Uzmanlar, haşarı ve hareketli çocuğun ‘hiperaktiftir’ denilemeyeceğini vurguladı.
Medical Park Samsun Hastanesi’nden Psikolog Mustafa Güral “hiperaktivite” hakkında bilgi verdi. Güral, “Amerikan Psikiyatri BirliÄŸi Tanı kriterleri kitabı DSM IV e göre hiperaktivite DEHB (Dikkat EksikliÄŸi ve Hiperaktivite) adı altında incelenmiÅŸtir. Bu kitapta tanı kriterleri daha çok okul çağı çocukları ve erkek çocuklarına özgü kriterlerdir. Bunun sebebi ise daha çok okul çağında ve erkek çocuklarda rastlanan bu ÅŸikayetlerle ilgili araÅŸtırmaların çoÄŸunlukla yine bu evrende yapılmış olmasıdır. Ancak kız çocuklarında, ergenlerde ve yetiÅŸkinlerde de bu ÅŸikayetlerin görüldüÄŸünü biliyoruz” dedi.
Hiperaktivitenin belirtileri hakkında bilgi veren Psikolog Güral, “ Hiperaktiv çocuklar yerinde duramazlar, oturması gerektiÄŸi halde oturamazlar, sessiz sakin oyun oynamakta güçlük çekerler, yerli yersiz koÅŸup tırmanırlar, çok konuÅŸurlar, çoÄŸu zaman sorulan soru tamamlanmadan cevabını yapıştırırlar, her zaman bir ÅŸeylerle uÄŸraşırlar, sırasını beklemekte zorlanırlar, olaylara ya da konuÅŸmalara müdahale edip yarıda keserler” diye konuÅŸtu.
Psikolog Mustafa Güral, “Her hareketli çocuÄŸun elbette ki hiperaktif olduÄŸu söylenemez. Hiperaktivitenin 3 temel özelliÄŸinden bahsedilebilinir. Bunlar aşırı hareketlilik, dikkat eksikliÄŸi, dürtüselliktir. Hiperaktif çocuklarda bu üç özelliÄŸe tanıklık ediyoruz. Hepsi aynı oranda vardır denilemez, bazen biri diÄŸerlerine nazaran daha ön planda olabilir. Hiperaktif çocuklar yaşıtlara oranla daha hareketli, yerinde duramayan, sabit durmakta zorlanan, dikkatlerini tek bir noktaya odaklama güçlüÄŸü yaÅŸayan, ders sırasında ve sorumluluk aldıkları meseleleri yürütürken dikkatleri kolay dağılan, aklına gelen soruları herhangi bir denetime tabi tutmadan ve karşısındakinin konumunu önemsemeden söyleyen çocuklardır.
Dürtüsel çocuklar ‘dur, düÅŸün, karar ver ve sonra eyleme geç’ yerine sadece eylemsel kısmında vardırlar. Elbette her yaramaz, haÅŸarı ve hareketli çocuk hiperaktiftir de denilemez. Ancak aileler her çocuk biraz yaramazdır, ilerde geçer diyerek önemsemeyebiliyor, bu da tedavisi kolay bir hastalığın seyri üzerinde olumsuz etki oluÅŸturuyor. Aile, öÄŸretmen ve yakın çevre yukarıdaki bahsi geçen özellikleri gözlemliyorlar ise mutlaka bir uzman yardımı alınmalıdır” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
Hiperaktif çocukların hareketliliÄŸi, dışarıdan kolay ayırt edilebildiÄŸini söyleyen Güral “Çünkü sık lafa girme, bacaklarını sallama, yerinde duramama, sürekli soru sorma veya konuÅŸma dışa yansıyan belirgin davranış özellikleridir. Ancak dikkat sorunları daha çok akademik hayatta dikkat çekmektedir. Aileler okul hayatı baÅŸlayıncaya kadar çoÄŸunlukla dikkat ile ilgili problemleri deÄŸerlendirmekte zorlanıyor ya da çocuklarına konduramayabiliyorlar. ÖÄŸretmenlerin geribildirimleri ve uyarıları ailelerin uzmana baÅŸvurmalarını kolaylaÅŸtırıyor” bilgilerine yer verdi.
Psikolog Mustafa Güral ÅŸöyle konuÅŸtu: “Aileler hiperaktif bir çocuÄŸa sahip olduklarını fark ederler ise öncelikle bu durumun kendi ebeveynlik özellikleri ile ilgili olmadığını bilmeleri gerekir. Bu durum kendilerini suçlamaları gereken bir tablo deÄŸildir. Bu ÅŸikayetler genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve beslenme alışkanlıkları ile iliÅŸkileri saptanmıştır. Bu aÅŸamadan sonra ilk adım bir uzman desteÄŸine baÅŸvurmak ve hiperaktivite ile ilgili doÄŸru bilgileri doÄŸru kaynaktan öÄŸrenmeleri uygun olan davranış biçimidir. Ardından saÄŸaltım süresince psikiyatr, psikolog, öÄŸretmen ve aile iÅŸbirliÄŸinin durumun üstesinden gelmede rolü büyüktür.”
Hiperaktivite ve zeka arasında bir iliÅŸkinin olmadığını söyleyen Güral, “Ancak hiperaktiviteye eÅŸlik eden durumlar olabiliyor. Zeka da bunlardan biri. Steve Jobs, Einstein gibi isimler hiperaktivite durumlarının yanı sıra parlak zekaları ile de dikkat çekmiÅŸ örneklerdir. Bu iki örnek isim hiperaktivite gibi bir hastalığın aslında hayata olan katkıları açısından deÄŸerlendirildiÄŸinde ne denli olumlu yönleri olduÄŸunu da bize göstermektedir. DoÄŸru yönetildiÄŸinde bu hiperaktivitesi olan birey açısından avantaja dönüÅŸebiliyor. Hiperaktivitesi bulunanların gerekli desteÄŸi aldıklarında eÄŸitim ve çalışma hayatını bu ÅŸikayeti olmayanlar gibi sürdürebildiklerini biliyoruz” ifadelerini kullandı.
Psikolog Mustafa Güral açıklamasını ÅŸöyle tamamladı: “Duygusal dünyaları da çeÅŸitlilik gösterebiliyor. Sınır koyma ve davranış sorunları ile birlikte seyreden bir durum söz konusu ise çocuklar genellikle dışlanmakla beraber topluma uyumlu olmayan davranışlarını artırarak ‘madem ben kabul görüyorum iÅŸte buyurun kabul görülmeyen halimle artık var olmayı seçiyorum’ diyebiliyor.
Bu da bazı çocukları anti sosyal davranışa ve hatta hüküm yemeye kadar götürebiliyor. Bazılarında ise depresyon olarak açığa çıkıyor. Akademik baÅŸarıda yetersizlik yaÅŸandığında, yaramazlığı dolayısıyla sıklıkla reddedilen, yargılanan çocuk kendini deÄŸer sorgulamasına iterek çökkün bir moda sürüklenebiliyor. O yüzden hiperaktif çocukların tespiti, doÄŸru bilinen yanlışları önlemek ve onları hayata hazırlamak için öÄŸretmen, aile ve ruh saÄŸlığı uzmanı (psikiyatr, psikolog) iÅŸbirliÄŸi DEHB bulgularında çok kıymetlidir.”
Kaynak : Ä°HA
Yorum Yazın