyet Savcılığı’na ilettiler...
Akit gazetesinde haberi görmüÅŸtüm...
Birkaç gazetecinin adı vardı...
Hiçbir derin güçle iliÅŸkisi olmayan benim ismim bulunmuyordu...
Ancak ne olduysa oldu, 15 gün sonra, o listede suç duyurusunda bulunulan gazetecilerin beÅŸinin adı silindi; yerine benim adım kondu...
Åžaka gibi bir durumdu...
DiÄŸer gazetecilerin adı siliniyor benim adım özenle yerleÅŸtiriliyordu...
Korkunç bir kumpastı...
O günlerde; kimin yaptığını bilmiyordum...
Neyin döndüÄŸünün de farkında deÄŸildim...
Çaresiz Hasan Karakaya’yı aradım...
-“Sevgili Karakaya sizin gazetede, o partinin ilk suç duyurusunun belgesi olmalı... Haber sizde çıktı çünkü... Acaba bana o orijinal belgenin bir kopyasını gönderebilir misin” dedim...
-“Ne demek?..” dedi...
- “Tabii gönderirim... Biz o belgeyi görüp haberi yaptık... Ä°simler deÄŸiÅŸmiÅŸ... Seninki konmuÅŸ... Acayip bir ÅŸeyler dönüyor...”
Hasan Karakaya belgeyi hemen gönderdi bana...
Bugün kimlerin bu kumpası yaptığını 5 senelik çalışmamın sonunda deÅŸifre ediyorum...
Maalesef hayatta hiç tahmin edemeyeceÄŸim, abi dediÄŸim, meslektaÅŸ olarak bildiÄŸim, siyasi hiçbir yönü olmayan, salt kiÅŸisel mesleki ihtiras ve çıkar amacıyla yapılmış kirli bir suikastti...
Beni, içeri attırmaya çalışan, benim “30 yıl meslektaşım olarak bildiÄŸim” birisiydi...
Hasan Karakaya; bana o gün belgenin orijinalini göndererek yardımcı olmuÅŸ, kirli kumpasın karşısında “dost bir insanın varlığının” sımsıcak etkisini yüreÄŸimde hissettirmiÅŸti...
Ölümünü duyduÄŸumda “yüreÄŸim sıkıştı, sızlamaya baÅŸladı...”
ADAM GÄ°BÄ° ADAM; HASAN KARAKAYA...
Dost insanların, aynı görüÅŸten olmalarının ÅŸart olmadığını anlatan en önemli insanlardan biriydi Hasan Karakaya...
“Ä°yi insan” olmayla, “kötü insan olmak” arasındaki ayrımın;
Laiklik, Cumhuriyetçilik, muhafazakarlık, Ä°slamcılık, baÅŸörtüsü, açık baÅŸ, kapalı baÅŸ, sıkma baÅŸ, fötr ÅŸapka ya da bol paça pantolonla ilgisi olmadığını anlatan en müstesna örneklerden biriydi...
Beni “zindanlara sokmaya çalışan insan ve yakın çevresi” güya laikti...
Ya da gazeteci görünüyordu...
Bana o sırada yardım elini uzatan adam ise, “Siyasi Ä°slamcı” gözüküyordu...
Gerçek ÅŸuydu...
Hasan Karakaya adam gibi bir adam ve iyi bir insandı...
DostluÄŸunu hiçbir zaman unutmam...
Allah mekanını cennet etsin...
Allah rahmet eylesin...
Yorum Yazın