Linde Gaz Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Mert Kumbaracı, katıldığı bir tv programında "yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi zorunlu gördüğünü" söyledi.
Kumbaracı şöyle konuştu:
"Yenilenebilir enerji kaynakları, rüzgar ve güneş enerjisinden elektrik üretimi, devamında bizi yeşil hidrojen sektörüne götürüyor. Dünyada en çok bulunan element hidrojen. Ancak sanayide, yıllık 115 milyon ton civarında bir hidrojen üretimi var. Üstelik bu yeşil değil, gri ağırlıklı. Yani fosil yakıtlardan üretilen elektrik yardımıyla üretiliyor. Oysa bunu istemiyoruz. Artık, karbonsuzlaşma ve karbon ayak izini azaltma çabaları, bizi yeşil hidrojene yönlendiriyor. Gri yerine, mavi de kullanılıyor. Yani, üretimde ortaya çıkan karbonu yakalayarak karbon emisyonunun önüne geçiliyor. Oysa, rüzgar ya da güneşten üretilen elektrik, bu aşamayı da gereksiz bırakıyor. Zaten bu nedenle doğaya zarar vermiyor.
Ne yazık ki şu anda üretilen hidrojenin sadece yüzde biri yeşil. Kalan yüzde 99’u gri. Önümüzdeki 50 yıl içinde, tamamen yeşile geçiş hedefi var.
2050’DE HEDEF 1 MİLYAR 150 MİLYON TON YEŞİL HİDROJEN
Üretim şu anda üssel olarak artıyor. Üretim 2030’da iki katına, 2050’de 10 katına çıkacak. Yani bir milyar 150 milyon ton hidrojen üretilebilecek. Elektroliz teknolojisi ile üretim gelişiyor. Regülasyonlar yapılıyor. AB’nin 27 ülkesinin 16’sı stratejilerini açıkladı. Türkiye’de de çok ciddi aşamalara gelindi. Bu hedef, çok daha hızlı gerçekleşebilir.
KARBON SIFIR HEDEFİNİN EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ HİDROJENDİR
Güneş, rüzgar ve su! Dekarbonizasyon yolunda en önemli enerji kaynakları. Sanayicilere yaptırımlar da geliyor. Sınırda karbon vergisinden, karbon sertifikasına pek çok düzenleme, temiz enerjiyi öne çıkarıyor. Yatırımlar, buna göre gelişiyor. 2050 hedefleri için her sanayide gelişim var. Petro kimy, çimento, gibi ağır sanayilerde dönüşüm zorunlu. Ulaşım bir aşka önemli başlık. Mobilite kadar ısınmada da dönüşüm gerçekleşecek.
HÄ°DROJEN, AÄžIR SANAYÄ° VE MOBÄ°LÄ°TEDE YAYGINLAÅžIYOR
Dünyanın önde gelen üreticilerinden biriyiz. Kullanımda ağırlıklı olarak ulaşım sektörü var. Otomobiller, otobüsler, uçaklar ve tırlar. En son Almanya’da hidrojenle çalışan tren projemiz hayata geçti. Sanayide de çok artıyor. Şu anda 115 milyar dolarlık bir sektörden söz ediyoruz. Bizim Ar-Ge çalışmalarımızın üçte biri de bu alandadır. Bizim 200’ün üzerinde elektroliz tesisimiz var. Hidrojen dolum istasyonlarımız var. Son 10 yılda ulaşım sektöründe çok gelişme oldu. Otomobiller şahane bir örnek oluşturuyor. Arabanızın egzosundan karbondioksit yerine su buharı çıktığını düşünün. Bu çok yakın, üç-beş yıl içinde iyice yaygınlaşacağını göreceğiz."
Kaynak:NTV
Yorum Yazın