Hindistan'da Müslümanlara uygulanan ayrımcı politikalar yoğun insan hakları ihlallerine yol açıyor

Hindistan'ın baÅŸkenti Yeni Delhi’de çoÄŸunluÄŸu Müslüman 51’i sivil 53 kiÅŸinin hayatını kaybettiÄŸi ÅŸubat ayındaki ÅŸiddet olaylarıyla ilgili devlete baÄŸlı Delhi Azınlıklar Komisyonunca hazırlanan raporda Müslümanlara uygulanan ayrımcı politikaların yoÄŸun insan hakları ihlallerine yol açtığı bildirildi.

Delhi Azınlıklar Komisyonu tarafından "2020 Şubat Kuzeydoğu Delhi Ayaklanmaları Araştırma Komitesi Raporu" başlıklı 130 sayfalık rapor yayımlandı.

Raporda, ÅŸiddet olaylarının BJP’li siyasetçi Kapil Mishra’nın 23 Åžubat’ta yaptığı kışkırtıcı konuÅŸmanın ardından baÅŸladığı ancak buna raÄŸmen kendisine yönelik herhangi bir iÅŸlem yapılmadığı vurgulandı. Mishra’nın söz konusu konuÅŸmayı yaparken Delhi Emniyet Müdür Yardımcısı Ved Prakash Surya’nın da onun yanında bulunduÄŸu bilgisi paylaşıldı.

Mishra'nın yanı sıra benzer konuÅŸmalar yapan BJP'li Anurag Thakur ve Parvesh Verma’ya yönelik de bugüne kadar herhangi bir iÅŸlem yapılmadığı kaydedildi.

Mishra öncülüÄŸünde bir grup, VatandaÅŸlık Yasası'ndaki deÄŸiÅŸikliÄŸi desteklemek için 23 Åžubat öÄŸleden sonra Yeni Delhi'deki Jafrabad yakınlarında protesto eylemi düzenlemiÅŸti.

Burada yaptığı konuÅŸmada Mishra, olayları yatıştırması için polise ültimatom verdiÄŸini, aksi takdirde bu durumu yanındakilerle kendisinin yapmak zorunda kalacağını söylemiÅŸti.

BJP’li siyasetçinin konuÅŸmasını yapmasından saatler sonra baÅŸkentin kuzeydoÄŸusunda ÅŸiddetli ayaklanmalar baÅŸlamış, yaklaşık 5 gün süren olaylarda çoÄŸunluÄŸu Müslüman 51’i sivil 53 kiÅŸi ölmüÅŸ ve 250’nin üzerinde kiÅŸi yaralanmıştı.

"Şiddet, planlı ve hedefliydi"

Raporda, Müslümanlara uygulanan ayrımcı politikaların yoÄŸun insan hakları ihlallerine yol açtığı belirtildi.

DeÄŸiÅŸtirilen VatandaÅŸlık Yasası’na (CAA) karşı protestoların "meÅŸru ve barışçıl" olarak nitelendirildiÄŸi raporda, "yönetim ve polisin" desteÄŸiyle söz konusu gösterileri bastırmak için CAA destekçisi protestocuların misilleme planlarının geniÅŸ ölçüde ÅŸiddetin tetiklenmesine yol açtığı kaydedildi. Söz konusu durumunsa büyük kısmı Müslüman çok sayıda kiÅŸinin hayatını kaybetmesine ve yüzlerce mülkün zarar görmesine yol açtığı vurgulandı.

Raporda, ÅŸiddetin organize ve sistemli olduÄŸu, 100 ila 1000'er kiÅŸilik çetelerin Müslüman bireylere, onların evlerine, dükkanlarına, araçlarına, camilerine ve diÄŸer mülklerine saldırdığı kaydedilirken, bu çetelerin söz konusu saldırılar sırasında "Jai Shri Ram (Tanrı Ram'a selam olsun)", "Modi, bu Müslümanları parçalara ayır", "Bugün biz size (Müslümanlara) özgürlüklerinizi vereceÄŸiz" gibi sloganlar attığı bildirildi.

Saldırganların kendilerini stratejik olarak yerleÅŸim bölgelerine konumlandırdığı ve bu durumun tanıkların ifadeleriyle ÅŸiddetin planlı ve hedefli olduÄŸunu ortaya koyduÄŸu aktarıldı. Bazı durumlarda kurbanlara kimlik kartlarının sorulduÄŸu ve daha sonra inancına göre hedef alındığı bilgisi paylaşıldı.

Müslümanların saldırılara karşı kendilerini, ailelerini ve topluluklarını korumak için çetelere taÅŸ fırlatarak cevap verdiÄŸi, bir hadise dışında Müslümanların silahlı bir ÅŸekilde görüldüÄŸüne dair bir vakaya rastlanmadığı kaydedildi.

23 dini yere zarar verildi

Raporda, 16 cami, 4 medrese, 2 Müslüman mezarlığı ve bir dergahın çeteler tarafından saldırıya uÄŸradığı ve söz konusu dini yerlere zarar verildiÄŸi kaydedildi.

Çetelerin Müslümanların ibadethanelerine zarar verdiÄŸi, Kur'an-ı Kerimleri yaktığı aktarılan raporda, gayrimüslimlerin ibadethanelerine zarar verilmediÄŸi ve hatta bazı durumlarda söz konusu ibadethanelerin Müslümanlarca korunduÄŸu vurgulandı.

Raporda, ÅŸiddet eylemleri sırasında Hinduların mülklerinin Müslümanlarınkine bitiÅŸik durmalarına raÄŸmen herhangi bir zarar görmediÄŸi, buna raÄŸmen Müslümanların mülklerinin imha edildiÄŸi belirtildi. Hindular tarafından Müslümanlara kiralanan dükkanlara dokunulmadığı, söz konusu dükkanlardaki Müslümanların eÅŸyalarının ise yaÄŸmalandığı veya dükkanların dışına çıkartılarak yakıldığı kaydedildi.

"Polis saldırganlara müdahale etmedi"

Shiv Vihar'da 30 evin bulunduÄŸu bir sokakta Müslümanlara ait 27 evin çeteler tarafından yaÄŸmalandığı, yakıldığı ve yıkıldığı belirtilen raporda, aynı sokakta Müslüman olmayanlara ait 3 eve ise dokunulmadığı bildirildi.

Raporda, 23 Åžubat 18.30'da polislerin Shiv Vihar'daki söz konusu bölgeye geldiÄŸi ancak polislerin içerisinden birinin meslektaÅŸlarını durdurarak saldırganları engellememeleri yönünde emir verdiÄŸine iÅŸaret edildi. Bu durumu gören çete üyelerininse cesaret alarak yakma ve yaÄŸma iÅŸlemine devam ettiÄŸi, evleri taÅŸladığı, dükkanları ateÅŸe verdiÄŸi kaydedildi. Gece boyunca devam eden bu eylemlere ise polisin müdahale etmediÄŸi ileri sürüldü.

Bhajanpura'da Müslümanlara ait 50 dükkanın yaÄŸmalandığı ve yakıldığı kaydedildi. Bir sokakta Müslümanlara ait bir dükkan yakılıp yıkılırken söz konusu dükkanın bitiÅŸiÄŸindeki "Krishna Digital Studio" ve "Dena Bank"a ait ATM’ye dokunulmadığına dikkat çekildi.

"Polis ve saldırganlar arasında iş birliği"

Raporda "Aman Showroom" isimli Müslümanlara ait bir yerin polisin gözü önünde ateÅŸe verildiÄŸi, polisin saldırganlarla iÅŸ birliÄŸi içerisinde hareket ettiÄŸi ve saldırganların da "Delhi Polisi çok yaÅŸa" ÅŸeklinde slogan attığına iÅŸaret edildi.

Saldırılar sırasında polislerin birçok durumda sessiz kaldığı veya ÅŸiddete katıldığı öne sürülen raporda, tanıkların, devriye gezen polislerden yardım istediklerinde emniyet mensuplarının "emir olmadığı" gerekçesiyle yardım etmeyi reddettiklerini aktardığı vurgulandı.

Raporda, 25 Åžubat'ta akÅŸam namazı sırasında üniformalı polislerin bir camiye girdiÄŸi ve namazdaki Müslümanları ve caminin din görevlilerini dövdüÄŸü ileri sürüldü.

Saldırılar bittikten sonra çetelerin ÅŸiddetin yaÅŸandığı bölgelerden güvenli bir ÅŸekilde çıkmaları için "polis ve paramiliter yetkililerin" onlara eÅŸlik ettiÄŸi savunulan raporda, bazı bölge sakinlerinin, emniyet mensuplarının Müslümanlara yönelik ÅŸiddete öncülük ettiÄŸi ve çeteleri cesaretlendirdiÄŸini aktardığı belirtildi.

"Müslüman kadınlara cinsel istismar"

Polis memurları tarafından çevrelenen 5 Müslüman'a dayak atıldığına iÅŸaret edilen raporda, emniyet mensuplarının söz konusu durumda olduÄŸu gibi Müslümanlara yönelik fiziksel ÅŸiddet ve cinsel istismarda bulunduÄŸu kaydedildi.

Raporda, Shiv Bihar bölgesinde Müslüman kadınların çeteler tarafından cinsel istismara uÄŸradığı, polislere yapılan yardım çaÄŸrılarına ise emniyet mensuplarının cevap vermediÄŸi kaydedildi. Chand Bagh bölgesinde bir kadının "Delhi polisinin" ÅŸiddetine ve cinsel tacizine maruz kaldığı öne sürüldü.

"Polis, Müslümanlara ön yargılı"

Olayların ardından yapılan polis iÅŸlemlerinde ve soruÅŸturmalarda Müslümanlara karşı ön yargının devam ettiÄŸi vurgulanan raporda, emniyet mensuplarının, çok sayıda maÄŸdur Müslüman'ın ÅŸikayetlerini kayıt altına almadığı ve soruÅŸturma yapmadığı iddia edildi.

Raporda, polislerin, bazı durumlarda sanıkların isimlerini veren maÄŸdurlardan söz konusu sanıkların isimlerini ÅŸikayet dilekçelerinden çıkarmalarını istediÄŸine dikkat çekildi. Yeni Delhi’nin kuzeydoÄŸusundaki ÅŸiddetin nedenini deÄŸiÅŸtirmek için soruÅŸturmaların kasten yanlış yönlendirildiÄŸi savunuldu.

AA